Bu Blogda Ara

17 Nisan 2006 Pazartesi

PETROL ÇIKARTILMAMASIDAKİ DIŞ ETKENLER

PETROL ÇIKARTILMAMASIDAKİ DIŞ ETKENLER
Petrol yoksa çıkartma ruhsatı neden vermiyorsunuz!..
Değerli okurlar, geçenlerde Türkiye-Suriye sınırında uydu
verilerine göre petrol denizi olduğu iddiasını yazmıştım..Yazı sonrasında
Silopi''de madencilik yapan ... aradı.. Yazacaklarımı lütfen iyi okuyun!...
Beşir Yılmaz telefonda .


" ... bey, gelin Silopi''de Cudi eteklerine sizi götüreyim
de petrolü kendi gözünüzle görün!.." diyerek feryat ediyordu..


"Nasıl yani!.." diye sorduğumda anlatmaya başladı..


"Biz aileden madenciyiz.. Irak sınırında yaklaşık 300 km ya
da bir başka deyişle yaklaşık 150 milyon ton asfaltit madeni buldum..


Bu madeni bir süre resmi olarak işlettikten sonra devlet 1978
yılında " Kamulaştırıyoruz" diyerek el koydu. Rezervin de 50 milyon ton
olduğu iddia edildi. Madem asfaltit rezervi az , neden el koyuyorsunuz.Dünyanın
neresine giderseniz gidin asfaltit maddesi bulunan her yerin altında petrol vardır. Silopi''nin altı da petrol denizidir. Yaz aylarında etraftaki ocaklardan resmen petrol akar ve Hezil
çayına karışır. Gelin görün! Sadece petrol değil, burada çok zengin uranyum ve
nikel madeni de var" - Nereden biliyorsunuz? "Türkiye''deki analizlere güvenmediğim için madenin her tarafından örnekler alarak Almanya''ya bizzat götürdüm ve analiz yaptırdım. Raporları gönderdim size ( Sonuçlar elimde Yatağan ve Tunçbilek''e
göre iki misli rakamlar var) dünyanın en önemli uranyum madenlerinden birisi buradadır ve aktif haldedir.." ... nın anlatacak o kadar çok şeyi var ki
makineli tüfek gibi ard arda sıralıyor. Ben de zaman zaman araya girip soru soruyorum.. -
Petrol olduğunu nereden biliyorsunuz? "Bu bölgede İngilizler
1967-87de petrol aramışlar.


Açılan kuyulardan gökyüzüne doğru 100 metre kadar petrol
fışkırmış. Ardından kapatmışlar ve betonlamışlar.


Benim madenimin yanında da bu kuyudan var ve vanasını gelin
birlikte açalım eğer beton ve civa basıp tıkamadılarsa bakalım ne kadar
petrol fışkıracak. Dönemin köylüleri arasında hâlâ yaşayan görgü tanıkları var ve
petrolün 100 metre kadar fışkırdığını görenler var." Beşir Yılmaz konuştukça pür dikkat dinlemeye devam ediyorum.. "Vedat bey, asfaltit maddesi olan her yerde petrol vardır. Eğer petrol yoksa bana neden petrol çıkartma ruhsatı vermiyorlar. Musul ve Kerkük''ün rakımı 80-100 metre civarındadır. Cudi Dağı''ndaki petrolümüz resmen Irak''a doğru akıyor ve başta İngilizler ve ABD bunu biliyor.."


... bugünlerde Silopi''ye bile zor gider hale gelmiş.
Devlet kamulaştırılacak diye el koyduğu madeni şimdi ...''in sahibi olduğu ... Holding''e devretmiş.
Durum böyle olunca, ... da dava üstüne dava açmış ve yürütmeyi
durdurma kararı aldırmış. Eğer tekrar el konulursa AİHM''ye başvuracakmış. Kısacası madeninin peşini bırakmıyor ama artık bölgedeki aşiret ağaları da onun peşini bırakmaz hale getirilmiş..


Bütün dava tutanakları elimde okudukça dehşete kapılıyorum.. Şimdi
sıkı durun... ...da gerçeğin aslını bilmeden sayın Başbakan Tayyip Erdoğan''a bu durum üzerine başvurmuş ve dilekçe vermiş dilekçede aynen şöyle yazıyor.. "


"Bürokrasi ve çeteler milletin hak ve hukukunu aramaktan
bezdirmiştir. Televizyonda ve basındaki konuşmalarınızda "hortumcu çetelerin ve bürokrasinin üstüne gidilecektir" diyorsunuz Millet buna çok seviniyor.. 25 yıldır gasp edilen madenimiz çete ve bürokratların, anayasa, kanunlar ve insan hakları hiçe sayılarak ihale yolu ile peşkeş çekiliyor. Allah''a ve sizin yüksek adaletinize sığınıyorum." ... devlet tarafından el konulan mallarını ve bunun karşılığında devletin verdiği parayı yazıya eklemiş..


1- 35 km yol yaptım. 2- 500 bin ton hazır çıkarılmış kömürüm
var. 3- 3,5 milyon metreküp hafriyat yapılmış. 4- Mazot tankları. 6- Dinamit ambarı. 7- Kantar ve kantar binası. . Resmi olarak bana ait olan ve vergisini ödediğim madenimde bugüne kadar yaptığım işler ve halen bulunan demirbaş ve çıkarılmış maden için ödenen para da 5.800.8000 TL.. (Buna resmen gasp ve devlet terörü denir!..) Beşir Yılmaz Başbakan Erdoğan''a yazdığı dilekçede devam ediyor.. " Bu para halen bankada duruyor. Buna rağmen Türkiye Kömür İşletmeleri ihaleyi adamlarına ve hortumculara peşkeş çekiyor... ". . . , ...''ın bu başvurusuna cevap alamamış. ...''dan al ve ABD bağlantılı şirketlere ver... Uranyum konusu da bir başka skandal... Güneydoğu resmen petrol denizi üzerinde ve Türkiye ABD Firmalarının peşinde "bize petrol bul" diye yalvarıyor... . . . .
Ama işin aslı öyle değil çünkü, bazı yapılması gerekenler vardır ki, devlet için kimse kimseye toprağını peşkeş çekmez bunu önce bilsinler. Onlar peşkeş çekiliyorsanoyrlar ve taraflı yayıncılara durumu bildiriyorlar bunuda onlar ballandıra ballandıra bizlere aktarıyorlar. Sonuçta ne toprak sahibi ne satış nede peşkeş çekilmesi var ne de yabancılara satışvar. Eğer öyle olsaydı Türkiyenin dört bir yanı peşkeş çekilmiş olurdu.
Ama göz ardı edilen en önemli unsur oralarda PKK'nın eylemlerinin yoğuun olduğu eylemler yaptığının göz ardı etmeleri.


Korkunç iddialar devam ediyor:. 6 mühendisin kafaları kesildi. . .
TPİK diye Türkiye Petrolleri''nin kurduğu bir kurum yurt dışına petrol arama işlerine giriyor ve bugüne kadar milyar dolar zarar ediyor... ... diyor ki: "Kimin hain kimin işbirlikçi olduğunu anlamak çok kolay!.. Eğer bölgede petrol yok ise neden bana petrol çıkartma ruhsatı verilmiyor. Ruhsatı verin 800 metreden petrolü çıkartmazsam ben bu ülkeyi terk ederim.


MTA yıllar önce sondaj yaptı 480 metrede su bulundu ve ardından
delici aletin ucu kırıldığı için sondaja son verildi. Herkes bilir sudan sonra petrol gelir. Biz yerli teknoloji ile 1200 metreye kadar sondaj yapabiliriz kimseye ihtiyacımız yok. İzni versinler siz görün petrol nasıl fışkıracak.."
Bu görüşmemizden bir gün sonra ... tekrar aradı ve Soma''da görevli bir mühendis ile görüşmemi isteyerek telefon numarasını verdi. Adını burada yazmak
istemiyor..


Mühendis ile görüşmemde daha da çarpıcı gerçekler çıktı ortaya...Altı ay kadar önce Cudi dağları eteklerinde bulanan 6 insan iskeletinin ne olduğunu
bilip bilmediğimi sordu..ben de " bilmiyorum" dedim. Mühendis ekledi " Bu iskeletler 18 yıl önce Cudi Dağı''nda kaybolan 6 Türk petrol mühendisinin iskeletleri. Kafaları kesilerek öldürülmüş.." Dondum kaldım.


Ne diyeyim.


Kendisi de mühendis olduğu için yalan söylemiyordur diye
düşündüm.. Ardından devam etti.. "... bey Türkiye maden bakımından dünyanın en zengin ülkesi. Siz Ödemiş yakınlarındaki Bozdağ''ın dünyanın en büyük altın rezervi olan ağlarından biri olduğunu biliyor musunuz? Ama bu madenleri kimse çıkaramaz. Hatta bu konunun üzerine giden gazeteciler öldürüldü.. Uğur Mumcu ve Çetin Emeç''in öldürülmeden kısa bir süre önce bu madenler üzerine gittiğini biliyorsunuz her halde..." İlgiyle dinledim. O kadar çarpıcı şeyler anlattı ki, yazmaya sayfalar yetmez.. İddiaların hepsinin belgeli olduğunu söyleyen bu
mühendis, gazete ve televizyon kanallarında hiçbir gazetecinin bu yönde bir haber yapamadığını ve milletin resmen uyutulduğunu örneklerle anlattı..
Ne diyeyim, bu milleti korumaya yemin etmiş olanlar utansın!.. Son
sözüm: "AB, ABD PKK''yı boşu boşuna özellikle bu bölgede güçlendirip milletin başına bela etmedi. Bölgeye gelecek barış ortamı Türkiye''yi ekonomik olarak uçuracak
gelişmelere gebedir!.."
Neticede duru şimdi çok farklıdır ve zamanla bütün herkes bunu görecek ve yaşayacaktır. İşin aslı madalyonun arkasında saklıdı dış güçlerdir.
"Yaşa yaşa gör tamaşa"

Alıntıdır.
Yazan: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™

'Ermenileri Kürtler Kesti' ve ASALA_PKK_APO=ARTiN_AGOP AGOPYAN

Faik Bulut, Kars'ta çocukluk yıllarında bulunan toplu mezarların Ermenilerin mi yoksa Müslümanların mı olduğunu, çıkan paranın cinsine göre ayırt ettiklerini söylüyor. Köy adlarının başındaki 'kara' ve 'kızıl' takıları da katliam yıllarından kalma
16/02/2006


ERTUĞRUL MAVİOĞLU (Arşivi)
Yazan: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™



Araştırmacı yazar Faik Bulut, bazı tarihçilerin ortaya attığı 'Ermenileri Kürtler kesti' imasının maddi bir dayanağı olmadığını söylüyor. Ermenileri katleden Hamidiye Alayları'nın Kürt isyanlarını bastırmak için de kullanıldığını anımsatan Bulut, kendisi 10 yaşındayken 115 yaşındaki Zeri ninesinin anlatımını ise şöyle aktarıyor: "Bizimkiler Hamidiye Alayları'na yardım ederdi. Kırmızı Köprü diye bilinen yere giderek pusu kurmuşlar. Öyle vurdular, öyle vurdular ki, cesetle dolan Kars Çayı geri akmaya başladı."


1915 olaylarının öncesi ve sonrası neydi? Başka hangi azınlıkları kapsadı?


Ermeni meselesinin 1915 ile sınırlanmasını çok yanlış buluyorum. Öncesi ve sonrası vardır. Bir de perspektif olarak genelde Ermeni meselesi global düzeyde ele alınıyor. Ama her bölgedeki Ermeni meselesi, Adana'daki, Afyon'daki, İstanbul'daki, Çorum'daki, Muş'taki, Batman'daki, Kars'taki Ermeni meseleleri birbirinden farklıdır. O nedenle her bölgede yaşananları sanki birbirinin aynıymış gibi konuşmak hatalı sonuçlara vardırır. İşin özünde katliam ve tehcir vardır. Belgeler bunu gösteriyor. Bunun yanı sıra mukatele de vardır. Yani etnik boğazlaşma olmuştur.
Türkler, Çerkezler, Kürtler, yani Osmanlı'nın yanında yer alanlarla sadece Ermeniler arasında bir kavga yok. Nasturiler ve Asurilerle de benzer olaylar yaşanıyor. Bu olaylar Türkiye'nin sınırlarını da aşıyor. Bugünkü Irak Kürt bölgesinde Asuriler İngilizlerle birlik olup Kürtlere hücum etmişler. İran bölgesinde Nasturi ve Ermeniler birlik olup, 1919'ların ünlü İranlı Kürt lideri Simko İsmail'e bağlı birliklerle savaşmışlar. Yani o dönem yaşanan olayları sadece Türk-Ermeni boğazlaşması diye sınırlandırırsak yanlış olur. Bu olayların sınırları hayli aşan bir boyutu var. Uluslaşma, milli bir bencilliği gerekli kılıyor. Bir başkasını ret ve düşman kabul etmeden uluslaşma olur mu? 1877'den başlayan, 1. Dünya Savaşı'nın sonlarına kadar devam eden boğazlaşmalar, bölgedeki uluslaşma kavgası ekseninde değerlendirilmelidir. Rus Çarlığı, İngiltere, İran ve Osmanlı tüm bu çatışmalarda doğrudan rol oynamış, azınlıkların çatışmasını bizzat bu büyük devletler körüklemiş ya da kışkırtmıştır.


Ermeni ve Kürtler arasındaki çatışmaların nedenleri neydi?


Ermeniler'in Büyük Ermenistan projesi de boğazlaşmalarda oldukça etkili oluyor. Ermeni komitacılar Kars'ta, Erzurum'da, Van'da sürekli etnik temizlik gerçekleştiriyorlar. 1890'dan başlayarak, sonraki yıllarda daha da şiddetlenerek devam ediyor. Fakat boğazlaşmanın elbette ki tek kaynağı komitacıların etnik temizlik çabalarıyla sınırlı değil. Kürt şeyhlerinden bazılarının Ermenileri kesmek üzere fetva yayımladıkları biliniyor. Bu şeyhlerden birinin, "Ermeniler yüzümü görmesin, yoksa günaha girerim" diyerek yüzünü peçeyle örttüğü söylenir. Ama bunun yanında Ermenileri koruyan, himayesine alan Kürt ağa ve din adamları olduğunu da biliyoruz. Van bölgesinde, Çatak'ta Kör Hüseyin Paşa, Hacı Musa Bey gibi isimler katliamlar yaşanırken Ermenileri himayesine alanlar arasında sayılır. Said-i Nursi bildiğim kadarıyla 1500 Ermeni'yi himaye edip korumuştur. 1910-1915 arasında özellikle Dersimli olan Kürtler, Seyid Riza ile Ali Şir, Ermenileri hem korumuş hem de onlarla işbirliği yapmıştır. Hatta 1917 Ekim devrimi sürecinde Dersim bölgesinde Ermenilerle birlikte yaklaşık üç ay kadar süren bir sosyalist şûra oluşturmuşlar, ama Erzincan komutanı Ermeni Murat Paşa ile 'Büyük Ermenistan' talepleri konusunda anlaşamamışlardır. İran'a karşı 100 bin kişilik bir Kürt ayaklanması çıkaran Nakşi şeyhi Ubedullah'ın Ermenilerle yaptığı önemli bir anlaşma da vardır: "Siz bize silah üretin, biz de size Şemdinli tütünü verelim." Karşılıklı anlaşmalar sonucunda Ubeydullah'ın 'Ermenilere dokunulmayacak' fetvası çıkarmış olması son derece anlamlıdır.

Akabinden yıl 1970'ler Asala Terör Örgütü ve onun devamı olan PKK'nın kuruluşu ve amacı için yapılanlar şöyledir:
-İlk olarak sondan başa gidelim ki mevzu anlaşılsın.

DÖNMENİN ASIL ADI ARTİN AGOPYAN, SAHTE ADI ABDULLAH ÖCALAN.

"BURADA BİR AYRINTIYA YER VERMEK GEREKİR ASALA KURUCU LİDERİNİN ADI AGOP AGOPYAN OLMASI BİR TESADÜF MÜ? " VE AYRICA BU ZAT YUNANİSTAN'DA BİR ÖZEL TİM TARAFINDAN KESİN OLMAMAKLA BİRLİKTE SÖZDE TRENDE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR.


ŞİMDİ EFENDİM, BİLDİĞİNİZ GİBİ, BİZ "DÖNME" KELİMESİNİ SADECE SABETAY SEVİ'NİN TAKİPÇİSİ MÜSLÜMAN GÖRÜNTÜLÜ YAHUDİLER İÇİN KULLANMIYORUZ... RUM, ERMENİ, LEVANTEN OLUP TA, HIRİSTİYANLIĞINI VE ASLINI GİZLEYİP, MÜSLÜMAN GÖRÜNÜP, ÖZ-BE-ÖZ TÜRK ADLARI TAŞIYARAK, BİZLERİ KANDIRMAYA ÇALIŞANLARIN TÜMÜNÜ KASTEDİYORUZ.

BUNLARDAN BİR TANESİ DE "APO" ADIYLA BİLİNEN PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN LİDERİ ARTİN AGOPYAN'DIR.

APO'NUN ASLINDA ERMENİ OLDUĞU ESKİDEN BERİ BİLİNİYOR, DİLE GETİRİLİYORDU. AMA NEDENSE BOYALI BASIN VE ŞIKIDIM MEDYA BU HERİFİ ABDULLAH ÖCALAN DİYE TANITMAYI SÜRDÜRDÜ. ÖCALAN SOYADI ÜZERİNDE BİLE DURULMADI... KİMLERDEN VE NEDEN ÖÇ ALIYORDU?..

İSTERSENİZ ORADAN BAŞLIYALIM...

1880'LERDEN İTİBAREN TÜRKİYE'DEKİ ERMENİLER'İ BATILI ÜLKELER (BAŞTA A.B.D) VE RUSYA YOĞUN BİR ŞEKİLDE KIŞKIRTMIŞLARDIR... BATILI ÜLKELER (BİLHASSA İNGİLTERE) BU ARADA KÜRTLER'E DE EL ATMIŞ, ONLARI İLERDE KULLANABİLECEĞİ YEDEK BİR GÜÇ HALİNE GETİRME ÇABASINA GİRMİŞTİ... 1. CİHAN SAVAŞI İNGİLTERE'NİN NE KADAR TEDBİRLİ OLDUĞUNU ORTAYA KOYDU. ERMENİLER RUSLAR'IN KOZU HALİNE GELDİ. DOĞU ANADOLU'YU İŞGÂL EDEN RUSLAR KARS VE ERZURUM'A KADAR ERMENİ BİRLİKLERİ İLE GİRDİLER. İNGİLTERE DE KÜRTLER ÜZERİNDEKİ FAALİYETİNİ YOĞUNLAŞTIRDI.

RUSLAR 1917'DE SAVAŞTAN ÇEKİLİNCE, ERMENİ KOZU TEKRAR BATILILARIN ELİNE GEÇTİ... AMERİKALILAR MEŞHUR WILSON PRENSİPLERİ İLE DOĞU'DA BİR ERMENİ DEVLETİ, GÜNEYDOĞU'DA DA BİR KÜRT DEVLETİ YARATIP KENDİ SÖMÜRGELERİ HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞIRKEN, FRANSIZLAR DA GÜNEY ANADOLU'YA FRANSIZ ÜNİFORMASI GİYDİRDİKLERİ ERMENİLER İLE GİRDİLER.

BU WILSON DENEN MASON HERİF, GERÇEKTEN NAMUSSUZUN TEKİDİR!.. "MİLLETLERİN KENDİ KADERLERİNİ TAYİN HAKKI"NDAN SÖZ İLE, NÜFUS YOĞUNLUĞUNU BAHANE EDEREK OSMANLI TOPRAKLARINDA ERMENİ, KÜRT, RUM DEVLETLER KURMAYI TEKLİF EDERKEN; TÜRKLER'İN NÜFUS YOĞUNLUĞUNA SAHİP OLDUĞU RUS VE AVRUPA TOPRAKLARINDA ONLARIN BAĞIMSIZ OLMASINI AĞZINA BİLE ALMAMIŞTIR!.. BU ŞEREFSİZİN TÜRKİYE'DE SÖZÜNÜ ETTİĞİ BÖLGELERDE NE RUMLAR, NE ERMENİLER, NE DE KÜRTLER ÇOĞUNLUĞU TEŞKİL EDİYORDU!... HALBUKİ BATI TRAKYA, BULGARİSTAN, KIBRIS, MUSUL-KERKÜK, AZERBEYCAN, HATTA O DÖNEMDE ERMENİSTAN, HEP TÜRK DİYARI İDİ VE TÜRKLER ÇOĞUNLUKTA İDİ!..

İŞTE BATILILAR BÖYLE ÇİFTE STANDARTLI, BÖYLE İÇTEN PAZARLIKLI, BÖYLE NALINCI KESERİ GİBİ KENDİNE YONTAN, SOYSUZ BİR TOPLULUKTUR!.. ONLARIN "ALLAH BİR!" DEDİĞİNE BİLE İNANMAMAK GEREKİR!..

ASLINDA BİZ ARTİN AGOPYAN'IN SOYADININ NEDEN ÖCALAN OLDUĞUNU AÇIKLIYACAKTIK... ORAYA GELELİM...

İŞTE BU ŞEKİLDE BATILI DEVLETLER TARAFINDAN KIŞKIRTILMIŞ OLAN ERMENİLER, 1. CİHAN SAVAŞI SIRASINDA TEB'ASI OLDUKLARI OSMANLI DEVLETİ'NE İHANET EDİP, RUSLAR'A YARDIMA BAŞLAYINCA, DÖNEMİN SADRAZAMI TALÂT PAŞA TARAFINDAN TEHCİRE, YANİ GÖÇE TÂBİ TUTULDULAR... SAVAŞIN CEREYAN ETTİĞİ BÖLGELERDEN ALINIP SAVAŞIN OLMADIĞI OSMANLI TOPRAKLARINA GÖNDERİLDİLER Kİ, DÜŞMANLA İŞBİRLİĞİ ETMESİNLER!..

BU TEHCİR, HİÇ BİR ZAMAN ERMENİLERİN TÜMÜNÜ KAPSAMAMIŞTIR. İSTANBUL ERMENİLERİ, ORTA ANADOLU'DA YAŞIYANLAR TEHCİRE TÂBİ TUTULMAMIŞTIR. SADECE DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU'DAKİLER GÖÇ ETTİRİLMİŞTİR.

ERMENİLER GÖÇ ETTİRİLİRKEN DE, GÖTÜREBİLECEKLERİ BÜTÜN EŞYALARI ALMALARINA İZİN VERİLDİĞİ, AİLE FERTLERİNİN BİR ARADA TUTULMASINA İTİNA EDİLDİĞİ GİBİ, GİTTİKLERİ YERDE YERLEŞMELERİNE DE NEZARET EDİLMİŞ, YOLDA HER TÜRLÜ GÜVENLİKLERİNİN SAĞLANMASI İÇİN YANLARINA ORDU BİRLİKLERİ KATILMIŞTIR.

ANCAK BU GÖÇ SIRASINDA, HİÇ HESABA KATILMAYAN BİR DURUM HÂSIL OLMUŞTUR... YİNE BATILILARIN KIŞKIRTTIĞI VE BİRBİRİYLE ÇAKIŞAN TOPRAKLAR VAADETTİĞİ KÜRTLER, BİLHASSA SAVAŞ DOLAYISİYLE SAYISI ARTAN KÜRT EŞKİYA, YANLARINDA DEĞERLİ EŞYA TAŞIYAN ERMENİ KAFİLELERİNE YOL BOYUNCA SALDIRMIŞ, ONLARI SOYUP DİRENENLERİ ÖLDÜRMÜŞLERDİR.

KAFİLELERİ KORUMAKLA GÖREVLİ BİRLİKLER SAYICA AZ OLDUĞU İÇİN, HER ZAMAN BU SOYGUN VE KATLİAMI ÖNLİYEMEMİŞTİR.

YİNE PEK AZ BİLİNEN İKİNCİ BİR HUSUS TA, BU SALDIRILAR SONUNDA YETİM KALAN ÇOCUKLAR İLE, DUL KALAN BAZI KADINLARI, YOL BOYUNCA GEÇTİĞİ YERLERDE ONLARA ACIYAN AİLELERİN YANLARINA ALMASI, HATTA EVLENMESİDİR... BAZI ERMENİ AİLELER DE, ŞEVKAT GÖRDÜKLERİ BÖLGELERE KAÇAK OLARAK SIĞINMIŞ, AD DEĞİŞTİREREK TÜRK GÖRÜNÜMÜYLE, VEYA ALEVÎ KÜRT KİSVESİ ALTINDA ORAYA YERLEŞMİŞ, YERLİ HALK ARASINA KARIŞIP GİTMİŞLERDİR.

İŞTE APO DİYE BİLİNEN ARTİN AGOPYAN, BÖYLE BİR AİLEDEN GELMEDİR.

NE VAR Kİ, BU SALDIRILAR KÜRTLER VE ERMENİLER ARASINDA BÜYÜK BİR DÜŞMANLIK YARATMIŞ, MÜTAREKEDEN SONRA BATILI DEVLETLERİN ORDULARI İLE BİRLİKTE DÖNEN ERMENİLER, KENDİLERİNDEN GASPEDİLDİĞİNİ ÖNE SÜREREK HEM YERLİ HALKIN MALINA MÜLKÜNE EL KOYMUŞ, HEM DE FIRSAT BULDUĞU YERLERDE ÖÇ ALMAK AMACIYLA KÜRTLER'E VE TÜRKLER'E İNANILMAZ İŞKENCELER, KATLİAMLAR UYGULAMIŞTIR.

ARTİN AGOPYAN'IN AİLESİ, İŞTE BU YÜZDEN TAMAMLIYAMADIKLARI KATLİAMA DEVAM ETMEK İÇİN, ÖC-ALAN SOYADINI TAŞIR!..

BASİT BİR KİŞİ, BAŞARISIZ BİR ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ İKEN, 1978 YILINDA, APO'NUN ÜÇ KİŞİYLE BİR ÖRGÜT KURUP, DIŞARDAN BU KADAR DESTEK GÖRMESİNİ, AKLINIZ ALIYOR MU?..

BU DİL BİLMEZ, YOL-YORDAM BİLMEZ TAŞRALININ, ALMAN PARLAMENTO HEYETLERİYLE GÖRÜŞMESİNİ, YUNAN DİPLOMATLARI VE İSTİHBARAT ELEMANLARI TARAFINDAN KENYA'YA KAÇIRILMASINI, NASIL İZAH EDEBİLİRSİNİZ Kİ?..

BİZİM MASON / DÖNME BASININ ARTİN AGOPYAN'I "APO" DİYE YILLARDIR ŞİŞİRDİĞİ MÂLÛM... AMA YALÇIN KÜÇÜK, DOĞU PERİNÇEK GİBİ YAZARLARIN, HATTA MİLLETVEKİLLERİNİN GİDİP ZİYARET ETTİĞİ PKK KAMPLARINI, TERÖR STRATEJİSİNİ, İKİ DEDİĞİ BİRBİRİNİ TUTMAYAN BU DURGUN ZEKÂLI HERİFİN PLANLADIĞINI MI SANIYORSUNUZ?

BÜTÜN OLAY, ASALA ELİYLE 1973'DEN BERİ YÜRÜTÜLEN HIRİSTİYAN ERMENİ TERÖRÜNÜN, ARTIK DÜNYA KAMU OYUNDA TEPKİ ÇEKMEYE BAŞLAMASI, BATILI EMPERYALİST DEVLETLERİN YENİ BİR KUKLAYA İHTİYAÇ DUYMASINDAN KAYNAKLANMIŞTIR... BU ÖYLE BİR KUKLA OLMALIYDI Kİ, NE HIRİSTİYANLAR, NE BATILILAR GÖZE BATSIN!.. TAM TERSİNE, HEM TÜRKİYE MEŞGUL EDİLSİN, HEM DE TÜRKLER'LE KÜRTLER BİRBİRİNİ KIRSIN!.. ÜSTELİK TÜRKİYE'NİN SURİYE, IRAK, İRAN, FİLİSTİN, LİBYA GİBİ MÜSLÜMAN DEVLET VE TOPLULUKLAR İLE ARASI BOZULSUN!.. MÜSLÜMANLARI ÖLDÜREN, KENDİ İNSANINA ZULMEDEN BİR DURUMA DÜŞSÜN!..

1984'DEN İTİBAREN DE ERMENİ TERÖR ÖRGÜTLERİ PİYASADAN ÇEKİLDİ, ARTİN APO'NUN PKK SALDIRILARI BAŞLADI!

İŞTE PKK LİDERİ APO DİYE BİLİNEN, O CAMLI BÖLMENİN ARKASINDA ZAVALLI BİR TAVIRLA OTURAN ARTİN AGOPYAN'IN HİKÂYESİ!..

BUNU KİM ORTAYA ÇIKARDI BİLİYOR MUSUNUZ?.. 31 MAYIS 1999 GÜNKÜ DURUŞMADA SÖZ ALAN BİR ŞEHİT BABASI!.. BAŞBAĞLAR KATLİAMINDA OĞLUNU KAYBEDEN AHMET BEŞKARDEŞ, ARTİN AGOPYAN'A HİTABEN, KIRMANÇ (KÜRT) AĞZI İLE "EZ KIRMANÇ IM" DİYE BAŞLAYIP "SEN KÜRT DEĞİLSİN, ERMENİSİN!.. EĞER KÜRT İSEN, BEN ŞİMDİ SENİNLE KÜRTÇE KONUŞUYORUM, BANA KÜRTÇE CEVAP VER!.." DEDİ!.. VE TABİİ HİÇ BİR CEVAP ALAMADI!..

KÜRTLER'İ BAĞIMSIZLIĞA KAVUŞTURACAĞINI İDDİA EDİP, TÜRK'TEN ÇOK KÜRT ÖLDÜREN, SÖZDE KÜRT "GERİLLA" KAMPLARINDA TÜRKÇE EĞİTİM YAPTIRAN, ABDÜLLAH ÖCALAN TAKMA ADLI ARTİN AGOPYAN, GERÇEKTEN ERMENİ İDİ, VE KÜRTÇE BİLMİYORDU!.. BÖYLECE "APO" DİYE BİLİNEN KAATİLİN ASLINDA ERMENİ OLDUĞU KENDİ YÜZÜNE HAYKIRILDI, VE KAYITLARA GEÇTİ!

HEMEN EKLEMEK İSTERİZ Kİ, BİZİM KÜRT DİYE BİLDİĞİMİZ VATANDAŞLARIMIZ, BU TERÖR FURYASININ ORTAYA ÇIKIŞINA KADAR KENDİLERİNE "KÜRT" DEMEZLERDİ!.. HÂLÂ DA ÇOĞU O KELİMEYİ KULLANMAZ... KENDİNİ KIRMANÇ, ZAZA, DERSİMLİ, TATAR UŞAĞI OLARAK ADLANDIRIR. BOY VE AŞİRET ADLARINI KULLANIR. BU DA AVŞAR, KARAKEÇİLİ, TÜRKMEN DEMEKTEN FARKSIZDIR.

YAA İŞTE BÖYLE!.. DURUŞMANIN EN ÖNEMLİ İKİ OLAYINDAN BİRİ BU TESBİT İKEN, BİZİM MASON / DÖNME MEDYADA GENE ALT SIRALARDA YER ALDI... BAZI TELEVİZYONLAR BU KONUYU YANSITMAK YERİNE, "SİZE ŞİMDİ ÇOK ÖNEMLİ BİR OLAY GÖSTERECEĞİZ," DİYEREK APO'NUN "GÖZLÜK KULLANDIĞI" SAHNELERİ YAYINLADILAR!..

BAŞ TERÖRİST ÜLKE A.B.D.'NİN ÜNLÜ TELEVİZYONU C.N.N. NE YAPTI, BİLİYOR MUSUNUZ?.. NE BU KIRMANÇ TÜRK KÖYLÜSÜNÜN TESBİTİNİ YAYINLADI, NE DE ARTİN AGOPYAN'IN BATILI ÜLKELERİ SUÇLAYAN İFADELERİNİ!.. KISACA "APO YAŞAMASINA İZİN VERİLDİĞİ TAKDİRDE ÜLKEDE BARIŞI SAĞLIYACAĞINI SÖYLEDİ," DEDİKTEN SONRA,

- "ŞİMDİ TÜRKİYE'YE SOKULMAYAN ABDULLAH ÖCALAN'IN AVUKATINA BAĞLANIYORUZ,"

ANONSUNU YAPTI!..

ALLAH ALLAH!.. APO NAMLI ERMENİ KAATİLİN ZATEN ERMENİ Mİ, KÜRT MÜ OLDUĞU BELLİ OLMAYAN HAİN NİTELİKLİ 100 TANE AVUKATI VAR!.. BUNLAR SIRAYLA ARZ-I ENDAM EDİP, KENDİLERİNE GÖRE BİR "ŞOV" SERGİLEDİKTEN, VE TÜRK DEVLETİNİ SUÇLADIKTAN SONRA, DAVADAN ÇEKİLİYORLAR!.. ÜSTELİK BİZİM MASON / DÖNME MEDYADA UZUN UZUN BEYANAT VERİYORLAR, İSTEDİKLERİ REKLÂMI YAPIYORLAR!.. "KİMMİŞ Kİ, BU YURDA SOKULMAYAN AVUKAT?" DEMEYE KALMADI, BİR HOLANDALI BAYAN EKRANDA GÖRÜNDÜ...

EFENDİM, BU HOLANDALI KADIN APO'NUN AVUKATIYMIŞ!.. ÇOK İSTEMİŞ, GELİP DAVAYI ÜSTLENMEYİ AMA, ZALİM TÜRK DEVLETİ KENDİSİNİ YURDA BİLE SOKMAMIŞ!.. SAVUNMASI BÖYLECE KISITLANAN(!) KAATİL ERMENİ, EĞER MAHKÛM EDİLİRSE, YANLIŞ KARAR ALINMIŞ OLACAKMIŞ!..

GÖRDÜNÜZ MÜ, BÜYÜK MÜTTEFİKİMİZ, SADIK DOSTUMUZ AMERİKA'NIN KURDUĞU TEZGÂHI?.. BUNCA MUHABİRİNE RAĞMEN, TÜRK KANUNLARINA GÖRE, SANIKLARI ANCAK TÜRK BAROLARINA KAYITLI AVUKATLARIN SAVUNABİLECEĞİNİ BİLMİYORMUŞ GİBİ YAPIP, TÜRK DEVLETİ'Nİ SUÇLUYOR!

ARKASINDAN C.N.N. SPİKERİ, BİR TÜRK GAZETECİYE (HADİ O SALAĞIN ADINI VERMİYELİM DE REZİL OLMASIN),

- "APO'NUN BERAAT ETME İHTİMALİ VARMI?"

DİYE SORMAZ MI?..

AKLINCA BERAATİ DE BİR İHTİMAL OLARAK ZİHİNLERE YERLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR!.. TABİİ A.B.D.'NİN RESMİ DEVLET POLİTİKASI İCABI!..

HİÇ UNUTULMASIN Kİ, NE AMERİKA'DA, NE İNGİLTERE'DE, NE DE ALMANYA'DA HİÇ BİR ÖZEL BASIN-YAYIN ORGANI DEVLET POLİTİKASI DIŞINDA YAYIN YAPAMAZ!..

O AMERİKA Kİ, TEKSAS EYALETİ'NİN (Kİ BU EYALETLER FEDERAL DEVLETE KENDİ RIZALARI İLE KATILMIŞLARDIR) BAĞIMSIZLIĞI İÇİN ÖRGÜT KURAN BEŞ KİŞİDEN ÜÇÜNÜ VURUP ÖLDÜRDÜ, İKİSİNİ DE ÖMÜR BOYU HAPSE MAHKÛM ETTİ... DAHA GEÇENLERDE BİLGİSAYARLARA "MELİSSA" VİRÜSÜ BULAŞTIRDI DİYE, ELİNE SİLAH ALMAMIŞ BİR GENCE TAM 40 YIL HÜKÜM GİYDİRDİ!.. KALKMIŞ, 30.000 KİŞİNİN ÖLÜMÜNDEN SORUMLU BİR İSYANCI ERMENİNİN "BERAAT" EDİP ETMİYECEĞİNİ SORUYOR!..

MASON DEDİK, FASON DEDİK, "KUSURUNA BAKILMAZ," DEDİK, ALDIRMADIK... DELİYLE, APTALLA BİR TUTTUK... AMA BU KADARI DA ARTIK FAZLA!..

ERMENİ DEYİNCE AKLIMIZA GELDİ, "BURAYA EKLİYELİM," DEDİK.

ŞEYTANIN PARTİSİ, NURCU İLİMCİLER GRUBU HİZBULLAH'IN VAHŞETİNİ SANSASYONEL, HATTÂ AJİTASYON HÂLİNE GETİREREK HALKA YANSITAN MASON / DÖNME MEDYA İKİ HUSUS, ÜZERİNDE HİÇ Mİ HİÇ DURMUYOR!..

BU İKİ HUSUS ÜZERİNDE DURMUYOR DA, OLUP BİTENİ "İSLÂMî TERÖR" DİYE O YÜCE DİNİN ÜZERİNE YIKMAYA KALKIYOR!.. YAHU, İNGİLTERE'DE İ.R.A. ONCA TERÖR EYLEMİ YAPTI. HİÇ KİMSE KALKIP TA, BU "KATOLİK TERÖRÜ" DEDİ Mİ?.. BIRAKIN ONU, "MİLLİYETÇİ TERÖR" DEDİ Mİ?.. SIRPLAR, ONCA BOSNALI, KOSOVALI MÜSLÜMANI ÖLDÜRDÜ... HİÇ KİMSE KALKIP TA "ORTODOKS TERÖRÜ, ORTODOKS VAHŞETİ" DEDİ Mİ?.. İSLÂM'IN LÂNETLEDİĞİ TAVIRLARI UYGULAYANLARA "MÜSLÜMAN" DEMEK BİLE CÂİZ DEĞİLKEN, NEREDEN ÇIKTI BU "İSLÂMÎ TERÖR"?...

NEYSE... BİZ GELELİM MASON / DÖNME MEDYANIN DİLE GETİRMEDİĞİNE!..

BİRİNCİSİ HEM ÖLENLERİN HEM DE ONLARI İNANILMAZ İŞKENCELERLE ÖLDÜRENLERİN KÜRT OLMASI!.. ÜSTELİK HEMEN HEPSİNİN "MİLLİYET" ANLAYIŞINI KINAYIP, "ÜMMET" ZİHNİYETİYLE HAREKET ETTİĞİNİ İDDİA EDEN "NURCU"LARDAN OLMASI!.. ÖLDÜRÜLENLER NURCULARIN "MENZİL " CEMAATİNDEN, ÖLDÜRENLER DE "İLİM" CEMAATİNDEN!.. NE BİÇİM İLİMSE!..

BU TÜRKİYE "HİZBULLAH"I, ÖYLE BİR TAVIR İÇİNDEKİ KENDİNDEN BAŞKASINI MÜSLÜMAN SAYMIYOR!.. KENDİNDEN, YÂNİ KENDİ MÜSLÜMAN TİPİNDEN OLMAYINCA DA KÂFİR SAYIYOR, "KATLİ VACİP" DİYE CANINA KIYIYOR!.. ÜSTELİK BU DAVRANIŞLA SEVABA GİRDİĞİNE İNANIYOR!..

ANCAK BÖYLE, SADECE "KENDİNE MÜSLÜMAN" HİZBULLAH'IN MALÎ KAYNAĞINI ELİNDE TUTAN, İDARE EDEN KİMMİŞ, BİLİYOR MUSUNUZ?.. SULHETTİN ÜLÜK ADINDA BİR DÖNME!.. BİR ERMENİ!..

YAAA!.. İŞTE MEDYANIN VURGULAMADIĞI İKİNCİ HUSUS BU!..

SEN NURCU OL, HİZBULLAHÇI OL, MÜSLÜMAN GEÇİN, SONRA BİR GAVUR ERMENİ İLE BİRLİK OLUP DİĞER MÜSLÜMANLARI ÖLDÜR!.. KÜRTÇÜLÜK TASLA, BAŞKA KÜRTLERİ ÖLDÜR!.. TIPKI P.K.K. LİDERİ ARTİN APO GİBİ!..

NE DÜŞÜNÜYORUM, BİLİYOR MUSUNUZ?.. ŞU HİZBULLAH ELEBAŞLARININ GELMİŞİNİ GEÇMİŞİNİ BİR İYİ KURCALAMAK GEREK!..

BAKALIM ARALARINDAN KAÇ TANE ERMENİ DÖNME ÇIKACAK!..

***

KÜRT POSTUNDA ERMENİLER, MÜSLÜMAN GÖRÜNTÜSÜNDE SÜRYÂNÎLER VE YEZİDÎLER

PEKİ, "KÜRT HALK ÖNDERİ" DİYE YUTTURULMAYA ÇALIŞILAN BÖLÜCÜ BAŞI ERMENİ DE; PKK, DHKP-C, TİKKO GİBİ BÖLÜCÜ ÖRGÜTLERİN DİĞER MENSUPLARI "MÜSLÜMAN" MI?.. HATTA "KÜRT" MÜ?..

DEĞİL!.. ELE GEÇİRİLEN EŞKİYANIN ÇOĞUNUN SÜNNETSİZ OLMASINDAN BELLİ AMA, BİZ GENE BÂZI İSİMLER VERELİM:

- "PARMAKSIZ ZEKİ" KOD ADLI ŞEMDİN SAKIK, ERMENİ'DİR. BABAANNESİNİN ERMENİ OLDUĞUNU KENDİSİ AÇIKLAMIŞTIR.

- BÖLÜCÜ KÜRT PARTİSİ MİLLETVEKİLİ SIRRI SAKIK TA ERMENİ'DİR.

- PKK'NIN ÖNDERLİK ETTİĞİ SÜRGÜNDE KÜRDİSTAN HÜKÜMETİ DELEGESİ, 1959 SİLVAN DOĞUMLU SEMRA BAKIR, ERMENİ'DİR.

- SEMRA'NIN KARDEŞİ ORHAN BAKIR'IN ASIL ADI ARMENAK'TIR. ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ TİKKO MENSUBU İDİ, ÇATIŞMADA ÖLDÜRÜLDÜ.

- SÜRGÜNDEKİ HÜKÜMET DELEGESİ MERYEM TABAŞ ERMENİ'DİR. DEDESİ HOKAR, NİNESİ HAYKANUŞ'TUR.

- "ZAZAN BERTİN" KOD ADLI 1980-SİLVAN DOĞUMLU RUŞEN TAPANCI ERMENİ'DİR. DEDESİNİN ADI OHANİS'TİR. "MAVİ ÇARŞI"NIN YAKILMASI EYLEMİNE KATILMIŞTIR.

- 1975 DOĞUMLU YUSUF CİHANGİR ERMENİ'DİR. DEDESİNİN ADI VARTAN'DIR.

- 1965-KARAKAÇAN DOĞUMLU ADNAN DİZİN ERMENİ'DİR. DEDESİNİN ADI KİRKOR'DUR.

- 1970-SİİRT DOĞUMLU NİHAT TÜRKSOY, HİÇ DE TÜRK SOYLU DEĞİLDİR, ERMENİ'DİR. DEDESİNİN ADI SERKİS, NİNESİNİN ADI ZERDO'DUR.

- 1975-HAZRO DOĞUMLU ZANAMAZAK YEZİDÎ'DİR.

- 1973-NUSAYBİN DOĞUMLU MEHMET ZEKİ ŞAŞMAZ YEZİDÎ'DİR.

- 1971-NUSAYBİN DOĞUMLU ABDULLAH ŞAŞMAZ YEZİDÎ'DİR.

- PKK'NIN AVRUPA'DAKİ KASASI NURİYE KESBİR YEZİDÎ'DİR.

- BATILILAR'IN ALEYHİMİZE KULLANMAK İÇİN SEÇTİRDİĞİ, AVRUPA PARLAMENTOSU ÜYESİ FELEKNAZ UCA, YEZİDÎ'DİR.

- FELEKNAZ'IN BABASI ABDULLAH UCA, YEZİDÎ KÜRDİSTAN BİRLİĞİ BAŞKANIDIR, O DA YEZİDÎDİR.

- 1971-MİDYAT DOĞUMLU SEYİTHAN ALPAR SÜRYÂNÎ'DİR.

- 1976-MİDYAT DOĞUMLU METİN KESENCİ SÜRYÂNÎ'DİR. "BETH NEHRİN" ADLI SÜRYÂNÎ VE ASURÎ ÖRGÜTÜNÜN KURUCUSUDUR.

- 1975-MİDYAT DOĞUMLU ADNAN KESENCİ SÜRYÂNÎ'DİR.

- 1977-BOZOVA DOĞUMLU MEHMET GÜZEL ERMENİ'DİR. DEDESİNİN ADI MIGIRDIÇ, NİNESİNİN ADI İLSEVİK'TİR.

- 1983-NUSAYBİN DOĞUMLU BİLAL YÜREK SÜRYÂNÎ'DİR.

- 1980-MİDYAT DOĞUMLU ŞEVKİYE ATALAN YEZİDÎ'DİR.

- 1966-MİDYAT DOĞUMLU FAHRETTİN ŞAHİN YEZİDÎ'DİR.

- 1980-PERVARİ DOĞUMLU SALİH BOĞDU SÜRYÂNÎ'DİR.

- "CİHAN" KOD ADLI, 1974-PERTEK DOĞUMLU AKİF YADİGÂROĞULLARI ERMENİ'DİR. BÜYÜK DEDESİ APKAR, NİNESİ MARYAM'DIR.

- 1973-ÖMERLİ DOĞUMLU METİN GÜMÜŞ ERMENİ'DİR.BÜYÜK DEDESİ ARTİN, NİNESİ DİHRAM'DIR.

- 1977-SİLVAN DOĞUMLU BÜLENT BAKIR ERMENİDİR.

- 1977-SİLVAN DOĞUMLU ORHAN OLSEN ERMENİ'DİR. BÜYÜK DEDESİNİN ADI İLİYO, NİNESİNİN ADI MARİ'DİR. SAHTE ÇÜRÜK RAPORU ALARAK ASKERE GİTMEMİŞTİR.

- 1977-KARAYAZI DOĞUMLU İDRİS SEFİL ERMENİ'DİR. TERÖRDEN HAPİS YATMIŞ, SONRA BİR ARA KONYA HADEP GENÇLİK KOMİTESİ ÜYELİĞİ YAPMIŞTIR. SAHTE ÇÜRÜK RAPORU ALARAK ASKERE GİTMEMİŞTİR.

- İDRİS'IN AKRABASI ERSİN SEFİL DE ERMENİ'DİR. KUZEY IRAK'TA ÇATIŞMADA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR.

- 1974-HAZRO DOĞUMLU HACİ İÇER'İN HACILIKLA HOCALIKLA ALÂKASI YOKTUR, ERMENİ'DİR. DEDESİ ALİ, NİNESİ GULE'DİR. HADEP HAZRO İLÇE YÖNETİM KURULU ÜYESİ İDİ. O DA SAHTE ÇÜRÜK RAPORU ALARAK ASKERE GİTMEMİŞTİR.

- ADANA'DA YAKALANAN PKK'LI CANLI BOMBA HATİCE ARAT YEZİDÎ'DİR.DEDESİ HASSO, NİNESİ MERYEM DE YEZİDÎ'DİR.

- 1937-CEYLANPINAR DOĞUMLU ŞEMSİ EMEN SÜRYÂNÎ'DİR. HADEP ÜYESİ İDİ.

- 1948-PALU DOĞUMLU ZÜLKÜF DEMİRTAŞ ERMENİ'DİR. BU HIRİSTİYAN HERİF, "HADEP İMAMLAR BİRLİĞİ" ÜYESİ OLMUŞTUR!..

- 1978-SİLVAN DOĞUMLU SİDAR ŞİMŞEK ERMENİ'DİR. DEHAP İLÇE TEŞKİLATINDA GÖREV YAPMIŞTIR. BÜYÜK DEDESİ BEDROS, NİNESİ LUŞİN'DİR.

- 1977-DİYARBAKIR DOĞUMLU MEHMET SAMİ GENİŞ ERMENİ'DİR. UYUŞTURUCU MADDE KAÇAKÇISIDIR, YAKALANIP, 6 YIL HAPSE MAHKÛM EDİLMİŞTİR. BÜYÜK DEDESİ SERKİS, NİNESİ ŞUŞİ'DİR.

- 1975-AFŞİN DOĞUMLU ÖZGÜR ERBİL ERMENİ'DİR. ALMANYA'DA, UYUŞTURUCU TÂCİRİDİR. BÜYÜK DEDESİ AKUP (AGOP), NİNESİ LÜSYE'DİR.

- 1969-KURTALAN DOĞUMLU İHSAN KAYA SÜRYÂNÎ'DİR. ROMANYA'DA PKK İNSAN, SİLAH, VE UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI YAPMAKTADIR. BÜYÜK DEDESİ GÖRGİS, NİNESİ ŞEMUNİ'DİR.

- 1968-MUŞ DOĞUMLU KUTBETTİN AKŞULA ERMENİ'DİR. SİLAH KAÇAKÇILIĞINDAN TUTUKLANMIŞTIR. BÜYÜK DEDESİ VARTAN, NİNESİ ZELHA'DIR. SAHTE ÇÜRÜK RAPORU ALARAK ASKERE GİTMEMİŞTİR.

- 1979-YURTBEYİ DOĞUMLU BARIŞ BAŞAK ERMENİ'DİR. BÜYÜK NİNESİNİN ADI KOTİNE'DİR. DTP KURUCU ÜYESİDİR.

- 1953-İDİL DOĞUMLU ABDÜLAZİZ ÖZDEMİR ERMENİ'DİR. DEDESİ YUSUF, NİNESİ KAZO'DUR. 21.2.1991 GÜNKÜ ÇATIŞMADA ÖLÜ ELE GEÇİRİLMİŞ, SÜNNETSİZ OLDUĞU TESBİT EDİLMİŞTİR.

- 1972-SİVEREK DOĞUMLU LEVENT KAYADAĞ ERMENİ'DİR. DEDESİ MİKDAT, NİNESİ HAVUŞ ADINDADIR. 16.10.1993 GÜNÜ ÇATIŞMADA ÖLÜ ELE GEÇ İRİLMİŞ, SÜNNETSİZ OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR.

- 1954-BEŞTÜŞŞEBAP DOĞUMLU MEHMET ÖZTUNÇ ERMENİ'DİR. DEDESİNİN ADI MUSA, NİNESİNİN ADI MİRAN'DIR. PKK'YA YARDIM VE YATAKLIKTAN TUTUKLANMIŞ, SÜNNETSİZ OLDUĞU TESBİT EDİLMİŞTİR. DAHA SONRA HADEP ANTALYA İL KURULU'NA SEÇİLMİŞTİR.

- 1955-BEŞİN DOĞUMLU OSMAN ERGİN YEZİDÎ'DİR. DTP MERKEZ YÖNETİM KURULU ÜYESİDİR.

- 1962-SİİRT DOĞUMLU BASRİ KAYSİ SÜRYÂNÎ'DİR. BÜYÜK DEDESİ GORGİS, NİNESİ ŞEMUNİ'DİR. İHD ŞİİRT ŞUBESİ ÜYESİ, VE DEHAP ŞİİRT İL TEŞKİLATI DELEGESİ İDİ.

- 1980-SİİRT DOĞUMLU AYHAN KAYSİ SÜRYÂNİ'DİR. BÜYÜK DEDESİ GORGİS, NİNESİ ŞEMUNİ'DİR. PEK ÇOK OLAYA KARIŞMIŞ, 1997'DE TESLİM OLMUŞTUR. İTİRAFÇI OLMUŞ, 1999'DA TAHLİYE EDİLMİŞTİR.

- 1973-YAYLAYANI DOĞUMLU DİLÂVER ÖNCÜ ERMENİ'DİR. HADEP KONAK ŞUBESİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ İDİ. İZMİR'DE MİSYONERLİK FAALİYETİNDE BULUNMUŞ, KİLİSEDE VAAZ VEREREK HIRİSTİYANLIK PROPOGANDASI YAPMIŞTIR.

- 1965-FİRKE DOĞUMLU EDİP YILDIZ ERMENİ'DİR. BÜYÜK DEDESİ ĞAÇO, NİNESİ RİHAN'DIR. HADEP PARTİ MECLİSİ ÜYESİ İDİ. PKK'LI SUÇLULARIN AVUKATLIĞINI YAPMAKTADIR.

- 1964-BENEK DOĞUMLU HAŞİM BENEK ERMENİ'DİR. BÜYÜK DEDESİNİN ADI ŞİHO, NİNESİNİN ADI KİTRO'DUR. ÇATIŞMADA SAĞ YAKALANMIŞ, HAPİS YATMIŞ, SONRA DEP ANTALYA-MURATPAŞA BELEDİYE ENCÜMENİ ADAYI OLMUŞTUR.

- 1954-KAMBERŞEYH DOĞUMLU MAHMUT HAKKI EŞİYOK ERMENİ'DİR. BÜYÜK DEDESİNİN ADRI HOKAR, NİNESİNİN ADI HAYKANUŞ'TUR. HADEP İSTANBUL İL TEŞKİLATI SEKRETERLİĞİ YAPMIŞTIR.

- 1959-URFA DOĞUMLU İZZETTİN KALAYCI ERMENİ'DİR. 8 YIL 8 AY HAPİS YATMIŞ, SONRA ŞANLIURFA HADEP İL TEŞKİLATINDA GÖREV ALMIŞTIR.

- 1948-KÖLÜK DOĞUMLU MEHMET CANTEKİN ERMENİ'DİR. BÜYÜK DEDESİ BEDROS, NİNESİ MERYEM'DİR. 1995 YILINDA HADEP DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMUŞTUR.

- 1952-NUSAYBİN DOĞUMLU MEHMET ZEKİ KANŞİRAY SÜRYÂNÎ'DİR. BÜYÜK DEDESİ ZEYTUN, NİNESİ MERYEM'DİR. 1990'DA ORMAN BAKANLIĞI PERSONELİNİN MAAŞLARININ GASBEDİLMESİ OLANDAN DOLAYI TUTUKLANMIŞ, HAPİS YATMIŞ, SONRA HADEP GAZİEMİR İLÇESİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLMUŞTUR.

- 1953-SİİRT DOĞUMLU MARUF ALTIN ERMENİ'DİR. BÜYÜK DEDESİ OHANİS, NİNESİ PORİ'DİR. AMA BABASININ DÖNME ADI HÜSEYİN, ANNESİNİN DÖNME ADI NAFİYE'DİR. BÖYLECE ERMENİ OLDUKLARINI GİZLEMİŞLERDİR. DEP İZMİR-KONAK İLÇE TEŞKİLATI ÜYESİ İDİ. TERÖRDEN 12 YIL HAPSE MAHKÛM OLMUŞTUR.

- 1975-HAZRO DOĞUMLU NEVZAT TEDİK YEZİDÎ'DİR. TERÖRDEN 12 YIL HAPSE MAHKÛM OLMUŞTUR.

- 1973-URFA DOĞUMLU MEHMET SAİT YALÇIN ERMENİ'DİR. DEDESİ GİRBUŞ, NİNESİ VARTİ'DİR. ANCAK BABASININ DÖNME ADI MEHMET KERİM, ANNESİNİN DÖNME ADI MEVLUDE'DİR. 1997'DEKİ BODRUM BOMBALI SALDIRISININ SORUMLUSUDUR. MÜEBBET HAPSE MAHKÛM OLMUŞTUR.

- 1968-DERİK DOĞUMLU FETHİ OKTAY SÜRYÂNÎ'DİR. DEDESİ TURNAS, NİNESİ MENNUŞ'TUR. 1997'DE YAKALANMIŞ, MÜEBBED HAPSE MAHKÛM OLMUŞTUR.

- 1948-PALU DOĞUMLU ZÜLKÜF DEMİRTAŞ ERMENİ'DİR. BÜYÜK DEDESİ KİNKOS, NİNESİ NAZLI'DIR. İKİSİ DE ERMENİ İDİ. ERMENİLER'DE GÖRÜLEN TÜRK ADLARI VE ÖZELLİKLE "TÜRK" SOYADLARI KENDİLERİNİ GİZLEMEK İÇİN ALINMIŞTIR. O YÜZDEN DEDELERİN ADLARINI VERİYORUZ, BABALAR-ANALAR TAKMA TÜRK ADLARI TAŞIMAKTADIR.

BU ARADA ÖZGÜR GÜNDEM GAZETESİNİN DAĞDAKİ 300 EŞKİYA ARASINDA YAPTIĞI ANKETTE, "DİNÎ ÖNDER" OLARAK %34'ÜNÜN ZERDÜŞT, %34'ÜNÜN İSÂ, %11'İNİN MANİ, %10'UNUN MUHAMMED, %7'SİNİN MUSA VE %4'ÜNÜN İBRAHİM DEDİKLERİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

BUNDAN DA ANLAŞILDIĞI GİBİ, EŞKİYANIN ANCAK %10'U MÜSLÜMANDIR... ONA DA "MÜSLÜMAN" DENİRSE!..

PEKİ, EŞKİYA BÖYLE DE, EŞKİYA PARTİSİ HEP, DEP, HADEP, DTP MENSUPLARININ HAL-İ PÜR MERÂLİ NEDİR?.. TESBİTLERE GÖRE, ÇOĞU YÖNETİCİ KADROSUNDA, 320 TANESİ ERMENİDİR!.. "ERMENİ ASILLI" DEMİYORUZ, DÜPEDÜZ "ERMENİ" DİYORUZ!.. ÇÜNKÜ BU HERİFLERİN TÜRKLÜK'LE, İSLÂM'LA EN UFAK BİR YAKINLIKLARI OLMADIĞI GİBİ, KÜRTLÜK'LE DE ALÂKASI YOK!.. HATTA, (SAF, SÂDDIK ERMENİ VATANDAŞLARIMIZ ALINMASIN,) İNSANLIKLA DA İLGİSİ YOK!

10.6.1999
NOT:Alıntıdır

BY_FEi

BİN YILIN MEYDAN OKUMASI


BİN YILIN MEYDAN OKUMASI


USCFCOM : MC02
United States Joint Forces Command
BİRLEŞİK DEVLETLER ORTAK KUVVET KOMUTANLIĞI

Frequently Asked Questions
SIK SORULAN SORULAR?

What is Millennium Challenge 2002?
Millennium Challenge 2002 (MC02) is this nation's premier joint warfighting experiment, bringing together live field forces and computer simulation July 24 - Aug. 15, 2002. Sponsored by the U.S. Joint forces command (USJFCOM), the experiment explores how effects based operations (EBO) can provide an integrating, joint context for conducting rapid, decisive operations (RDO).

Featuring live field exercises and computer simulation, MC02 will incorporate elements of all military services, most functional/regional commands and many DoD organizations and federal agencies, using the largest computer simulation federation ever constructed for an experiment of its kind.

Millennium Challenge nedir? ?Bin Yılın Büyük Meydan Okuması?
Millennium Challenge 2002 (MC02), bu ülkenin en önemli ortak savaş tatbikatı olup gerçek arazi kuvvetleriyle bilgisayar simülasyonunu 24 Temmuz-15 Ağustos 2002 tarihlerinde bir arada gerçekleştirecektir. Masrafları Amerikan Ortak güçler komutanlığınca (USJFCOM) karşılanan tatbikat, etki esaslı operasyonların (EBO) hızlı, karar vermeye yönelik operasyonları (RDO) yürütmeye yönelik bütünleştirici ve ortak bir kavram geliştirebilme derecesini tayin eder.

Gerçek arazi tatbikatları ile bilgisayar simulasyona imkan sağlayan MC02, tüm askeri hizmetlerin, çoğu fonksiyonel / bölgesel komutanlıkların ve pek çok DoD organizasyonunu ve federal ajansı bünyesinde barındırmakta olup şimdiye kadar kendi türündeki bir tatbikat için geliştirilen en büyük simulasyon federasyonunu kullanmaktadır.

What is the purpose of MC02?
MC02 has been designed to (1) assess the extent to which a joint force is able to implement the principles outlined in chairman of Joint Chiefs of Staff's publication guiding the armed forces' transformation, joint vision 2020, via the EBO and RDO concepts; (2) develop improved joint training and experimentation capabilities; and (3) produce recommendations for current doctrine, organization, training, materiel, leadership, personnel, and facilities (DOTMLPF) in order to more effectively use our existing weapons systems by developing and adapting a new set of doctrine, organizational and training principles.

MC02'nin amacı nedir?
MC02, (1) bir ortak gücün EBO ve RDO kavramları ile ortak görüş 2020 ve silahlı kuvvetlerin değişimine rehberlik eden Ortak Personel Şefleri başkanının yayınında belirtilen prensipleri uygulayabilme derecesini tayin etmek; (2) gelişmiş ortak eğitim ve deneyim kazanma yeteneğini geliştirmek; (3) yeni bir takım doktrin, organizayon ve eğitim prensipleri geliştirilip uyarlanarak mevcut silah sistemlerimizin daha etkin biçimde kullanılması için güncel doktirn, organizasyon, eğitim, materyal, liderlik, personel ve tesisler (DOTMLPF) için öneriler geliştirmek amacıyla tasalarlanmıştır.


What are the concepts being looked at during MC02?
Six concepts are being assessed during MC02:

MC02 sırasında ele alınan kavramlar nelerdir?
MC02 sırasında 6 kavram tayin edilmektedir:

? Effects Based Operations (EBO): gains insight into a potential adversary, operational environment, and ourselves and considers a fuller range of capabilities to precisely focus resources for specific results. EBO is central to the integrating concept of rapid decisive operations. It is a process for obtaining a desired strategic effect on the enemy through the cooperative, multiplicative, and cumulative application of the full range of military and nonmilitary capabilities at the tactical, operational and strategic levels. EBO requires a continuous cycle of planning, action and assessment.

? Etki Esaslı Operasyonlar (EBO): bir potansiyel düşman operasyon ortam ve kendimiz hakında görüş kazandırır ve belirli sonuçlara yönelik kesin kaynaklara odaklanmak için sınırları daha geniş olan yetenekleri ele almaktadır. EBO, hızlı karar verme operasyonlarını bütünleştiren kavrama esas teşkil eder. Bütün askeri ve sivil yeteneklerin taktik, operasyonel ve stratejik seviyelerde işbirliğine, çoğalmaya ve birikime dayalı uygulanmasıyla istenen düşman üzerinde stratejik etkinin elde edilmesi sürecidir. EBO, sürekli bir planlama, eylem ve tayin etmeyi gerektirir.

? Rapid, Decisive Operations (RDO): uses the instruments of national power to prevent or eliminate any threat. The warfighting concept RDO provides the framework for how to address an ambiguous and uncertain world into which the U.S. could be required to respond with immediacy and urgency. The concept is designed to develop response alternatives and then to quickly achieve strategic and operational objectives through employment of all available national capabilities. It is an evolving concept, one that fuses the results from many different experimental and analytical efforts by DoD, academia, and other partners to guide future warfighting as well as further experimental efforts with the focus on transformation.

* Hızlı, Karar Verme Operasyonları (RDO): herhangi bir tehdidi ortadan kaldırmak ya da önlemek için ulusal güç araçlarını kullanmaktadır. Savaş kavramı RDO, ABD?nin ivedilikle ve acil olarak belirsiz ve muğlak bir dünyaya hitap etme biçimine dair bir çerçeve sağlar. Kavram, tüm mevcut ulusal yeteneklerin kullanılmasıyla cevap alternatiflerinin geliştirilip hızla stratejik ve operasyonel amaçlara ulaşmak için tasarlanmıştır. Bu giderek kendini geliştiren ve dönüşüme odaklanarak deneysel çabaları ilerletmek olduğu kadar gelecekteki savaşa rehberlik yapacak DoD, akademiler ve diğer ortakların elde ettiği pek çok farklı sonuçları birleştiren bir kavramdır.
? Common Relevant Operational Picture (CROP): provides comprehensive situational awareness to make the most informed decisions. CROP is a key element of RDO. This concept provides situational analysis, a collaborative environment and the web portal though which information can be both "pushed and pulled." The goal is to find and present to the joint force commander the best set of relevant information the warfighting commander needs to make good decisions and to act.


? Ortak İlgili Operasyon Resmi (CROP): en bilinçli kararları vermek için güncel durumsal farkındalığı sağlamaktadır. CROP, RDO'nun bir anahtar unsurudur. Bu kavram, durumsal analiz, işbirliği ortamı ve bilginin ?hem saklanıp hem de sızdırabildiği? ağ portalını sağlar. Hedef, savaş komutanının iyi karar vermek ve eylem yapmak için ihitiyaç duyduğu en iyi ilgili bilgiyi bulmak ve ortak kuvvet komutana sunmaktır.

? Joint Interactive Planning (JIP): plans in a parallel manner, resulting in a better-coordinated, timelier strategy. JIP is a new paradigm to the traditional method of planning and execution, which progresses in a distinct, structured, hierarchical sequential manner. JIP seeks to establish a parallel planning process involving virtual collaboration among a CINC headquarters, the standing joint command and control element, joint force staffs, the components, allies, interagency participants and other organizations. This concept is possible through the use of distributed collaboration tools to provide the required simultaneous communications lines.

? Ortak İnteraktif ( ilgili unsurların aralarında aktif olarak yaptıkları) Planlama (JIP): paralel bir şekilde planlama yapar ve bu da daha iyi koordine edilen, zamana göre ilerleyen bir stratejinin oluşmasını sağlar. JIP, kendine özgü, yapılı ve hiyerarşik biçimde ilerleyen geleneksel planlama ve uygulama metoduna göre yeni bir paradigmadır (düşünce açısı). JIP, bir CINC karargahı arasında tam bir işbirliği, faaliyetteki ortak komutanlığı ve kontrol unsurunu, ortak kuvvet personellerini, unsurları, müttefikleri, diğer ajanslardan katılımcıları ve diğer organizasyonları içine alan paralel bir planlama sürecini oluşturmak için faaliyet gösterir. Bu kavram, gerekli eş zamanlı haberleşme hatlarının sağlanması için dağıtılmış işbirliği araçlarının kullanılmasıyla mümkündür.

? Standing Joint Force Headquarters (SJFHQ): provides advanced early planning for quicker use of military capabilities. The SJFHQ is one of the new ideas for future warfighting that is designed to enable the U.S. To dominate in all military domains -- land, air, sea and cyber space. The 55-person team of operational planners and information command and control specialists form the backbone of the joint task force command structure. When a contingency requires the establishment of a joint task force, all or select portions of the SJFHQ element will be assigned to a theater commander in chief and be embedded in the CINC's staff. This enables more proactive and coherent advanced planning and quicker use of capabilities than can be accomplished by ad hoc stand up of a JTF headquarters.

? Faaliyetteki Ortak Kuvvet Karargahı (SJFHQ): askeri yeteneklerin daha hızlı kullanılması için gelişmiş erken planlamayı sağlar. SJFHQ, ABD'nin tüm askeri alanlarda ? hava, deniz, kara ve uzay- hakimiyet kurması için tasarlanan gelecekteki savaşlara yönelik yeni düşüncelerden biridir. 55 kişilik operasyonel planlamacı ve bilgi komuta ve kontrol uzmanı takımı ortak görev güç komutanlığının yapısının bel kemiğini oluşturur. Ortak görev kuvvetinin kurulması gerekiiğinde,SQFHQ unsurunun tamamı ya da seçilen kısmı, harekat başkomutanına tahsis edilecek ve CINC'in personeline dahil edilecektir. Bu, JTF karargahından kriz grubunun başarabileceğinden daha hızlı hareket yeteneği olan ve daha proaktif (çözüme yönelik eylemde bulunan) ve tutarlı gelişmiş planlama sağlar.

? Operational net assessment (ONA): continually assesses the threat and our progress to dissuade and defeat an adversary. ONA is a continuous and dynamic process we can use to view the enemy's total war making capability by system of systems analysis and determine a full and appropriate set of national responses in order to achieve our national strategic and operational objectives. ONA is developed through collaboration by DoD with other U.S. national agencies. This system of systems analysis includes not only the enemy's warfighting capabilities, but also their political, economic, cultural, diplomatic and informational systems. ONA provides the commander with a set of effects-based courses of action from which to choose for implementation. It also describes the direct, secondary, and tertiary impacts of those effects. This allows the president, secretary of defense and the joint force commanders to make informed decisions on the effectiveness and consequences of those actions before they are taken. By using our full range of national capabilities, it may be possible to avoid conflict by persuading an enemy to take an acceptable course of action in the influence-and-deter phases of the conflict.


? Operasyonel net tayin (ONA): düşmanı caydırmak ve yenmek için sürekli olarak tehdidi ve ilerlememizi tayin eder. ONA, ulusal stratejik ve operasyonel hedeflerimize ulaşmamız için tam ve yerinde ulusal cevapların belirlenmesinde ve sistem analizi sistemiyle düşmanın kabiliyetliliğinin gözlemlenmesinde kullanabileceğimiz sürekli ve dinamik bir süreçtir. ONA, DoD ve ABD'deki diğer ulusal ajansların işbirliğiyle geliştirilmektedir. Sistem analizi sistemi düşmanın savaş yeteneğinin yanında onların diğer ekonomik, kültürel, siyasi, diplomatik ve bilgisel sistemlerini içerir. ONA, komutana uygulamada seçeceği etki esaslı hareket yönlerini sağlar. Ayrıca, bu etkilerin doğrudan, ikincil ve üçüncül etkilerini açıklar. Bu başkana, savunma sekreterine ve ortak kuvvet komutanlarına karar almadan önce bu eylemlerin etkinliği ve sonuçları hakkında bilinçli karar vermelerini sağlar. Ulusal yeteneklerimizin tamamını kullanarak, bir düşmanın etki ve caydırma safhasında kabul edilebilir bir eyleme yönelmeye ikna etmek suretiyle çatışmanın önlenmesi mümkün olabilir.

Who required/authorized this experiment?
In the National Defense Authorization Act for 2001, Congress directed the Secretary of Defense to carry out a joint field experiment in 2002, incorporating elements of all the military services and special operating forces to explore critical war fighting challenges at the operational level of war in the future.

Bu tatbikata kim izin verdi/ihtiyaç duydu?
2001'deki Milli Savunma Kanunu'nda, Kongre, ortak bir arazi tatbikatını yürütmek üzere Savunma Sekreteri'ni yönlendirdi ve gelecekteki savaşın harekat seviyesindeki düşman direnişlerinin belirlenmesi amacıyla tüm askeri hizmet ve özel harekat kuvveti unsurlarını görevlendirdi.

How will this help transform the military?
By testing concepts to allow military commanders to make better decisions and leveraging our information superiority, MC02 helps support DoD's six key transformation goals: protecting the homeland and forces overseas; projecting and sustaining power in distant theaters; denying enemy sanctuary; protecting U.S. information networks from attack; using information technology to link up U.S. forces so they can fight jointly; and maintaining unhindered access to space and protect U.S. space capabilities from enemy attack. Joint experimentation fosters an operational, decision-making culture in the defense of our nation by exploring the threats of tomorrow today.

The basic premise is that critical decisions on future military doctrine, organization or technology should be based on solid empirical results. We are exploring the future of national defense in order to provide better information for national security decision makers. National defense transformation begins with aggressively setting the joint context for concept development and robust joint experimentation.

Bu, ordunun değişmesine nasıl yarımcı olacak?
Bilgisel üstünlüğümüzün artırılmasıyla ve ordu komutanlarının daha iyi karar vermesini sağlayacak kavramların denenmesiyle, MC02, DoD'un 6 anahtar değişim hedefinin gerçekleştirilmesine yardım etmektedir: anavatanın ve denizaşırı kuvvetlerin korunması; uzak bölgelerdeki gücün tasarlanması ve sürdürülmesi; düşman sığınağının ortadan kaldırılması; ortaklaşa hareket edebilsinler diye ABD kuvvetlerinin üst düzeyde birbirleriyle bağlantı kurmaları için bilgi ağını korumak; uzaya engelsiz ulaşımın sürdürülmesi ve ABD yeteneklerinin düşman saldırısından korunması. Ortak deneyim sağlama, yarının tehdidinin bugünden keşfederek ulusumuzun savunması açısından operasyonel, karar verme kültürünü teşvik eder.

Buradan çıkarıcak sonuç, gelecekteki askeri doktrin, organizasyon ya da teknoloji ile ilgili kritik kararların katı deneysel sonuçlara dayalı olması gerektiğidir. Ulusal güvenlik karar vericilerine daha iyi bilgi sağlamak için ulusal güvenliğin geleceğini keşfediyoruz. Ulusal güvenlik değişimi, kavram geliştirme ve sağlam ortak deneyim edinilmesi amacıyla ortak bağlamın saldırgan bir biçimde kurulmasıyla başlar.

Where will the experiment take place?Live field activity at training ranges include: ? Southern California Logistics Airport, Victorville, Calif.? Nellis AFB, Nev.? Ft. Irwin, Calif.? Camp Pendleton Beach Range, Calif.? Twenty-Nine Palms, Calif.? Western Sea Range, Calif.? China Lake, Calif.? Point Mugu, Calif.? USS Coronado, homeported in San Diego, Calif.
Simulation locations include: ? U.S. Joint Forces Command, Norfolk, Va.? Joint Warfighting Center, Suffolk, Va.? USS Coronado? Camp Lejeune, N.C.? Ft. Bragg, N.C.? Hurlburt Field, Fla.? Georgia (AFFOR RC)? Kansas (AFFOR RC)? Texas (AFFOR RC)? Kirtland AFB, N.M.? Nellis AFB, Nev.? San Diego, Calif.? Ft. Irwin, Calif.? U.S. Space Command, Peterson AFB, Colo.? Scott AFB, Ill.? Naval Air Station, Patuxent River, Md.? Dahlgren, Va.? Newport, R.I.


Tatbikat nerede yapılacak?
Eğitim bölgelerindeki canlı arazi tatbikatı aşağıdaki yerleri kapsamaktadır:
? Southern California Logistics Airport, Victorville, Calif.
? Nellis AFB, Nev.
? Ft. Irwin, Calif.
? Camp Pendleton Beach Range, Calif.
? Twenty-Nine Palms, Calif.
? Western Sea Range, Calif.
? China Lake, Calif.
? Point Mugu, Calif.
? USS Coronado, homeported in San Diego, Calif.

Gerçeğin birebir benzerinin yapıldığı yerler şunlardır:
? U.S. Joint Forces Command, Norfolk, Va.
? Joint Warfighting Center, Suffolk, Va.
? USS Coronado
? Camp Lejeune, N.C.
? Ft. Bragg, N.C.
? Hurlburt Field, Fla.
? Georgia (AFFOR RC)
? Kansas (AFFOR RC)
? Texas (AFFOR RC)
? Kirtland AFB, N.M.
? Nellis AFB, Nev.
? San Diego, Calif.
? Ft. Irwin, Calif.
? U.S. Space Command, Peterson AFB, Colo.
? Scott AFB, Ill.
? Naval Air Station, Patuxent River, Md.
? Dahlgren, Va.
? Newport, R.I.

Who is participating?All four services, U.S. Special Operations, most functional/regional commands, and many DoD organizations and the interagency community, including:
Departments and Agencies? National Security Council? Department of Energy ? State Department? U.S. Agency for International Development
Training/Education? National Defense University? FSI? CSL
Research? CETO? IDA

Kimler katılıyor?
Dört servisin tamamı, ABD Özel Operasyonlar, çoğu fonksiyonel ya da bölgesel komutanlıklar ve pek çok DoD organizasyonu ve ajanslar arası birlikler şunlardır:

Bakanlıklar ve Ajanslar
? Ulusal Savunma Konseyi (National Security Council)
? Enerji Bakanlığı (Department of Energy)
? Devlet Bakanlığı (State Department)
? ABD Uluslar Arası Gelişim Ajansı ( U.S. Agency for International Development)

Eğitim
? Ulusal Savunma Üniversitesi (National Defense University)
? FSI
? CSL

Araştırma
? CETO
? IDA

How many people will be involved?Approximately 13,500.

Kaç kişi katılacak?
Yaklaşık 13,500.

Which military commands are involved?Numerous military commands and agencies are involved. The major commands include the Army's III corps (Joint Force Commander), Marine Corps' II MEF (Land Component Commander), Commander, Second Fleet embarked in USS Coronado (Maritime Component Commander) and 12th Air Force (Air Component Commander). Other major military organizations participating include service systems commands, training and doctrine commands and service battle labs.

Hangi komutanlıklar yer alacak?
Çeşitli askeri komutanlıklar ve ajanslar burada yer almaktadır. Önemli komutanlıklar arasında the Army's III corps (Ortak Kuvvet Komutanlığı), Marine Corps' II MEF (Kara Bileşeni Komutanı) , Komutan, USS Coronado'dan kalkan İkinci Filo (Deniz Bileşeni Komutanı) ve 12. Hava Kuvveti (Hava Bileşeni Komutanı). Katılan diğer önemli askeri organizasyonlar, hizmet sistemleri komutanlıkları, eğitim ve doktrin komutanlıkları ve hizmet savaş laboratuvarları.

What do we expect to learn from MC02?We expect MC02 will bring recommendations for transformational changes to enhance joint warfighting capability - many without major materiel adjustments -- enabling us to save lives and maximize our limited resources.

MC02'den ne öğrenmemiz bekleniyor?
MC02'nin sınırlı kaynaklarımızı en üst düzeye çıkarmamızı ve hayatların kurtulmasını sağlayacak ortak savaş yeteneğinin -pek çoğunda önemli materyal ayarlaması bulunmamaktadır- artırılması için dönüşümsel değişimlere yönelik tavsiyeleler getirmesini umuyoruz.

How do you expect the lessons learned from MC02 will differ from Desert Shield / Storm or even Afghanistan, both of which used joint force operations and were in a "real" environment?
MC02'den öğrenilen derslerin her ikisi de ortak kuvvet operasyonlarını kullanan ve gerçek bir ortamda gerçekleşen Çöl Kalkanı / Fırtınası ya da Afganistan'dakinden dahi farklı olmasını beklersiniz?
An important lesson from desert storm is that we will probably never again have the luxury of building an overwhelming mass-on-mass force in the adversary's backyard. In Afghanistan, we've seen positive results of joint tactical actions enabled by interoperability and cutting-edge technologies. We are beginning to see the promise of many of the new warfighting concepts we have been working on but have yet to have a comprehensive field test from which we can analyze, assess and form specific transformational concepts.
MC02 will provide important lessons on how to build towards a national defense based on full national capabilities, not just specific weapons systems.
Çöl fırtınasının verdiği önemli ders, düşmanın arka bahçesine öbek öbek devasa bir kuvvet yığma lüksümüzün belki de bir daha asla olmayacağıdır. Afganistan'da, birlikte operasyon yapılabilmesi ve teknololojinin en son olanaklarının kullanılmasıyla sağlanan ortak taktik operasyonlarının olumlu sonuçlarını gördük. Üzerinde çalıştığımız yeni savaş kavramlarının pek çoğu umut vermeye başlıyor ancak içerisinde belirli dönüşümsel kavramları analiz edebileceğimiz, tayin edebileceğimiz ve oluşturabileceğimiz çağdaş bir arazi tatbikatı yapmak için yine de erken.

Sadece belirli silah sistemlerine değil, tüm ulusal yeteneklere dayalı bir ulusal güvenliğin oluşturulması hususunda önemli dersler verecektir.

How will results from MC02 be applied to current operations?
MC02'den elde edilen sonuçlar günümüzdeki operasyonlara nasıl uygulanacaktır?

Military experimentation is an ongoing process that improves our joint operability and allows more effective use of our resources. MC02 is designed to maximize our joint warfighting capability in this decade and minimize materiel adjustments to our current military resources. Insights gained over the past several years are already making a difference in our national defense; recent operations have demonstrated our enhanced joint interoperability. The "big picture" MC02 provides will help commanders and services hone their transformational efforts to the joint context.

Askeri deneyim kazanmak, ortak hareket edebilirliğimizi artıran devam eden bir süreçtir ve kaynaklarımızın daha etkin biçimde kullanılmasını sağlar. MC02, bu on yıldaki ortak savaş yeteneğimizi en üst düzeye çıkarmak bugünkü askeri kaynaklarımızla ilgili materyal ayarlamasını en aza indirmek için tasarlanmaktadır. Geçtiğimiz birkaç yılda elde edilen deneyimler, zaten ulusal savunmamızda bir farklılık yaratmaktadır; son operasyonlar ortaklaşa harekat yapabilirliğimizin arttığını göstermiştir. ?Büyük resim? MC02, komutanlara ortak kavrama doğru dönüşümsel çabalarının derinleştirilmesinde yardımcı olacaktır.


How will the results better prepare the military for the future?
Sonuçlar, orduyu nasıl geleceğe daha iyi hazırlayacak?

We are working to create a collaborative environment for future operations that will allow our decision makers to routinely make and execute operational decisions faster than the adversary, thus allowing us to dissuade and defeat them while allowing us to save lives and conserve resources.

Karar vericilerimize düşmandan daha hızlı operasyon kararlarını vermelerini ve uygulamalarını sağlayacak ve bu şekilde, hayat kurtarmamızı ve kaynakları muhafaza ettiğimiz halde onları caydırmamızı ve yenmemizi sağlayacaktır.

What comes after MC02?
MC02 2DEN SONRA NE GELİYOR?

Building on what we learn from MC02, Olympic Challenge '04 will focus on testing and validating the Standing Joint Force Headquarters (SJFHQ) concept and Pinnacle Challenge '07 will assess how the United States would conduct RDO in the next decade, using coalition-based forces.

MC02'den öğrendiklerimize göre kurgulanacak Olympic Challenge 2004, Faaliyetteki Ortak Kuvvet Karargahı kavramının test edilip geçerli kılınmasına odaklanacaktır; Ayrıca, Piinacle Challenge (Zirve Harekatı)ABD'nin gelecek on yılda koalisyon esaslı kuvvetleri kullanarak RDO'yu yürütme biçimini tayin edecektir.

Not : İki tane dod kısaltılmışı olarak anılan bölüm var. 1.Department of Defense - Savunma Bakanlığı 2.Herkes DoD diye anılınca 1.?yi sanıyorlar halbuki yanılınıyor,
2. DoD?un Anlamı Ne Olabilir? : (Department of Dominance) veya benzeri bir anlam taşımaktadır. ( Hakimiyet, Egemenlik Bölümü)

2.DoD Emekli ABD Başkanları, Emekli Önemli Birim Başkanları, E.Generaller, E.NSA - CIA Başkanları, USA?nın kuruluşunda yer almış halen zengin büyük aile liderleri ve Avrupa kökenli büyük Yahudi temsilcilerinden oluşan çekirdek yapıya sahip Amerikan?ın şu andaki her konuda en yetkili bölümü. Bu bölümde alınan kararlar ilgili yerlere gönderilerek uygulatılıyor.Amerikan başkanlarının seçilmesinde bu bölümdeki çoğunluğun veya en güçlü olanların desteklediği kişi seçiliyor. Örneğin şimdiki başkan bush gibi kararlara uymayınca öldürülen JFK ve yakın zaman ABD başkanı olma ihtimali yüksek JFK?nin birkaç sene önce uçak kazasında öldürülen kuzeni yakın bir örnektir.

Ülkemizde Geşmişte ve yakın zamanda neler yapmıştırlar;
Türkiye?de özellikle 1980 ihtilali öncesi liderlik vasıfları taşıyan, okumuş zengin ve büyük aile yapısına sahip büyük insan kitlelerini ardından sürükleyecek Türkiye için cebinden para harcayarak hiçbir yerden ve kimseden beklentisi olmayan menfaat gözetmeksizin sadece Türkiye?nin yükselmesi için çalışan ve çalışacak olan insanların Türkiye genelinde listeleri çıkartılarak planlı şekilde sağ-sol ve inanç çatışmasında öldürülmüş süsü verilmiştir. 1979 yılında yapılması düşünülen ihtilal sonradan tespit edilen, müsbet yönde Türkiye?nin geleceğini değiştirecek çok önem arz eden kişilerin öldürülmesi için ertelenip, 12 Eylül 1980 yılında ihtilal gerçekleşmiştir.


KAYNAK SİTELER: http://www.jfcom.mil/about/experiments/mc02.htm
www.challengeweekly.co.nz/Iss20-2002.htm - 50khttp://www.nanotech-now.com/2002-september-news.htm

Yazan ve Çeviren: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™

İZMİR MARŞI

İZMİR MARŞI

İzmir?in dağlarında çiçekler açar.
Altın güneş orda sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa.

İzmir dağlarına bomba koydular.
Türk?ün sancağını öne koydular.
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular.
Kader böyle imiş ey garip ana;
Kanım feda olsun güzel vatana.

İzmir?in dağlarında oturdum kaldım.
Şehit olanları deftere yazdım.
Öksüz yavruları bağrıma bastım.
Kader böyle imiş ey garip ana;
Kanım feda olsun güzel vatana.

Türk oğluyum ben ölmek isterim.
Toprak diken olsa yatağım yerim.
Allahından utansın dönenler geri.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa...

Not: Alıntıdır.
Yazan: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™

KARLUK TÜRKLERİNİN GÖK TANRI?YA YAKARIŞI

KARLUK TÜRKLERİNİN GÖK TANRI?YA YAKARIŞI

EY GÖK TANRI BENİ DUY
YAKARIŞIMA SANA ULAŞMA GÜCÜ VER,
TOPRAĞIMDA YEŞİLLİKLER SARARMASIN
ATIM, DAVARIM SUSUZ KALMASIN,
ÜRÜNÜM SOLMASIN, BAŞSIZ KALMASIN
SÖNMESİN OBAMIN ÇIRASI,
GÜCÜM, AŞIM AZALMASIN.
BOŞTA BIRAKMA YÜCE GÖK TANRI,
KORUMADAN YOKSUN BIRAKMA BİZİ
EKSİLTME AZIĞIMIZI, DİLEĞİMİZİ
BOZDURMA DİRLİĞİMİZİ,
BİRLİĞİMİZİ KORU BODUNUMUZU, TÖREMİZİ.

Yazan: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™

DUALARIMIZDAN BAZILARININ TÜRKÇE ÇEVİRİSİ


DUALARIMIZDAN BAZILARI

?BESMELE?

BANA KUŞKU VEREN ŞEYTANLARI TAŞLARIM
HER İŞİME TANRI?MIN ADIYLA BAŞLARIM.

?MAUN SURESİ?

YAZUK; GÖSTERİŞ İÇİN NAMAZ KILANA
YOKSULA YARDIMDAN UZAK KALANA
ÖKSÜZÜ, YETİMİ HOR GÖRÜP AZARLAYANA ;
ÖDÜNÇ VERMEYİ DE AYIP SAYANA
ONUN NASİBİ YOK İMANDAN YANA.

?FATİHA SURESİ?

HAMD, EVRENLER SAHİBİ YÜCE ALLAH İÇİNDİR;
TANRI Kİ ACIYANDIR, KORUYANDIR, SEVENDİR,
GÜNÜ GELİNCE; ANCAK
ODUR, HESAP SORACAK?
TEK SANA TAPAN, SENDEN MEDET UMANLARIZ BİZ;
SAPITMIŞLAR YOLUNA DÜŞMEKTEN KORU BİZİ,
DOĞRU YOLDAN AYIRMA BİZİ, AMAN RABBİMİZ!!!

?İHLAS SURESİ?

SÖYLEKİ GÜNDÜZ-GECE
TANRI TEK TANRI YÜCE
O DOĞMAZ VE DOĞURMAZ
KİMSE ONA DENK OLMAZ!!!

?KAMET? NAMAZA BAŞLAMA

TANRI ULUDUR,
ŞÜPHESİZ, BİLİRİM, BİLDİRİRİM
TANRI?DAN BAŞKA YOKTUR TAPACAK
ŞÜPHESİZ, BİLİRİM, BİLDİRİRİM
TANRI?NIN ELÇİSİDİR MUHAMMET,
HAYDİN NAMAZA,
HAYDİN FELAHA,
NAMAZ BAŞLADI
TANRI ULUDUR,
TANRI?DAN BAŞKA YOKTUR TAPACAK.

Yazan: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™

ÖĞÜT VEREN SÖYLEVLER


ÖĞÜT VEREN SÖYLEVLER

HZ. MUHAMMED (S.A.V) 623 YILINDA GÖKTÜRK HAKANI TUNG YAPGU?YA SÖYLEDİĞİ BİR SÖZ.

?TÜRK ADLI BİR KAVİM OLDUĞUNU, TANRI?NIN HER HANGİ BİR KAVİME KIZDIĞI ZAMAN BU TÜRK ADLI KAVİMİ BAŞINA MUSALLAT EDER? DEMİŞTİR.
( YANİ TÜRKLER ALLAH?IN ASKERİDİR.)

ATATÜRK?TEN TÜRK?ÜN TANIMI

BU MEMLEKET DÜNYA?NIN BEKLEMEDİĞİ, ASLA ÜMİT ETMEDİĞİ BİR MÜSTESNA MEVCUDİYETİN YÜKSEK TECELLİSİNE YÜKSEK SAHNE OLDU. BU SAHNE YEDİ BİN(7) SENELİK EN AŞAĞI BİR TÜRK BEŞİĞİDİR. BEŞİK TABİATIN RÜZGARLARIYLA SALLANDI, BEŞİĞİN İÇİNDEKİ ÇOCUK TABİATIN YAĞMURLARIYLA YIKANDI, O ÇOCUK TABİATIN ŞİMŞEKLERİNDEN, YILDIRIMLARINDAN, KASIRGALARINDAN EVVELA KORKAR GİBİ OLDU, SONRA ONLARA ALIŞTI, ONLARI TABİATIN BABASI TANIDI, ONLARIN OĞLU OLDU. BİR GÜN O TABİAT ÇOCUĞU TABİAT OLDU, ŞİMŞEK, YILDIRIM, GÜNEŞ OLDU, TÜRK OLDU!!!TÜRK BUDUR, YILDIRIMDIR, KASIRGADIR, DÜNYA?YI AYDINLATAN GÜNEŞTİR.


M. AKİF ERSOY?UN BİR SÖYLEVİ

SAHİPSİZ OLAN BİR MEMLEKETİN BATMASI HAKTIRSEN,
SAHİP OLURSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR.

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK?ÜN BİR SÖYLEVİ

BÜYÜK OLMAK İÇİN KİMSEYE İLTİFAT ETMEYECEKSİN,
KİMSEYİ ÜSTÜN GÖRMEYECEKSİN,
HİÇKİMSEYİ ALDATMAYACAKSIN,
ÜLKE İÇİN GERÇEK İDEALİN NE İSE ONU GÖRECEK, O HEDEFE YÜRÜYECEKSİN?
HERKES SANA KARŞI ÇIKACAKTIR;
HERKES SENİ YOLUNDAN ÇEVİRMEYE ÇALIŞACAKTIR;
ÖNÜNE SONSUZ ENGELLER YIĞACAKLARDIR,
FAKAT SEN BUNLARA DAYANIKLI OLACAKSIN.
KENDİNİ BÜYÜK DEĞİL; KÜÇÜK, ARAÇSIZ, BİR HİÇ SAYARAK,
KİMSEDEN YARDIM GÖRMEYECEĞİNE İNANARAK,
BU ENGELLERİ AŞACAKSIN.
BÜTÜN BUNLARDAN SONRA DA SANA ?BÜYÜK? DERLERSE
SÖYLEYENLERE GÜLECEKSİN?

KUTADGU BİLİG?İN BİR SÖYLEVİ

NUH İDİM YERYÜZÜNDE KÖPÜREN HER TUFANDA
MEDENİYET TACINI GİYEN BENDİM TURFAN?DA.

MENGÜHAN?IN BİR SÖYLEVİ

TANRI SİZE KİTAPLAR VE PEYGAMBERLER VERDİ,
BİZE YERİ, GÖĞÜ, YILDIZLARI, TOPRAĞI VERDİ
KAMLAR VERDİ!!!
BİZ ONLARIN SÖYLEDİKLERİNİ YAPAR VE RAHAT YAŞARIZ.

BİZ SADECE TEK BİR TANRI?NIN VARLIĞINA,
ONUN SAYESİNDE YAŞADIĞIMIZA
VE ONUN EMRİ İLE ÖLDÜĞÜMÜZE İNANIYORUZ.
O Kİ YERLERİN VE GÖKLERİN HALIKI OLUP ONA KURBANLAR KESİP,
DİLEKLER EDİP TAPARIZ!!!

OĞUZHAN?IN BİR SÖYLEVİ

BEN SİZLERE OLDUM KAĞAN
ALALIM YAY İLE KALKAN,
NİŞAN OLSUN BİZE <>
BOZ-KURT (BÖRİ) OLSUN BİZE <>

MELİKŞAH?IN BİR SÖYLEVİ

BİZ NİZAMİYE MEDRESESİNİ, BİR MEZHEBİ KORUMAK İÇİN DEĞİL
İLMİ YÜKSELTMEK MAKSADI İLE KURDUK.MEZHEPLER ARASI BİR TEFRİK İSTEMİYORUZ.

ALAADDİN KEYKUBAT?IN BİR SÖYLEVİ

AYNI DİN VE MİLLETE MENSUBUZ, AYNI YOLUNDAYIZ.
ŞARKTA İSLAM HUDUTLARINI KORUYAN SİZ,
GARPTE DE KAFİRLERİN KÖKÜNÜ KAZIYAN BİZİZ!!!

Yazan: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™

YÖRÜK Kelimesi Ve Anlamı!!!


YÖRÜK : Özellikle Anadolu'da yaşayan göçer Türk aşiretlerine verilen addır. Bunlar yaylak- kışlak arasında yılda bir kez gelir- giderler, hayvancılık yaparlardı. Osmanlı Devleti Rumeli'nin fethinden sonra Anadolu'daki Yörük aşiretlerini yeni topraklara iskan (yerleştirme ) etmiş ve sınırlarının güvenliğini sağlamıştır. Türkmen topluluklarıyla Yörükler arasındaki fark, Yörüklerin Sunni-İslam (Hanefi ) özellikte, Türkmenlerin ise Şii-İslam (Alevi ) özellikte olmasıdır.

Yazan: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™

10 Nisan 2006 Pazartesi

Kimseye Nasihat!!!


Düşmanımsan eğer kork benden
Bana yaklaşma
Dostumsan eğer yaklaş bana
Yüreğinde korku taşıma

Düşmanımsan eğer gözlerimden sana
Şimşekler çakar, nefretle bakar
Dostumsan eğer gözlerimden sana
Merhamet akar sevgiyle bakar.

Yazan: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™