Bu Blogda Ara

16 Nisan 2010 Cuma

KCK-İddianamesinin Tam Metni






T.C.

DİYARBAKIR

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI

(CMK’nun 250. Maddesinde Belirtilen Suçlara Bakmakla Yetkili)



TUTUKLU

Soruşturma No : 2009/1827 25.05.2009

Esas No : 2009/827

İddianame No : 2009/786



İ D D İ A N A M E

( ) AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

(CMK’nun 250. Maddesinde Belirtilen Suçlara Bakmakla Yetkili)





DAVACI : K.H.



ŞÜPHELİ : SERDAR ZİRİĞ, AHMET Oğlu TÜRKİYE'den olma, 20/03/1981 doğumlu, ŞIRNAK ili, İDİL ilçesi, YUKARI MAH, köy/mahallesi, 1 cilt, 101 aile sıra no, 12 sıra no'da nüfusa kayıtlı Sülüklü 1 Sk. Ziya Gökalp Mah. No:5 DİYARBAKIR ikamet eder.

SUÇ : YASADIŞI PKK/KONGRA-GEL TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ OLMAK, RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK

SUÇ TARİHİ : 15/11/2008 ve öncesi

TUT.TARİHİ : 18/11/2008 Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi İle Görevli)nin 18/11/2008 tarih 2008/62 sayılı kararı





SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ:



Şüpheli Serdar ZİRİĞ’in üzerine atılı bulunan yasadışı PKK KONGRA-GEL terör örgütünün üyesi olmak suçu ile alakalı delil değerlendirmesinin yapılabilmesi için örgüt adına faaliyet yürüten KOMA CİWAKEN KURDİSTAN TÜRKİYE MECİLİSİ (KCK/TM) yapısının detaylı anlatılmasının zaruret arz ettiği,

Bu nedenle KOMA CİWAKEN KURDİSTAN TÜRKİYE MECİLİSİ (KCK/TM) ile alakalı tarihsel gelişim sürecinin aşağıda değerlendirildiği,



TARİHÇE:

A- PKK ( PARTİYA KARKAREN KÜRDİSTAN - KÜRDİSTAN İŞÇİ PARTİSİ );



Nihai amacı;Türkiye’nin Doğu-Güneydoğusu ile Suriye-İran ve Irak’ın da bir kısmını içerisine alan bölgede Marksist ve Leninist İlkelere dayalı bağımsız bir Kürdistan devleti kurmaktır. Bu amaç doğrultusunda Abdullah ÖCALAN ve bir grup arkadaşı



27–28 Kasım 1978 tarihinde Diyarbakır İli Lice İlçesi Fis (Ziyaret) Köyünde gerçekleştirdikleri 1.Kongre toplantısı sonrası PKK terör örgütünü kurdukları,

Terör örgütüne sempatizan ve taraftar kazandırma faaliyetleri içerisine giren yasadışı örgüt mensuplarının, örgüte kazandırmış oldukları elemanlarıyla başta DDKD (Devrimci Demokratik Kültür Derneği) olmak üzere bazı Dernek ve Kuruluşlar içerisine girmek suretiyle çalışmalarına ağırlık verdikleri, Afiş asma, bildiri dağıtma, yazılama gibi eylemleri gerçekleştirdikleri,

Abdullah ÖCALAN ve arkadaşlarının ilerleyen süreçte Lübnan’da kendilerine kamp açarak Askeri eğitime ağırlık verdikleri, 20-25 Ağustos l982 tarihinde Suriye’nin Ürdün sınırına yakın bir yerde yaptıkları kongrede Türkiye topraklarına geri dönerek Silahlı şiddet eylemleri kararı alarak terör örgütünün ilk silahlı kanadı olan HRK (Hezen Rızgariya Kürdistan -Kürdistan Kurtuluş Birliği) ‘yi kurdukları,.

1984 yılı başlarında silahlı mücadele yürütmek üzere bir grup militanın, illegal yollardan Türkiye’ye geçiş yapmalarının sağlandığı, Türkiye’ye gelen örgütün silahlı gruplarının ,15 Ağustos 1984 tarihinde Eruh ve Şemdinli baskınları ile HRK isimli silahlı eylem kanadını ilan ederek kamuoyuna duyurdukları,

Silahlı şiddet eylemleri başlatan örgütün bölgede bir taraftan halka yönelik propaganda yaparak örgüte eleman kazanmaya çalıştığı, diğer taraftan zorunlu askerlik adı altında, bir kısmı da zorla ve kandırılarak, bölge halkı gençlerinden sözde savaşçı temin ettikleri.

PKK terör örgütünün ,özellikle bölge halkı üzerinde baskı kurarak, sindirerek ve korkutarak örgüte sözde savaşçı temin etmeye devam ettiği, katılımlar belli bir sayıya ulaştıktan sonra ise 26-30 Ekim l986 tarihinde, Lübnan Beka Vadisi Helvi kampında yapılan 3. Kongrelerinde Mücadelenin tüm alanlara yayılarak silahlı şiddet eylemleri gerçekleştirme kararı doğrultusunda, sözde ordulaşma adı altında HRK’nın yerine ARGK (Arteşe Rızgariye Gele Kürdistan- Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu)’nın kurulduğu,

Ayrıca; 21.Mart 1985 tarihinde, kendilerine her yönden yardım yataklık-eylem keşfi- eleman temini-lojistik destek vermesi için siyasi kanadı olan ERNK (Eniya Rızgariya Netewa Kürdistan- Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi)’nin kurulduğu.

ERNK’nin görevinin Yurt içerisinde legal alanda verecekleri mücadelenin yanı sıra, örgüte eleman kazandırmak, lojistik ihtiyaçlarını karşılamak, kırsalda silahlı mücadele yürüten militanları ile koordineli bir şekilde çalışmak olarak planlandığı.

ARGK ise silahlı mücadeleye ağırlık vermek suretiyle, başta Güvenlik Güçleri olmak üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarına silahlı saldırı, Halka yönelik şiddet içerikli köy baskını, yol kesme, mayınlama, adam kaçırma, şantiye baskınları, iş makinelerinin yakılması, okulların ve sağlık ocaklarının yakılması, görevli Devlet Memurlarının katledilmesi gibi her türlü kanlı eylemleri gerçekleştirdiği,

Terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN’ın yakalanması sürecine kadar bu şekilde devam eden silahlı şiddet eylemleri, 15 Şubat 1999 tarihinde PKK örgütünün kurucusu ve önderi olan Abdullah ÖCALAN’ın Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi sonrasında, örgütte bir belirsizlik ve karmaşaların yaşandığı görülmüştür.



B- ABDULLAH ÖCALAN’IN YAKALANMASI / SİYASAL SÜREÇ (15.02.1999 - 2004 Yılları arası );



Abdullah ÖCALAN’ın yakalanması sürecine denk gelen ve 19 Ocak-16 Şubat 1999 tarihinde Kuzey Irak Kandil Dağında yapılan 6. Kongrede, örgüt liderine yapılan sözde uluslararası komplonun tartışıldığı, bu kongrede Abdullah ÖCALAN’ın yakalanmasını protesto etmek amacıyla (İntihar-Fedai eylemleri ile Kitle gösterileri vs. ) eylemlerin yapılması doğrultusunda kararlar alındığı,

Ancak; yakalanarak hakkında yargılanma süreci başlayan Abdullah ÖCALAN’ın vermiş olduğu talimatlarla kırsal alanda silahlı faaliyet gösteren örgüt militanlarının bir kısmının sözde savunma amacıyla bölgelerinde kaldıkları, diğer büyük bir çoğunluğunun ise örgütün yurtdışında bulunan kamplarına giderek bekleme sürecine girdikleri,

Abdullah ÖCALAN’ın yakalanması akabinde örgütte yaşanan sorunlar nedeniyle normal şartlarda 2002 yılında yapılması beklenen 7. Kongrenin panik ve kargaşa ortamından dolayı 02-23 Ocak 2000 tarihleri arasında K.Irak Kandil Dağı bölgesinde üst düzey örgüt mensuplarının başkanlığında (380-400) örgüt mensubunun (silahlı ve sempatizan) katılımıyla gerçekleştirildiği,

Abdullah ÖCALAN’ın Genel Başkanlığa yeniden seçildiği 7.Kongre’de öncelikle kapsamlı bir sözde “Barış Projesi” hazırlandığı ve PKK’nın yeni çizgisinin “Demokratik Siyasal Mücadele ! ” olacağının kararlaştırıldığı, siyasal mücadele hamlesinin fazla gecikmeden gerçekleştirileceği tüm örgüt tabanına duyurulduğu. “Demokratik Dönüşüm ve Birlik Manifestosu” adı altında kongrede alınan kararların, yönetim ve örgütsel işleyişi kapsayan bir metin haline getirilerek kongre manifestosu başlığı altında toparlandığı,

Abdullah ÖCALAN 1999 yılında Kenya’dan yakalanarak Ülkemize getirilişine kadar (4) yılda bir olmak üzere 6 Kongre yapan terör örgütün, 2000 yılı Şubat ayında gerçekleştirdiği 7. Kongresinde aldığı kararlarla Abdullah ÖCALAN’ ı sözde Onursal Başkan olarak ilan ettiği ve o güne kadar benimsediği “Marksist ve Leninist düzene dayalı Ülkemiz topraklarının da bir kısmını içine alan 4 parçalı bölgede bağımsız bir Kürdistan Kurma” amacından sözde vazgeçerek yine Kürt halkının kimliğinin tanınması, İdamın Kaldırılması, Abdullah ÖCALAN’ ın serbest bırakılması gibi istemleri içeren sözde “Demokratik Cumhuriyet ve Barış Projesi” şeklinde formüle ettiği bir stratejiyi kabul ettiğini açıkladığı,

7.kongrede terör örgütünün dağılmasını engellemek ve örgütün tabanını geniş bir kitleye yayabilmek amacıyla “SERHİLDAN-SİVİL İTAATSİZLİK ” adı altında Filistin türü intifada tarzında eylemliliğin yaygınlaştırılması kararlarının alındığı,

7. Kongre’de silahlı faaliyet gerçeğinin ulusal demokratik gelişmedeki rolünü büyük ölçüde oynadığına karar verildiğinin dile getirildiği, bu doğrultuda iç ve dış gelişmelerin zorunlu bir gereği olan yeni parti stratejisinin temel mücadele biçimi olarak sözde ‘Demokratik Siyasal Mücadele’nin benimsendiği ve her alanda uygulanmaya konulmasının kararlaştırıldığı, bu çerçevede silahlı kuruluşu olan ARGK’ nın değişmesi gerektiği sonucuna varılarak, '‘Halk Savunma Gücü'’ HPG (Hezen Parastine Gele- Halk Savunma Birlikleri) biçiminde düzenlenmesinin uygun görüldüğünün kararlaştırıldığı,

Yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerde bulunan ERNK’nın sözde YDK ( Demokratik Halk Birlikleri)’ne dönüştürüldüğü,

ARGK’nin yerine HPG’nin oluşturularak faaliyetlerini bu isimler altında devam ettirdiği,

Yine; Terör örgütü PKK adına Irak Kürtleri arasında faaliyet yürütmesi amacıyla 2002 Mart ayında PÇDK (Partiya Çaresera Demokrati Kürdistan-Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi)’nin kurulduğu,

Terör örgütü PKK adına Suriye Kürtleri arasında faaliyet yürütmek amacıyla 2003 yılı içerisinde PYD (Partiya Yekitiya Kürdistan-Kürdistan Demokratik Partisi)’nin kurulduğu,



Terör örgütü PKK adına İran Kürtleri içerisinde faaliyet yürütmek amacıyla 2003 yılı başı itibariyle PJAK (Partiya Jiyane Azade Kürdistan-Kürdistan Özgür Yaşam Partisi)’nin kurulduğu,

PKK terör örgütünün, uluslar arası camiada terör örgütü listesinde yerini alması üzerine 4-10 Nisan 2002 tarihinde gerçekleştirdiği 8. Kongresinde adının KADEK (Kongreya-Azadiya Demokratika Kürdistan-Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi Kongresi) olarak değiştirildiği, Abdullah ÖCALAN’ın KADEK’ in onursal genel başkanlığına getirildiği,

Abdullah ÖCALAN’ın 1999 yılında yakalanmasından sonra sözde tek taraflı ateşkes ilan eden örgütün SERHİLDAN (Başkaldırı/ Şehir eylemleri ) adı altında gerçekleştirilen eylemlerde gençlerin ve halkın eskisi gibi katılmadığı, eylemlerin münferit ve etkisiz olması üzerine, sempatizan kitledeki ümitsizliği ve yılgınlığı önlemek, yeni bir heyecan oluşturmak, örgütün askeri kanadı olan HPG’ den kaçışları engellemek, Avrupa’daki kitleyi yeniden kazanmak amacıyla 27 Ekim- 6 Kasım 2003 tarihleri arasında yapmış oldukları 9. Kongrede KADEK olan adını KONGRA-GEL (Kürdistan Halk Kongresi) olarak tekrar değiştirdiği ve amacının Kürt kimliğinin kabulü temelinde, anayasal vatandaşlık hakkının verilmesi şeklinde, stratejisini siyasal mücadele ve eylem biçimini Siyasal serhildan (Legal-Siyasal-Kültürel Boyutlu kitlesel faaliyetler) olarak değiştirdiği, 10. Kongresini ise 16-26 Mayıs 2004 tarihleri arasında Kandil Dağı ve Avrupa olmak üzere 2 yerde gerçekleştirdiği görülmüştür.

Bu arada 2004 Ağustos ayında Abdullah ÖCALAN’nın kardeşi Osman ÖCALAN ve arkadaşları örgütü eleştirerek ve örgütten ayrılarak PWD (Partiye Welatparezi Demokrat-Yurtsever Demokrat Partisi)’ni kurdukları,

Ayrıca ; Terör örgütüne müzahir ;15.05.1995 ‘te Avrupa üzerinden yayın yapan MED TV ‘nin kurulması, MED TV kapatılınca yerine 1999 Kasım ayında MEDYA TV’nin yayınına başlaması, ardından da MEDYA TV’nin de kapatılması ile birlikte 2004 tarihinde Avrupa’dan yayın yapan ROJ TV kurulmuştur.



C- PKK / KONGRA-GEL TERÖR ÖRGÜTÜNÜN 2004 YILI STRATEJİSİ ;



Örgüt elebaşısı Abdullah ÖCALAN’ın , yakalandığı 15.02.1999 tarihinden itibaren verdiği talimatları doğrultusunda, sözde ateşkes ilan ettiğini kamuoyuna duyuran PKK/KONGRA GEL terör örgütü, süreç içerisinde SERHİLDAN (Başkaldırı) türü korsan gösteri, molotof kokteyli atma, lastik yakma, taş atma, örgütsel amaçlı basın açıklaması, miting, konser, festival, yürüyüş, oturma eylemi ve benzeri kitlesel eylemler gerçekleştirerek, terör örgütünü kamuoyu gündeminde tutmaya, taban oluşturma ve taraftar kazandırma faaliyetlerini devam ettirmeye çalıştığı, bu süreç içerisinde dağılma aşamasına gelen ve müzahir kitlesi üzerinde etkisini kaybettiği endişesine kapılan, yeniden toparlanma ve bölge halkı üzerindeki etkisini devam ettirme çabası içerisine giren terör örgütünün;

1 Haziran 2004 tarihinde Abdullah ÖCALAN’ın serbest kalması, örgüte yönelik operasyonların durdurulması, koruculuk sisteminin kaldırılması, kürt kimliğinin Anayasa’da kabul edilmesi, KONGRA-GEL’ in muhatap alınması şeklindeki taleplerinin yerine getirilmediği gerekçeleriyle sözde tek taraflı ateşkes uygulamasından vazgeçtiğini ve eylem sürecini başlattıklarını ilan ettikleri,

2004 yılında, başlatılacak olan şiddet eylemlerinin halk tarafından yapıldığı imajını vermek amacıyla Kuzey Irak’ta TAK (Teyrenbaze Azadiya Kürdistan-Kürdistan Özgürlük Şahinleri) adı altında bir terörist eylem grubu oluşturduğu ve eylemlerini bu yapı adına üstlenmeye başladığı,

Kuzey Irak terör kamplarında eğitime tabi tutulan terör örgüt mensuplarının sınırlardan illegal yollardan geçiş yaparak eski üslenme bölgelerinde hedefledikleri sayılara ulaşmaya çalıştıkları, karşılıklı çatışma anlayışından uzak durularak, bu dönemlerde bombalama eylemlerine hız verdikleri, yapmış oldukları eylemlerle kamuoyu nezdinde halen var olduklarını göstermeye çalıştıkları,

Sözde ateşkesi bozduğunu kamuoyuna duyuran terör örgütünün, 1 Haziran 2004 tarihi itibariyle başlatmış olduğu silahlı eylemsellik çerçevesinde ilimizde;

28.07.2004 tarihinde Diyarbakır ili merkezinde bulunan Mardinkapı Polis Noktasına yönelik yapılan silahlı ve bombalı saldırı neticesi 1 Emniyet Bekçisinin şehit olduğu ve 1 polis memuru yaralandığı, eylemi gerçekleştiren iki terör örgütü mensubunun ise yapılan operasyon neticesi eylemde kullanmış oldukları silah ve muhimmat ile birlikte ölü olarak ele geçirildikleri,

07.09.2004 tarihinde Diyarbakır İli merkezinde bulunan Şehit Yaşar ŞİMŞEK Polis Merkez Amirliği sorumluluk bölgesi Urfa yolu Polis tıkama noktasına yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarınca silahlı saldırı eylemi gerçekleştirildiği, eylem neticesinde 1 Polis Memuru ve 1 Emniyet bekçisinin şehit edildiği görülmüştür.

Terör örgütünün ilerleyen süreçte yurt içerisinde yoğun bir şekilde silahlı ve bombalı eylemlerine devam ettiği gözlenmiştir.



D- KKK ( KÜRDİSTAN DEMOKRATİK KONFEDERALİZM )’İN İLAN EDİLMESİ (KKK Sözleşmesinin kabulü 04-21. 05. 2005);



Abdullah ÖCALAN’ın 2005 yılı başlarında “KKK (Koma Komalen Kürdistan - Kürdistan Demokratik Konfederalizm)” adı altında yasadışı yeni bir yapılanma içerisine girdiği, 4 Nisan 2005 tarihinde KKK sisteminin ideolojik organı olarak PKK’yı yeniden kurdurduğu, 4 parçadan oluşan ve Türkiye’ nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi ile Irak, İran ve Suriye topraklarının bir kısmını içerisine alan bölgede ki tüm Kürt halklarının bu yasadışı yapılanma içerisinde yer alması gerektiğini, sözde bayrağının ise “yeşil zemin üzerine sarı güneş içerisine kırmızı yıldız” olduğunu ve kendisinin de yeniden inşa edilen bu oluşumun önderi olduğunu duyurduğu, Kürdistan Demokratik Konfederalizm yapılanması ile ilgili taslak haline getirdiği yazı metinlerini avukatları aracılığıyla PKK / KONGRA-GEL terör örgütü üst düzey yöneticilerine ulaştırarak bu oluşum çerçevesinde yeniden yapılanmaya gidilmesi talimatını verdiği,

Terör örgütünün, Abdullah Öcalan’ın 1999 yılında yakalanması sonrası silahlı şiddet eylemlerini asgari seviyeye çekip, müzahir kitlesini daha çok SERHİLDAN ( Sivil itaatsizlik) eylemlerine (21 Mart , 1 Mayıs , 4 Nisan , 15 Ağustos , 27-28 Kasım , 8 Mart vb.) yönlendirerek güvenlik birimleri ile halkı karşı karşıya getirerek gerginliği tırmandırma stratejisi ile hareket ettiği ayrıca sempatizanlarını Irak’ın kuzeyinde bulunan örgüt kamplarında askeri ve siyasi eğitime tabi tuttuğu,



Terör örgütü tarafından , istenilen düzeyde kitlesel eylemselliklerin yakalanamaması üzerine müzahir tüm kurum/kuruluşların (sivil toplum örgütleri, belediyeler, siyasi partiler vb.) bir çatı altında toplanması kitlesel eylemlerin tek merkezden koordine edilebilmesi amacıyla; 2004 yılı aralık ayında TÜDEK (Türkiye Demokratik Ekolojik Toplum Koordinasyonu) adı altında yeni bir oluşumun faaliyete geçirilmek istendiği, ancak yeni oluşumun, istenilen başarıyı gösterememesi ve yetersiz kalması üzerine, 04-21 .05 .2005 tarihleri arasında Irak'ın kuzeyindeki örgüt kamplarında gerçekleştirilen "3. Genel Kurul Toplantısı" sonucunda, örgütün üst düzey sorumlularından olan ve halen örgütün sözde Bilim ve Aydınlanma Komitesi üyesi olarak görev yapan, Mustafa KARASU başkanlığında sözde KKK/TK (Kürdistan Demokratik Konfederalizmi / Türkiye Koordinasyonu adı altında yeni bir yapılanmaya gidildiği,



KKK / TK (Türkiye Koordinasyonu)’nun faaliyete geçmesi ( Mayıs 2005 ) sonrasında metropollerde SERHİLDAN ( Sivil itaatsizlik) eylemsellik süreci kapsamında;



1 - 2005-2006 yılları içerisinde; başta Nevruz etkinlikleri olmak üzere, "Abdullah ÖCALAN'ı Siyasi İradem Olarak Kabul Ediyorum" imza kampanyasının,

2 – Örgütün etkin olduğu illerin katılımıyla "İmralı'ya Yürüyüş" adı altında Bursa ili Mudanya İlçesine kitlesel olarak katılımın,

3 - 13 Kasım 2005 tarihinde Diyarbakır ilindeki "Kürt Sorununa Demokratik ve Barışçıl Çözüm" mitinginin,

4 - 2005 yılı Aralık ayı içerisinde terörist başına verilen hücre cezası sonrasında cezaevleri ve müzahir kuruluşlara ait binaların içerisindeki düzenlenen açlık grevlerinin,

5 - 2006 yılı Mart ayı içerisinde Bingöl ili Solhan ilçesi kırsal alanında ölü ele geçirilen (14) örgüt mensubundan ilimiz nüfusuna kayıtlı (4) örgüt mensubuna ait cenazelerin Diyarbakır ili Yeniköy Mezarlığına defnedilmeleri esnasında ve sonrasında başlayan ve bölge illerine de sıçrayan şiddet eylemlerinin, söz konusu KKK/TK yapılanması tarafından organize edilerek bizzat yönetildiği,



KKK/TK içerisinde yer alan örgüt mensuplarına yönelik güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlar, bir kısım örgüt mensuplarının ise faaliyet alanlarını terk etmesi üzerine meydana gelen örgütsel yönetim boşluğunun örgüte müzahir kitle üzerinde kırılmalara neden olduğundan bahisle, örgütsel çalışmalara yeniden ivme kazandırılması, müzahir tüm kurum ve kuruluş ile şahısların tek bir çatı altında faaliyet göstermesinin sağlanması, sözde örgütsel faaliyetler için temin edilen paranın, kişisel menfaatler doğrultusunda kullanımının önlenmesi ve verilen talimatların bir türlü hayata geçirilememesi üzerine;

17-22 Nisan 2006 tarihleri arasında Irak'ın kuzeyindeki terör kamplarında gerçekleştirmiş olduğu Genel Kurul toplantısında "Türkiye Koordinasyonu (TK); isminin “Türkiye Meclisi", İl koordinasyonlarının ise "İl Meclisi" olarak değiştirilmesi" yönünde kararlar alındığı,



Türkiye Meclisi (TM)’nin başına ise geçmişte cezaevleri sorumluluğunu üstlenen ve halen yurt dışında bulunan örgüt üst düzey sorumlularından AMED KOD Sabri OK’un getirildiği, Ülke genelindeki çalışmaların Çukurova, Diyarbakır, Serhat ve Ege olmak üzere (4) ana bölge üzerinden koordine edildiği, İl Koordinasyonlarının feshedilerek; İl Örgütlenme Komitelerinin oluşturulması,

Terör örgütü tarafından, İl Örgütlenme Komiteleri adı altında (TM)’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak ülke genelinde belirlenen 237 delegenin katılımıyla;



İstanbul ilinde 03-05 Kasım 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilen toplantıda;

1- TM (Türkiye Meclisi) isimli yapılanma ile aynı paralelde faaliyet gösterecek yapılanmaların

İran, Irak ve Suriye’de de hayata geçirilmesi,

2- Ülke genelinde bölge, il, ilçe, semt, mahalle ve sokak meclisleri şeklinde örgütlenerek,

- Halkın sorunlarının oluşturulan meclisler marifetiyle çözülmesi,

- Güneydoğu Anadolu Bölgesinde meydana gelen sel felaketiyle ilgili kampanyalar düzenlenmesi,

- Örgüte müzahir kurum/kuruluşların dağınık örgütlenmelerinin önüne geçilmesi,

- Mevcut ihtiyaçların karşılanabilmesi için havuz sisteminin oluşturulması,

3- Eşit Özgür Yurttaş Dernekleri üzerinde çalışmalara devam edilmesi, önümüzdeki dönemde ise ‘Demokratik Toplum Türkiye Meclisi” adı altında faaliyet yürütülmesi,

4- Irak’ın kuzeyinde ve İran’daki örgüt kamplarına eğitim çalışması için gidecek şahısların koordine edilmesi,

5- Abdullah ÖCALAN’ın avukatları ve ailesiyle görüşememesi durumunda ülke genelinde kitlesel eylemler düzenlenmesi,

6- Cezaevlerinden tahliye olan ancak örgütsel faaliyetlere katılmayan şahıslara yönelik çalışmalar gerçekleştirilmesi aksine hareket edenlere karşı çeşitli yaptırımlar uygulanması,

7- Terör örgütünün Kadın yapılanması YJA/Star (Özgür Kadın Birlikleri) ve KJB (Yüce Kadınlar Topluluğu) ile eşgüdümlü olarak şehir merkezlerinde mahallelere kadar eylemsel amaçlı yerleştirilmesi yönünde kararlar alındığı,



Ayrıca; 0l Ekim 2006 tarihinden itibaren ilan edilen sözde 5. Ateşkes sonrasında toparlanma hedefinin yanı sıra, sözde ateşkes süresince kitlenin örgütsel bilinçten kopmaması ve sürenin örgüt lehine, ulusal ve uluslararası kesimlere hissettirilmesi amacıyla, legal ve illegal alanda faaliyet gösteren örgüte müzahir siyasi ve sivil oluşumların organizesinde bir dizi eylemselliği sürdürmek ve kitlenin “SERHİLDAN” tarzı eylemlerin yükseltilmesi amacıyla talimatlar verildiği görülmüştür.



E - KCK (KOMA CİWAKEN KÜRDİSTAN-KÜRDİSTAN TOPLULUKLAR BİRLİĞİ ( SÖZLEŞMESİNİN KABULÜ VE YAPISI 16-22.05.2007) ;



PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün sözde yasama meclisi olarak kabul ettiği KONGRE GEL’in 17 Mayıs 2005 tarihinde amaçlarının gerçekleştirilmesi hususunda sözde örgütün anayasası gibi değerlendirdiği KCK sözleşmesini Ortadoğu (4 parça) ve Avrupa’dan katılan sözde 213 delegenin katılımı ile kabul ettiği,

( KCK Sözleşmesinin 14.Bölüm Ek Maddeler kısmının Ek Madde 2’de Kabul Ediliş Tarihi olarak Kongra GEL Genel Kurulunun 17 Mayıs 2005 tarihli oturumunda kabul edilmiş denilmiştir. Bu tarihsel çelişki örgütün KKK sözleşme tarihini esas almasından kaynaklandığı ve KKK sözleşmesinde ki maddelerin değiştirlimesi sonrası KCK sözleşmesinin KKK sözleşmesinin devamı iması açısından yapıldığı ayrıca 17 Mayıs 2005 tarihinde KCK oluşumu söz konusu değildir)

KCK sözleşmesinin örgütü bir devlet sistemi gibi yapılandırma amacı taşıyıp terör örgütünün birimleri ve örgüt üyelerini sistematik bir yapıya oluşturmayı amaç edindiği,

Bu yapının önceki yapıdan farklı olarak sadece Kürt kökenlileri değil bu bölgede yaşayan “diğer azınlıkları” da hedeflediği,

Kendi ifadelerine göre; KCK’nın “demokratik toplumcu -konfederal bir sistem olduğu”. Üye kabul eden, yargılayan, silahlı mücadele yapan, mahalli ve merkezi teşkilatları olan, özellikle yerel yönetimler üzerinde söz sahibi olmaya çalışan fakat her şekilde Abdullah ÖCALAN’ın önderliğini dikte eden bir yapıya sahip olduğu,

KCK sözleşmesinin 37. Maddesinde PKK’dan bahsederek “KCK SİSTEMİ İÇERİSİNDEKİ HER KADRO İDİOLOJİK, AHLAKİ , FELSEFİK ÖLÇÜLER AÇISINDAN PKK YAPILANMASINA BAĞLIDIR. AYNI ZAMANDA HER KADRO YER ALDIĞI ÇALIŞMANIN, ÇALIŞMA İLKELERİ İLEDE FAALİYET YÜRÜTÜR” şeklinde düzenleme yaptığı,

Yine KCK sözleşmesinin 36. maddesinin PKK için ayrıldığı ve “PKK’nın KCK sisteminin ideolojik gücü olduğunu, Önderlik felsefe ve ideolojisinin hayata geçirilmesinden sorumlu olduğu ve “KCK sistemi içerisinde her çalışanın PKK nın ideolojik ve ahlaki ölçülerini esas aldığının belirtildiği,

Bu tarihten itibaren PKK/KONGRE-GEL örgüt yapısının KCK sözleşmesine uygun bir hale getirilerek yeniden düzenlendiği,



Söz konusu KCK sözleşmesinin tam metnine baktığımızda;

Birinci Bölüm: -GENEL ESASLAR

Madde 1 - Sistemin Adı : Koma Civakên Kürdistan’dır. Kısaltılmış adı KCK’dir.

Madde 2 - Niteliği: Koma Civakên Kürdistan demokratik, toplumcu-konfederal bir sistemdir. Demokrasi, cinsiyet özgürlüğü ve ekolojik yaşamı esas alır. Toplumcu, yatay ve piramit tarzı, bir örgütlenmedir. Halk toplulukları iradesini komün, ocak, meclis ve kongreler ile ortaya koyar. Aynı zamanda seçilmiş ve denetlenebilir demokratik yönetimler yolu ile kendini yönetirler. Tabandan gelişen demokratik seçeneği gerçekleştirmek esastır. Topluluk demokrasisi, toplulukların eşit ve özgür bir arada yaşaması benimsenir. Her düzeyde katılımcılığı öngörür. Burada söz, tartışma ve karar topluluklarındır. İçte demokratik ulusu, dışta ise ulus üstülüğü esas alır. Devlet olmayan örgütlenmiş, demokratik, siyasal ve toplumsal organizasyondur.

Madde 3 - Sembolleri : Amblemi, yirmi bir ışından oluşan sarı güneş içinde kırmızı yıldızdır. Bayrağı, yeşil zemin üzerinde, içinde kırmızı yıldızın yer aldığı yirmi bir ışınlı sarı güneşten oluşur. Ebadı ayrı bir yönetmelik ile belirlenir.

Madde 4 - İlkeleri :

a- Kürdistan toplumuna dayatılan siyasi anlamda sömürgecilik, ekonomik anlamda açlık, işsizlik, yoksulluk ve talan, kültürel olarak asimilasyon ve soykırım, askeri olarak da işgal konumuna karşı, Kürdistan toplumunun cinsiyet özgürlüğüne ve ekolojiye dayalı demokratik örgütlülüğünü, demokratik toplumcu konfederalizm esaslarına göre ve radikal demokrasi çizgisinde yaratmak. Kürdistan demokrasisini komşu halklarla birlikte geliştirmek. Kürdistan toplumu içindeki her türlü gericiliğe karşı mücadele ederek, birey ve toplumun ruhsal, düşünsel ve maddi gelişimini demokratik hak ve özgürlükler çerçevesinde gerçekleştirip ilerletmek. Toplum içinde yaş, cins, sınıf, ulus, etnisite, inanç farklılıklarına özgürlük alanı oluşturmak ve bu farklılıklardan kaynaklanan eşitsizlikleri ortadan kaldırmak.

b- Koma Civakên Kürdistan bir devlet sistemi olmayıp, halkın devlet olmayan ve sınırları esas almayan demokratik sistemi olduğundan, başta kadınlar, gençler ve emekçiler olmak üzere halkın tüm kesimlerinin, halk ve toplulukların kendi demokratik örgütlenmesini yaratmasını, politikayı doğrudan ve özgür, eşit KCK yurttaşlığı temelinde yerelde kendi özgür yurttaşlık meclislerinde, öz güç ve öz yeterlilik ilkesine göre yapmasını sağlamak.

c- Her düzeyde erkek egemenliğine ve yarattığı toplumsal cinsiyetçi sisteme karşı kadın özgürlüğünü ve eşitliğini esas almak ve yaşamın her alanında cinsiyet özgürlüğünü sağlamak için mücadele etmek.

d- Erkek egemen sistemin ve iktidarcı yapıların gençlik üzerindeki yozlaştırıcı, kişiliksizleştirici ve baskıcı etkilerine karşı her düzeyde mücadele ederek, topluma özgür, eşit, iradeli katılan, dinamik ve donanımlı bir gençlik yaratmak.

e- Toplum içi baskı ve sömürüden kaynaklanan doğa üzerindeki egemenlik ve sömürüyü ortadan kaldırarak birey ve toplumun doğayla oluşan dengesizliğini gidermek için çalışmak. Ekolojik bilinç, örgütlenme ve mücadeleyi geliştirmek.

f- Siyasetin demokratikleştirilmesi temelinde Kürdistan üzerinde egemen olan devletleri köklü bir reforma yönelterek, küçülmelerini ve demokrasiye duyarlı hale gelmelerini sağlamak.

g- Devletçi, geleneksel yönetim anlayışlarına karşı mücadele ederek, toplumcu, iş ve rol koordineleri işlevi gören demokratik yönetim anlayışını geliştirmek.

h- Kürt sorununun demokratik çözümünü gerçekleştirerek, Kürt kimliğinin her düzeyde kabulünü ve Kürt dilinin, edebiyatının, sanatının ve kültürünün gelişimini sağlamak. Anadili öğrenme, konuşma ve anadilde eğitim yapma özgürlüğünü esas almak, tüm kültürlerin, dillerin eşitliğini ve geliştirilmesini benimsemek.

ı- Metalaşma ve kara dayalı ekonomiden, kullanım değerine ve paylaşıma dayalı komünal ekonomiye geçişi sağlamak.

j- Birey ve toplumsal hakları evrensel üç kuşak haklar temelinde sağlamak.

k- Demokratik Konfederalizm Önderliğine, ülkeye, halka ve özgürlüklere yönelen saldırılara karşı meşru savunma duruşu temelinde mücadele etmek.

l- Kürt halkının demokratik konfederasyon ilkeleri temelinde birliğini esas almak, bölge halklarıyla eşitlik ve kardeşlik temelinde Demokratik Toplumcu Ortadoğu Konfederasyonunu geliştirmek, küresel emperyalizme karşı halkların Küresel Demokrasi Kongresinin yaratılması temelinde mücadele ederek sömürüsüz, baskısız, adil bir küresel sistem yaratmak.

Madde 5 - Sistemin yurttaşlığı: Özgür Yurttaşlık: Kürdistan’da doğup yaşayan veya KCK sistemine bağlı olan herkes yurttaştır. KCK yurttaşı sisteme siyasal, toplumsal, kültürel bağla bağlı olan, kültürel kimliği ile katılan özgür iradeli, yurtsever, demokrat, katılımcı bireydir. Bu Sözleşmede belirlenen hak ve özgürlüklere sahiptir ve bu Sözleşmenin belirlediği yükümlülükleri yerine getirir.

Madde 6 - Yurttaş Olma ve Yurttaşlıktan Çıkarılma:

a-KCK yurttaşları başka yurttaşlıklar da edinebilirler.

b-Diğer uyruklardan olup da KCK yurttaşı olmak isteyen kişi, bulunduğu alanın en üst yürütme organına kendini tanıtan belgelerle başvurur. Söz konusu organın kararı ve alan meclisinin onayı ile yurttaşlık gerçekleşir.

c-KCK ilke ve amaçlarına ihanet eden ve suç işleyen kişi, halk özgürlük mahkemesinin kararı ve Kongra Gel’in onayı ile yurttaşlıktan çıkarılır.

d- KCK yurttaşlığından çıkma talebi ise alan meclisi tarafından karara bağlanıp Kongra Gel’in onayı ile gerçekleşir.

e-Yurttaşlıktan çıkma ve çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu sonuna kadar açık tutulur.



İkinci Bölüm: - TEMEL HAKLAR, ÖZGÜRLÜKLER VE GÖREVLER

Madde 7 - Bireysel, Siyasal Hak ve Özgürlükler

a- Yaşam hakkı, en temel insan hakkıdır, bu hak ortadan kaldırılamaz, idam cezası uygulanamaz. Herkesin yaşama ve kişiliğini koruma özgürlüğü vardır.

b- Bütün insanlar yasa önünde eşittir. Tüm KCK yurttaşları, KCK sözleşmesinin tanıdığı haklardan ayrımsız yararlanır.

c- Herkes din, vicdan ve inanç özgürlüğüne sahiptir.

d- Herkesin düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü vardır.

e- Herkes seçme, seçilme, seçtiklerini geri çekme ve seçildiği görevden çekilme hakkına sahiptir.

f- Herkesin bilim-sanat faaliyetlerinde bulunma, kendini geliştirme ve bilgi edinme özgürlüğü vardır.

g- Basın özgürlüğü temel bir ilkedir, sansür uygulanamaz.

h- Herkesin doğuştan veya sonradan edinilen ve gönüllüce benimsenen kimliğiyle (etnik, cinsiyet, mezhep, din, kültür, dil) yaşama özgürlüğü vardır. Hiç kimse kimliğinden ve farklılığından dolayı aşağılanamaz ve ayrımcılığa tabi tutulamaz.

ı- Herkesin kendi onur ve haysiyetini koruma hakkı vardır. İnsan onuru ve haysiyeti dokunulmazdır. İşkence bir insanlık sucudur. Hiç kimse, işkence ve kötü muameleye tabi tutulamaz.

j- Herkesin uğradığı baskılara, haksızlıklara ve kötü muameleye karşı hukuki çerçevede kendini savunma hakkı vardır. Savunma hakkı sınırlandırılamaz.

k- Yurttaşların, toplu gösteri, yürüyüş, miting gibi demokratik yöntemlerle kendini ifade etme özgürlüğü vardır.

l-Hiç kimse kişilik haklarını zedeleyecek şekilde ve emeğinin karşılığı verilmeden çalıştırılamaz.

m- Herkesin haksız yollarla olmamak, sömürüye, statü eşitsizliğine ve dengesizliğe yol açmamak kaydıyla, ekonomik yaşamını örgütleme ve mülkiyet edinme hakkı vardır.

Madde 8 - Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Hak ve Özgürlükler

a. Herkes anadiliyle her düzeyde eğitim görme hakkına sahiptir.

b. Herkesin doğayla uyum içinde ve sağlığa elverişli koşullarda yaşama, sağlık imkânlarından eşit yararlanma hakkı vardır.

c. Herkes siyasal faaliyetlerde bulunma, parti, dernek, sendika, vakıf, kooperatif kurma ve bunlara üye olma hakkına sahiptir.

d. KCK yurttaşlarının aile kurumunu sorgulamadan geçirerek, demokratik, cins eşitliğini hedefleyen, öz iradeye dayalı ortak yaşam esaslarını geliştirmek ve bu temelde aile kurma özgürlüğü vardır.

e. Herkes yaşamın her alanında cinsiyetinden kaynaklanan ayırıma tabi tutulmadan yaşama, çalışma ve imkânlardan eşit yararlanma hakkına sahiptir.

f. Herkesin yetenek ve yetkinleşme düzeyine göre toplumsal üretime katılma ve toplumsal yaşamda kendini ifade etme hakkı vardır. Kar ve metalaşmaya dayalı olmayan, kullanım değeri ve demokratik paylaşıma dayalı üretim ve mülkiyet hakkına sahiptir.

g. Emekçilerin, kamu ve özel sektör ayrımı yapılmadan sendika kurma, grev ve toplu sözleşme hakkı vardır.

h. Zihinsel ve fiziksel engellilerin, özgünlüklerine göre oluşturulmuş koşullarda yaşama ve çalışma hakkı vardır.

i. Çocukların zihinsel ve fiziksel eğitimini gözeten, gelişmelerine hizmet edecek koşullarda yetiştirilme, yaşama ve eğitilme, erken yaşta çalıştırılmama hakkı vardır.

j. Yaşlıların bilgi ve tecrübelerini topluma demokratik bir şekilde dahil etme ve bu şekilde toplumla demokratik, eşitlikçi ve beli bir saygı-sevgi temelinde ve sosyal güvence altında yaşamlarını sürdürme hakkı vardır.

k. Herkesin serbestçe bilgi edinme ve özgür iletişim hakkı vardır.

l. Herkesin seyahat ve serbest dolaşım hakkı vardır.

m. Her yaştaki KCK yurttaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek sportif aktivitelerde bulunma hakkı vardır.

Madde 9 - Topluluk ve Dayanışma Hak ve Özgürlükleri :

a- Halkların Kendi Kaderini Tayin Hakkı benimsenir. Her toplum ve halkın başka toplum ve halklarla demokratik, eşit, özgür, bir arada yaşamak kadar demokratik, bağımsız geleceğini belirleme hakkı o topluluk veya halk tarafından belirlenir. Baskı, asimilasyon, imha ve sömürgeciliğe karşı topluluk ve halkların direnme hakkı meşru bir hak olarak kabul edilir.

b- KCK sisteminde yaşayan kadınların, eşit özgür yurttaşlar olarak siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşama eşit şekilde katılma hakları vardır. Erkek egemenliğinin her türlü baskı, şiddet ve tahakküm altına almaya dönük anlayış, yaklaşım ve uygulamalarına karşı direnme ve mücadele etmeleri meşru bir haktır. Tüm kadınlar bu sözleşmede belirtilen hak ve özgürlüklerden faydalanma hakkına sahiptir. Ayrıca her kadının pozitif ayrımcılıktan yararlanma hakkı vardır.

c- KCK sisteminde yaşayan kadınların toplumsal cinsiyetçiliğe ve yapılarına karşı kadın kurtuluş bilinci temelinde mücadele etmek ve bunun için örgütlenmelere gitme hakkı vardır.

d- Yaşamının her evresinde bedensel, ruhsal, düşünsel, duygusal yapılanması ve yaşamını yönlendirme konusunda öncelikli söz ve karar hakkı kadına aittir.

e- Herkesin bir eko topluluk içinde ve ekolojik dengeye uygun yaşama özgürlüğü vardır.

f- Herkesin kültürel gelişme ve ulusal kimlik özgürlüğü vardır.

g- Çocukların düşüncesini özgürce açıklama hakkı vardır, onur ve itibarlarına haksız saldırılarda bulunulamaz, çocuklara karşı yapılacak olan her türlü şiddet ve cinsel istismar suç kapsamındadır.

h- Bütün insanlar barış içinde bir arada yaşama hakkına sahiptirler.

i- Herkesin doğal zenginlik ve kaynakları ekolojik ilke temelinde kullanma hakkı vardır.

j- Yurtdışında yaşayan ve çalışan KCK yurttaşlarının ülkeye dönme, ülkedeki temel özgürlük hak ve görevlere katılma sorumluluğu vardır.

Madde 10 - Temel Görevler:

a- Tüm KCK yurttaşları halkın, temel hak ve özgürlüklerin savunulması göreviyle yükümlüdürler. Ayrıca temel özgürlüklerin her alanda geçerli olması ve geliştirilmesi için çalışırlar.

b- Baskı ve sömürüye karşı direnmekle yükümlüdür.

c- Meşru savunma savaşı hali durumunda yurtseverliğin bir gereği olarak yurdun, temel hak ve özgürlüklerin savunulmasına aktif katılma yükümlülüğü vardır.

d- Her KCK yurttaşı cinsiyet özgürlüğüne dayalı eşit yaşamı geliştirmek, toplumsal cinsiyetçi, hiyerarşik, sınıfsal ve geri geleneksel anlayış ve yapılarla mücadele etmekle sorumludur.

e- Başta kadın olmak üzere, ezilen kimliklere pozitif ayrımcılık uygulanması ilkesiyle yaklaşım gösterir, aile içinde ve dışında kadın üzerindeki baskı, şiddet, sömürü ve aşağılamaya, kadın katliamına karşı mücadele içerisinde olur.

f- Her yurttaş çevresini, genel doğa ve evreni, her canlı türünü kültürel ve tarihi zenginlikleri, koruma geliştirme, sorumluluğu ile yükümlüdür.

g- Bölgesel ve uluslar arası alanda yaşanan her türlü haksızlık, sömürü, ayrımcılık ve doğa katliamına karşı duyarlı davranır, tutum alıp mücadele eder ve dayanışma içerisinde olur.

h- Başta seçme olmak üzere, demokratik katılımın gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.

I- Özgür ve demokratik toplum ahlakına uyma görevi vardır.

i- Her KCK yurttaşı mükellefiyeti gereği vergilerini ödemekle yükümlüdür.

Üçüncü Bölüm - GENEL ORGANLAR

Madde 11 - Reberiya Koma Civakên Kurdistan: Koma Civakên Kurdistan (Kürdistan Toplumlar Topluluğu- Kürdistan Demokratik Toplum Konfederalizmi) kurucusu ve Önderi, Abdullah Öcalan’dır. Ekolojiye ve cinsiyet özgürlüğüne dayalı demokrasinin felsefik, teorik ve stratejik kuramcısıdır. Her alanda bütün halkı temsil eden önderlik kurumudur. Kürdistan halkının özgür ve demokratik yaşamına ilişkin temel politikaları gözetir ve temel konulardaki en son karar merciidir. Kongra-Gel Genel Kurul kararlarının demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü devrim çizgisine uygunluğunu gözetir. Yürütme Konseyi Başkanını görevlendirir. Temel konulara ilişkin Yürütme Konseyi kararlarını onaylar.

Madde 12 - Kongra Gelê Kurdistan (Kürdistan Halk Meclisi)- Kongra Gel: Kürdistan Halk Meclisi, Koma Civakên Kurdistan’ın en yüksek karar (yasama) organıdır. Buradaki hükümlere uygun olarak düzenlenen bir iç tüzüğe göre çalışır.

a- Kongra Gel, Kürdistan parçaları ve yurtdışındaki KCK yurttaşlarının nüfus oranına ve komünal örgütlülük durumuna göre, hazırlanan seçim yasasına uygun olarak, iki yılda bir halk tarafından seçilen 300 üyeden oluşur. %40 cins kotası uygulanır. Seçme ve seçilme yaşı 18’dir. Seçimler, somut koşullara göre ayrı bir yönetmelikle düzenlenir.

b- Kongra Gel seçilmiş üyelerinin salt çoğunluğunun katılımıyla her yıl Nisan ayında olağan toplantısını yapar. Önderlik veya Kongre Başkanlık Divanı veya Yürütme Konseyinin talebi veya üye tam sayısının dörtte birinin istemi üzerine olağanüstü de toplanabilir. Gerekli hallerde Yürütme Konseyi ve Kongra Gel Başkanlık divanının ortak kararı ile en fazla altı ay ertelenebilir. Kongra Gel üyeleri toplantıya Başkanlık Divanınca çağrılır.

c- Kongra Gel, Başkanlık Divanı tarafından idare edilir. Başkanlık Divanı bir başkan ve dört yardımcıdan oluşur. Başkan Genel Kurul üyeleri içinden salt çoğunluk ile seçilir. Başkan yardımcıları ise Genel Kurul üyeleri içinden genel oyla seçilir. Genel Kurulun her yenilenmesinde Başkanlık Divanı yeniden seçilir. Bir kişi Kongra-Gel Başkanlığına üst üste en fazla iki dönem seçilebilir.

d- Başkanlık Divanı, Kongra Gel çalışmalarını düzenleyip yürütmekten sorumludur. Kongre hazırlıklarını organize eder ve Kongre çalışmalarını yönetir. Genel Kurulun toplantı halinde bulunmadığı zamanlarda Kongra Gel’i temsil eder, Başkanlık divanı ara dönem kurul toplantılarını düzenler ve komisyonları koordine eder. Siyasal ve diplomatik çalışmalarda aktif rol oynar. Halk Özgürlük Mahkemesi hâkimlerini ve Yüksek Seçim Kurulu üyelerini belirleyerek Genel Kurul onayına sunar.Kongra Gel Başkanlık Divanı, Halk Meclisleri ile düzenli ilişkilenir, onlardan gelen itirazları karara bağlar. Halk meclisleri ile düzenli ilişkilenir ve oluşumunu takip eder.

e- Kongra Gel komisyon esasına göre çalışır. Genel Kurulun toplu olmadığı dönemlerde Kongra Gel görevlerini yerine getirmek üzere Sosyal, Siyasal, İdeolojik, Maliye, Kadın, Halk savunma ve Halkla ilişkiler-Örgütlenme alanlarına göre yedi daimi komisyon örgütlenir. Komisyonlar Kongra Gel üyelerinden seçilir beş-on üç üyeden oluşur. Komisyonlar, Yürütme Konseyinden ve ilgili kurumlardan gelen proje ve karar tasarılarını değerlendirerek Genel Kurula sunulmak üzere son şeklini verir. Çeşitli konulara ilişkin araştırma- inceleme yaparak, projeler de hazırlayabilir. Komisyonlar çalışmalarında komisyon dışı uzman kişi ya da kuruluşlardan yardım alabilir.

f- Genel Kurul´un toplantı halinde olmadığı dönemlerde, iki Genel Kurul arası, yasa ve tüzükler, Başkanlık Divanı ve Daimi Komisyonlardan oluşan Civata Dema Navber ya Kongra-Gel Kongra-Gel Ara Dönem Kurulu toplantısında görüşülür ve karara bağlanır.

g- Kongra Gel; Başkanlık Divanı, Yürütme Konseyi ve Başkanlığını, İdari Adalet Divanı, Halk Özgürlük Mahkemesi Heyetini (hakimler) ve Yüksek Seçim Kurulunu seçer. Kongra-Gel; Başkanlık Divanının, Yürütme Konseyinin ve İdari Adalet Divanının çalışmalarını demokratik komünal-konfederal ilkeler temelinde denetler, sunduğu belgeleri inceleyerek karara bağlar. Bu denetlemeyi sözleşme ve Kongre Gel iç tüzüğündeki mekanizmalar yolu ile yerine getirir. Kürdistan halkının özgür ve demokratik ilerleyişine ve mücadelesine dair gerekli bütün kararları alır. Demokratik-ulus stratejisinin belirlenmesinden ve uygulanmasından da sorumludur. Plan ve projeleri çıkarır. Koma Civakên Kürdistan Önderliğinin itirazı olmayan karar ve projeler kesinleşir. İtiraz konuları olursa bunlar Kongra Gel’de yeniden görüşülür.

h- Kongra Gel, KCK adına devletler ve milletler arası kuruluşlar ve farklı topluluklarla yapılan antlaşmaların onaylanmasını görüşüp karara bağlar. Evrensel, üç kuşak haklarına uygun, insanlığın kazanımı haline gelmiş antlaşma ve sözleşmeler ilkesel olarak benimsenir ve çıkarttığı kanunların bu antlaşma ve sözleşmelere uygunluğuna dikkat eder.

Madde 13 - Yürütme Konseyi:

a- Yürütme Konseyi, Kongra Gel tarafından iki yılda bir KCK yurttaşları arasından seçilen bir başkan ve otuz üyeden oluşur. Yürütme Konseyi Başkanı salt çoğunlukla, konsey üyeleri ise genel oyla seçilirler. Yürütme Konseyi Başkanı ve üyeleri en fazla iki dönem üst üste seçilebilir. Yürütme Konseyi Başkanı, Önderlik tarafından görevlendirilir ve Kongra Gel Genel Kurulu tarafından onaylanır. Genel Kurul tarafından onaylanmadığı taktirde Önderlik tarafından yeni görevlendirme yapılarak Genel Kurula sunulur. Yürütme Konseyi üyeleri, Yürütme Konseyi Başkanı tarafından belirlenir ve Genel Kurul tarafından onaylanır. Genel Kurulun onaylamadığı üyelerin yerine Yürütme Konseyi Başkanı tarafından yeni üyeler belirlenip Genel Kurula sunulur. Seçilen Yürütme Konseyi, Önderlik onayından geçer. Yürütme Konseyi Başkanı, Genel Kurula sunacağı Yürütme konseyi üye listesini hazırlarken Kürdistan Demokratik Toplum Konfederalizmi bileşenlerinin görüş ve önerilerini alır.

b- Yürütme Konseyi, Koma Civakên Kurdistan’ın en üst icra organıdır. KKK içindeki tüm kurum, örgüt ve komiteleri koordine eder. Önderliğin ve Kongra Gel’in kararlarını uygulamakla yükümlüdür. Faaliyetleri hakkında Önderliğe düzenli rapor sunar. Kongra Gel’in yıllık ve ara dönem kurul toplantılarına karşı sorumludur ve faaliyetleri hakkında rapor verir. Kongra Gel Divanının resmi talebi üzerine bilgilendirme yapar. Yine alt komite, kurum ve örgütlerden düzenli rapor alır ve gerekli gördüğü hallerde genelgeler yayınlar. Halk Özgürlük Mahkemesi Savcılığını görevlendirir.

c- Yürütme Konseyi Başkanı, sözleşmenin uygulanması sağlamak, Yürütme Konseyinin tüm çalışmalarını organize etmek ve Yürütme Konseyinin Önderlik ve Kongra Gel ile ilişkilerini düzenlemekten sorumludur. KCK sistemi içerisindeki tüm örgütlerin birbiri ile uyumlu çalışmasını ve birbirini tamamlamasını gözetir. Ülkeye ilişkin temel siyasi ve diplomasi faaliyetlerin yürütülmesini gözetir, görev kapsamında olanları yerine getirir. Kongra Gel’in yıllık ve ara dönem kurul kararları esas alınarak tüm dönemsel yürütme planlamaları ve kararları, yine yürütülecek siyaset Yürütme Konseyi ile birlikte alınır. Görev süresi boyunca Yürütme Konseyi üyeleri ile karşılıklı sorumluluk ilişkisi içinde çalışır. Gerekli gördüğü hallerde Halk Savunma Güçleri’nin Komuta Konseyi’ni toplantıya çağırır ve toplantıya başkanlık eder. İhtiyaca göre yürütme Konseyi içinden başkan yardımcıları da görevlendirilebilir.

d- Yürütme Konseyi dört ayda bir salt çoğunlukla toplanır. Yürütme Konseyi Başkanı konsey toplantısına başkanlık eder. Başkanın veya üyelerden üçte birinin istemi üzerine Konsey daha erken de toplanabilir veya toplantısını erteleyebilir.

e- Yürütme Konseyi alan merkezleri ve koordinasyon esasına göre kendini örgütler ve çalışmalarını yürütür. Bunlar İdeolojik Alan, Siyasal Alan, Sosyal Alan, Ekonomik Alan, Halk Savunma Alan Merkezleri, Kürdistan’ın dört parçası ve yurtdışı sahalarına göre kurulmuş koordinasyonlar ile kadın ve gençlik koordinasyonlarıdır. Alan Merkezleri ve koordinasyonlar arası ilişki ve çalışmaları Yürütme Konseyi Başkanlığı koordine eder.

f- Yürütme Konseyinin çeşitli nedenlerle dörtte bir oranında azalması durumunda Yürütme Konseyi Başkanının önerdiği isimler üzerinden Kongra Gel Başkanlık Divanı ve Daimi komisyonların ara dönem toplantısında yeni üyelerin seçimi yapılır.

g- Yürütme Konseyi ve komiteleri ile koordinasyonlar ihtiyaç duyduğu temel politikalar ve yeni kuruluşlar için gerekli kararları Kongra Gel organlarına tasarılar sunarak gerçekleştirirler.

h- Yürütme Konseyinin çalışma ve işleyiş esasları bir yönetmelikle düzenlenir.

Madde 14 - Alan Merkezleri : Yürütme Konseyi değişik faaliyet alanlarına göre beş alan merkezi biçiminde örgütlenerek, çalışmalarını yürütür. Alan Merkezleri 7–13 üyeden oluşur. Her alan merkezi üç kişilik koordinasyon tarafından yönetilir. Alan Merkezleri ayda bir faaliyetleri, plan ve projeleri hakkında Yürütme Konseyi Başkanlığına rapor sunarlar. Kongra Gel kararlarını ve Yürütme Konseyi genelgelerini uygularlar. Kendi çalışmalarını hazırladıkları program ve yönetmeliklerine göre yürütürler. Bunların Yürütme Konseyi Başkanlığınca onaylanması gerekir. Alan Merkezleri faaliyetlerinin özgünlüğüne göre ihtiyaç duyduğu kadar alt komite örgütler. Ayrıca alan merkezleri, komiteler ve koordinasyonlar kendi alanlarında çalışmaları etkin ve çok yönlü geliştirebilmek için ihtiyaca göre gerekli alt ve yan örgütler oluşturur, ya da bu tür örgütlerle ilişkilenir.

1-İdeolojik Alan Merkezi : Önderlik çizgisi temelinde gereken teorik çalışma ve ideolojik mücadelenin yürütülmesinden, kadro ve halk eğitiminin sürdürülmesinden, kültür, sanat-edebiyat çalışmaların geliştirilmesinden, propaganda-ajitasyon çalışmalarının yürütülmesinden ve süreklileştirilmesinden sorumludur. Hareketimizin tüm ideolojik çalışmalarının örgütlendirip yürütmesinden sorumlu kurumdur. Görevlerini daha etkin ve başarılı yürütmek için kendini aşağıdaki komiteler biçiminde örgütler.

a- Bilim-Aydınlanma Komitesi: Önderlik tarafından belirlenen felsefik-ideolojik hattın uygulanması ve geliştirilmesinden sorumludur. Tarihin ve toplum yaşamının her alanına ilişkin olarak farklı zeminlerde akademik örgütlülük temelinde yaygın ve derinlikli teorik-entelektüel çalışmalar yürütür. Temel ideolojik mücadele kurumudur. Bilimsel çalışmalar temelinde Kürdistan ve Ortadoğu aydınlanma hareketini geliştirir. KCK kadro ve çalışanlarının eğitimini yürütür ve halkın demokratik eğitimini teşvik eder.

b- Kültür Komitesi: Edebiyat ve sanat çalışmalarını yürütmekle sorumludur. Kürt kültürünün ve azınlık kültürlerin geliştirilmesi ve toplumun kültürel eğitiminin ilerletilmesi faaliyetlerini yürütür. Kültür-sanat örgütlenmelerini geliştirir ve destekler.

c- Basın Komitesi: Önderlik çizgisine göre basın- yayın politikalarını oluşturur, basın örgütlenmesinin sağlanmasını ve geliştirilmesini destekler. İdeolojik ve ulusal birliğin pekiştirilmesine yönelik çalışmalar yürütür. Demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü toplum paradigması ekseninde toplumsal aydınlanmayı gerçekleştirmek için çalışmayı temel görev sayar. Demokrasinin oturtulması için kamusal alanda eleştiri, gözlem gücü ve temel bir denetleme mekanizması olarak işlev yürütür. Bilgi tekeline dayalı iktidarlaşmayı aşmak ve demokrasinin halka dayalı oluşumunu gerçekleştirmek amacıyla her türlü bilimsel bilginin genelleşmesini hedefler.

2- Siyasi Alan Merkezi: Kürdistan üzerindeki inkar ve imha siyasetine karşı ulusal demokratik siyasetin belirlenip uygulanmasından, Kürdistan parçalarındaki ve yurtdışındaki siyasi çalışmaların örgütlendirilmesinden, halkımızın bölge halkları ve demokratik kamuoyuyla ilişki ve ittifakının geliştirilmesinden, demokratik ekolojik toplumu kurma çalışmaları için örgütlenme ve eylem bilincinin oluşturulmasından, demokratik örgütlenme ve hukuk sisteminin yaratılmasından sorumludur. Bu görevleri aşağıdaki komiteler biçiminde örgütlenerek yürütür.

a- Siyasi Komite: Kürdistan parçalarındaki ve komşu ülkelerdeki siyasi örgütlenmeleri ve faaliyetleri yürütmek ve denetlemekten sorumludur. KCK çizgisinde siyasi örgütlerin gelişmesi için çalıştığı gibi, yakın siyasi hareketlerle de dostluk ilişkisi ve ittifakının geliştirilmesinden yana olur.

b- Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komitesi: Yerel yönetimlerin özgürlükçü, demokratik ve katılımcı hale getirilmesi için çalışır. Bu amaçla köy ve kentlerde komünal örgütlenmeyi geliştirir. Ekolojik bilinç, örgütlülük ve yaşamın geliştirilmesi için gerekli çalışmaları yapar. Bu amaçla Kürdistan ve uluslar arası alanda ekoloji, çevre ve yerel yönetim alanlarındaki örgüt ve kurumlarla dayanışma içinde olur. Yenilerinin gelişmesi için destek sunar.

c- Hukuk Komitesi: KCK’nin demokratik ve adil hukuk sistemini geliştirmeye, yargı düzenini ve kurumlarını oluşturmaya çalışır. Evrensel hukuk normları temelinde demokratik hukuk bilincini geliştirir. Hukuk ve insan hakları ihlallerini ve savaş suçlarını araştırır. Buna karşı mücadele eder. Kürt sorununun demokratik hukuk ölçüleri çerçevesinde çözümü için mücadele yürütür. Var olan insan hakları ve hukuk kuruluşlarıyla ilişki ve dayanışma içerisinde olur.

d- Dış İlişkiler Komitesi: KCK’nin dış politika çizgisini hayata geçirir. Kürdistan halkının özgürlük mücadelesini uluslar arası alanda tanıtmak için çalışır. Diplomasi çalışmalarını geliştirir. Stratejik ve taktik ittifaklar oluşturmaya çalışır.

e- Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesi: Azınlıkların ve inanç gruplarının özgür örgütlenmesi ve toplumsal yaşama eşit katılımı için çalışır. Farklılıkları tanımayan anti-demokratik ve gerici zihniyete karşı mücadele eder.

3- Sosyal Alan Merkezi : Cinsiyetçi, sınıflı toplum sisteminin alternatifi olan demokratik- ekolojik toplum sisteminin yaratılması için kadınlar, gençler, emekçiler başta olmak üzere tüm toplumsal kesimlerin bilinçlendirilip örgütlendirilmesinden, halk sağlığının korunması ve eğitiminin geliştirilmesi için gerekli politika ve kurumlarının oluşturulmasından sorumludur. Anadil eğitimini geliştirmek için gereken çalışmaları yürütür. Aşağıdaki komiteler ve koordinasyonlar biçiminde örgütlenerek bu görevleri yerine getirir.

a- Sosyal Komite: Demokratik toplum ve özgür birey yaratma hedefiyle yaşamın değişik alanlarında plan ve projeler geliştirir, uygular ve bunun için kurumlaşmalara gider. Örgütlü bir sivil toplum gücünü açığa çıkarmak için çalışır. İnsan hakları, spor, barış, göç, doğa ve çevre sorunları gibi toplumsal sorunları çözmek, üretim, toplumsal dayanışma vb alanlarda örgütlenmek için projeler oluşturur ve uygular. Bu alanlarda faaliyet gösteren örgüt ve kurumları destekler.

b- Halk Sağlığı Komitesi: Halkın sağlık problemlerinin çözümü amacıyla gerekli projelerin oluşturulması ve uygulanması için çalışmalar yürütür. Bu amaçla kurumların oluşturulmasına öncülük eder, var olanları destekler ve bu kurumlar arasında eşgüdüm sağlar.

c- Dil ve Eğitim Komitesi: Kürtçe’nin geliştirilmesi, okuma ve yazma dili olarak halk tarafından öğrenilmesi ve kullanılması faaliyetini yürütür. Çocukların, gençlerin ve halkın eğitimi için projeler geliştirir, kurumlaşmalar yaratır ve bunları hayata geçirir.

d- Emekçiler Komitesi: İşçi, köylü, memur, esnaf gibi emekçi kesimlerin örgütlenmesi ve toplumsal yaşama aktif katılımının sağlanması için çalışır. Bu kesimlerin sosyal ve kültürel gelişimleri için projeler oluşturur ve hayata geçirir. Emek konfederasyonunun yaratılması ve geliştirilmesi için çalışma yürütür.

e- Şehit Aileleri ile Dayanışma ve Gaziler Komitesi: Şehitlerin araştırılması, şehitliklerin geliştirilmesi ve şehit ailelerinin örgütlendirilmesi için çalışır. Gazilerin örgütlenmesi, eğitimi, yaşama ve mücadeleye etkin katılımları için gereken çalışmaları yürütür.

f- Gençlik Komitesi: Özgür iradeli ve dinamik bir gençlik yaratmak için sosyal, siyasal, kültürel ve eğitsel projeler geliştirir ve uygular. Gençliği yozlaştıran ve kişiliksizleştiren sınıflı-cinsiyetçi toplum etkilerine ve geleneksel zihniyete karşı mücadele eder.

g- YJA: Kadın özgürlük çizgisi temelinde kadınların ve toplumun özgürleştirilmesi mücadelesini yürütür. Komün, kadın meclisleri, dernekler, insiyatif ve hareketler, kadın kültür evleri ve parkları, barış hareketi biçimlerinde örgütlenerek kadının sosyal alandaki yaşamanı özgürlük ilkeleri temelinde örgütler. Kürdistan parçaları ve yurtdışı alanlarındaki kadın çalışmalarını yürütür ve koordine eder. Kadının özgürlüğünü ve yaşamın her alanına eşit katılımını amaçlayan tüm kadın hareketleriyle ilişkilenir.

h- Özgür Yurttaşlık Koordinasyonu: Toplumun eşit ve özgür yurttaşlık temelinde örgütlendirilmesi amacıyla komün, meclis, hareket oluşumuna gider. Özgür yurttaşlık bilincinin kazandırılması ve toplumun her alanında kendi karar mekanizmalarının oluşturulması hedefiyle eğitim, örgütlenme ve eylemsellik faaliyetlerini geliştirir ve koordine eder.

4-Halk Savunma Alan Merkezi : Kürdistan halkının temel hak ve özgürlüklerinin korunması, Demokratik Konfederalizm Önderliğinin yaşamının ve özgürlüğünün güvence altına alınması, genel demokratik kazanımların korunması, meşru savunma çizgisi doğrultusunda halkın savunma bilincinin ve örgütlülüğünün geliştirilmesi, halk savunma kuvvetlerinin örgütlendirilip yeterli kılınmasından sorumludur. Savunma politikalarının oluşturulmasına öncülük eder. Halk Savunma Kuvvetleriyle Yürütme Konseyi ve Kongre Gel arasındaki ilişkileri düzenler.

5- Ekonomik Alan Merkezi : Demokratik Toplum Konfederalizmin maliye ve ekonomi politikasını geliştirir ve uygular. Toplumun ihtiyaç duyduğu ekonomik ve mali örgütlenmelere gider. Kaynak, yatırım ve istihdam amaçlı projeler geliştirir. Halkın öz gücünü harekete geçirerek, ekonomik sorunlara çözümler üretir.



Madde 15 - Yüksek Adalet Divanı : Yüksek Adalet Divanı, Kongra Gel tarafından KCK yurttaşları arasından seçilen yedi asil, dört yedek üyeden oluşur. KCK sözleşmesinin yargı alanında uygulanmasını sağlamak, Sözleşmeye aykırılık durumlarını gidermekle görevlidir. KCK bileşenleri arasında çıkan Sözleşmeye dayalı uyuşmazlıkları da sonuca bağlar. KCK yargı sistemindeki tüm mahkemelerin en üst temyiz merciidir. Başkanlık Divanı, Yürütme Konseyi Başkanlığı ve bireylerden gelen şikâyetleri inceleyerek sonuca bağlar. Kararları tüm organlar ve bireyler açısından bağlayıcıdır. Yüksek Adalet Divanının kararı kesindir. Yüksek Adalet Divanı aynı zamanda Halk Özgürlük Mahkemesi görevini de görür. Çalışma esasları ayrıca kendi yönetmeliğiyle belirlenir.

Madde 16 - Yüksek Seçim Kurulu: Yüksek Seçim Kurulu üyeleri Kongra Gel Başkanlık Divanı tarafından belirlenip Genel Kurulun onayından geçirilir. Görev ehliyeti olan dokuz üyeden oluşur. YSK, yasayla düzenlenmiş halk referandumları ve seçimlerini, Kongra Gel Genel Kurul bileşiminin seçimini, seçim yönetmeliğine uygun olarak planlamak, örgütlemek ve yürütmekten sorumlu en üst organdır. Alt seçim kurullarının hatalarına dair itirazlar burada karara bağlanır. Yüksek Seçim Kurulunun kararı kesindir

Dördüncü Bölüm - PARÇA ÖRGÜTLENMESİ

Madde 17 - Halk Meclisi: Söz konusu Kürdistan parçasındaki halkın karar organıdır. Parçanın büyüklüğüne, nüfus yoğunluğuna ve komünal örgütlülük durumuna göre yasayla düzenlenmiş seçimle belirlenen 100–250 arası üyeden oluşur. İç örgütlenmesinde ve çalışma düzeninde Kongra Gel sistemini esas alır. Halk meclisi söz konusu parçadaki halkın demokratik yaşamının ve mücadelesinin gerektirdiği kararları oluşturmakla görevlidir. Kararları Kongra Gel kararları ile çelişemez. Oluşturduğu proje, tasarı ve yasaları Kongra Gel’e göndererek ulusal meclisin kararlaşmalarına katılma sorumluluğuyla çalışır. Yıllık ve ara dönem toplantılarını yapar ve gündemini tamamlayana kadar çalışır. Halk meclisi, halk meclisi divanını, demokratik ekolojik toplum koordinasyonunu ve idari mahkeme heyetini seçer ve bu kurulların yıllık faaliyetlerini denetler. Halk meclisi Divanı, bir başkan ve iki yardımcısından oluşur. Halk Meclisi genel oturumunda genel oy sistemi ile seçilirler. Halk meclisinin yenilenmesiyle Divan yeniden seçilir. Bir kişi Halk Meclisi Divanı’na üst üste en fazla iki defa seçilir. Halk Meclisi Divanı, Meclis çalışmalarını yürütür, Meclis toplantı hazırlıklarını organize eder ve yönetir. Meclisin toplantı halinde bulunmadığı zamanlarda Meclis divanı ve komisyonlar, Halk Meclisini temsil eder, siyasal ve diplomatik çalışmalarda aktif rol oynar. Meclisin toplantı halinde olmadığı dönemlerde, iki toplantı arası, yasa ve tüzükler, Ara Dönem toplantısında görüşülür ve karara bağlanır. Halk meclisi, eyalet-bölge meclisleri ile düzenli ilişkilenir, alt meclislerden gelen karar tasarıları ve projeleri alır ve karara bağlar

Madde 18 - Demokratik Ekolojik Toplum Koordinasyonu: Söz konusu Kürdistan parçasındaki temel icra organıdır. Halk Meclisi tarafından seçilir. Kongra Gel ve Halk Meclisi kararları ile Yürütme Konseyi genelgelerini hayata geçirir. Faaliyetleri hakkında KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı’na, Halk Meclisinin yıllık ve ara dönem toplantılarına düzenli rapor verir. Çalışmalarını yürütürken Yürütme Konseyi ile düzenli görüş alışverişi içinde olur. Demokratik Ekolojik Toplum Koordinasyonları, Kürdistan parçasının büyüklüğüne göre yeterli sayıda üyeden ve üç kişilik sözcülükten oluşur. Alanın ihtiyacı oranında komite ve çalışma örgütü oluşturarak çalışmalarını yürütür.

Madde 19 - Yurtdışı Alanları: Avrupa ve BDT alanları birer parça gibi ele alınarak, bu alanlarda yaşayan Kürt toplumu, alanın somut koşulları da gözetilerek bir parçanın örgütlenme esaslarına benzer bir biçimde demokratik örgütlülüğe kavuşturulur. Halkın demokratik iradesini ortaya çıkartan karar organları, bu karar organları tarafından seçilip denetlenen icra kurulları, öz yargı sistemleri ve ihtiyaca uygun olarak kurulmuş demokratik komünal örgütlenme sistemine göre çalışılır.

Madde 20 - Azınlık ve Kültürel Konfederasyonlar: Ülkenin herhangi bir parçasında bulunan herhangi bir azınlık veya etnik-kültürel–inanç kesimi kendi özgünlüğü içerisinde demokratik özgür örgütlülüğünü geliştirerek kendi kendini yönetirken, aynı zamanda demokratik toplum konfederalizmi içerisinde temsilini bulur.

Beşinci Bölüm - EYALET-BÖLGE ÖRGÜTLENMESİ :

Madde 21 - Eyalet-Bölge Meclisleri : Ülkenin coğrafi ve etnik-kültürel özelliklerine göre ayrıştırılması ile eyalet-bölgeler oluşur ve bu temelde örgütlenerek demokratik konfederalizm sistemi içinde yer alır. Eyalet-bölgelerin karar organı eyalet-bölge meclisleridir. Meclislerin sayı ve bileşimleri nüfus yoğunluğu ve örgütlülük durumuna göre belirlenir. Eyalet-Bölge Meclislerinin üye sayılarının yarısı doğrudan o eyalette yaşayan halk tarafından serbest seçimle, diğer yarısı ise söz konusu eyalet-bölgedeki özgür toplum meclisleri ve Konfederalizmin bileşen örgütlerinin durumlarına göre uygun düzenlenmiş kota sistemi ile belirlenir. Çalışma düzeninde Kongra Gel ve Halk Meclisi sistemlerini esas alır. Eyalet-Bölge Meclisi söz konusu eyaletteki halkın yaşamının ve mücadelesinin gerektirdiği kararları oluşturmakla görevlidir. Yılda iki kez toplanır ve gündemini tamamlayana kadar çalışır. Eyalet Meclisi eyalet koordinasyonunu seçer ve faaliyetlerini denetler.

Madde 22 - Eyalet-Bölge Koordinasyonu: Söz konusu eyalet-bölgedeki temel icra organıdır. Eyalet-bölge meclisi tarafından seçilir. Yeterli sayıda üyeden oluşur. Konfederalizmin üst kurullarının kararları ile Eyalet-bölge meclisinin kararlarını hayata geçirir. Faaliyetleri hakkında Demokratik Ekolojik Toplum Koordinasyonu ile ilişki içinde olur. Bir sözcü ve iki yardımcısı tarafından koordine edilir. Yürütme Konseyi sistemine ve alanın özelliklerine göre kendi içinde bürolar sistemini geliştirir.

Altıncı Bölüm - ŞEHİR, KASABA VE MAHALLE ÖRGÜTLENMESİ

Madde 23 - Özgür Toplum Meclisleri : Söz konusu şehir, kasaba ya da mahallede seçimle belirlenen delegelerden, o alanda bulunan komünlerin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden ve belediye meclisinin demokrat üyelerinden oluşur. Kendi yerleşim alanlarına ilişkin etkin politikaları üretme ve tüm sorunların tartışılıp çözüme götürülme yerleridir. Yerleşim yerlerinin ortak karar organıdır. Üç ayda bir toplanır. Kendi içinden seçtiği başkanlık divanı tarafından yönetilir. Kararları Kongra Gel ve halk meclisleri kararlarıyla uyumlu olmak zorundadır. Özgür Toplum Meclisleri, kararlarını hayata geçirecek şehir, kasaba veya mahalle koordinasyonlarını seçer ve çalışmalarını denetlerler.

Madde 24 - Şehir, Kasaba ve Mahalle Koordinasyonları: Yerleşim yerinin büyüklüğüne göre özgür toplum meclisi tarafından seçilen yeterli sayıda üyeden oluşur. Söz konusu yerleşim yerindeki yerel yönetici demokratik bir kişilik ise bu koordinasyonda yer alır. Söz konusu şehir, kasaba veya mahallede halkın demokratik işlerini yürüten organdır. Kongra Gel, Halk Meclisi ve Özgür Toplum Meclisinin kararlarıyla, Yürütme Konseyi ve Eyalet Koordinasyonunun genelgelerini hayata geçirir. Çalışmaları hakkında Eyalet Koordinasyonuna düzenli rapor sunar. Yine Özgür Toplum Meclisi toplantısına faaliyetleri hakkında rapor verir.



Yedinci Bölüm - KÖY VE SOKAK ÖRGÜTLENMESİ

Madde 25 - Komün: Söz konusu köy ya da sokaktaki halkın örgütlü duruşudur. Çeşitli çalışma ve iş sahalarında iş ve rol komünleri de örgütlendirilir. Doğrudan demokrasinin uygulanma biçimidir. Halk yaşamının ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, sağlık, eğitsel, öz savunma alanlarına ilişkin temel kararların tüm halkın doğrudan katılımı ile alınmasını ifade eder. Köy veya sokak komünleri, halk yaşamının ihtiyaç duyduğu her an toplanarak gerekli kararları alır. Komün toplantılarını, seçilmiş başkan ve yardımcılarından oluşan başkanlık divanı düzenler. Komün işleyişi demokratik esaslar temelinde ve doğrudan demokrasi yöntemiyle gerçekleşir. Kararlarını, aleni ve komünün kurulduğu yerleşimdeki on altı yaşından büyük herkesin katılımı ile alır. Komün pratik görevlerinin yürütülmesini koordine edecek bir yönetim seçer ve faaliyetlerini denetler. Yerel yöneticiler bu yürütme kurulunda yer alırlar.

Madde 26 - Komün Yönetimi: Komün tarafından seçilen yeterli sayıda üyeden oluşur. Tüm KCK kararları ile söz konusu komünün aldığı kararları pratiğe uygulamayı koordine eder. Çalışmaları hakkında kasaba koordinasyonuna rapor sunar ve söz konusu komüne ise tüm faaliyetleri hakkında rapor verir. Komün yaşamının örgütlü ve etkin kılınabilmesi amacıyla, komün yönetimine bağlı olarak tarım, ticaret, hayvancılık, sağlık, eğitim, spor, sanat, kadın, gençlik, öz savunma, çevre vb. komisyonlar örgütlendirilir.

Madde 27 - Ocak : Demokratik toplumsal kültürün, manevi değerlerinin demokrasi ve özgürlük ilkeleri temelinde üretildiği, topluma ve özgür bireylerine de aktarıldığı örgütlenme alanlarıdır. Demokrasi evleri niteliğini taşır. Komünal toplumsallaşmanın merkezleridir.



Sekizinci Bölüm - YARGI

Madde 28 - Yargı Sistemi: Yargı bağımsızlığı, demokratik halk adaletinin esasıdır. Halkın ahlakını ve vicdanını temsil eder. Mevcut koşullarda halkın onurunu ve özgürlüğünü savunmaktan sorumlu Halk Özgürlük Mahkemesi, disiplin ve görev düzenini korumaktan görevli İdari Mahkemeler ve halk içindeki sorunları çözmekle görevli Halk Mahkemeleri olmak üzere üç tür yargı sistemi oluşur. Askeri alandaki suçlara Yüksek Askeri Mahkeme bakar. KCK’nin konfederal bileşenleri ve içinde yer alan örgütleri idari suçlara bakmak üzere kendi disiplin kurullarını örgütlerler. Disiplin kurullarının ve Halk Mahkemelerinin temyiz mercii İdari Mahkemedir. KJB sözleşmesine giren özgün konularda yargılamayı KJB yargı organları yapar.

Madde 29 - Halk Özgürlük Mahkemesi :

a- Halkın onurunu ve özgürlüğünü korumak, KKK sistemini ve Sözleşmesinin uygulanmasını gözetmekle sorumludur. Teslimiyet ve ihaneti yargılamak, halkın özgürlüğünü ve demokratik sistemini savunmakla görevlidir. Halk özgürlük alanında kurulur ve çalışır.

b- Halk Özgürlük Mahkemesi, iddia makamı ve karar kurulundan oluşur. İddia makamı bir savcı ve iki yardımcıdan oluşur ve Yürütme Konseyi tarafından belirlenir. Mahkeme heyeti beş üyeden oluşur ve üyeler Kongra Gel Başkanlık Divanı tarafından belirlenir ve Genel Kurul veya daimi komisyonların ortak toplantısı tarafından onaylanır.

c- Halk Özgürlük Mahkemesi, demokratik halk yargısının en üst kurumudur. Diğer yargı organlarının kararları açısından temyiz mahkemesi görevini de yerine getirir.

d- Halk Özgürlük Mahkemesinin çalışma esasları kendi yönetmeliğince belirlenir. Bu yönetmelik Genel Kurul onayından geçer.

e- Yüksek Adalet Divanı aynı zamanda Halk Özgürlük Mahkemesi görevini de görür.



Madde 30 - İdari Mahkemeler :

a- Yüksek İdari Mahkeme: KCK sisteminin genel organlarında işlenen idari suçlara bakar. Ayrıca alt idari mahkemeler ve halk mahkemelerinden gelen idari davaların temyiz merciidir. Kongra Gel üyeleri arasından seçilen yedi asil ve dört yedek üyeden oluşur. Disiplin ihlalleri, görevden suistimal ve yapmama ve görev ile ilgili davalara bakar. Bu temelde Başkanlık divanı, Yürütme Konseyi ve bireylerden gelen şikayetleri inceleyerek sonuca bağlar. Kararları tüm Organlar ve bireyler açısından bağlayıcıdır. Çalışma esasları ayrıca kendi yönetmeliği ile belirlenir. Kararlarının temyiz mercii Yüksek Adalet Divanıdır

b- İdari Mahkemeler: Her disiplin kurulu kendi alanındaki idari, disiplin ihlali, görev suiistimali vb. olaylara bakmakla yükümlüdür. Disiplin kurullarının temyiz organı İdari Adalet Divanıdır.

Madde 31 - Halk Mahkemeleri:

a- Halk içinde ortaya çıkan olay ve sorunlara, halk içinde can ve mal güvenliğine yapılan saldırılara, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel vb. alanda çıkan ciddi ihtilaflara bakmak ve karara bağlamakla yükümlüdür.

b- Her Halk Mahkemesi, bir savcı ve üç hakimden oluşur. Şehir veya kasaba düzeyinde örgütlenir ve çalışır. Savcılık makamı şehir veya kasaba koordinasyonu tarafından atanır: Hakimler ise Özgür Toplum Meclisi Başkanlık Divanı tarafından belirlenir ve aynı meclisin onayından geçerek görevlendirilir.

c- Halk Mahkemelerinin yargılama usulleri, suçlar ve cezalar daha geniş ve ayrıntılı olarak yönetmeliklerle belirlenir.

Dokuzuncu Bölüm - MEŞRU SAVUNMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Madde 32 - Meşru Savunma Yükümlülüğü:

a- Herkes çerçevesi evrensel hukuk ile belirlenmiş meşru savunma bilincini edinmekle yükümlüdür.

b- Herkes meşru savunma için hazırlıklı olmakla ve meşru savunma çalışmalarını desteklemekle yükümlüdür.

c- Herkes meşru savunmayı gerektirecek değişik haller oluştuğunda koşulların gerektirdiği direniş mücadelesine girmekle yükümlüdür.

Madde 33 - Meşru Savunma Savaşı Hali : Devlet demokratik çözüme anlamlı, duyarlı biçimde ilgi ve şans tanımaz, halkın da elinde başka zorlama etkeni kalmazsa, yasalar eşit uygulanmazsa, demokrasinin çözüm rolüne ilgi gösterilmezse, tüm barışçıl eylemler boşa çıkarılırsa, ayaklanma ve öz savunmaya dayalı gerilla savaşları gündeme gelir. Koma Civakên Kurdistan sistemine ve Önderliğine karşıtlık fiili bir saldırıya dönüştüğünde, Kürdistan toplumuna dayatılan siyasi anlamda sömürgecilik, ekonomik anlamda açlık, işsizlik, yoksulluk ve talan, kültürel olarak asimilasyon ve soykırım, askeri olarak da işgal konumuna karşı, meşru savunma savaşı gerekli hale gelir

Madde 34 - Savaş ve Barış Kararı: Madde 33’deki hallerin oluşması durumunda Kongra Gel Genel Kurulu tarafından salt çoğunlukla direniş ya da meşru savunma savaşı kararı verilir. Bir savaş durumunda savaşın sona erdirilip barışın sağlanmasında da aynı prosedür uygulanır. Kongrenin toplanamadığı olağanüstü durumlarda ülkeyi, halkı ve tüm konfederasyonu ilgilendiren ve hayatiyet arz eden yasa çıkarma, savaş ve barış, başka güçlerle ikili anlaşma gibi konularda Başkanlık Divanı, Ara Dönem Kurulu, Yürütme Konseyi ve ilgili kurumlar ortak bileşimi Genel Kurul adına karar alabilir.

Onuncu Bölüm - DEMOKRATİK EYLEM

Madde 35 - Demokratik Eyleme İlişkin: Halkın her hareketliliği ve örgütlerin her faaliyeti bir eylemdir. Demokratik eylem, demokrasinin dilidir. Halkın temel talepleri göz ardı edildiğinde, demokrasinin birçok kurum, kural ve amacı tahrip edildiğinde demokratik eylem zorunlu çözüm aracı olur. Bu koşullarda eyleme geçmeyi başaramayan bir halk veya örgüt demokratikleşemez. Eylemler, basitten karmaşığa doğru, gösteri, toplantı, yürüyüş, seçim, miting, protesto, grev, şartları doğduğunda yasal direnme ve ayaklanmalara kadar gider. Eylemliliği besleyen halkların örgütlü gücüdür. Sivil toplum eylemleri temelde yapıcıdır ve demokrasilerde pozitif eylem anlayışı esastır.



On Birinci Bölüm - EKONOMİK VE MALİ SİSTEM

Madde 36 - Ekonomi ve Mali Sistemde Planlama ve Rejim:

a- Ekonomi ve mali sistem, ekonomi ve maliye komitesinin koordinesinde ve bütçe sistemi içinde yıllık bir planlamayla yürütülür.

b- Ekonomi sistemi, kar ve metalaşmaya dayalı olmayan, kullanım değeri ve demokratik paylaşıma dayalı sistemi temsil eder. Özgür Toplum Meclislerine dayalı alanlarda üretimin ve mülkiyetin meclis yerleşim yerlerine bağlı olmasını benimser. Köy, kasaba ve şehirlerde kamu yararına olan, ihtiyaçların üretimini artan bir verimlilikle yaratan sanayi ve ticaret rejimi ile tarım ve hayvancılık sistemini uygular. Ayrıca Kürdistan şartlarında orta ölçekli işletmeciliğe önem verdiği kadar, yerelde de yaygın kooperatifleşme, atölyeleşme, döner sermaye işletmeciliğini de geliştirmeye çalışır. Her yerleşim yerinin kendi örgütlülüğüyle temel gereksinimlerini karşılaması hedeflenir.

c- Kürdistan ekonomisinin büyütülmesi ve refah düzeyinin artırılması için gerekli çalışmalar yürütülür. İşsizlik ve yoksulluğun giderilmesi ve savaş mağduriyetinin ortadan kaldırılması için gerekli sosyal ve ekonomik projeler uygulanır.

d- Kürdistan’da ekonomik kaynakların, yer altı ve yerüstü zenginliklerin korunması ve toplum yararına aktif bir şekilde işletilmesi sağlanır.

e- Ekonomik üretimi geliştiren ve daha verimlileşmesini sağlayan meslek gruplarının örgütlendirilmesi ve dayanışma içinde çalışmaları öngörülür.

f- Bu ekonomik ve mali rejim ekolojiye uygunluk çerçevesinde yürütülür.

On İkinci Bölüm - DEMOKRATİK ÖRGÜTLENME SİSTEMİ:

Madde 37 - PKK : PKK, klasik parti olmayan, iktidarı hedeflemeyen, daha çok ideolojik ve ahlaki oluşumdur. Felsefe, bilim ve sanat alanında ideolojik ve özgür ahlaki bir örgütlenmedir. KCK sisteminin ideolojik gücüdür. Önderlik felsefe ve ideolojisinin hayata geçirilmesinden sorumludur. Bu çerçevede demokratik konfederalizm organlarının demokratik kurumlaşmasında yer alırlar. KCK sistemi içerisindeki her kadro ideolojik, ahlaki, felsefik ölçüler açısından PKK yapılanmasına bağlıdır. Aynı zamanda her kadro yer aldığı çalışmanın çalışma ilkeleriyle de faaliyet yürütür.

Madde 38 - Koma Jînên Bilind (KJB): Kadının komünal-konfederal topluluk sistemidir. KCK’nin temel organları, komiteleri, alan merkezleri içinde özgün, özerk yer alır ve örgütlenir. KJB üyeleri hem kendi organlarına karşı sorumludurlar hem de içinde bulundukları KCK organlarına karşı sorumluluk taşırlar. KJB, KCK sisteminin konfederal bir bileşeni olarak KCK sistemine karşı sorumludur. KJB dört temel bileşenden oluşur. İdeolojik alan; kadının ideolojik öncü gücü olarak PAJK’ tır. PAJK ayrı bir parti olarak örgütlenir. YAJK aynı çizgide özgün örgütlenir ve çalışmalarını PAJK ile ortaklaştırır. KJB’nin meşru savunma gücü YJA-Star, toplumsal alan örgütlenmesi kadının ayrı kitle örgütlülüğü olarak YJA’ dır. Komalan Civan içerisinde örgütlenen genç kadın KJBnin gençlik bileşenidir. KJB’nin karar organı Kurultay ve uygulama gücü KJB Yürütme Konseyi’dir. Demokratik Kürdistan toplumsallaşması içerisinde yaşamı, yer alışı, katılımı, topluluk hakları, sorumlulukları, görev ve örgütlenme sistemi ayrıca kendi sözleşmesinde tanımlanır.



Madde 39 - Komalan Ciwanen Demokratiken Kürdistan (Demokratik Gençlik Konfederalizmi): Bütün gençleri çatısı altında toparlayan, değişik gençlik gruplarının içinde yer aldığı kültürel, siyasal, sosyal bir örgütleme olarak KCK içinde öncü bir misyonla yer alır. KCK’nin tüm organları, alan merkezleri ve komiteleşmelerinde özgün ve özerk örgütlenir ve yer alır. Ayrıca tüm çalışma sahalarına yönelik kendi örgütlenmelerinin geliştirir. En üst karar organı iki yılda bir gerçekleştirilen kongre ve icra organı da bu kongreden seçilen Komalan Ciwan Koordinasyonudur. Demokratik Gençlik Konfederalizmi görevlileri hem kendi organlarına karşı hem de içinde bulundukları KCK organlarına karşı sorumluluk taşırlar.



Madde 40 - Partiler :

a- Partiler, demokratik siyasetin temel geliştirici güçleri ve demokrasilerin vazgeçilmez öğeleridirler. Temel siyasal örgütler olarak; devlet odaklı olmayan, toplumsal talepleri esas alan, toplumu bilinçlendirme ve örgütlemeyle görevli olup, toplumu devlet karşısında sürekli güçlendiren ve toplum taleplerini devletle dengeleyen kurumlardır.

b- Demokratik siyaset odaklı siyasal partiler, geniş demokratik toplum örgütlenmesinin ideolojik, teorik ve yönetsel esas gücüdürler.

c- Partilerin demokratik oluşumu, örgüt içi demokratik işleyişi ve demokratik yönetimleri esastır. Tüm işleyişleri halka açıktır.

d- Demokratik siyasal yaşamda partiler, demokratik ittifaklar geliştirebilirler.

e- Irkçı ve despotik olmayan ve sistem içinde şiddeti öngörmeyen partiler meşru kabul edilir.

f- Siyasal partiler serbest kurulurlar. KCK sisteminden çıkarılmaları ise, Halk Özgürlük Mahkemeleri kararı ile gerçekleşir.

g- Partilerin kuruluş ve çalışma esasları siyasi partiler yasası ile ayrıca düzenlenir.

Madde 41 - Dernekler: Demokrasinin, halk tabanına köklü yayılması, birey ve toplum yaşamını demokratik tarzda geliştirme, doğal çevreyi koruma, geliştirme, yoksulluğu aşma ve toplumda çıkabilecek her hangi bir sorunu çözme amaçlı kurulan fonksiyonel kurumlaşmalardır. Özgün ihtiyaçlara göre her alanda kurulabilir. Demokratik işleyişin yerinde ve yetkince kullanılmasını esas alırlar. Kurulacak derneklerin demokratik konfederalizme karşı yıkıcı olmaması aranır.

Madde 42 - Birlikler: Üretim ve tüketim birlikleri, çevreyi koruma ve geliştirme birlikleri, köylüler birliği, kadın ve gençlik birlikleri, belediyeler arası birlikler ve toplumsal yaşamın her alanında birlikler kurulabilir. Birlikler kurulduğu alanlardaki işlerin dayanışma içinde ve koordineli yapılmasını sağlarlar, toplum içinde yaşanan olağanüstü koşullarda dayanışma ve yardımlaşma güçleri olarak rol oynarlar.

Madde 43 - Sendikalar: Devletçi ve iktidarcı yaklaşımdan uzak, demokratik toplumcu özgür sendikacılık anlayışıyla hareket eden, iş ve emek yaşamını düzenleyen, üretim ve çalışma düzenini sağlayan demokratik kurumlaşmalardır. Ekonomi ve emek alanının demokratik örgütlenişini sağlayarak demokrasinin toplumsal-ekonomik zemininin oluşmasına katkı sunarlar. Demokratik Emek Konfederasyonunu kurup bünyesinde çalışma yürütürler. Uluslar arası emek güçleriyle dayanışarak, bölgesel ve uluslar arası çalışmalar yaparlar ve ortak örgütlülüklere giderler.

Madde 44 - Halk Savunma Güçleri: KCK sisteminin geliştirilip korunmasında halkın temel savunma ve barış gücüdür. Yeterli sayıda örgütlendirilmesi ve donatılması esas alınır. Demokratik Toplum Konfederalizmi Önderliği ve Kongra Gel’in siyasal iradesi doğrultusunda hareket eder. Komünal demokratik örgütlülük temelinde halkın öz savunmasını geliştirir. Halk Savunma Güçleri kararlarını gerçekleştirdiği konferanslarla alır. Halk Savunma Güçleri; KCK sistemi içinde özerk bir örgütlenmedir, sistemin diğer organları ile ilişkileri Halk Savunma Alan Merkezi üzerinden gerçekleşir. Kendi iç düzenlemesini yönetmenliğine göre yapar ve komuta konsey üyelerini, Yürütme Konseyi Başkanlığının onayına sunar

On Üçüncü Bölüm - ORTAK HÜKÜMLER

Madde 45 - Demokratik İşleyiş Esasları:

a- Bütün yönetim organları seçimle belirlenir ve değişir.

b- Bütün organlar birbirlerine rapor ve genelge sistemiyle bağlıdırlar.

c- Demokratik katılımcılık, inisiyatif ve kolektivizm esastır.

d- Seçimle göreve gelen tüm yönetimler seçen organlar tarafından yıllık denetime tabi tutulurlar. Seçen organlar gerektiğinde ve koşulların uygunluğuna göre görevlileri geri çekme hakkına sahiptir.

e- Her çalışma alanında % 40 cins kotası gözetilir.

f- Çalışmalar yürütülürken, başta kadın ve gençlik olmak üzere değişik kesimlerin kendi iç örgütlülükleri gözetilir.

g- Bütün organlar halkın eleştiri ve önerilerine açıktır ve halka bilgilendirme yapar.

h- Demokratik Konfederalizmde, kararları meclisler alır. Yürütme kurulları bu kararları uygulamakla görevlidir. Ayrıca karar alma ve yürütme organlarının dışında yargı ve denetleme organları da vardır.

i- Görevi ihmal ve ağır suiistimal durumunda Yürütme Konseyi görevi durdurur ve Yüksek Adalet Divanına baş vurur.

j- Demokratik işleyiş ilkelerine ters düşecek şekilde organlar ve bireyler birbirinin kurumsal varlığını hedefleyen teşhir edici tartışmalar geliştiremez, çalışmalarını sınırlayamaz, müdahale edemez, görev alanı dışında genelge yayınlayamaz.

k- Bu Sözleşme ile çelişen yasa ve yönetmelikler geçersizdir.

Madde 46 - Kürdistan Demokratik Konfederal Birliğine İlişkin: KCK her Kürdistan parçasında halkın öz iradesini esas alır. Bu iradeyi demokratik konfederalizm esaslarına göre ortaya çıkartır. Demokratik ulus birliğini hedefler. Parçalar arası ilişkide konfederal dayanışma ve birlik esastır. Bu dayanışma ve birlik, tüm parçalardaki ve yurtdışındaki halkın ortak karar, yürütme ve denetleme organları ile sağlanır. Ortak ekonomi ve eğitim politikaları, sosyal ve kültürel etkinliklerle ve ortak meşru savunma ile geliştirilir.

Madde: 47 - Sözleşmenin Değiştirilmesi: KCK Sözleşmesi Önderlik, Başkanlık Divanı, Yürütme Konseyi veya en az 50 Genel Kurul üyesinin yazılı talebi üzerine, Genel Kurul tarafından değiştirilebilir. Değişiklik önergesi genel esaslar çerçevesinde görüşülür ve oya sunulur. Değişikliğin kabulü için Genel Kurul üye tamsayısının salt çoğunluğu gereklidir.

On Dördüncü Bölüm - EK MADDELER

Ek Madde 1 - Kurucu Meclis: Kongra Gel II. Dönem Genel Kurulu aynı zamanda kurucu meclis işlevini de görür.

Ek Madde 2 - Kabul Ediliş Tarihi: Bu sözleşme Kongra Gel, Genel Kurulunun 17 Mayıs 2005 tarihli oturumunda kabul edilmiştir.

Ek Madde 3 - Yürürlülük: Bu sözleşme yayınlandığı tarihten itibaren geçerlidir. Şeklinde olduğu,

KCK sözleşmesinin PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün sözde yasama meclisi tarafından 17.05.2005 tarihindeki kabulünden itibaren Suriye, İran, Irak ülkeleri gibi ülkemizde de yapılandırıldığı, (KCK 12/a, 18/2, 46/1 maddeleri)

Kısaca siyasi sınırları olmayan fakat hangi ülkede yaşıyorsa İran, Irak, Suriye, Türkiye ülkelerinin adli, idari ve siyasi rejimine tamamen alternatif bir sistem oluşturarak bütün Kürtleri bu sistem altında birleştiren bir organizasyon kurulduğu,

Yapının başında Abdullah ÖCALAN’ın bulunduğu, ana hatlarıyla hangi ülkede yaşarsa yaşasın bütün Kürtlerin aynı zamanda KCK vatandaşı olabileceği, yasama, yürütme ve yargı erklerinin bulunduğu, bu erklere bağlı ünitelerin aldığı kararları Abdullah ÖCALAN’ın ve sözde yasama organı olan KONGRA-GEL ‘in karaları ile uyumlu olmak zorunda olduğu, vatandaşlığa kabul ve ihraç işlemlerinin düzenlenip vergi mükellefiyetinin getirildiği, üç kısımdan oluşan bir yargı düzeni planlandığı ve halkın kendi sorunlarının “Halk Mahkemeleri” adı altında oluşturulan yapılarla çözüleceği, silahlı faaliyetlerin de “Meşru Savunma Hükümlülüğü” adı altında düzenlendiği,

KCK sisteminin başında bölücü başı Abdullah ÖCALAN’ın, sözde Yasama organı olarak görev yapan KONGRA-GEL’in başında Zübeyir AYDAR’ın, sözde Yürütme organı olarak görev yapan Konseyi’nin başında CEMAL (K) Murat KARAYILAN’ın bulunduğu, Yürütme görevini yürüten Cemal KOD Murat KARAYILAN’ın yardımcılıklarını ise ABBAS (K) Duran KALKAN, Mustafa KARASU ile CUMA (K) Cemil BAYIK isimli örgüt mensuplarının yaptıklarının tespit edildiği.



Yasadışı PKK/KONRA-GEL terör örgütünün KCK modeli ile alakalı olarak örgütün Danimarka ülkesinden yayın yapan, örgütün televizyonu ROJ TV’nin 10.01.2008, 12.01.2008, 17.02.2008, 27.02.2008, 24.03.2008, .............., 13.10.2008, 25.12.2008, 26.12.2008, ........ v.b. Tarihlerindeki haber bültenlerinde Cemal KOD Murat KARAYILAN’dan bahsederken “ KCK YÜRÜTME KONSEYİ BAŞKANI” sıfatının kullanıldığı,

Yine Abbas KOD Duran KALKAN’dan bahsedilen 26.05.2008 , 24.06.2008, 22.09.2008, 03.11.2008, 17.11.2008 tarihli haber bültenlerinde de “KCK YÜRÜTME KONSEYİ ÜYESİ” sıfatının kullanıldığı,

ROJ TV’nin bir çok günlü ve kısa çözümü soruşturma dosyamızın içerisinde bulunan haber bültenlerinde, Mustafa KARASU, Cemil BAYIK hakkındaki sunumlarda da “KCK YÜRÜTME KONSEYİ ÜYESİ” sıfatını kullandıkları,

ROJ TV’nin 20.10.2008 tarihli haber bülteninde: “KCK, ÖCALAN’A FİZİKİ SALDIRI KONUSUNDA TÜRK DEVLETİNİ UYARDI”, “Kürt halkınada eylemleri yükseltme çağrısı yaptı”. KCK yürütme konseyi başkanı Murat KARAYILAN: “Öcalan’ın şahsında Kürt halkının asla boyun eğmeyeceklerini söyledi” KCK yürütme konseyi başkanı Murat KARAYILAN: “Türk Devletinin İmralıda sergilediği tutum Türk Halkı adı altınada utanç duyulacak bir durumdur. Tanklarla, toplarla ......” “Karayılan tüm kürdistan halkını direnişe çağırdı. ”

ROJ TV’nin 13.10.2008 tarihli haber bülteninde: “KCK yürütme konseyi başkanı Murat KARAYILAN bezele “Aktütün”, Amed “Diyarbakır” şehir merkezlerindeki eylemlerin yarattığı etkiyi değerlendirdi. Karayılan : “Türk yetkilileri PKK’nın beli kırıldı yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını bu eylemlerle açığa çıktığını belirtti...”

ROJ TV’nin 07.10.2008 tarihli haber bülteninde: “KCK yürütme konseyi başkanlığı, bezele baskınlarının meşru müdafa ve başarı oranı yüksek bir eylem olduğunu duyurdu....” “KCK Kürtlere ön savunma sistemlerini oluşturma çağrısı yaptı ...”

ROJ TV’nin 12.09.2008 tarihli haber bülteninde: “PKK’NIN ONUNCU KONGRESİNİ DEĞERLENDİRİLEN PKK KORUYUCU ÜYELERİNDEN CEMİL BAYIK PKK KADROLARININ KCK SİSTEMİNİN DÖRT TEMEL ÖRGÜTLENMESİNİ HAYATA GEÇİRMEKLE SORUMLU OLDUKLARINI KAYIT ETTİ.” “PKK MECLİS ÜYESİ BAYIK KCK SİSTEMİNİN HAYATA GEÇİRİLMESİ İÇİN MEŞRU SAVUNMA SAVAŞININ ZORUNLULUĞUNADA DİKKAT ÇEKTİ...” , BAYIK: “HER YERDE SİYASET AKADEMİLERİNİN KURULMASI, KENT MECLİSLERİNİN KURULMASI, DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİNİN KURUMLAŞARAK ÇALIŞMASI VE YİNE HER YERDE KOOPARATİFLERİN KURULMASI, KODRA ÖNDERLİĞİN BELİRTTİĞİ BU DÖRT AYAĞI ESAS ALARAK PRATİKTE ÖRGÜTLENMEYİ GELİŞTİRMELİDİR. EĞER KADRO BUNA ÖNCÜLÜK YAPARSA HALKI BUNA ÇEKEBİLİRSE SİSTEM ÖRGÜTLENİR VE HALKLAR AÇISINDAN ALTERNATİF BİR SİSTEM DÜZENİ OLUŞABİLİR... MEŞRU SAVUNMA SAVAŞI GERİLLA VE SERHİLDAN CEPHESİNDEN YÜRÜTÜLMEDİKÇE VE BUNDAN BAŞARILI SONUÇLAR ÇIKARILMADIKÇA KCK SİSTEMİNİN YİNE SAĞLIKLI ÖRGÜTLENDİRİLEMEYECEĞİNİ BİLMEK ZORUNLUDUR.

ÖNDER APONUN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN VE KÜRT SORUNUNUN DEMOKRATİK ÖZGÜRLÜKÇÜ ÇÖZÜMÜNÜNDE KCK SİSTEMİNİN GELİŞTİRİLİP YETKİNLEŞTİRİLMESİ İLE BAĞLANTILI OLDUĞUNU, HER PKK KADROSUNUN BİLMESİ İLİKLERİNE KADAR YAŞAMASI VE BUNUN GEREKLERİNİ BİLİNCİ VE YÜREĞİNİ ORTAYA KOYARAK GERÇEKLEŞTİRMESİ GEREKİR...”

ROJ TV’nin 14.08.2008 tarihli haber bülteninde: KCK inkar ve imhaya karşı 15 Ağustos ruhuyla EDİ BESE hamlesini yükseltmeye çağırdı.

ROJ TV’nin 30.06.2008 tarihli haber bülteninde:KCK Kürtleri zilan ruhu ile alanlara çıkmaya çağırdı.

ROJ TV’nin 26.05.2008 tarihli haber bülteninde:KCK yürütme konseyi üyesi Duran KALKAN “EDİ BESE hamlesinin ikinci aşamasını da örgütlenme aşaması olarak tanımladı.

ROJ TV’nin 10.05.2008 tarihli haber bülteninde:KCK yürütme konseyi başkanlığı: “Türk Genel Kurmayının dün gece yarısı PKK yetkililerinin kaçtığı...” yönündeki haberleri yalanladı. Hiçbir güç kürdistan dağlarından özgürlük gerillasını sökemez ifadelerinin yer aldığı açıklamada, KCK: “Şemdinliye bağlı bezele karakolu baskınınıda ikinci oramar eylemi olarak tanımladı...” Doktor Bahoz Erdal arkadaşında yerini terk edip Haftanin gizlendiğine dair yalan haberler uydurulmaktadır...

ROJ TV’nin 24.02.2009 tarihli haber bülteninde:KCK yürütme konseyi başkanlığı zap direnişinin birinci yıl dönümü nedeniyle açıklama yaptı...

ROJ TV’nin 05.03.2009 tarihli haber bülteninde:KCK yürütme konseyi üyesi Mustafa KARASU gaznedeki katliamda Türkiye ve Mısır’ın parmağının olduğunu söyledi.

ROJ TV’nin 15.03.2009 tarihli haber bülteninde:KCK yürütme konseyi başkanı Murat KARAYILAN bir süredir gündemde olan ulasal konferans tartışmalarını değerlendirdi. Karayılan: “ÖNKOŞULSUZ İPOTEK ALTINA ALINMAMIŞ ULASAL VE DEMOKRATİK KONFERANSIN ZORUNLULUK OLDUĞUNU, KONFERANSIN DÖRT PARÇADAKİ KÜRTLERİ TEMSİL ETMESİ GEREKTİĞİNİ, PKK’NIN DAHİL EDİLMEYECEĞİ BİR KONFERANSI MEŞRU GÖRMEYECEKLERİNİ” belirtti.

ROJ TV’nin 13.04.2009 tarihli haber bülteninde: Kürt hareketi bir kez daha Kürt sorununun diyalogla çözülmesi için adım attı. KCK (KOMA CİWAKEN KÜRDİSTAN) 29 Marta kadar ilan ettikleri çatışmasızlık ortamını 1 Haziran’a kadar sürdürdüğü kararını aldı. Şeklinde sunumların yapıldığı.



Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ile Diyarbakır TEM Şube Müdürlüğü tarafından KCK/TM örgütlenmesine ilişkin yapılan operasyon sonrasında Abdullah ÖCALAN’ın avukatları ile yaptığı görüşmesinde:

“DTP’YE OPERASYON YAPILMIŞ, BUNU DA KCK SİSTEMİNE DAYANDIRIYORLAR. KCK SİSTEMİ ÖYLE DEĞİLDİR. KCK’NIN MERKEZİ DAĞDADIR, KANDİLDEDİR. BURADAKİ YAPILANMA KCK DEĞİLDİR. İKİ YILDIR TAKİP ETTİKLERİNİ SÖYLÜYORLAR. BEN BOŞUNA AKADEMİ’DEN BAHSETMEDİM. HER TARAFTA AKADEMİ KURABİLİRLER. BÖYLE KÜÇÜK BİR YER YERDE BİLE ÜÇ BEŞ KİŞİ BİR ARAYA GELİP BİR AKADEMİ KURABİLİR. BÜTÜN SORUNLARI KÜÇÜK BİR YERDE BİLE ÜÇ BEŞ KİŞİ BİR ARAYA GELİP BİR AKADEMİ KURABİLİR. BÜTÜN SORUNLARI TARTIŞIRLAR. AKP’NİN BİLE BİR SÜRÜ AKADEMİSİ VAR. AKADEMİSYENİ VAR. BEN DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİNİN DE FAAL HALE GETİRİLMESİNDEN BAHSETMİŞTİM. DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİNE İSTEDİĞİNİ, NE TALEP ETTİĞİNİ, NASIL BİR SİYASET YÜRÜTTÜĞÜNÜ APAÇIK BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYAR. BUNU YÖNETMELİĞİNDE, TÜZÜĞÜNDE AÇIKÇA BELİRTİR. BUNA GÖRE DE MÜCADELESİNİ YÜRÜTÜRLER. BÜTÜN DİĞER KURUMLAR DA BU ŞEKİLDE ÇALIŞMALARINI YÜRÜTTÜRLER. BEN DEFALARCA DEMOKRATİK SİYASET AKADEMİSİ KURULMALIDIR”. Şeklinde konuştuğu.



Diyarbakır Emniyet müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından mevcut deliller itibariyle KCK şemasının aşağıdaki şekilde tespit edildiği,





























KOMA CİWAKEN KÜRDİSTAN/TÜRKİYE MECLİSİ (KCK/TM) FAALİYETLERİ ;



KCK’nın 1. maddesinde sistemin adı başlığı altında “KOMA CİWAKEN KÜRDİSTAN’dır. Kısaltılmış adı KCK’dır” şeklinde yönetim sisteminin belirlendiği,

KCK’nın 2. maddesinde sistemin niteliği belirtilirken “ KOMA CİWAKEN KÜRDİSTAN DEMOKRATİK, TOPLUMCU, KONFEDERAL BİR SİSTEMDİR” hususu belirtilerek, 3. maddesinde ableminin 21 ışından oluşan sarı güneş içerisinde kırmızı yıldız olduğu, bayrağının ise yeşil zemin üzerinde, kırmızı yıldızların yer aldığı, 21 ışınlı sarı güneşten oluştuğunun ifade olunduğu,

KCK’nın 4. maddesinde genel örgütsel değerlendirmeler yapılarak “b” fıkrasında “KOMA CİWAKEN KÜRDİSTAN; BİR DEVLET SİSTEMİ OLMAYIP, HALKIN DEVLET OLMAYAN VE SINIRLARI ESAS ALMAYAN DEMOKRATİK BİR SİSTEM OLDUĞUNDAN, BAŞTA KADINLAR, GENÇLER VE EMEKÇİLER OLMAK ÜZERE HALKIN TÜM KESİMLERİNİN, HALK VE TOPLULUKLARIN KENDİ DEMOKRATİK ÖRGÜTLENMESİNİ YARATMASINI, POLİTİKAYI DOĞRUDAN VE ÖZGÜR, EŞİT KCK YURTTAŞLIĞI TEMELİNDE YERELDE KENDİ ÖZGÜR YURTTAŞLIK MECLİSLERİNDE ÖZGÜR VE YETERLİLİK İLKESİNE GÖRE YAPMASINI SAĞLAMAK” şeklinde tanımlamıştır.

KCK’nın 6. maddesinin “a” bendinde “KCK YURTTAŞLARI BAŞKA YURTTAŞLIKLARDA EDİNEBİLİRLER” şeklinde yurttaşlık sınırlarının genişletildiği,

Devam eden 7,8,9. maddelerde örgütsel amaçlara dayalı temel hak, özgürlükler ve görevlerden bahsedildiği,

KCK’nun 10. maddesinin “b” bendinde sözde KCK yurttaşları için “BASKI VE SÖMÜRÜYE KARŞI DİRENMEKLE YÜKÜMLÜDÜR”, “c” bendinde “MEŞRU SAVUNMA SAVAŞI HALİ DURUMUNDA YURTSEVERLİĞİN BİR GEREĞİ OLARAK YURDUN, TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN SAVUNULMASINA AKTİF KATILMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VARDIR” şeklinde yükümlülükler getirildiği,

Bu şekilde kırsalda örgüt adına silahlı faaliyet gösteren ve HPG diye bilinen örgüt mensuplarına meşru bir zemin hazırlanmaya çalışıldığı,

KCK’nın 11. maddesinde bu yapının kurucusu ve önderinin yasadışı PKK terör örgütünün hükümlü elebaşı Abdullah ÖCALAN olduğundan bahsedildiği,

KCK’nın 12. maddesinde örgütün sözde yasama meclisi olarak değerlendirilen KONGRA-GEL’in yapısı ve çalışmasından bahsedilip,

KCK’nın 13. maddesinde örgütün sözde yürütme konseyinin yapısının belirlendiği, anılan maddenin “e” fırkasında, yürütme konseyinin alan merkezleri ve koordinasyon esasına göre kendini örgütleyip çalışmalarını yürüttüğünden bahsedilerek faaliyet noktalarını İDEOLOJİK ALAN, SİYASAL ALAN, SOSYAL ALAN, EKONOMİK ALAN VE HALK SAVUNMA ALAN MERKEZLERİ şeklinde belirleyerek devam eden cümlede “... KÜRDİSTANIN DÖRT PARÇASI VE YURT DIŞI SAHALARARINA GÖRE KURULMUŞ KOORDİNASYONLARI İLE KADIN VE GENÇLİK KOORDİNASYONLARIDIR. ALAN MERKEZLERİ VE KOORDİNASYONLARINA İLİŞKİN ÇALIŞMALARI YÜRÜTME KONSEYİ BAŞKANLIĞI KOORDİNE EDER” şeklinde düzenleme yaptığı,

KCK’nın eyalet ve bölge örgütlenmesi üst başlığındaki 21. maddesinde “Ülkenin coğrafi ve etnik-kültürel özelliklerine göre ayrıştırılması ile eyalet-bölgeler oluştur ve bu temelde örgütlenerek demokratik konfederalizm sistemi içinde yer alır. Eyalet-bölgelerin karar organı eyalet-bölge meclisleridir. Meclislerin sayı ve bileşimleri nüfus yoğunluğu ve örgütlülük durumuna göre belirlenir. Eyalet-bölge meclislerinin üye sayılarının yarısı doğrudan ve eyalette yaşayan halk tarafından serbest seçimle, diğer yarısı ise söz konusu eyalet- bölgedeki özgür toplum meclisleri ve konfederalizmin bileşen ve örgütlerinin durumlarına göre uygun düzenlenmiş kota sistemi ile belirlenir. Çalışma düzeninde Kongra-Gel ve Halk Meclisi sistemlerini esas alır.

Eyalet-bölge meclisi söz konusu eyaletteki halkın yaşamının ve mücadelesinin gerektirdiği kararları oluşturmakla görevlidir. Yılda iki kez toplanır ve gündemini tamamlayana kadar çalışır. Eyalet meclisi eyalet koordinasyonunu seçer ve faaliyetlerini denetler” şeklinde düzenleme yaptığı,

KCK sözleşmesinin yukarda yazılı bulunan 21. Maddesindeki eyalet bölge örgütlenmesi kapsamında aynı sözleşmenin 18 ve 22. Maddeleri gereğince bir örgütsel yapının oluşturulduğu, bu örgütsel yapının KOMA CİWAKEN KÜRDİSTAN/ TÜRKİYE MECLİSİ (KCK/TM) şeklinde isimlendirildiği,

PKK KONRA-GEL adına faaliyet yürüten KCK/TM örgütsel yapısının ülkemizde örgüt adına örgütsel faaliyetler düzenlemek için KCK sözleşmesinin 14. Maddesi gereğice “SİYASİ, EKOLOJİK VE YEREL YÖNETİMLER, HUKUK, DIŞ İLİŞKİLER, AZINLIKLAR VE İNANÇ GRUPLARI” gibi alan merkezlerini kurarak yapılandırdıkları.

KCK/TM üyelerinin yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün örgütsel faaliyetlerini organize ettikleri, eylemler ve yapmış oldukları faaliyetler ile ilgili toplantılar yaparak karar aldıkları, yerel yönetimler üzerinde KCK yapısından kaynaklanan sözde yetkilerini kullanarak yerel yönetimleri yönlendirdikleri, Kent meclislerini oluşturarak İDEOLOJİK ALAN, SİYASAL ALAN, SOSYAL ALAN, EKONOMİK ALAN VE HALK SAVUNMA ALAN MERKEZLERİ’ni kurup GENÇLİK VE KADIN ÖRGÜTLENMELERİNİ devam ettirdikleri,

Tespit edilen şahısların tespit edilmesi ve örgütsel faaliyetlerinin açığa çıkarılması amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığımız (CMK 250. Madde İle Yet.) talimatları ile Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen 2007/996 soruşturma sayılı dosya kapsamında yapılan fiziki ve teknik çalışmalar neticesi, YEREL YÖNETİMLER KOMİSYONU ismi adı altında faaliyet yürüten Diyarbakır İli Merkez Yenişehir İlçesi Kooperatifler Mahallesi Aliemiri 4. Sokak Paşa İşcanlı Apt. No. 1 sayılı adreste gerçekte KCK/TM yapısının faaliyette olduğunun tespit edilerek, tespit edilen adreste Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğinden alınan 04.04.2008 gün 2008/996 sayılı Teknik izleme, ses ve görüntülerden elde edilen bilgilerin kayda alınması kararı ile soruşturmanın devam ettirildiği,

Yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının ortam görüşmelerinden bir çok örgütsel faaliyetlerini planladıkları, örgüt üyelerine örgütsel ve ideolojik eğitim konusunda çalışma yapıtkları, KCK adına yargısal faaliyet ile örgüt adına mali çalışma yaptıkları,

KCK/TM mensuplarının yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünden bahsederken “ÖRGÜT”, “HAREKET” şeklinde isimler kullandıkları, örgütün hükümlü elebaşı Abdullah ÖCALAN’dan bahsederken ise “ÖNDERLİK” ifadesini kullandıkları,

Aşağıda KCK/TM mensuplarının kendi aralarında ve diğer örgüt mensupları ile yaptıkları görüşmelerinin küçük bir kısmı konuları itibariyle ayrılmak suretiyle tespit edildiğinden aşağıdaki şekilde olduğunun görüldüğü,

1 - KCK/TM GÖRÜŞMELERİ ;



Sözü edilen yerde 08.06.2008 tarihinde yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü kapsamında faaliyet yürüten KCK/TM’ye mensup kişiler arasında geçen ortam görüşmesinde;

1. KONU : Diğer TÜRKİYE SÖZCÜLERİ ile görüştüklerini en önemli olarak GÜVENLİK KONUSU olduğunu, resmiyette YEREL YÖNETİMLER olduğu, ancak öyle olmadıkları için dikkatli olmaları gerektiği, hiç tanımadıkları şahısların bile bulundukları yere geldiklerini,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Çimen IŞIK, Hüseyin YILMAZ

SÜRESİ : 00:34;18 ile 00:36;19 saniyeleri arası.

Çimen Işık : …………. çalışması ………….. bazı süreç… ………… fakat ben başka ……………. İlişken genel anlamda sade komisyon değil, belki bir çok toplantıda bir çok ……………. dile gelen bir konu… ama …………….. çok genel olarak ……………. çalışma yürütebilecek gibime geliyor. Ben ……. TÜRKİYE SÖZCÜLERİYLE görüştüm işte …………. görüşüldü ama genelde pratikte gelişen şu oluyor, çalışmalar yoğunlaştıkça arkadaşlar daha çok …………………..yorlar. çalışmalar ……… çok fazla ……………. Bende bu konuda arkadaşlarla bi görüşmeler yaptım. ……….. kuşkusuz burası ………. ÖZGÜRLÜK HAREKETİ …….. arkadaşlar……. Fakat ee bize de çalışma koşullarını birazda dikkate almalı…. Gene GÜVENLİK KONUSU …. ÖNEMLİ BİR KONUDUR. Yani belki iii arkadaşlar hani çok fazla bunu dile getirmedik ama ….. ………izlendi halada izleniyor ben …….....

Hüseyin YILMAZ : Ne diyorlar?

Çimen IŞIK : Ama bu konuda gerçekten dikkat etmek gerekiyor, çünkü burası ………remi bir şeyi var……… işte bir ………. ġeyi mi ne diyorlar, RESMİYETİ VAR DEVLET TARAFINDAN ANCAK EE YANİ BİZİM KOMİSYON DAHA ÇOK YEREL YÖNETİM… ………….. GEREKTİRİYO bence bu konu ………. belli bi düzene sokulması gerekiyor, ikincisi hiç tanımadığımız insanlar çok sık gelip burayı maliyede ki arkadaşlara soruyorlar bu konuda geçmişte çok fazla ……….. yaşandığı yine bi ara verildi, Şimdi biz arkadaşları eleştirdiğimiz zaman arkadaşlar Bir ay dikkat ediyorlar ikinci ay tekrar başlıyorlar. Bence bunu ………..mız gerekiyor. ………………… …maması gerekiyor. Yani geçmişte yaşandı şu anda yaşanıyo ……… yaşanıyor mu bilmiyorum. Çünkü çok fazla büroya gelip gitmediğimiz için ………. dikkat edilmesi gerekiyo, bi de bi arkadaş da bizim eğitim birimine ……… çalışması var, ….. bi kütüphane gerekiyor. ………… var kitaplarımız var. şeklinde tespitlerin yapıldığı.



12.02.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

2. KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü Türkiye Yürütmesinin Komiteler için yapmış olduğu isim önerilerinin seçiminde Siyasal Alanda okunan yazıya göre hareket etmediği ama son kararın Genel Hareket tarafından verileceği, bu yüzden Alan Örgütü hakkında rapor yazmayı düşünmesi.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin YILMAZ, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:46;55 ile 00:54;21 saniyeleri arası.

Çimen IŞIK : Ben ciddiyim heval, ben çok kırılmışım, size yönelik değil, …. Yönelik değil, ama çok zoruma gidiyor Hüseyin heval.

Hüseyin YILMAZ : Yani bizim zorlandığım kadar, hiçbir zaman zorlanmadım

Çimen IŞIK : Öyle değil mi? Yani siz YÜRÜTMEDE’siniz diye değil, diye artık

Hüseyin YILMAZ : Yav yoldaşım bir şey söyleyeyim, kendim de orada söyledim. Dedim ki bu arkadaşlar, böyle listeyi götürüp vermeye çok uygun değil. Şimdi Bayram bir arkadaşı önerdi. Şimdi bazıları dedi ki biz bu arkadaşı biliyoruz. Çok aktif. Gel gel, yok gelsin yav, gel yav. Memleketin bir yaramaz, gereksiz biri varsa o da gelsin burada otursun.

Çimen IŞIK : Yani biz, şimdi Hüseyin heval.

Hüseyin YILMAZ : …. Şeymiş gibi değerlendirdim kendimi. Ben bu yaşıma kadar kendimi bu pozisyona getirecek kadar geri zekalı birisi değildim yani.

Çimen IŞIK : Hayır heval Hüseyin. Yo ben sana şunu söylemeye çalışıyorum. Şimdi doğru YÜRÜTME’ye sunun ama bakın biz mesela şunu da alın diyelim tamam. TÜRKİYE YÜRÜTMESİ en üst şeydir bizim için değil mi? Ben kabul ediyorum, karşı olduğum bir şey değil. Fakat benim, ısrarla uygulamak istediğim şey şudur heval. Yazıda bir şey belirtilmişti, BU KOMİSYONUN BİLEŞENLERİ; SÖZCÜLER, BU KOMİSYON TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLECEKTİ. Şimdi ben, anlatmak istediğim şey şuydu, YÜRÜTME’ye isimlerin sunulması doğru değildi. YÜRÜTME önerisini sunardı, sonra SÖZCÜLER’le Komisyon bir araya gelirdi, biz niye mesela ya, Kadın Hareketi, mesela Kadın Komisyonu o kadar hassas yaklaşıyor, sırf o yazıda öyle geçtiği için. Kadın Hareketi demiştir ki; biz öneriyi aldık, 7-8 arkadaş önerildi. Ama orada ısraren SÖZCÜLER şunu demiş, arkadaşlar buz en fazla bazı arkadaşlarla kadın-erkekli olarak bu isimler çıktı. Bunları biz sadeleştireceğiz. Ama son kararı da Kadınlar da vermeyecektir, GENEL HAREKET verecektir. Bunu ısraren söylemişlerdir. Hatta şunu da söylemiş, arkadaşlar demişler ki hani biz Zöhre’yle, Çimen’in durumunu da değerlendirmek istiyoruz. Hangisi kalsın, kalsın mı, çıksın mı? Arkadaşlar demişlerdir ki, hayır arkadaşlar her ne kadar gönlüleri ….bizimle olsa bile onların durumunu da HAREKET netleştirecektir. Kalsaydık biz itiraz edebil, şey yapsak … genel hareket edecektir. Niye, o yazıyı Siyasal Alanda bütün arkadaşlara okuduk, kadın arkadaşlara ve bu yaban hareketi. Şimdi ben SÖZCÜLÜĞÜ, mesela gerçekten ben şimdiye kadar asla SÖZCÜLÜĞÜ gidip Başkan’a şikayet etmemiştim, eleştirmemiştim. Bazı genel şeyler dışında. Ama ben bu defa gerçekten gidip Alan Örgütü hakkında Rapor yazmayı düşünüyorum. Çünkü niye ya, seçimler tamam her şeyi susuyoruz. İçimize, ben kendi içime ediyorum ama bu saatten sonra kendim için edemiyorum ama. Ben bakıyorum listelere, ahbap çavuş düzeniyle yapılmış. Ben şeye bakıyorum ha, Servet YILMAZ’a bakıyorum, Servet YILMAZ’ı heval biz seçtirdik. Ben size söyleyeyim biz seçtirdik. İsim mesela bir heval sorduğu zaman, ben kime vereyim, ben diyorum şunlara şunlara ver. Şimdi bazı has.

Hüseyin YILMAZ : Niye seçtirdin Servet’i?

Çimen IŞIK : Şimdi heval biz her zaman uyduk. SÖZCÜLÜK’ten bir arkadaş dedi ki, Servet çıkarsa iyi olur.

Hüseyin YILMAZ : Nadir’mi söyledi? Eee onun muhatabıdır.

Çimen IŞIK : Nadir söyledi. Ama daha sonra öğrendim ki heval, bu arkadaşın ÖRGÜT’te ne kadar bir hukuku olduğunu öğrendim gerçekten. Sonra öğrendim ki birey hukuku vardır.



3. KONU: ÖZGÜR YURTTAŞ HAREKETİ sorunları ve bitmesinin sebepleri ile ŞERVAN AKTARIMI (PKK/KONGRA-GEL terör örgütünde faaliyet yürütmek üzere KIRSAL ALANA şahısların gönderilmesi) ve SERHİLDAN (Sivil İtiatsizlik & Sivil Ayaklanma) faaliyetlerinin bu yapılanma tarafından yürütülmesi görevlerinin verildiği

GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin YILMAZ, Turan GENÇ

SÜRESİ : 00:32;25 ile 00:37;30 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Hüseyin ağa ben sana şeyi söyleyim de ben bu yurttaş meselesinde detayları çok hakim olmadığım için insan bazı sonuçlara varıyor bu TÜRKİYE YÜRÜTMESİ …….. bu operasyondan sonra hemen aldılar memet daha yeni cezaevinden çıkmıştı. Toparlama komisyonu oluşturdular. …. Dedi gel bakalım nasıl toparlama komisyonu sen memet ………. Zaten hastadır ……. Sürecidir ya böyle toparlanma meselesi falan hikayedir yani. Ben sana söyleyim şimdi herkes şimdi herkes …… öyle değil şimdi arkadaşlar …. Bu arkadaşların üzerinden işi hallediyor. Ben Mehmet’le konuşmaya Mehmet kaç sefer buraya geldi. Ben onlarla dedim girme dedim bu işe girersen yüzüne gözüne bulaştırırsın böyle bide bu komisyon olabilecek işler değil e Memet de yurttaşlar oldu ben geldim toparlıcam yani kurtarıcı anlamındaydı. Düzgün zaten şeker bir arkadaştır.

Hüseyin YILMAZ : Yok yav güç kapasitede yok ……. Yok ….. perişan eder.

Turan GENÇ : Yurttaş hareketini ben sana söyleyim bitiren yurttaşın dili ve zihniyeti oldu.

Hüseyin YILMAZ : Aynen

Turan GENÇ : Ee Odur yani. Yoksa bu çalışmanın geliştirilmesi gerekiyordu

Hüseyin YILMAZ : Yav benim kızdığım şey şudur yani yürütme ……. Dedim ki yav Allah aşkına yani şimdi bu arkadaşlar bu değerler böyle çar çur edilmesine seyirci kalmak ….. olay değil dedim hele ben ben gerçekten orda kalkıp köklü bir öz eleştiri vermeyi isterdim yani derinlik böyle sudan bahane şeylerle değil bu kadar bu arkadaşlar birbirleriyle düştüğü, bu kadar değerlerin çar çur edildiği ………………..… bilmem yurtdışında yerlerinin örgütün imkanlarıyla sağlandığı şeyine seyirci kalan sözcüler TÜRKİYE YÜRÜTMESİ gerçekten utanç verici bir pozisyondadır. Ben kendilerine arada konuştum Hüsnü’ye dedim bu ne iştir ya. Dedim hele şimdi bu yöntemsizliğe bak sen kadrolarla halk delegelerini bir araya getirmişsin özgür yurttaşı tartışıyorsun dedim bu çok doğru değil. Bu halktan gelen delegelerin ciddi duygu kırılmasına katkısı var başka hiçbir şeye katkısı olmaz. Şimdi diyelim özgür yurttaşın yürütmesi ile ayrı toplantı yapmaması lazım ….. gelsin ben platform yapıyorum arkadaşlar katılsın tutumlarını belirlesinler

Turan GENÇ : Hüseyin ağa bak şimdi ben bu tartışmaya katılmadım

Hüseyin YILMAZ : Bu tür tartışmalar arkadaşları geliştirmez, arkadaşları kırıyor

Turan GENÇ : Şimdi ağa bak sinirleniyorsun bak hareketin yaklaşımını ……

Hüseyin YILMAZ : Hıı

Turan GENÇ : Hareketin yaklaşımı doğru değil bi sefer, adam Cuma geçenlerde diyor ……. Bu çalışma daha başından beri Özgür yurttaş hareketine cephe oluşma dayatılıyor. İşte bi eylem düşünmüş ondan sonra örgütlenme büyüyor. E yurttaş çalışması bunu aşıyor diyo. Bak bu son toplantıda arkadaşlar …….. dedi abi biz yanlış yapmışız ……. Operasyon olmasaydı da …………

Hüseyin YILMAZ : Haaa. Katılıyorum.

Turan GENÇ : Şimdi arkadaşlara demiş ki ŞERVAN ŞERVAN çalışmasını yürüteceksiniz SERHİLDAN yürüteceksiniz ÖRGÜTLENME olacak

Hüseyin YILMAZ : Yav bunların çoğunda ruh kalmamış ….. onun için diyorum yani değerler çar çur edilmesine seyirci kalınmış gerçekten bu arkadaşlar perişan edilmiş ya dökülüyorlar dökülüyorlar. Ramazan da değil

Turan GENÇ : Şey Şimşek mi?

Hüseyin YILMAZ : He he

Turan GENÇ : O da …..

Hüseyin YILMAZ : Hııı

Turan GENÇ : O da ……

Hüseyin YILMAZ : Tabi

Turan GENÇ : 2 yıl önce Türkiye yürütmesi ile yurttaş hareketinin birleşmesi konusu tartışılıyordu. Biz o zaman kabul etmedik. Şeklinde olduğu



KCK/TM ile alakalı olarak yapılan operasyon kapsamında KCK/TM üyelerinin kaldığı Diyarbakır merkezinde bulunan Galeria alışveriş merkezinin üst kısmında örgüt evi olarak kullanılan evde yapılan aramada mutfak dolabı içerisinde KCK/TM mensupları tarafından hazırlanan el yazılı şemanın ele geçirildiği,

Şemanın;





































































































































































































































































2 - YASADIŞI PKK KONGRAGEL TERÖR ÖRGÜTÜ YAPISI OLAN KCK/TM MENSUPLARININ KCK AVRUPA SORUMLUSU OLAN ÖRGÜT YÖNETİCİSİ AMED KOD SABRİ OK İLE BAĞLANTILARI;



Yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün KCK sözde anayasası gereğince ülkemiz içerisinde faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının örgütün Avrupa sorumlusu olan Sabri OK ile sürekli görüşme içerisinde oldukları, yapacaklar örgütsel faaliyetlerle alakalı bu kişiye rapor iletip, bu kişinin talimatları doğrultusunda örgütsel faaliyetleri gerçekleştirerek bilahare özellikle bilgisayar ortamından internet kanalıyla sık sık KCK’nın 45/b maddesi gereğince rapor verdikleri,



Bu konu ile alakalı ortam ve telefon görüşmelerinde değerlendirmeler yapıldığı,

Şöyle ki;



1- Tarih Saat :14.10.2008 21:57:35 Süre :495



BAYRAM ALTUN : He he eee bu herhalde Hazro belediye başkanıyla ilgili sormuştunuz

SABRİ OK : He doğru, doğru

BAYRAM ALTUN : Ya o daha önce buraya bize işte bize katılmak için ee başvuruda da bulunmuştu haberi iletilmişti

SABRİ OK : he

BAYRAM ALTUN : hem biz hem genel

SABRİ OK : Hee

BAYRAM ALTUN : Hee uygun görülmemişti

SABRİ OK : he

BAYRAM ALTUN : Zaten bizden ayrıldıktan sonra şu anda bir anda sisteme sığınmış onların koruması altında gidip geliyor

SABRİ OK : Hıhı

BAYRAM ALTUN : Ee böyle dejenere olmuş yani

SABRİ OK : Hıhı

BAYRAM ALTUN : Onun durumu geldi, hem o yerel için hem de genel için kabul görmüyor

SABRİ OK : Hıhı

BAYRAM ALTUN : Bizde kaybettireceği söyleniyor

SABRİ OK : Hıhı

BAYRAM ALTUN : O yüzden genel bu durumu göz önünde bulundurarak

SABRİ OK : Hıı

BAYRAM ALTUN : Biz uygun görmedik ee

SABRİ OK : hıı

BAYRAM ALTUN : Herhalde bunun üzerine biraz o taraflara ee gezme araştırma içerisindedir herhalde seçim de yaklaşıyor

SABRİ OK : Hıı

BAYRAM ALTUN : Ee bizceee görüşecek bir durum yok yani görüşmeyi gerektirecek bir durum yok ama tabi yine size bırakıyoruz yani



2- Tarih Saat :21.02.2009 14:16:00 Süre :272



ŞİNASİ TUR : Diyarbakır'dayız

SABRİ OK : Ya ben

ŞİNASİ TUR : Tayyip Erdoğan'ı bekliyoruz geldi adam

SABRİ OK : Heh

ŞİNASİ TUR : ORDA KENDİ KENDİNE KONUŞUYOR , NE YAPALIM

SABRİ OK : AMA KALABALIK YA

ŞİNASİ TUR : EEEE O YÖNLÜ BİR ŞEY YOKTU ZATEN

SABRİ OK : HEH

ŞİNASİ TUR : BİR AÇIKLAMA YOK HANİ O YÖNLÜ KEPENK VE HERHANGİ BİR ŞEY YOK

SABRİ OK : AMA, AMA KESİN DİNLİYENLER EPEY VAR

ŞİNASİ TUR : FİİLİ BİR ŞEY VARDI , FİİLİ OLUNCA DA BÖYLE OLUYOR TABİ

SABRİ OK : BİRAZDA , BİRAZ DA BUNUN İÇİN ARADIM ASLINDA , DEDİM SİZ ORDASINIZ NASIL BÖYLE BİR KALABALIK YA

ŞİNASİ TUR : VALLAH EBRU BURDAYDI EBRU'YA SORMAK LAZIM AHA EBRU BURDA BEN DİYORUM EBRU BU NE İŞTİR , DİYOR BİLMİYORUM

SABRİ OK : EBRU , EBRU İŞİTMİYORUM GERÇEKTEN KALABALIK

ŞİNASİ TUR : GERÇEKTEN VALLAH HABERİMİZ YOK , BİR DAKKA TELEVİZYONDAN İZLİYORLAR , HEE

SABRİ OK : HEE İZLEMEDİNİZMİ

ŞİNASİ TUR : Ya şimdi TRT ŞEŞ 'e baktım da baya kalabalıkmış ya

SABRİ OK : Çok kalabalık

ŞİNASİ TUR : Heee , vallah Kamuran burda vereyim ona söyle , he he he (gülüyor)

SABRİ OK : Kamuran'ı biraz önce aradım kapalıydı , HAKKATTEN NEYİN NESİDİR BU BÖYLE

ŞİNASİ TUR : Bir saniye, bir saniye ben kendisine vereyim ona söyleyin ne yapıyorsanız yapın , ALIN

KAMURAN YÜKSEK: KİM

ŞİNASİ TUR : AVRUPADAN

KAMURAN YÜKSEK : Alo

SABRİ OK : ha merhaba

KAMURAN YÜKSEK : Merhaba

SABRİ OK : Biraz önce aradım yoktun herhalde

KAMURAN YÜKSEK : He toplantıdayız vallah

SABRİ OK : Hıı

KAMURAN YÜKSEK : Hee

SABRİ OK : Dedim çok kalabalık gözüküyor ya

KAMURAN YÜKSEK : Vallah bilmiyorum bir şeyleri vardı ele bir yere yığmışlar herhalde , bir dar yola ele bir şey yapmışlar, bir, (yanındaki şahıs –istayon meydanındalar hayret bir şey, sahsın sesi duyuluyor)

SABRİ OK : Vallah burdan gözükmüyor , bayağı kalabalık

KAMURAN YÜKSEK : Taşımalı taşımalı he doğru , diğer

SABRİ OK : Hee

KAMURAN YÜKSEK : Diğer İllerden gelmiş bizim İstasyon meydanı

SABRİ OK : Ebur'umu söylüyor onu

KAMURAN YÜKSEK : He Ebru'dur Ebru

SABRİ OK : O Ebru'nun görüşürüz ben biliyorum

KAMURAN YÜKSEK : He he he he (gülüyor) ama sorduk biz o normalde o geniş bir kavşak vardır oraya kurmamışlar şeylerini ,

SABRİ OK : Hıı

KAMURAN YÜKSEK : Yolu kes, yolun ortasından bir , tabi tabi bir yönü alan bir şey var artık her halde ne kadar , bir şeyleri var tabi sonuçta

SABRİ OK : Hıı , neyse ne var ne yok

KAMURAN YÜKSEK : Evet , vallah yoğunuz , ee çalışıyoruz bu yeni planlamalar için felan birde o acil olan yerler onlarla ilgili toplantıdaydık daha devam ediyoruz

SABRİ OK : ALDINIZMI BU GÜNKÜNÜ

KAMURAN YÜKSEK : YOK HENÜZ ALAMADIK

SABRİ OK : ONU BİR ALIN HE

KAMURAN YÜKSEK : TAMAM ONU ALIRIZ TELEFONUDA AÇAMADIK BAKAMADIM

SABRİ OK : HII

KAMURAN YÜKSEK : Devam ediyoruz sabahtan , bir çok şey var planlamaları çıkarmaya çalışıyoruz

SABRİ OK : Peki

KAMURAN YÜKSEK : ee bir aylık planlamayı

SABRİ OK : Ey PAYLAŞIN PAYLAŞIN HEVAL SÖYLEDİKLERİMİZİN HEPSİ HAVADA KALIYOR BEN DÜN GEVİR(taş,- Mehmet Taş) BİR ŞEYLER YAZMIŞTIM O ADAŞ EE MESLEKTAŞINA

KAMURAN YÜKSEK : HEH

SABRİ OK : CEVAP VERİYORMU GEREĞİNİ YAPIYORMU O GÜNEY VAKFI GİBİ BAZI ŞEYLER VARDI

KAMURAN YÜKSEK : HE ONU PAYLAŞMADI BENİMLEDE ,

SABRİ OK : HII

KAMURAN YÜKSEK : Biz dedik bu genel planlama tartışıp çıksın

SABRİ OK : Hıı

KAMURAN YÜKSEK : Ortaya çıksın daha iyi olur ondan sonra tartışma düzeyindeyken çok şey olmayabilirdi

SABRİ OK : Hıı

KAMURAN YÜKSEK : Fikirler vardı sadece , bu gün hemen hemen genel çerçevesi çıkar o zaman ee sanırın daha faydalı olur paylaşmak, bu diğer konulardada söylemişlerdir her halde sözlüde olsa

SABRİ OK : Hıı

KAMURAN YÜKSEK : O sıkıntı olan yerlere dönük tedbir çalışmaları

SABRİ OK : hıı

KAMURAN YÜKSEK : Bir tek , bir tek yer sıkıntılı bizim için

SABRİ OK : hıı

KAMURAN YÜKSEK : Oda yani tabi gelmiyebilirde yani

SABRİ OK : Hıı

KAMURAN YÜKSEK : O da var ,

SABRİ OK : Hıı

KAMURAN YÜKSEK : Fakat hani gelirse büyük ihtimal dahilinde hani BİLİYORSUNUZ O YERİ

SABRİ OK : Hıı

KAMURAN YÜKSEK : ee orası ile ilgili tartışıyoruz KENCO (AHMET TÜRK) onlarda burda



3- Başlama Tarihi : 24.03.2008 15:10:46



Kamuran YÜKSEK :Doğrudur sağol iyiyiz,Yürüyüşteydik o an cevap veremedim doğrudur,

Sabri OK :Öylemi hı,Bizde iyiyiz izliyoruz,

Kamuran YÜKSEK :Evet

Sabri OK :He ne diyebilirsin,yani isyan böyle devam mı ediyor,veya nedir,

Kamuran YÜKSEK :Yani Van'da bugün şeydi bir açıklama daha oldu bir yürüyüş daha oldu,başarılıydı iyiyidi,Çok yüksek bir katılım vardı,olumludur,Van Polisi orda kentteki insiyatif irade açısından olumludur,Biz çıktık Yüksekova'ya gidiyoruz,He şu an yoldayız Yüksekova'ya geçiyoruz,orayada bir taziyede bulunalım istedik,ordaki durumlarıda görelim,ee Van'da öyle bu ağır yaralı olanların durumu devam ediyor o konuda endişelerimiz var

Sabri OK :Kaç kaç kişi var

Kamuran YÜKSEK :Yani üçünün

Sabri OK :Kaç kişi

Kamuran YÜKSEK :Sayııı,tam taburcu olmuşlar bir yirmi yirmibeş kadar hastanelerde olan var, bunlar hafif yaralı yinede müşahade altında tuttular ama,durumu ağır olan ........kişi var

Sabri OK :Üç

Kamuran YÜKSEK :Üç kişi eee hayati tehlikesi olan iki kişi var hala,yani onların durumu hala kritikliğini koruyor,onun dışındaki yaralıların bir çoğu taburcu oldu zaten,

Sabri OK :Yani üçü ağır ikisi daha durumu ciddi,Van'da

Kamuran YÜKSEK :Doğrudur,doğrudur evet

Sabri OK :Yükseova'da

Kamuran YÜKSEK :Yüksekova'da biri yaşamını kaybetti zaten, dün gece ailesinden habersiz sanırım gömmüşlerdi,Bugün girişimlerde bulunuldu aldılar cenazeyi,Halk kendisi defnetti tören yaptı şu an devam ediyor bizde oraya gidiyoruz,sanırım öğleden önce yine bir takım çatışmalar olmuş,şu an cenaze töreni var devam ediyor,Bizde oraya doğru gidiyoruz.

Sabri OK :Tamam

Kamuran YÜKSEK :O gerginlik hala devam ediyor zaten gerilim yüksek

Sabri OK :Oldu peki

Kamuran YÜKSEK :Biz tabi merak ediyoruz,

Sabri OK :Doğrudur teşekkürler,Umarız en doğrusu en güzeli olur,

Kamuran YÜKSEK :Doğrudur,teşekkürler Van'da biraz bu noktada yeterli diye gördük,yani yeni durumlar olmazsa,eee yani

Sabri OK :Duruyor

Kamuran YÜKSEK :Etkinlikle beraber Kenti durdurmaya çalıştık, şu an bu noktada durmak faydalı görünüyor,eeee eğer yeni işaretler olmazsa,yaşam yeni düzen olmazsa

Sabri OK :Tamam doğru doğru yani yeni yeni saldırılar,yeni şehitler olmazsa

Kamuran YÜKSEK :Doğrudur öyle

Sabri OK :Halkın büyük katılımı cenazeyi sahiplenmesi ile beraber diyorsunuz herkes normal yaşamına döner,

Kamuran YÜKSEK :Doğrudur evet iki gündür şey yüksektir yani,hem halkın morali katılımı sahiplenmesi kentte bugün bir insiyatif te alındı,yani o konuda karşı taraf çekildi,yani en az sıkıntı olması için hemen hemen hiç görünmediler bile,ortalıkta diyalog kurma arayışında olan onlardı,eee Vali görünmüyor diğer kent idareleri zaten görünmüyor ortalıkta biraz genel kamu oyundada Mahkum edildiler,şu an kamuoyundada yine öyle Mahkum edildiler,bu iş çevreleri vesairede açıklamalar yapıyor, onların onların aleyhinde onları suçlayan şeyleri var,Halktada zaten şey var yani o belki ölü yada yaralılar şey yapıyor ama yani morali bozuyor fakat onun dışında kentte şey çok yüksek,eeee motivasyon moral,sahiplenme yüksek yani,şey yok tersine ...............

Sabri OK :Saygıyla selamlıyoruz hepsini,bu şey olabilir Demokrasi platformu,Baro,eeeeeee, iş adamları Ticaret odası onların açıklamaları olabilir,yani yüksek o Hakkari'yede dönük

Kamuran YÜKSEK :Doğru

Sabri OK :Demokratik refleksler olabilir,

Kamuran YÜKSEK :Evet Van'da hemen hemen bütün o yönlü sivil toplum örgütleri açıklamalar yaptı,iki günden bu yana onları yapıyorlar,eee................dönükte Diyarbakır'ın bugün vardı,öyle bir şeyi

Sabri OK :Hıı





4- Tarih Saat :04.04.2009 10:48:36 Süre :75



MEHMET TAŞ : Alo

SABRİ OK : Ha merhaba

MEHMET TAŞ : Abi merhaba nasılsın

SABRİ OK : İyiyim teşekkürler , nasıl gidiyor

MEHMET TAŞ : Vallah abi şimdi yola çıkıyoruz

SABRİ OK : Bu BAKTINMI

MEHMET TAŞ : NASIL ABİ

SABRİ OK : BAKTINMI

MEHMET TAŞ : HE BAKTIM

SABRİ OK : PEKİ NASIL

MEHMET TAŞ : BEN BAKTIM O BURASI İÇİN SÖYEDİM ARKADAŞLARA , DİĞERİ İÇİDE ŞİMDİ BEN KAMURAN ONLARIDA ARADIM ONLAR CEVAP VERMİYORLAR BANA ,

SABRİ OK : HE

MEHMET TAŞ : ONLAR DAHA ORDADIRLARYA

SABRİ OK : HE ÖZELLİKLE ÖZELLİKLE O ÇAPAMENİ (BASIN ) ÖNEMLİ ÇAPAMENİ (BASIN, ROJ TV) ÖN

MEHMET TAŞ : O GÖRSELLE İLGİLİ DEĞİLMİ ABİ

SABRİ OK : HE HE

MEHMET TAŞ : HE BEN şimdi biraz sakin bir yere telefonlar çekmiyorlarya

SABRİ OK : He

MEHMET TAŞ : onunda çekmiyor

SABRİ OK : Hee

MEHMET TAŞ : Cevap vermiyor

SABRİ OK : AMA O ÖNEMLİDİR , O O MUHAKKAK BU GÜN YARIN OLSA İYİ OLUR HA

MEHMET TAŞ : TAMAM ABİ BEN ŞİMDİ EMİNE ONLARIN HEPSİNİ ARARIM

SABRİ OK : Oldu



5- Tarih Saat :04.12.2008 23:31:49 Süre :192



KAMURAN YÜKSEK : Alo

SABRİ OK : Ha tekrar merhaba

KAMURAN YÜKSEK : Meraba

SABRİ OK : Bunlar FAİK'i aramış heval (arkadaş)

KAMURAN YÜKSEK : He

SABRİ OK : İtalya'ya gelemeyeceklerini söylemişler

KAMURAN YÜKSEK : Onların yeri SEVAHİR'le BENGÜ bende şimdi yeni teyit ettirdim dedilerki biz SEVAHİR' le BENGÜ olabilir demişiz

SABRİ OK : Heval (arkadaş) CİDDİ OLSUNLAR

KAMURAN YÜKSEK : Evet

SABRİ OK : YANİ BU KOMŞUYA III MİSAFİRLİĞE GİTMEK DEĞİL AVRUPA KONSEYİNDE RANDEVU ALIYORLAR BÖYLE BİR ŞEY OLMAZ YANİ BÖYLE CİDDİYETSİZLİK OLURMU ONLARI NİYE SÖYLEMİYORSUNUZ

KAMURAN YÜKSEK : Yani şey kavuşmamıştı ıı o zaman bize söyledikleri biz çözdük onlarla görüştük çözdük dediler

SABRİ OK : Neyi görüşmüşler ama

KAMURAN YÜKSEK : Hıı yani şuan çözülmemiş durumda

SABRİ OK : Peki o zaman nasıl bunldan sonra ıı PARTİ adına burda randevular alınacak hangi yüzle alınacak

KAMURAN YÜKSEK : Hıı doğrudur

SABRİ OK : Yani bu komşudan komşuya gitmiyorsun yani ııı kusara bakmasınlar

KAMURAN YÜKSEK : Haa tamam

SABRİ OK : Ee bunun sorumluluğu vardır yani

KAMURAN YÜKSEK : Evet

SABRİ OK : İKİSİDE GELECEK HEVAL (ARKADAŞ) NE İŞLERİ VARSA BIRAKSINLAR İKİSİDE GELECEK

KAMURAN YÜKSEK : Tamam

SABRİ OK : KESİNLİKLE İKİSİDE GELECEK HEM SELAHATTİN HEM ÖBÜRÜSÜ NEDİR GÜL III GÜLTEN' MİDİR

KAMURAN YÜKSEK : GÜLTEN GALİBA

SABRİ OK : İKİSİDE GELECEK

KAMURAN YÜKSEK : HII

SABRİ OK : HİÇ LİMİ ÇİMİ YOK İKİSİDE GELECEK

KAMURAN YÜKSEK : TAMAM BEN ONLARA DÖNEYİM TEKRAR

SABRİ OK : SÖYLE DE GELECEKSİNİZ GEREKÇE KABUL ETMİYORUZ

KAMURAN YÜKSEK : Yani geldi

SABRİ OK : YA İSİMLERİNİ YAZDIRMASINLAR YADA GELECEKLER

KAMURAN YÜKSEK : HIII BİZ Bİ FORMÜL BULDUK DEDİLER III FAİK HOCAYLA BERABER VESAİRE TAMAM DEDİM BEN SİZ FORMÜL BULMUŞSANIZ........

SABRİ OK : Formül yok heval FAİK HOCA şimdi bana söyledi

KAMURAN YÜKSEK : He

SABRİ OK : Öyle bir formül yok

KAMURAN YÜKSEK : Haa

SABRİ OK : YANİ İKİSİDE GELECEK HEVAL YA YAPMASINLAR ÖYLE GAYRİ CİDDİ BİR ŞEY OLMAZ İKİSİDE GELECEK

KAMURAN YÜKSEK : Tamam

SABRİ OK : VE DE NE İŞİNİZ VARSA ZATEN İKİ GÜNLÜKTÜR GELECEKSİNİZ

KAMURAN YÜKSEK : Evet tamam oldu ben tekrar döneyim ilgilenirim bunlan

SABRİ OK : TARTIŞMIYORUZ İKİSİDE GELECEK

KAMURAN YÜKSEK : Tamam oldu tamam

SABRİ OK : Gerçekten zorlanıyoruz burda yani

KAMURAN YÜKSEK : Yav sanırım SELAHATTİN diyorki ben geçen 15 gün önce söylemişim bu USTA galiba gelmiş

SABRİ OK : Yav USTA iki gün bir şey olmaz ya

KAMURAN YÜKSEK : Yani diyor ber onun için daha önce bildirmişim diyor FAİK'İ kendimle ilgili unutmuş olabilirler vesaire bir şeyler söyledi

SABRİ OK : Sen ayrıca, ayrıca USTA içinde zaten gelse iyi olur

KAMURAN YÜKSEK : Haa

SABRİ OK : Onuda bi hatırlat gelsin yani ikiside gelsin

KAMURAN YÜKSEK : E tamam, tamam

SABRİ OK : Oldu

KAMURAN YÜKSEK : Hıhı tamam

SABRİ OK : Fakat tekrar bana dön yani böyle ıı tamam ..... ıı BİZİM NAZIRIMIZDA GELECEKLER

KAMURAN YÜKSEK : Anladım yani gündüz onlar ııı öyle bilgi verdi toplantılardan da bende tekrar takip etmedim ııı onun için öyle bir durum oldu ben tekrar dönerim o zaman görüşürüm

SABRİ OK : He söyle arkadaş diyor, arkadaş diyor geleceksiniz yani hiç şey yok gerekçesi yok ayrıca ........ içinde diğeri gelsin zaten



6- Tarih Saat :20.11.2008 21:54:21 Süre :160



Kamuran YÜKSEK : ALO

Sabri OK : MERHABA

Kamuran YÜKSEK : MERHABA

Sabri OK : NASILSIN?

Kamuran YÜKSEK : İYİYİM SAĞOL TEŞEKÜR EDERİM SİZ NASILSINIZ?

Sabri OK : SAĞOL BENDE TEŞEKÜR EDERİM VALA BUGÜNLERDE BEN BİRAZ DOLUYUM FAZLA MERHABA YAPAMADIK SİZ NE YAPIYORSUNUZ SİZDE BİRŞEY YAZMADINIZ BİZ KISA BİRŞEY YAZMIŞTIK SİZ ALDINIZ MI ?

Kamuran YÜKSEK : EVET BEN DÜN ALDIM DOĞRU

Sabri OK : HI SİZ CEVAP .....

Kamuran YÜKSEK : BİZ İSTANBUL'DAYDIK BEN YOLDAYDIM SAAT ...... DİYARBAKIR'A GELDİM BEŞ ON DAKİKA ÖNCE İNDİM BİZ BİR CEVAP BU GECE YAZARIZ

Sabri OK : HI

Kamuran YÜKSEK : EVET HEM SORDUĞUNUZ İÇİN

Sabri OK : HI

Kamuran YÜKSEK : GÖRÜŞMEYİDE BİZ YARIN AYARLARIZ PLANLAMA ÖYLE MÜHENDİS İÇİN

Sabri OK : EVET

Kamuran YÜKSEK : DİĞER İŞİDE BEN BU GECE YAZARIM EĞER MÜSAİT OLURSA BEN YAZAR GÖNDERİRİM DAHA İYİ OLUR

Sabri OK : YAZ TAMAM BEN YARIN ALIRIM BUGECE HAYIR

Kamuran YÜKSEK : TAMAM OLUR

Sabri OK : İYİ

Kamuran YÜKSEK : İYİ EEEE BEN BİR ŞEY SÖYLİYECEĞİM BATMAN İÇİN BİR KİŞİ VARDI

Sabri OK : HI

Kamuran YÜKSEK : SİZ .......BEN SORUYORUM KİMSE FAZLA TANIMIYOR YANİ BENİM İRTİBATA GEÇMEM İÇİN

Sabri OK : KİM?

Kamuran YÜKSEK : O BEŞİR

Sabri OK : DOKTOR MU?

Kamuran YÜKSEK : EVET

Sabri OK : BİR BAHSETİ BİLİYORSUN LEYLA BAHSETMİŞTİ BEN TANIMIYORUM

Kamuran YÜKSEK : YANİ İRTİBATINIZ VAR MI?

Sabri OK : HAYIR HAYIR BENİM YOK BEN TANIMIYORUM BENİM TANIDIĞIM SANA SÖYLEMİŞTİM DİĞERLERİNİ BİLMİYORUM

Kamuran YÜKSEK : TAMAM BEN BUNLARI ZATEN BİLİLYORUM ONLARLA İRTİBATIMIZ VAR BUNA BİZ YETİŞEMEDİK DOĞRUSU BİZ DEDİK ................. .......VARSA ULAŞAYIM YOKSA ARIYAYIM YANİ BU GÜNLERDE DOĞRUSU UYGUN OLURSA AYIN BİRİNE KADAR İSTİFA ETMESİ LAZIM

Sabri OK : ..... ..... ....

Kamuran YÜKSEK : TAMAM BEN ULAŞIRIM BİZ BİRBİRİMİZİ TANIRIZ

Sabri OK : E İYİ BAŞARILAR İYİ GECELER

Kamuran YÜKSEK : İYİ GECELER GÖZ ÜSTÜNE



7- Tarih Saat :04.03.2009 19:38:15 Süre :681



SABRİ OK : He iyiyim teşekkür ederim,sağol,nasıl geçti,ne var ne yok?

EBRU GÜNAY : Valla iyiydi,iyi bir görüşmeydi,BİRAZ ASLINDA KRİTİK BİR GÖRÜŞMEYDİ DE SANIRIM

SABRİ OK : Öyle mi?

EBRU GÜNAY : Eee he,YANİ BİRAZ ÖYLE ÇAĞRILARI FALAN VARDI

SABRİ OK : HEE

EBRU GÜNAY : BU SON GELİŞMELERİ FALAN BİRAZ DEĞERLENDİRDİ.ÖZELLİKLE BU

SABRİ OK : HEE

EBRU GÜNAY : KONFERANS YİNE GÜNDEMDEYDİ.

SABRİ OK : HE

EBRU GÜNAY : BUNA İLİŞKİN BİRAZ TEMEL İLİŞKİLERİ YENİDEN TARTIŞTI,YENİ BİR ÇAĞRI YAPTI

SABRİ OK : HEE

EBRU GÜNAY : AMA GENEL OLARAK DURUMU İYİYDİ,YANİ MORALİ FALAN İYİYDİ,SAĞLIK DURUMU İYİYDİ.BİZ SAĞLIĞIYLA İLGİLİ DOKTORLARLA FALAN GÖRÜŞMÜŞTÜK,ONLARI AKTARMAK İSTEDİK,AMA ÇOK DİNLEMEDİ BİZİ.BEN II BU KONUDAKİ GÖ

SABRİ OK : ÖYLE Mİ?

EBRU GÜNAY : YANİ DİNLEMEDİ BU KONUDAKİ GÖRÜŞÜM ŞEYDİR DEDİ,III İLGİNÇ BİR YORUM YAPTI YANİ."BEN DEDİ,SAĞLIKLIYIM DESEM DE DURUM DEĞİŞMEYECEKTİR,BENİM BURDA KALP KRİZİYLE VEYA DEPREM SONUCU ÖLMEM BİLE ÖLDÜRÜLMEMDİR DEDİ"BUNU İYİ BİLMEK

SABRİ OK : HEE

EBRU GÜNAY : GEREKİYOR.BEN İŞTE KAPİTALİST SİSTEMİN SALDIRISI ALTINDAYIM DEDİ.

SABRİ OK : EVET

EBRU GÜNAY : BU Gİ GİRİŞİ BİRAZ CAN YAKTI,YANİ HANİ BU KONUDAKİ TAVRIM BUDUR DEDİ.BÖYLE BİLİN BENİ.YANİ HALK HALKIM HANİ YANLIŞ DA ANLAMAMALI DEDİ.

SABRİ OK : EVET

EBRU GÜNAY : BİRAZ II HANİ BİRAZ BÖYLE SAĞLIĞI DİNLEMEDİ,BUNLARI SÖYLEDİ AMA GENEL OLARAK İYİYDİ HANİ,GÖRÜŞME İÇERİĞİ FALAN ÇOK İYİYDİ,PERFORMANS ÇOK İYİYDİ,İYİ GÖRÜNÜYORDU YANİ

SABRİ OK : PERFORMANS GÜZEL MİYDİ?

EBRU GÜNAY : İYİYDİ İYİYDİ

SABRİ OK : PERFORMANS İYİYDİ,HA İYİ GÜZEL

EBRU GÜNAY : PERFORMANSI PERFORMANSI İYİYDİ

SABRİ OK : HE SANA KIZMADI BİRAZ

EBRU GÜNAY : HE?YA BEN ANLAMADIM ZATEN

SABRİ OK : SANA KIZMADI MI?

EBRU GÜNAY : BEN HIZLI KONUŞUYORUM,FIRÇA YİYORUM,ONDAN SONRA BU DEFA NİYE İYİ ÖZETLEMEDİN,ÖZETLEMİYORSUN ,NİYE KISA CÜMLELERLE FORMÜLE ETMİYORSUNUZ DİYE FIRÇA YİYİYORUM,BEN ANLAMADIM Kİ HABİRE FIRÇA YİYİP DURUYORUM BEN

SABRİ OK : ANLAMADIN DEĞİL Mİ?

EBRU GÜNAY : YOK

SABRİ OK : O ONUN SINIFINDAN ....

EBRU GÜNAY : VALLA AN ANLAMADIM

SABRİ OK : HE İYİ SEVİNDİM

EBRU GÜNAY : AMA GENEL ŞEYİ FALAN İYİYDİ,MORALİ FALAN İYİYDİ,İŞTE KAŞINTILARI FALAN DEVAM EDİYOR SANIRIM.BİZ ONUNLA İLGİLİ Bİ DOKTORLA GÖRÜŞTÜK

SABRİ OK : HE

EBRU GÜNAY : DOKTOR MANTAR OLDUĞUNU SÖYLEDİ AMA,DEDİ BEN,MANTAR DEĞİL BU DEDİ,FARKLI BİŞEY,Bİ İLAÇ III PSİKOLOJİK OLDUĞUNU SÖYLÜYORLAR FALAN DEDİ,TRANPO EE ŞEY İÇİN BAŞKA Bİ İLAÇ VERMİŞLERDİ,PROSTAT İÇİN,ONU

SABRİ OK : HEE

EBRU GÜNAY : KULLANMAYA BAŞLADIM DEDİ.BİRAZ YAN ETKİLERİ VAR SANIRIM,PROSTAT İLAÇLARI AĞIR OLUYOR YA.

SABRİ OK : HE

EBRU GÜNAY : III III İYİYDİ AMA

SABRİ OK : O ŞEYİ YOK DEĞİL Mİ,O HÜCRE ŞEYİ?

EBRU GÜNAY : YOK,BİŞEY SÖYLEMEDİ,

SABRİ OK : YANİ ....

EBRU GÜNAY : HENÜZ UYGULANMAMIŞTIR,UYGULANMAYA BAŞLASAYDI SÖYLERDİ.

SABRİ OK : HEE

EBRU GÜNAY : YANİ BİZ İŞİN AÇIKÇASI

SABRİ OK : YANİ

EBRU GÜNAY : BU GÖRÜŞMEDE ÇOK DA KOŞULLARINA İLİŞKİN BİLGİ ALAMADIK.ÇOK GÜNDEMLEŞTİRMEK İSTEMEDİ BU KONUDA.

SABRİ OK : HE AY AYNI YAKLAŞIRLAR MI O HALDE,EKİP FALAN?

EBRU GÜNAY : BU YILBAŞINDAN BERİ GÖREVDE OLAN EKİPTİR.YANİ BU SON HANİ BİRAZ DAHA BÖYLE OLUMLU OLAN Bİ EKİP VAR ZATEN,ŞEY DE SÖYLEDİ,III İŞTE HANİ ONLAR KENDİLERİNCE BENİM ÖLMEMEM İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIYORLAR,HANİ BU KONUDA DİKKATLİ DAV VE HASSAS DA DAVRANIYORLAR FALAN DEDİ AMA.AMA

SABRİ OK : HE

EBRU GÜNAY : TABİ DEDİ SORUN SADECE Bİ ŞEY HANİ,BURDA ÖLDÜRÜLMEK DEĞİL DEDİ,UZUN VADEDE BURDA KALMAM,II VE

SABRİ OK : EVET

EBRU GÜNAY : BEN DEDİ DOĞAL YOLLARLA ÖLMEM BİLE ASLINDA ÖLDÜRÜLMEMDİR DEDİ.

SABRİ OK : EVET

EBRU GÜNAY : BİRAZ VURGUSU ONUN ÜZERİNDEN,GİRİŞİ ONUN ÜZERİNDEN YAPTI,BİZ DE ÇOK ANLAMADIK,HANİ NİYE BÖYLE YAPTI,KOŞULLARINI ÇOK GÜNCELLEŞTİRMEDİ.

SABRİ OK : HI

EBRU GÜNAY : HANİ BİLGİ ALAMADIK,HANİ HÜCRE CEZASI BAŞLAYIP BAŞLAMADIĞINI SORAMADIK,RADYOSUNU DİNLEYİP DİNLEMEDİĞİNİ SORAMADIK,O KONUŞMANIN ÜZERİNE ARTIK.Bİ DE DOKTORLAR BİKAÇ ŞEY DAHA

SABRİ OK : ...

EBRU GÜNAY : BİKAÇ ŞEY DAHA SÖYLEMİŞ DOKTORLAR,BU SİNÜZİTLE İLGİLİ FALAN BAZI KISA TED,HANİ PRATİK TEDBİRLERİ FALAN VARDI,HİÇBİRİNİ SÖYLEYEMEDİK,DİNLEMEDİ.

SABRİ OK : KENDİSİ GÜNDEMİ BELİRLEDİ DEĞİL Mİ?HI

EBRU GÜNAY : BİRAZ ÖYLEYDİ.ARKADAŞ,ZATEN BİZ ŞEY YORUMU YAPTIK.HANİ BİZ O KADAR FIRÇAYI HANİ,BİR AN ÖNCE SÖYLEYECEĞİNİZİ SÖYLEYİN,BENİM SÖYLEYECEKLERİM VAR. (GÜLÜYORLAR)

SABRİ OK : O ÖYLE HAZIRLIKLIDIR

EBRU GÜNAY : III BİRAZ HAZIR,HAZIRLIKLIYDI İŞİN AÇIKÇASI,BÖYLE BU DÖNEMİ BİRAZ DEĞERLENDİRDİ,93 MART'INABENZİYOR DEDİ.

SABRİ OK : EVET

EBRU GÜNAY : ONUN ÜZERİNDEN BAZI DEĞERLENDİRMELERİ OLDU.BÖYLEYDİ YANİ

SABRİ OK : ÇAĞRISI,ÇAĞRISI ONUNLA BENZER MİYDİ?

EBRU GÜNAY : YANİ BİRAZ

SABRİ OK : DAHA DAHA GENEL,DAHA

EBRU GÜNAY : EEE

SABRİ OK : DAHA HERKESİN İÇİNDE YER ALABİLECEĞİ

EBRU GÜNAY : IIII YANİ HEM,YANİ ASLINDA BİRAZ BİKAÇ ŞEY VARDI.HANİ BİZ,KONFERANS ÜZERİNDEN BAZI DEĞERLENDİRMELERİ VARDI.BİRAZ DAHA PRATİK BAZI ŞEYLER DE SÖYLEDİ ASLINDA HANİ SÜREÇTE NELER YAPILA,KONFERANS SONRASI NELER YAPILABİLECEĞİ NOKTASINDA,Bİ DE

SABRİ OK : EVET

EBRU GÜNAY : EYLEMCİLİK ÜZERİNDEN BİR ŞEYİ VARDI.

SABRİ OK : HE

EBRU GÜNAY : BİR DEĞERLENDİRMESİ VARDI.GEÇEN HAFTAKİ,PARDON BİR ÖNCEKİ HAFTAKİ HANİ IIII ŞEYİNİ ASLINDA DESTEKLEYEN BİR TARZI VARDI."BU ÜÇ ÇAĞRISI VARDI YA"

SABRİ OK : EVET

EBRU GÜNAY : ONU DESTEKLEYEN BİR TARZI VARDI.

SABRİ OK : EVET

EBRU GÜNAY : GENEL OLARAK BÖYLEYDİ YANİ.

SABRİ OK : İYİ

EBRU GÜNAY : NASILSINIZ?

SABRİ OK : OLDU PEKİ SAĞOL

EBRU GÜNAY : SİZ NASILSINIZ

SABRİ OK : TEŞEKKÜR EDERİM,İYİYİM,BİZ DE İYİYİZ,

EBRU GÜNAY : II İYİSİNİZ

SABRİ OK : GÖRÜYORSUN ŞU ANDA YOLDAYIM.

EBRU GÜNAY : HE BİZ DE YOLDAYIZ

SABRİ OK : HE İYİ GÜZEL,Mehmet Abi de orda sizinle mi?

EBRU GÜNAY : Bu hafta isminiz de iyiydi

SABRİ OK : Ne dedi?

EBRU GÜNAY : Yani böyle örnek hani bir olay anlatırken sizi,birkaç şeyi örnek verdi

SABRİ OK : Hee,o mu ...

EBRU GÜNAY : Yo yo ha bu iki dönem görev yapıp yapmama üzerinden

SABRİ OK : Nasıl?

EBRU GÜNAY : İki dönem üst üste görev yapıp yapmama üzerinden bir ıı şeyi verdi,önem verdi,başarılıysa kalır,başarısızsa gider dedi,örneğin

SABRİ OK : Öyle mi söyledi?

EBRU GÜNAY : Öyle söyledi he,

SABRİ OK : He

EBRU GÜNAY : Hani biraz ona ona yakın,hani ben şu anda kafamda formüle ediyorum ama

SABRİ OK : He,doğru söylemiş

EBRU GÜNAY : Onları,valla bilmiyorum

SABRİ OK : Eee peki

EBRU GÜNAY : Hani ıı yo yorum yapmak istemiyorum

SABRİ OK : Hiç hiç ıı selam bile gönderemiyoruz biliyosun

EBRU GÜNAY : Eee

SABRİ OK : Yani çünkü,o o başka birşey istiyor,o olmayınca diğerinin çok fazla anlamı olmuyor

EBRU GÜNAY : Yav biz tamam biz fırçalanıyoruz da,siz de biraz üzerinize alın,ya bizim az daha fırça yiyeceğimiz şeye sebep olun,görüşmelere(Gülüyorlar)

SABRİ OK : Biz zaten yeterince alıyoruz.

EBRU GÜNAY : E iyi,iyi

SABRİ OK : Peki Memet abi orda mı?

EBRU GÜNAY : Yanımdadır vereyim Memet abiye de

SABRİ OK : Tamam dur merhaba edeyim ya,peki hoşçakalın

EBRU GÜNAY : Hı hı

SABRİ OK : Sağolun,teşekkür ederim

EBRU GÜNAY : Tamam görüşürüz,kendinize çok iyi bakın,hoşçakalın

SABRİ OK : Sağol,sağol

MEHMET ÖCALAN : Hı,buyrun

SABRİ OK : Ha abi merhaba

MEHMET ÖCALAN : Merhaba merhaba

SABRİ OK : Mehmet arkadaş nasılsın?

MEHMET ÖCALAN : Valla sağlığın,sağol,biz ayaktayız,yaşıyoruz,sağol,siz nasılsınız?

SABRİ OK : Ben duydum sağol,teşekkür ederim,ben duydum

MEHMET ÖCALAN : Sen Fadıl beraber misiniz?

SABRİ OK : Hayır hayır,duydum ki gözünden ameliyat geçirmişsin,geçmiş olsun,

MEHMET ÖCALAN : Evet çok sağol,ya gözümden ameliyat oldum,sağol arkadaş

SABRİ OK : Şimdi şimdi nasıl?

MEHMET ÖCALAN : Hı?

SABRİ OK : Dedim şimdi iyi mi yani ııı sağlığın

MEHMET ÖCALAN : İyidir iyidi iyidir iyidir iyidir

SABRİ OK : E iyi,e neyse sen bize ne söyleyebilirsin,nasıl geçti,ne yaptınız?

MEHMET ÖCALAN : Valla valla ben şöyle gördüm.Yani tabi biz buradaki sorunlarımızı biz,demokratik,çalışanlar,biz ... diyoruz ki BAŞKANA DİYORUZ,BAŞKAN BU ŞEYE,DİYOR KENDİNİ BİLEN ARKADAŞLAR VAR,KÖTÜ BİLDİĞİ ŞEYLER DE VAR.YANİ

SABRİ OK : EVET

MEHMET ÖCALAN : YANİ SİZ KENDİ ŞEYLERİNİZİ KENDİNİZ HALLEDİN DİYOR SABRİ OK : HE

MEHMET ÖCALAN : HI

SABRİ OK : DOĞRU

MEHMET ÖCALAN : YANİ TABİ GENEL MESAJ BUYDU.BİR DE ÜZERİNDE DURMADI YANİ,BU SEÇİM ÜZERİNDE,GÜNDEM ŞİMDİ SEÇİMDİR YA

SABRİ OK : EVET

MEHMET ÖCALAN : SEÇİM ÜZERİNDE DURDU.DEDİ Kİ

SABRİ OK : HE

MEHMET ÖCALAN : YANİ BELEDİYELERE ...

SABRİ OK : HI

MEHMET ÖCALAN : İYİ ARKADAŞLARI,DOĞRU DANIŞMANLAR YANLARINDA OLSUN DEDİ,ONLAR DAHA İYİ II HİZMET EDER,İYİ YANİ HEM PARTİYE,HEM HALKA HİZMETİ DAHA İYİ YAPARLAR YANİ BİZ,O KONUDA DEĞERLENDİRME YAPTI.III .... HAYIRLISIYLA EĞER BİZ BELEDİYELERİ KAZANIRSAK BİZ BİRŞEY YAPARSAK TABİ DAHA İYİ OLUR.DEDİK SİZ ... BİZ DE ÜZERİNDE DURURUZ DEDİK

SABRİ OK : E İYİ,EE ONUN SAĞLIĞINI NASIL GÖRDÜN,KENDİ ... BİR ŞEY SÖYLEDİ Mİ?

MEHMET ÖCALAN : HAYIR FAZLA YANİ BİRŞEY SÖYLEMEDİ YANİ FAZLA

SABRİ OK : SEN NASIL GÖRDÜN?

MEHMET ÖCALAN : HEE?

SABRİ OK : DEDİM SEN NASIL GÖRDÜN,MORAL,SAĞLIĞINI NASIL GÖRDÜN?

MEHMET ÖCALAN : HAYIR BAŞKANIN DOĞRUSU HEM MORALİ,HEM PSİKOLOJİSİ,HEM RAHATLIĞI YANİ ... DAHA FERAH OLMUŞ DAHA ARTMIŞ,YANİ

SABRİ OK : DEĞİL Mİ?

MEHMET ÖCALAN : AYNI BU DOĞRUDUR YANİ BEN YANİ

SABRİ OK : EEE

MEHMET ÖCALAN : YANİ DİYORLAR YA,TÜRKÇE .... DİYORLAR,VAR YA,BAŞKAN HERŞEYE HAKİMDİR,Kİ NEREDE NE OLMUŞ BİLİYOR,ODUR Kİ MESELE ...

SABRİ OK : ÖYLE DEĞİL Mİ?

MEHMET ÖCALAN : EVET ÖYLEDİR,AYNEN ÖYLEDİR,BİLİYOR,HEPSİNİ

SABRİ OK : EVET BİZ

MEHMET ÖCALAN : ODUR

SABRİ OK : BİZ ONA KURBAN OLACAĞIZ,BİZ NE YAPACAĞIZ

MEHMET ÖCALAN : E VALLA İŞTE ÖYLEDİR YANİ

SABRİ OK : E PEKİ

MEHMET ÖCALAN : İYİYDİ YANİ,BEN İYİ GÖRDÜM YANİ

SABRİ OK : E İYİ

MEHMET ÖCALAN : DEDİ Kİ ARKADAŞ VE DOSTLARA DA,BİZİ SORAN İLLERE DE SELAM

SÖYLEYİN DEDİ.

SABRİ OK : ALEYKÜM SELAM,SAĞOL

MEHMET ÖCALAN : EE

SABRİ OK : E İYİ

MEHMET ÖCALAN : BU BANA BAŞKA BİRŞEY SÖYLEDİ,BEN SÖYLEMEK İSTEMİYORUM,BEN ...SANA SÖYLERİM

SABRİ OK : E SÖYLE SÖYLE BUYUR

MEHMET ÖCALAN : YANİ BUNU BEN GÜNDEME İŞTE GETİRMEK İSTEMEDİM DE,ANCAK KENDİSİ GÜNDEME GETİRDİ,... DEDİ HER NE KADAR BAŞKA BİR SEFER BENDEN SORDUYSA DA,BU BİZİM KIZIMIZI SORDU,EN BÜYÜĞÜ VAR YA

SABRİ OK : EVET

MEHMET ÖCALAN : ..... YANİ İTALYA TAHMİNİME GÖRE İLTİCA MİLTİCASINI KABUL ETMEMİŞ HERHALDE,ÖYLE DEĞİL Mİ?

SABRİ OK : HAYIR DAHA HAYIR DAHA VERMEMİŞ

MEHMET ÖCALAN : HEE BEN KENDİSİNE SÖYLEDİM DEDİ,DİĞER SEFER,DEDİ TABİ,DEDİM SİZ ASLINDA,ARKADAŞLARA,BAZILARINA DEDİM,DEDİ Kİ EĞER NEYSE TABİ ... İTALYA'DA VAR YA

SABRİ OK : HE

MEHMET ÖCALAN : ..... BUNLARIN BİR KURUMU VAR YA

SABRİ OK : EVET

MEHMET ÖCALAN : BU YETENEK VAR DEDİ,ARKADAŞLARA DİYİN,YANİ YETENEK VAR DEDİ,BURADA .....BİRŞEYDİR,ŞEY YAPSIN,DEDİ,YANİ II ÜZERİNDE DURSUN,ÜZERİNDE ÇALIŞSIN ....YANİ KENDİ,ORASI ÜZERİNDE ŞEY YAPSIN,BUNLARI SÖYLEDİ,BUNU SANA DA SÖYLEDİM,KENDİ BOYNUMDAN ATTIM SABRİ ARKADAŞ YANİ,KENDİ BOYNUMDAN ATTIM

SABRİ OK : TAMAM

MEHMET ÖCALAN : BEN KENDİM SÖYLEMEDİM,KENDİ SÖYLEDİ,KENDİM ....BAHSETMEDİM YANİ,BUNLARI KENDİ SÖYLEDİ

SABRİ OK : TAMAM

MEHMET ÖCALAN : EVET

SABRİ OK : HANİ HANİ SEN ONU DA YAZ,BİZE GÖNDERSİNLER,HANİ TAM OLARAK BEN ANLAYAYIM,ONA GÖRE

MEHMET ÖCALAN : EVET TAMAM

SABRİ OK : TAMAM

MEHMET ÖCALAN : TAMAM TAMAM

SABRİ OK : İYİ ONUN DIŞINDA BİR İSTEĞİN VAR MI?

MEHMET ÖCALAN : HAYIR SİZE BAŞARILAR,BAŞARI,KENDİNİZE DİKKAT EDİN

SABRİ OK : Sağol,teşekkürler,size de başarılar,yolunuz açık olsun,iyi geceler

MEHMET ÖCALAN : Hadi iyi günler,iyi geceler. Şeklinde olduğu.



3 - YASADIŞI PKK KONGRA-GEL TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KANDİLDE BULUNAN KCK YÜRÜTMESİNDEN KCK/TM YAPISINA GELEN TALİMATLAR VE KCK /TM YAPISI TARAFINDAN KCK YÜRÜTMESİNE VERİLEN RAPORLAR ;



Yasadışı PKK /KONGRA-GEL terör örgütü adına ülkemizde faaliyet yürüten KCK/TM yapısının KCK yürütmesinden gelen talimatları yerine getirdiği gibi, örgütsel amaçla gerçekleştirilen konularla alakalı olarak bir çok raporu örgüte ulaştırdıkları.

Bu amaçla ortam görüşmelerinde bu tip talimat ve raporların sık sık değerlendirildiği,

Şöyle ki;



16.08.2008 tarihinde aynı yerde yapılan ortam dinlemesinde;

1. KONU: Merkez olarak adlandırdıkları PKK/KONGRA-GEL terör örgütü ile kendilerinin CEMAL ARKADAŞ olarak hatip ettikleri, örgütün üst düzey sorumlularından CEMAL BAYIK olduğunu değerlendirdiğimiz şahsın 2 haftalık değerlendirmesi ile ilgili verilen talimatların ve örgütün almış olduğu kararın okunması, Örgütten gelen talimatın AHİT = ANLAŞMA, SÖZLEŞME olduğu, Örgütün önemli günler olarak belirledikleri 15 ŞUBAT, 15 AĞUSTOS olduğu gibi diğer günler ve konular ile ilgili tüm karar ve talimatların ÖRGÜT TARAFINDAN GÖNDERİLDİĞİ

GÖRÜŞME YAPANLAR: Kemal AKTAŞ, Mehmet ABBASOĞLU, Alican ÖNLÜ, Hüseyin YILMAZ

SÜRESİ : 00:54;36 ile 00:56;50 saniyeleri arası.

Kemal AKTAŞ : Cemal arkadaşın iki hafta süreyle yaptığı değerlendirme okunacak

Mehmet ABBASOĞLU : E tamam

Kemal AKTAŞ : Merkez tutum diyor

Hüseyin YILMAZ : E tamam

Kemal AKTAŞ : Ya diyorum ya tutum nerden çıktı

Alican ÖNLÜ : Tutum nerden çıktı yav

Kemal AKTAŞ : Şimdi arkadaş değerlendirme yapmış zaten şimdi HAREKETİ bağlıyor zaten herkesin doğrultusunu ortaya koyuyo. Tutum nedir? Yok onların ……… yok. Durumun özelliklerini herkes gözden geçirecek, yaşatacağına dair söz verecektir. ……….. 35 yıldır ben bu HAREKETten ben böyle bi şey görmedim …………………………..

Alican ÖNLÜ : Nasıl oluyor?

Kemal AKTAŞ : Nasıl oluyor?

Hüseyin YILMAZ : Nasıl nasıl oluyor?

Kemal AKTAŞ : Yazıyı okuduk zaten bir kez

Hüseyin YILMAZ : Yazıyı okuyacaksın herkes tutum belirleyecek. Diyelim ki tutum belirleyenler bi daha tutum belirlemesine ihtiyaç yok

Kemal AKTAŞ : Bizim ki zaten …………. Belirliyoruz.

Hüseyin YILMAZ : Yav sen belirlemeyeceksin canım sen şimdi ……..

Alican ÖNLÜ : Tutum belirlemiştir zaten, eğitimde tutum …….(belirle) ……….. yani bi yazıda dediğin gibi yani 40 TANE ŞEHİT VERİLİYO KOMUTAN VAR ahit için yazı gelmiş demi ahitleşmek (NOT: KÜRTÇE = AHİT, ANLAMI:Anlaşma, Sözleşme )

Hüseyin YILMAZ : Tamam onlar okunduktan sonra işte tutum belirlenecek

Alican ÖNLÜ : O başka bi şey diyorum ki; bir toplantıda yazıyı okuyup, hadi tutum belirle ……… bilmiyorum.

Hüseyin YILMAZ : Yav karar öyle alımış

Alican ÖNLÜ : Yav 40 tane yazı geliyo yine söylüyorum. 15 ŞUBAT’ın için yazı geliyo demi? 15 AĞUSTOS’un için yazı geliyo, ……. (AHİT) için yazı geliyo, ……. İçin yazı geliyo yani şimdi her şeyi hani okuyup tutum belir………….

Hüseyin YILMAZ : İlk kez ………. Sınırlı sayıda KADRO’ların dışında bir kez bu alanda böyle bir şey yapılıyor.



Yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına KCK/TM mensubu ve sözcüsü iken 23.06.2008 tarihinde Gaziantep ilinde gerçekleşen trafik kazasında ölen Cihan DENİZ ve KCK/TM mensubu iken aynı kazada ölen Hüsnü ABLAY ile alakalı olarak, KCK yürütme konseyi başkanı Cuma KOD Murat KARAYILAN’ın yazılı mesajının aynı gün ortam görşümesinde okunduğu,

Bu yazılı mesajın aşağıdaki gibi olduğu,



2. KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü üst düzey sorumlularından MURAT KARAYILAN’ ın göndermiş olduğu yazının ve içeriğinde geçen talimatların okunması,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:08;13 ile 00:57;25 saniyeleri arası.

Çimen IŞIK : Cihan ve Hüsnü yoldaşlar yaşam tarzlarını ……… sergiledikleri ulusal duruşla kendilerini özgürleştirerek halkımızın gönlünde taht ……….. Bu toplantıyı özellikle Hüsnü ve Cihan arkadaşların anısına atfediyorum. Bu arkadaşlar gibi değerli yoldaşların gündemleri içerisinde Şehit düşmesi ilkelidir. Biz düşen bu arkadaşların şahadetiyle oluşan boşluğu doldurmaktır. … Bu arkadaşların şahadeti bizi, HAREKETİMİZİ ve halkımızı zorlamıştır. Biz bir mücadele ve bir halkın direniş hareketiyiz. Direniş tarihi boyunca çok değerli beklenmedik şahadetler yaşanmıştır. Kuşkusuz her bir arkadaşın şahadeti beraberinde bir acı yaşatmıştır. Fakat trafik kazası içindeki şahadet hareketi çok ……. Bu şahadetler eğer savaş içerisinde olsaydı, belli bir anlamı olurdu. Her birimiz mücadele ve savaşa katılırken bedel ödemeye hazırlıklı olarak bu HAREKETİ ……… Günün birinde bu yolda şehit düşmeyi, yaralanmayı, esir düşmeyi zaten göze almışız. ………….., belkide bundan dolayı arkadaşların şahadeti bizim için çok ağır olmaktadır. Fakat BELİRTTİĞİM GİBİ BUNU İÇİNDEKİ BİR KAZAYLA ŞAHADETİN YAŞANMIŞ OLMASI PARTİ VE YÖNETİM OLARAK BİZLERİ GERÇEKTEN ZORLADI. ÖYLEKİ YOĞUNLAŞMAMIZI BİLE DAĞITTI. Biz savaşın karakteri gereği savaşta …….. göze almış öylede bir psikolojimiz var. Aslında ne HAREKET, ne halkımız, ne de bu arkadaşlar böyle bi şeyi hak etmemişlerdi. Bu kabul edilecek bir hal değildir……….. hiç birimizin bu halka ve bu HAREKETE böyle acı yaşatmaya hakkı yoktur. Sıradan insanlar olmadığımıza göre sadece kendimize değil bu halka ait olduğumuza göre o zaman ………….. hakkımız yoktur. Diğer alanlarda da düşmanın çeşitli özel savaş taktiklerinin bir sonucu olarak bazı arkadaşlar ................ şehit düştüler. Çünkü genelde de şuan HAREKETİMİZİN …….. dönük bir dosyası vardır. Ama arkadaşlarımız HAREKETİN yönetimini birkaç ………. Sınırlı zannediyorlar. Hayır ……..ve yönetim kademelerine dönük bir konsept söz konusudur. Bu konsept sonucu …….ve…….. yönelik benzer bi durum gerçekleşti ve eğer ……. Şehit düştüler. Sida, ece ve ……. Arkadaşların şahadetleri cok ………. Ama BU KAZA DİKKATSİZLİK OLARAK AÇIĞA ÇIKIYOR. … HAREKETE …….. dürüst ve samimi yaklaşım içinde olmaları en önemli özellikleri olmaktadır. Bu HAREKET bir bütündür. Yarın İstanbul ……. bir elemanıda, hakkarideki elemanıda, KANDİLDE ……..bir elemanı bir bütündür. Parçalama planı ………. Bu bir saldırmadır. Bizim içimizde böyle bir …….. anlayış olamaz. Belki ……. Eleştirisi azalmıştır. Ve hemen şu gündeme getiriliyor …….. ama bu görüş 5-6 yıldır…….. ama hiç kimsenin farkında olmadığı bir biçimde kan kaybediliyor. …….. insanlara HAREKETİN merkezden karşı, hareketleştiriyo. ……….. oynadıkları en önemli rollerden biride bilimsel anlayışlara karşı mücadele ile beraber TÜRKİYE DE ÖZELLİKLE DEMOKRATİK KONFEDERALİZM ÇİZGİSİ DOĞRULTUSUNDA YENİDEN ÖRGÜTLENİRKEN HAREKETİN GENERALLEŞMESİ genelde halk olarak ele alınmalıdır. ………… 2006 dan itibaren yürütme olarak bu arkadaşların çalışmaları ……. Bu arkadaşların medeni cesaretleri vardı. O medeni cesaretleri kararlarında ….. TÜRKİYE ÖRGÜTLENMESİNİ İDARİ BİR …….. HALİNE GETİRDİ. Bu idari güç haline gelince elbette …….. çünkü HAREKET HAREKETTİR. Yani bu arkadaşların en önemli ….. biri de ÖRGÜTÜ içeride güç ve ideal hale getirmek olmuştur. SÖZCÜLÜK, YÜRÜTME; TÜRKİYE’DEKİ ÇALIŞMANIN HER ŞEYİDİR. KARAR GÜCÜDÜR, idari merciler içinde bir tutumluk sorumluluk kazandı. …… kimi zaman Avrupa’da yada Türkiye’nin kendi içinde yönetilmiştir. Özgürlük hareketinin genelide oradan bizzat ÖNDERLİK …….yönetiliyor. Çünkü ÖNDERLİK dava değildir. Burada da şehir yada bu parça şu ülke bu ülke diye bir ayrım yok. HAREKETİN bir yönetim merkezi var ve düşmanların tüm amacı ……. merkezi dağıtmak yani HAREKETİN komuta kontrol merkezini dağıtarak ……. Geliştirmek böylece halka karşı tasfiye edebilmektir. …… Bu arkadaşlar aynı zamanda cezaevi çıkışlı arkadaşlardır. ........ BİZ PKK OLARAK İDEOLOJİK, FELSEFİK BİR HAREKETİZ. Bu HAREKETİN gerçeğini anlayan, kavrayan onun……… gerçeklerine tanık olan, onunla tanışan insanların ……… geriye dönüş yaşamaları bizim açımızdan en az kendi politikamızı anlamamızı gerektirmektedir. HAREKETİN bir çok bölgede yeterince örgütlenmemesi ……. Alanımıza yeterli düzeyde …….. temel nedenlerden biriside çıkışlı yapıların bu sözünü ettiğimiz duruşlarıdır. Toplum içerisinde bir ……. Oluşturmaları 10-20 yıllık bir devrimci yaşamın ardından içinde bulundukları pozisyonun kötü bir örnek olması ………… kendi başına bir ölümsüz örnektir. Çünkü bu HAREKETİN KADROSU HALKA, ÖNDERLİĞE, ŞEHİTLERe yüce değerine söz veren …… halkına adayan kişilerdir…………. Ama birçok yerde biliyoruz ki militan duruşunu sergileyen arkadaşlarımız vardır. Bu HAREKETİN insanları iki yüzlü değildir. HAREKETİN merkezi adına hareket eden kurumların, kişilerin bütün yönleriyle böyle olduklarını söylemiyoruz…………….. ÖNDERLİK perspektiflerine karşı ister ……… yapsınlar ………. ÖNDERLİĞİN söylediklerine katılıyorum ama bizim durumumuz biraz daha farklı diyerek yan çizme ………. Durumlar yaşanıyor. Biz geçmişte ÖNDERLİĞE …… tutmak düşündük. Bunun öz eleştirisini verdik ve hatta daha da verilmesi gereken …….. ama bu sefer biraz daha aşırı bir biçimde Türkiye’deki kamu yapısında HAREKETİN merkezine karşı dediğim bir takım yakıştırmalar nedeniyle HAREKETİN merkezine karşı kuşkuculuk ……. Tutum gelişti. Bir KADRO eğer ÖNDERLİK VE ŞEHİTLER çizgisinde yaşıyor, ona göre …….. hizmet anlayışını sergiliyorsa halkımızın onu desteklememesi ……… uygun değildir. Türkiye çalışmaları KÜDİSTAN ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ HAREKETİ bu öncü kadroların yaşam felsefesini, mücadele pratiğini kendine örnek yaparak …….. hale getirerek yeni bir çıkışı, bir yükselişi bu temelde gerçekleştirebilir ve gerçekleştirmelidir. …………. Açıkça söylemek gerekiyor. PKK ……….. esas aldı. Kimisi böyle yaparken tabi belli kesimi de anladığı kadarıyla ……… oldu. Eğer biz Türkiye için söylersek 2004 yılında orada bulunan arkadaşlar var bilinen ayrışmanın netleşmenin yaşandığı 2. genel kurul sonrasında yapılan bir toplantı nedeniyle KUZEY KÜRDİSTAN VE TÜRKİYE ÇALIŞMALARINDAN GELİP, süreci bizzat yaşayan gören, takip eden ……………… halkla ayrı toplantı yapılmıştır…….. genel duruş itibariyle herkes bu idare çizgisine karşı belli bir …….. içerisindeydi. Hatta daha sonra pratik gösterdi ki o 80 ……. İçerisinde merkeze karşı bir yönelim var tasfiyecilik var HAREKETİN yönetimi ÖNDERLİK çizgisi ekseninde bu tasfiyeciliği bertaraf etmek için bir çaba içerisinde zorlanmayı yaşıyor olsada, bir çaba varsa ise bu çabanın yanında yer alalım……… ÖNDERLİĞİN …….. süreci HAREKET tarafından deşifre edilmesi ……… Gelişen süreçle beraber Türkiye, örgütün yaşadığı sorunları grupta açığa çıktı. …………… bilindiği gibi biz Türkiye’deki gizli tasfiyeciliği tartışıyoruz. ……………… çünkü KUZEY KÜRDİSTAN ………yurtsever kitlenin ezici çoğunluğunun ÖNDERLİK çizgisinde yürüyen bir kitle olduğunu biliyoruz. Baştan beri önderlik çizgisinin karşısında bir ……. Oluşum oluşturmak için uluslar arası güçlerin ve kürt işbirlikçi klasik siyasal anlayışların çok yoğun çabaları olmuştur………… çünkü KÜRDİSTAN YURTSEVER kitlesinde ÖNDERLİK çizgisi hakimdir. Bunun için bizim düzeneğimizde bide uluslar arası komplolu güçler tarafından yaratılan işbirlikçi idare çizgisi kendisini ……. Şahsında KUZEY KÜRDİSTAN ……… verdi. Böyle bir zemin yoktu. Nitekim …………… örgütlenmeye çalışıldı ama bunu tanımadı. Bunun için KUZEY KÜRDİSTAN daki tasfiyecilik belli bir grup birey etrafında şekillenen bir tasfiyecilik değildir. Gizli tasfiyeciliktir. Diğerine göre (yerine göre) ………. Demokrat konfederal sistemi oturtmak, sistemi işletmek ………… doğrultusunda önemli bizede yakın görevleri gerçekleştirmekle biz bu arkadaşların anısını yaşatabiliriz. ……….. tasfiyecilinde ………….. PKK meclis toplantısında bu dönemde …….. nedeni başlama isteğimiz ve bu konuda yüksek istihracımızdan kaynaklı biz başarmak istiyoruz. PKK meclisinin tartışmaları toplantıları tümüyle EDİBES sahnesinin başarısına endekslenmiş bir biçimde gerçekleşti. Murat KARAYILAN 08.07.2008





25.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;



3. KONU : Arkadaşlar olarak belirttikleri PKK/KONGRA-GEL terör örgütü üst düzey mensuplarına daha önceden gönderdiklerini anladığımız toplantı tutanaklarına ilişkin, üst düzey yetkililer tarafından gönderilen YAPRAK imzalı öneri ve talimat yazısının okunması - Genel Hareketen gelen karar ve Kamuran YÜKSEK’in Cihan DENİZ’e paraların sorumlusu olduğunu söylemesi, - Abdullah ÖCALAN’ın görüşme notlarına ilişkin kurulacak olan yine partinin başına Ahmet TÜRK önerilerinin olduğu konusu,

GÖRÜŞME YAPANLAR : Zöhre BOZACI, Mehmet ABBASOĞLU, Çimen IŞIK, Hüseyin YILMAZ, Bayram ALTUN, Senanik ÖNER

SÜRESİ : 00:26;50 ile 00:43;50 saniyeleri arası

Hüseyin YILMAZ : Hevali Bayram

Bayram ALTUN : Elinize sağlık tartışmaya gerek yok ama diğer boyutuyla genel anlamıyla böyle bilgi edinme, o bilgilerle zaten planlamama çerçevesinde ya da karar alınacak konularda zaten açığa çıkar ondan sonra bunun üzerinden tartışma yürütür paylaştırır öyle geçeriz

Hüseyin YILMAZ : Biz genel bilgilendirmeyi yaptıktan sonra mı yazıyı okuyalım

Bayram ALTUN : Yazı ne yazısıdır

Zöhre BOZACI : Arkadaşlardan gelen yazıdır

Bayram ALTUN : Nereye gidiyor

Zöhre BOZACI : O bilinmiyor

Mehmet ABBASOĞLU : Ben bi gündem önerisi yapabilirmiyim şimdi ………… yıldır bu komisyon kendisine göre görev alanında görev yapıyor, burada son dönemlerde komisyonun bu isteğinden uzaklaştığını düşünüyorum, komisyonun mevcut durumu bi gündem olarak alıp görüşülmesinde yarar var.

Hüseyin YILMAZ : Farklı bir şey var mı? …….. yöntem açısını ne yapalım yazıyı okuyup öyle mi geçelim yoksa bilgilendirmelerden sonramı yazıyı okuyalım

Çimen IŞIK : Yazı okunsun onun üzerinden

Hüseyin YILMAZ : Evet

Zöhre BOZACI : Merhaba gönderdiğiniz toplantı tutanaklarını aldık. Toplantıdan sonra öyle zannediyoruz ki konferans sürecinde bazı eleştiriler var ve bu eleştiriler komisyon tarafından benimsenmiyor. Bizler konferansın tüm belgelerini inceledik sizlere de yaptığınız tartışmalarda bu açıkladığınız sonuç konferansın sonuçlarına sahiplenmek gerektiği yönündedir, bu eleştiriler komisyonun çalışma motivasyonunu düşürmemeli ve sözcüler ile bazı problemlerin yaşanmasına yol açmamalıdır. Modelin yeniden ele alınması ise doğal bir durumdur. Yeniden ele alınmasını büyük bir başarısızlık olarak ele almamak gerekir. Böylesi bir beklenti geçmişin eleştiri ve pozitif sonuç çıkartmak kendini baskı altında hissetmemektir. Çünkü geçen süreç komisyon çalışmaları açısından belli bir istikrar, iktidar sürecide kazanmıştır. Bunları bundan sonra daha bir olumlu hale getirme ve negatifleştirme süreci başlamıştır. Seçimle ilgili bir komisyon oluşturulmuş fakat şuana kadar bu konuda bize yansıyan her hangi bir şey olmadı, gelen süreçle ilgili gelişmeler çok hızlı olmakla beraber seçim hazırlıklarını geriye itmemek ve hazırlıklı olmayı önemsiyoruz. Ayrıca; bu rapor bize elden ulaşmadı bu nedenle kütük kaydırma ve benzeri konularda internete girmiş oldu,bu konuda gizliliğe daha fazla önem vermek gerekecek çünkü bu tür hazırlıklarımızın sızması halinde karşı girişimlerde olacak bu konuda Eminönü örneği önemlidir. Bizim bu alan için yaptığımız ve yapabileceğimiz konular bellidir ve yapılan yeni düzenlemeler bizim Türkiye kentlerinde alabildiğimiz ……………...……. Bu konuda duyarlı davranılırsa iyi olur, eğer çalışma başlamışsa bizim burada genel güvenlik durumumuz uygun olursa seçim komisyonu çalışmaları ve model taslağını tartışmak için Mayıs ayı sonu veya dönem başı gibi başı gibi bir araya gelebiliriz. Bu konuda tarih için sizlere yine haber göndeririz, şu an net yazamıyoruz. Çünkü bizim koşullarımız şuan çok uygun değil, bunun sürekli pratik konulara ilişkin ise AKADEMİK konusunda kararlılığınız yerinde ama bunlar ciddi ekip ve bilgi gerekiyor özellikle akademik bu nedenle bu çalışmaların ………………… Gölyazı beldesi üzerinde ise ciddi olarak durulmalı. Çünkü özellikle bu alanda Avrupa da bu alandan olan geniş bir kitlemiz var, öyle zannediyoruz ki burada bazı çalışmalar başlatıp belli bir etkinlik gösterilmeden belediye ye yönelmek tabî ki olumlu olmayacak bu nedenle de bazı çalışmalara ağırlık verilmeli. Ayrıca gerçekten alanda ağırlığı olan arkadaşlardan yardım istenmeli daha sonra size geniş bir yazı göndereceğiz şimdilik bunları gönderebiliyoruz. Ayrıca kadın konferansı içinde bir yazı hazırlayacağız fakat buradaki güvenlik durumundan dolayı ancak ayın beşinde internete bilgi yada olan ortak adrese veya sözcünün adresine bırakacağız bilginiz olsun. Tüm çalışmalarda başarı dileğiyle sevgilerimizle… YAPRAK

Bayram ALTUN : Bitti mi?

Zöhre BOZACI : Evet

Hüseyin YILMAZ : Buna ilişkin bunu da genel komisyon toplantısında mı değerlendireceğiz. Kimlerin gideceği ………. yoksa kendi içimizde mi, işte bunu netleştirip öyle mi geçelim yoksa planlama bölümünde mi?

Bayram ALTUN : Planlama bölümünde alırız

Zöhre BOZACI : Planlama bölümünde alırız

Hüseyin YILMAZ : Ee ben bi bilgilendirme yapayım şimdi Siyasal Alan Merkezi olarak yaptığımız ….. toplantıda biz medya sınır bilgilendirmesi yapıldı, buna ilişkin arkadaşların güneye gelişi ve Talabani’ yle falan görüşü biz arkadaşlarla da tartışma yürüttük Siyasi Alan Merkezinde yani Barzani’nin niye böylesi bir tutum içerisine girdiğini öğrenmeye çalıştığımız da, Barzani daha önce 26 Nisan da randevu vermiş yani bizim arkadaşların görüşmesine ilişkin randevu vermiş, bizimkiler ……………. gerekçe göstererek randevuya karşılık vermemiş, yani işimiz var yoğunluk var şu aşmada gelemiyoruz diye daha sonra ……… Talabani randevu veriyor işte gidiyorlar. Talabani’ yle görüşüyorlar işte parlamentoda tüm gruplarla görüşüyorlar genel edinilen izlenim olumlu bi izlenim aktarımlar en azından bu yönde çok farklı bi tutum içerisinde olmadıkları yani bizde Kürtlerin birliğini beraberliğini bozacak yahut Özgürlük hareketini tümünden imha edecek politikalardan çok yana olmadıkları yönünde düşünce belirtmişler, arkadaşlarda kendilerine şunu aktarmışlar demişler ki siz ilişki geliştirebilirsiniz yani Türkiye’ yle de diğer ülkelerle de ilişki geliştirebilirsiniz ama bu geliştirdiğiniz ilişkiler halkımızın hassasiyetini göz ardı edecek halkımızın birlik beraberliğine zarar verecek bi tutum içerisine girdiği taktirde halkımızın bundan ciddi rahatsızlık duyduğunu ve bunun da bizim kabul edemiyeceğimiz tarzında belirlemelerde bulunmuşlar yani özet olarak gene yürüttükleri çalışmalar olumlu izlenim tarzda Kurultaya ilişkin biz buradaki olan arkadaşları biz bilgilendirdik işte Bayram arkadaşlar olmadığı için kurultay zaten kitlesel yapılıyor önce 28- 29 Haziran düşünüyorduk şu an Temmuzun 7 sine falan salon malon ayarlanması zaman işte hangi tarafta olacak mevcut listenin de anahtar liste olması yönün de bi eğilim çıktı, ama bu arkadaşların ortaklaştıktan sonra buna karar verileceğini, Genel Başkanlık konusunda da işte kim olur, kim olmaz tarzında bi tartışma tabi yürütülmedi, biraz Başkanın son Görüşme notları işte Ahmet TÜRK olabilir düşüncesi var bu alanda da biraz geliştirilmeğe çalışılıyor. Ahmet TÜRK zaten geçmişte de yaşadığımız sıkıntılar problemler çok sıradan şeyler değil yani diyelim ki kendisini biraz dayatmaları o kongre döneminde de aynı tarz bi tartışma yürütülmüştü işte Bayram arkadaşlarınan, Milletvekilleri ile Ankara’da yapılan toplantıda, bunu HAREKET göğüsleyecek mi? göğüslemeyecek mi? bu daha sonra tartışılır öyle karara bağlanır, Halk kongresine ilişkin durum bu Yeni Parti çalışmaları zaten Parti kurulmuş yani bu partinin merkezinde yer alan Genel Başkan tanıtıl……….

Bayram ALTUN : Kurulmuş mu? Kuruldu mu?

Hüseyin YILMAZ : Kuruldu he kuruldu Parti kuruldu. Biz ona yönelikte eleştirdik, diyelim Parti kuruluyor biz Siyasal Alan Merkezi çalışanları olarak bizim bu partinin yönetimin de kimin görev alıp almadığına net bilgisine sahip değiliz. Bu yönüyle eleştirdik eminim parti merkezinin de bu oluşumdan pek fazla bilgi sahibi olmadığını görüyoruz en azından bizim parti merkez yürütmede Genel başkan yardımcısı komisyon başkanı olmasına ramen bilgi sahibi olsaydı diyelim ki en azından bizi bilgilendirirdi sanırım. Onların da bilgi sahibi değiller bu kabul edilebilir bir durum değildir. Geçmişte de Parti oluşumlarında da açılım adına kapsayışlık adına olur olmaz herkesi taşıdık bu zemine kendi elimizle bu zemini yaşanmaz hale getirdik bu biraz eleştirmemiz gereken nokta onunla ilgili düşüncelerimizi belirttik. Yine orda yürütülen tartışmada yerel yönetimler seçimine ilişkin zaten bölgeler düzeyinde çalışmalar yürütülüyor yine ona önemine ilişkin atıflarda bulunuldu daha sonra bu yapılacak olan toplantılar, anket çalışmaları, vesaire bunların üzerinden çok geciktirilmeden geçmiş dönem şeçimlerdeki sıkıntılar yaşanmaması için biraz daha erken bu çalışmaların sonuçlandırılması yönün de karar alındı, Çatı Partisine ilişkinde

Senanik ÖNER : Bir şey sorabilir miyim? Yani parti kuruldu buna ilişkin DTP genel merkezinin nasıl haberi yok Siyasi Alan Merkezinin ne hale…

Hüseyin YILMAZ : Kimlerin haberi yok demiyorum

Senanik ÖNER : Yani kimlerin olup olmadıkları falan yani bu partiyi kimler kurdu gerçekten

Hüseyin YILMAZ : Neyse onun tartışması yürütüldü görevli olan arkadaşlardan herhalde Mustafa arkadaş ordakilerin arkadaşlarda paylaştılar ………..zaman zaman ortaklaşma olmuş, bölük börçük ortaklaşmalar yaşanmış ama bu parti nasıl olsa geçicidir kırkbeş günlüğüne kırkbeş gün sonra kongre olacağı için biz yine istediğimiz gibi bi çerçeve oturturuz mantığıyla yaklaşılmış bizim arkadaşlarda çok önemsememiş. Çatı partine ilişkinde işte tüm sol çevrelerle sendikalarla çalışmalar yürütmüşler ama istenilen düzeyde bi mesafe almamışlar. Özellikle son dönemlerde benim söylediklerdim tabi Şubat ayına kadar olan çalışmalar Şubat ayı sol çevrelerin görüştükleri şahsiyetler biraz daha mesafeli duruyorlar özellikle bu Zap direnişinden sonra işte bu nedir o ………… etkinleridir 8 Mart’ tır, 15 Şubat’ tır bu halkın sokaklara yönelik yığınsal eylemsellikleri geliştirdikten sonra ilişkiler biraz daha sıcağı sıcağına yürüdüğünü ifade ettiler arkadaşlar yani bu çerçeve de yürüttüler arkadaşlar, şu anda herkes bize bakıyor dediler. Bizde o konuda düşünce belirttik, yani çatı partisi alabildiğine kapsayıcı olmalıdır, kapsayıcıdan kasıt yani özellikle bu halkın değer yargılarına saygılı halkın hassasiyetini gözeten seçime endeksli bi Çatı partisi değil, Stratejik bi noktadan ele alınarak bi Çatı partisinin ele alınarak oluşturulacağının doğru olacağını önerdik. Arkadaşların da zaten genel yaklaşımı genel değerlendirmeleri o yöndeydi bu çalışmalar devam ediyor. Yine bu Çatı Partisi çalışmalarını yürütürken Demokratik Cumhuriyet Kongresi de bu eksende yütülmelidir. Yani eş güdüm şeklinde çalışmalar yürütülmelidir.

Mehmet ABBASOĞLU : Bunun perspektifini bilgisi verildi mi? size Çatı partisi konusunda, mesela seçim öncesi strateji yönden

Hüseyin YILMAZ : Yok seçim endeksi ilk Çatı partisi olmuyacak seçim eksenli bi ittifak çatı partisi

Mehmet ABBASOĞLU : Nasıl nasıl olur bu?

Hüseyin YILMAZ : Ya Türkiye’nin demokratikleşmesini esas alan Kürt sorunun barışcıl demokratik çözümü esas alacak bi perspektifle bu Çatı partisi oluşturuluyor bu çerçevede

Mehmet ABBASOĞLU : İktidar yolunu nasıl açacak?

Hüseyin YILMAZ : İktidar yolunu mu?

Mehmet ABBASOĞLU : Çatı dediğin zaman sonuçta iktidara talip

Hüseyin YILMAZ : Yav yine talip olacak

Senanik ÖNER : Şuan seçimi düşünmeye yönelik yapılan bi ittifak Çatı partisi değimli? ama seçime …….. geldiği zaman oda ………………esas olan stratejik olan bir oluşumdur

Zöhre BOZACI : Zeytin dalı mı? uzatıyor

Hüseyin YILMAZ : Yine bu özellikle sendika kongrelerinde EMEP’le yaşanan birtakım sıkıntılar var. Sendikal faaliyetler çalışmalarını yürüten arkadaşların aktarımları sonucu bu EMEP’ lede merkezi düzeyde görüşülerek kesinlikle ittifak veya stratejik bakmıyoruz Partisel bakmıyoruz bu yönüyle MERKEZİ DÜZEYDE EMEP’in uyarılması yönünde bi karar alındı. Bu belediyelerde çalışıp ta parti yönetimlerine alınan arkadaşların parti yönetimlerine alınmaması yönün de karar alındı. Zaten GENEL HAREKETTEN de gelen karar o bu belediyelerde çalışıp ta parti yönetimine alınan arkadaşlar alınmayacak

Zöhre BOZACI : …….oldu mu?

Hüseyin YILMAZ : Evet orda Kamuran dedi ki ………….... o karar alındı …… Cihan arkadaş ………………...…. o paraların sorumlusu sensin, ……..…… paralar alınmıştı ya Belediyelerde çalışanlar parti yönetimlerin de konumlandırılmayacak işte o paralar alındığından dolayı sonuçlar oraya gittiğinde arkadaşlar bu kararın doğru bi karar olduğunu söylemişler bunun gereğinin yapılmasını

Senanik ÖNER : Değil değil işte biz gittiğimizde tartıştığımızda da kabul edilmemişti

Hüseyin YILMAZ : İşte orda bi yanlış anlaşılma var

Senanik ÖNER : Tekrar denemeyi düşünmüş

Hüseyin YILMAZ : Değerlendirilmiş

Senanik ÖNER : Çünkü biz o zamanda diyelim ……… sözcülük dedi işte biz bu kararı nasıl almışız şaşırmışız dedi işte yanlış bi karardır değiştirilmesi gerekiyor orayı o şekil akıl ettiler onun üzerine onların düşüncelerini doğru gördüler işte dediler ki ….

Hüseyin YILMAZ : Eğer oraya aktarımlarda eksikler yaşandıysa arkadaşlar onun düzelmesi düşünce belirtmiş olurlar. Biz sanki belediye çalışanlarının tümden siyasal faaliyetlere katılamayacaklar yönünde bi karımız varmış gibi belki anlaşılmış olabilir onu bilmiyoruz

Senanik ÖNER : Onlar değerlendirildi belki hala………..

Hüseyin YILMAZ : Siz çok fazla üstelediğinizden dolayı arkadaşlar sıkılmaz





DTP eş başkanı Kamuran YÜKSEK’in laptop bilgisayarından elde edilen 25 Ocak 2008 tarihli ve Cuma KOD, KCK yürütme konseyi üyesi Duran KALKAN isimli şahsa göndermiş olduğu raporun: “Cuma Arkadaşa ; Aralık notunuzu aldım. Türkiye Yürütmesindeki etkinliğimizi artırmaya devam ediyoruz. Son notunuzdan aldığımız perspektif doğrultusunda Mehmet Nimet Sevim ve Herdem Kızılkaya arkadaşların daha aktif bir pozisyona getirilmesini sağladık. Adadaki konusunda temasta olduğumuz ekip beklediğimiz açılımı yapabilecek konumda olmadıklarını, tecrit koşullarını sürekli olmasa da parça parça yapabilecek konumda olduklarını söylediler. Ancak psikolojik baskıyı en üst düzeyde tuttuklarını söylediler, hava harekatlarının devam edeceğini, kara harekatının planlandığını, yakın bir süre sonra yapılma ihtimalinin olduğunu iletmemizi istediler. Hava operasyonlarının etkisini kitlede motivasyona dönüştürmeye başladık. Türkiye Yürütmesi aracılığıyla birimlerimize düşman olarak görülen işbirlikçilerin araçlarının ve işyerlerinin yakılması talimatı ulaştırıldı. Eylemlerin artarak devam edeceğini bekliyoruz. Nurettinin tutuklanması hiç iyi olmadı. X bayanın sorunsuz olarak sürdüreceğine inancımız tam. Diyarbakır’da ki yapılan eylem kitle açısından istediğimiz desteği alacağımız ümidini taşirken anlayamadığımız bir şekilde bu eylemin üslenilmesi bize zarar verdi. Üslenmenin niçin yapıldığı soruşturulmalı. Sabri etkinliğini artırmak için Avrupa’daki kanaları vasıtasıyla CPT yi tekrar Türkiye ye gönderip Öcalanin var olan güvenini yenilemeye çalisacagi duyumunu aldık” şeklinde olduğu,



Söz konusu yazı metninde geçen “Diyarbakırdaki yapılan eylem” şeklinde tanımlanan eylemin, yazının 25 Ocak 2008 tarihinde tanzim edildiği tespit edildiğinden Diyarbakır ilinde Ocak 2008 tarihinde Final Dershanesi önünde yasadışı PKK terör örgütü mensubu tarafından gerçekleştirilen eylem olduğunun anlaşıldığı, bu eylemde bir çok sivil öğrencinin katledilip bir çok özel kişilere ait araç ve iş yerinin tahrip olduğunun bilindiği,

4 - KCK TM ADINA FAALİYET YÜRÜTEN “KADRO” OLARAK DEĞERLENDİRİLEN ÖRGÜT ÜYELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER ;



Yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün KCK sözleşmesinin genel ifadeleri kapsamında örgüt adına değişik alanlarda faaliyet yürütmek için “KADRO”lar oluşturdukları, KCK’nın 14/1-a maddesinde Bilim Aydınlanma Komitelerinin “KCK kadro ve çalışanlarının eğitimi yürütür ve halkın demokratik eğitimi teşvik eder” şeklinde düzenlemesinin bulunduğu, PKK/KONRA-GEL terör örgütü adına faaliyet yürüten kadrolarla alakalı bir çok ortam ve telefon görüşmelerinin olduğu,

Şöyle ki;



1. KONU: PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün Türkiye Sözcüsü tarafından Engin KOTAY’ın Akademiye çalışan olarak konumlandırıldığı, kadro olarak tabir edilen cezaevi çıkışlı ve dağda kalanların Akademi için iyi olmayacağını, bunun yerine çeşitli meslek dallarından insanların konumlandırılması gerektiği

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:24;15 ile 00:26;14 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Yani kadro değilim dedikten sonra, biz ona göre yaklaşırız. Deriz ki heval, bu arkadaşımız tam zamanında çalışıyor. Yani ….yani bu çalışma süreçlerine katılmıyor, ÖRGÜT bağlamında söylüyorum,

Çimen IŞIK : İşte senin anlamadığın nokta şu, Engin kendisi, Türkiye Sözcülüğüne demiş ki ben kadro değilim. Ama TÜRKİYE SÖZCÜSÜ onu, tam zamanında çalışan olarak konumlandırdı değil mi?

Turan GENÇ : Tamam

Çimen IŞIK : Konumlandırdı ve gerçektende hak ediyordu.

Turan GENÇ : Sorun olmuyor mu gerçekten?

Çimen IŞIK : Hayır sorun değil, bizim bu arada Akademide

Turan GENÇ : Çalışıyorsa yooo mesela çalışıyorsa

Çimen IŞIK : Bana göre üretimidir. Tamam mı?

Turan GENÇ : Tamam

Çimen IŞIK : Ben ağzımdan sana dedim ki, Turan ben kadroyum dedim! Bütün toplantıda söz verdim. Ama benim pratiğim yoksa, sen benim kadromu neye göre belirleyeceksin? Ağzından çıkan Kadro kelimesine göre mi? Yoksa benim pratiğime göre mi? Bir ara ABBASOĞLU bir şey söylemişti. Mehmet …..o zaman çok bozulmuştu sadece cezaevi çıkışlıları Kadro olarak değerlendirmişti. Zöhre’de o zaman çok bozulmuştu. Ama ben şu anda diyorum ki kadroluk cezaevine girmek çıkmak değildir. Dağda kalmak değildir. Kadroluk senin bağlı olduğun zihniyetine bağlı bir şeydir. Yani şimdi biz Akademiye kadro doldururuz, bir ÖRGÜTSEL mekanizmanın getirisi çok farklı olur. Akademiyi dengeleriz, araştırmacıyı, inceleyici meslek dallarından çok daha güçlü bir şey haline getiririz.



Bu konu ile ilakalı olarak 22.09.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

2. KONU: PKK/KONGRA-GEL terör örgütü faaliyetlerinin legal alanlarda ve bölgelerde bulunan kadınlar üzerindeki etkilerinin arttırılması amacıyla yapacakları çalışmaların 2002 yılında Diyarbakır’da kurulan SELİS (Aydınlık – Yol Gösteren) Kadın Danışmanlık Merkezi üzerinden yapılması, SELİS’in ise faaliyet raporlarının ile KADIN HAREKETİNE iletilmesi, oradan da kendilerine gelmesi,

GÖRÜŞME YAPANLAR : Alican ÖNLÜ

SÜRESİ : 00:28;47 ile 00:31;00 saniyeleri arası.



Alican ÖNLÜ : Yani biz başka yerde bir soruşturma yürütürken sizin dediği yani sorulur mu sorulmaz mı sorguluyorum, iki yerde soruşturmayı yürütüyoruz çalışmamız başladı …. şu şu veya işin işleyişinde şurda burda eksiklikler var, yeni oluşu arkadaşların şu ve orda kurulu düzende …….. değil yani ben, şu biraz eksik olur, yani şu olayı bi bize …….. belediye başkanına söyleyeceğin zaman şeyi bize söylemelisiniz ilk önce Oraya girmiyorum hiç, kim doğru yapıyor yöntemde, tarzda yeni olduğu için değerlendirmiyorum. Eğer ben bunu yeni olduğu için de, yoksa şöyle yapmayın yani onu söylememeliydi, ama bizim şey bir sonraki çalışmada bunların üzerine gidile ………. Bir gün daha buraya bir tek bilgi gelmemiş, bir tek rapor görmemiş, bir gün, bakarsın belediye buraya bağlıdır. Ona hiç girmiyoruz, yani …. yöntemi tartışırsak çok şey olmaz. Yine diyorum ordaki küçük çalışmalar mesela benim yerime söyledi sizin hakkınızda eleştirileriniz vardı, değerlerdirme yapamaz yapamazsınız ……. Buraya sunarsınız, karar burdan geçer, burası oraya talimat verir, kimse bize bağlı değildir, belediye veya mecliste de, yani oraya girmiyoruz, birbirimizin işini kolaylaştırmadır, yani illa işleyiş budur, siz niye belediye meclisinde karar götürdünüz, niye talep ettiniz işleyiş budur buraya gelmezseniz, pardon SELİS’E GÖTÜRÜRSÜNÜZ, SELİS KADIN HAREKETİNE GÖTÜRÜR, KADIN HAREKETİ BİZE GETİRİR, BİZ DE ORDAKİ MECLİSE TALİMAT VERİRİZ. İŞLEYİŞ BU. Şimdi buna mı gireceğiz, hayır orda çözümlenebiliyorsa, SELİS …. belediye meclis üyesi belediye başkanı illa bu kadar yolu dolandırıpta bir gün orda yapılıyorsa yapılsın. Diğer bi şey bi arkadaş dedi ordaki hassasiyeti biliyorum. Yani şöyle diyim, hassasiyeti bilmiyorum hayır, halk, ordaki hassasiyeti bildiğim için belediye başkanlığına bunu çıkar dedi. Şöyle bir hakkımız var, genel soruşturma bu TÜRKİYE YÜRÜTMESİ, herkesin içinde olduğu genel soruşturma, dikkat ediniz, bu genel soruşturma bu, sadece komisyonu değil ki bir kurumu ayrı tutalım. Genel soruşturma bu. Onu bize yapmazsınız, o zaman gidip aynı eleştiriyi banaysa, TÜRKİYE YÜRÜTMESİNDE yapın veya genel komisyona halk nezdinde ben ayıp işlemiş, yani bu komisyon ayıp işlemiş



SÜRESİ : 00:48;58 ile 00:50;25 saniyeleri arası. Konuşmanın devamında;

(X-1/ Bayan) : Eğer ki bir konu varsa bunu platformlarda tartışmalıyız. Eğer gerçekten bir rapor edilecek bir durumumuz da varsa ben o zaman bunu da yine hem …. hem SELİS KADIN DERNEĞİ’NİN hem de işte yerel yönetimdeki bayan arkadaşları hani bir ortaklaşmayı sağlama açısından biz bunu belirtmiştik, yine vurgulamak istiyorum ama bizim orda şöyle bi şey talebimiz de olmuştu arkadaşlardan bunun bir toplantıya alınması ıııı, SELİS’İN ne olduğunu, nerden çalışıldığını, hareketin bir bileşeni olduğunu bu kadınların işte 3-4 kadın gelmiş kendi başına gelmediğini en azından vurgulanması gerektiğini ve bizzat orda konuşurken kaygılarımızın olduğunu, bizim bir anket sonucumuz var, burda yerel yönetimlere sunucaz, o anket sonucunda belediyenin gerçekten hani seçime girme aşamasında ..cağımızı hani bunun önlemini orda nasıl ele alabiliriz. Hani bu gelişmelerin aslında biz …. ve hani seçime doğru bizi kıracağını düşündüğümüz hani kendi içimizde tartıştığımızda böyle bir kaygıyla …. dışardaki biraz rahat konuşmaları tek tek çünkü bizim içimizde de artık bireyselleşen bazı durumlar gerçekleşiyor, ne yazık ki. hani kadro, örgütten diye bildiğimiz arkadaşların bile yaklaşımı çok bireysel oluyor bazen en azından onların önüne de örgütsel gidişin engel olacağını düşünüyoruz.



3. KONU: PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşı Abdullah ÖCALAN talimatı ile kurulan AKADEMİ çalışmalarına ücretleri şahıslardan ziyade örgüt adına faaliyet gösteren kendi tabirlerince KADRO elemanlarından olması gerektiği,

GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin YILMAZ, Turan GENÇ

SÜRESİ : 00:44;10 ile 00:45;00 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Şimdi bu arkadaşlar siz nasıl görüştünüz mü yeniden mi görüşeceksiniz yada nasıl bir katılım sağlayacak yani bu konudan …… diyelim ki mevcut akademide görevlendirilen tüm insanlar maaş statüsünde görev alan arkadaşlar statüsünde mi olacak, yoksa hep gerçekten bu hareketin bir kadro çalışanı statüsünde mi bi hakkın sahibi olacak.

Turan GENÇ : Kadro olsun

Hüseyin YILMAZ : He kadro. Kadro ….. olacaksa görüşülür, arkadaşlar artık o geçmişi bi kenara bırakarak yeni sayfa açma eski o tartışmalara tekrardan bi giriş yapacak ……. Kesinlikle kaçılması gerekiyor.



Bu konu ile alakalı olarak 29.08.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

4. KONU: Çimen ile konuşan bir şahsın, Belediye Başkanları veya Meclis Üyeleri haklarında açılan soruşturmalar neticesinde ihraç kararı verilmeden önce tekrar düşünülmesi gerektiği, tarihten 2,5 yıl önce kendisini GÜNEY olarak tabir ettikleri IRAK ülkesinin Kuzeyindeki PKK/KONGRA-GEL terör örgütü yönetim kadrosunun bulunduğu yere çağrıldığı ve sıkıntılarını anlattığından bahsetmesi ve PKK/KONGRA-GEL terör örgütü ele başı Abdullah ÖCALAN’ın talimatı ile kurulması planlanan SİYASET AKADEMİSİ’ nin Diyarbakır Merkezli olacağını, inşaatına başlandığını, bazı kısımlarda çalışmaların başladığı ve eğitimlerin verildiği,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:10;50 ile 00:12;06 saniyeleri arası.

(X-1/Erkek) : Geç anlaşıldı hevali Çimen yani daha doğrusu geç işletildi bu komisyon yani bu günlere gelinmesinde elbette bizim belki yeterince sorunları ifade edememe problemimiz oldu belki bizim yeterince zatı çizgiye getirememe sıkıntımız oldu, yani mutlaka bizden de kaynaklı bir takım eksiklikler olmuştur. Yani ……… diyorum kendi şahsımda diyorum ama işin buralara kadar getirmek ne kada büyük bir projem oldu, yani bundan sonra bu halkın ee bir belediye başkanının, bir meclis üyesini ihraç ederken artık oturup düşünecek, ben ikinci bir Ramazan KAPAL vakasıyla karşılaşırmıyım diye ve buralara kadar getirmemek lazım. Biz yani ben iki buçuk üç sene önce arkadaşlar GÜNEY’e çağırdılar biz gittik, derdimizi onlara anlattık. ………… ….mızı söyledik yani bütün o adamı iki üç gün içerisinde ……….

SÜRESİ : 00:19;14 ile 00:21;27 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

(X-1/Erkek) : Burası mı ısındı konumunun sıcaklığı mı beni terletti,

Çimen IŞIK : Yoo bazen sıcaktır.

(X-1/Erkek) : Ya şeydir ha öyle bazı kanallar fakat paylaşamıyorsun rahat konuşamıyorsun, hassasiyeti yani güvenlik sorunundan falan değil, yani rahat olmuyorsun artık. Bazı arkadaşlar bazen diyorlar keşke bu alana hiç girmeseydik keşke ……….. hiç olmuyor o da olmuyor bir devr…. bi yerden başlamak lazım eğer biz kendimizi yöneteceksek eğer biz ortadoğuya proje koyuyorsak kendimizi yönetme noktasında sıkıntı çekiyorsak o da ayıptır yani inşallah bu ……… Bu şey karşında nasıl bi gelişme var mı siyeset okulu falan

Çimen IŞIK : …………………

(X-1/Erkek) : Var mı öyle bi gelişme?

Çimen IŞIK : Var var çalışması başladı,

(X-1/Erkek) : Hee o merkezi nerde olur.

Çimen IŞIK : Diyarbakır

(X-1/Erkek) : Diyarbakır değil mi?

Çimen IŞIK : ………..

(X-1/Erkek) : Bütün merkezimizi Diyarbakır’a taşımamız lazım

Çimen IŞIK : ………….. 3 tane ……. oldu.

(X-1/Erkek) : Hımm ….

Çimen IŞIK : ……………

(X-1/Erkek) : …….. kadın ……… sorumlu insan olmaktır.

Çimen IŞIK : Onların hepsi başladılar. Bazılarının inşaatı başladı bazılarının çalışmaları …….. eğitim …… başladı.

(X-1/Erkek) : Evet KADRO yetiştirmemiz lazım ya.

Çimen IŞIK : Tabi yetiştireceğiz ……….

(X-1/Erkek) : Yani KADROSUZ yürümüyor olmuyor, böyle iman gücüyle çalışılmıyo yani, bilinçli, donanımlı, dürüst KADROLARIN bu alanda çoğalması gerekiyor. Ben kalkalım artık sizinde işiniz vardır. Ben öylesine bi uğramıştım

Çimen IŞIK : …… yerim…. Her zaman bekleriz.

(X-1/Erkek) : Tamam tamam kendinize iyi bakın

Çimen IŞIK : Sizde kendinize çok iyi bakın …….



Bu konu ile alakalı olarak 16.06.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

5. KONU: Özgür Kürt hareketinin kadrosunun yaşadıkları coğrafyada mücadelenin başlaması, İyi bir GERİLLA olmak için iyi bir lojistik destek sağlanması 1999 yılından sonra stratejinin değişmesi ile zihniyet değerlerinin oluşturulmasında bir stratejinin oluşması, PKK nin ihtiyaç duyduğu katılımlara uyum sağlaması değişimin temeli olduğu

GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin YILMAZ, Mehmet ABBASOĞLU, Turan GENÇ

SÜRESİ : 00:43;50 ile 00:47;10 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Ya ben şey söyleyim tabi zihniyeti hadiseleri toplumsal boyutlarıyla değerlendirdiğimizde ………. nasıl bir toplumdan geldiğimizi, nasıl bir toplum üzerinde şekillenerek geldiğimizi ……….. kürt özgürlük hareketinin kadrosu yaşadığımız coğrafyada ki bütün mücadelelerin başladığı ……….. ilişkiler üzerinde şekillenen bi toplumdan geldik.

Yönetim biçimi çok farklılıklar arz eden ve kişilik özellikleri birçok o günün o koşullarına göre özellikler taşıyan ama günümüz şartlarında taşıdığı özelliklerle ve kişilik itibariyle bu zihniyete girememe işinin yegâne nedeni bu partisel toplumsal gerçekliklerle henüz tümden kendimizi arındıramamamız ……. Ki şimdi kürt özgürlük hareketinin başlamasıyla birlikte bu çelişkiyi çözerek yeni bir insan tipi yaratmaya çalışırken bunla birlikte bir savaş biçimi, savaş stratejisi üzerinde zihniyetin gelişmesi mevcut mücadele içerisinde yer alan insanlara kendini savaşa endekslemiş. İşte iyi bir savaşçı olmak, iyi bir lojistik destek sağlamak iyi bir gerilla olmak düşüncesi o anda yani bu mücadelenin bu toplumda yaşam bulduğu. Şimdi doksan dokuz (99)’dan sonra stratejinin değişmesiyle …… birlikte zihniyet değerlerinin gerçekleştirmesi noktasında bi strateji oluşturdu. Şimdi biz bu zihniyete niye girelim, giriş yapamıyoz. Bu zihniyetin bu ……… yaşam bulmaması bizim partisel toplumsal olarak mevcut edindiğimiz kişilik özelliklerin bu zihniyete girişiminde engel teşkil ediyor olmasındandır. Mesela kendi yaşamımızda da örnekler verebilirim. Memet ……… arkadaşların ……….. bazen çok önemsemiyorum. İşte ……… yaklaşımdan …….. ilişki geliştirmektedir. Örgütü topluma oturtturmaya çalıştığımızda onların ne kadar kırıcı olduğu, ne kadar katılımcı, daha ne kadar ………, ne kadar geliştirici olacağını çok hesabını yapmadım.

Mehmet ABBASOĞLU : Tabi liderlik PKK kadrolarının ……………. Ve nasıl olması gereklerini iyi bilen …………….. onun düşüncesini taşır, onun yaşamını sürdürmesi söz konusudur. Bunun için bunun …….. ölçümüne, bunun …….. ölçüsü ne …………. Teknolojisini benimsemekteki ……. Eylemi ortaya koyma onunla bütünleşme bu anlamda Yani mesela …….. verilen sıfat işte mücadele içerisinde ……….. Yani sonuçta onun yetiştir……. Tarzı, bakış tarzı, ……. Tarzı, anket tarzı, eylem tarzı biraz daha ……... iyidir. ………… Bu hareketi ……… bu hareketi başarıya götürebilecekti ……… bununla yoldaşlık yapabilecekti, bununla ancak bizim ……… bu işin hedefini ortaya koyabilecek …………… PKK ideolojisine gelmek, PKK yaşamına gelmek, PKK nin istediği şeyleri görevleri yerine getirmek göründüğü gibi o kadar da kolay değil. ……….. bizde biliyoz ……… toplumunun nerden geldiği ve nerden itibaren de bir sıçrayışa geçmenin hareketini ……… bulduğunu hepimiz iyi biliyoruz. ………. Bunu mücadelenin içerisine katmak, bunu işte demin ki bunu yaşamdan kurtarmak, bunu bitişten geri döndürmek için bir zihniyet ……… bu da nedir? Devrimciliktir, bu da yurtseverliktir, bu da …..şlıktır bu da diyelim ki ……… sakınmaktır, onları yüceltmektir, halkı ile konuşmaktır, halk ile bütünleşmektir, halkı için her türlü bedeli ortaya koymaktır. Bu anlamda da gerçekten ………… şehitlere, şehitleri düşünerek bu hareketin içine girmek bu kadar çekilen acıları düşünerek, bu kadar işte bu halkın mevcut durumunu düşünerek, bu halkın işte konumunu düşünerek, hatta …….. düşünerek yani işte bütün bu şeylerin sistemlerin Kürtlere yaptığını düşünerek hareket etme bunun …….. gerçekten yoğun yoğun bir insani şeye tasadduk ediyor………. Dikkat edilirse Kürt özgürlük hareketi önce siyasal yaşamdan ……….. sosyal yaşamı alt üst etti. Bu …….. ilişkileri alt üst etti, ondan sonra normal yaşam işte kadın-erkek ilişkilerini alt üst etti, kadının işte yaşam biçimini, erkeğin yaşam biçimini, bakışını her şeyi alt üst etti.

Turan GENÇ : Peki başkan siz konuştunuz …….. mesela sizin bu söyledikleriniz …….. değişiklikten öncede vardı. 99’da bi değişiklik yaşındı ondan öncede demokratik konfederalizm ………. Parti yaşıyor sorunların ………. Önderlikte 99’dan sonra bu anormal değişikliğin temel argümanı olarak kullanılmaya başlandı. Zihniyet ………, yani zihniyet devrimi diye ideolojik değişikliklerden önceki dönemden ayıran farklılık ne ……….., birde şey var mesela yardımcı PKK’den demokratik PKK’ye geçiş sorunları …….. sorunların koca bir bölüm bu konu üzerine düşülmüş. ………………

Mehmet ABBASOĞLU : E tabi PKK’ye devamlı işte dünya koşullarına göre günün şey koşullarına göre dünyadaki gelişmelere göre, siyasetteki yenilemelere göre, ideolojik olarak ideolojilerin hareketine göre kendisini ………., Şimdi hiç kuşkusuz PKK meselesi çıkış noktası var işte özgür ve müreffeh kürdistan onu ……..var, ……, onda duyduğumuz heyecan var, ondaki umut var ……….. kimin şekillenmesine görede gerçekleri gören …….. PKK’nin devam etmesini değiştirilip dönüştürülmesi söz konusu şimdi kadrosu da bizde buralarda bununla birlikte bu değişim dönüşüme ayak uyduramazsak sonuçta biz tıkarız. Biz bunu içerisinde ne olur ……..oluruz. Biz bunun içerisinde işte diyelim ki ee gelişmeye kapalı birey oluruz. Ya işte o hareketin dönüşmesine sürecine ayak uyduramadığımız taktirde ya işte diyelim ki birçoğunda olduğu gibi biz bunun için yola çıktık işte ben ee bunda bu olduğu için ben buraya katıldım işte şu anda ………. Ben artık yokum. Önderliğe şeyle birlikte güvenle birlikte ………., birlikte PKK’nin ee işte bu anlamıyla ihtiyaç duyduğu katılımlara ayak uydurmayı, uydurmak gerektiği bilinci ortaya çıktığı taktirde de bu yürüyüşün, yürüyüşe …… o da zihniyet değişimini PKK içerisinde ve değişime ayak uydurmanın şeyi odur ……..





6. KONU: Eskiden PKK/KONGRA-GEL terör örgütü içerisinde yönetici kadrosunda bulunan Remziye …………….. isimli şahsın şuanda kendisinin PKK kadrosunda değilim demesi hakkında GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin YILMAZ, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 01:45;02 ile 01:45;15 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Remziye şeye ne demiş biliyor musun?

Çimen IŞIK : Ne ye

Hüseyin YILMAZ : Demiş ki ben PKK kadrosu değilim ki demiş

Çimen IŞIK : Onların döneminde bize yöneticilik yapıyorlar kafamıza vuruyorlar vuruyorlar.

5 - YASADIŞI PKK/KONRA-GEL TERÖR ÖRGÜTÜ ADINA FAALİYET YÜRÜTEN KCK/TM YAPISININ UYGULAMAYI PLANLADIĞI DEMOKRATİK CUMHURİYET VE ÖZGÜR BELEDİYECİLİK MODELİ İLE ALAKALI DEĞERLENDİRMELERİ ;



Yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün sözde anayasası olan KCK kapsamında KCK/TM yapısının “DEMOKRATİK CUMHURİYET” ile alakalı planlamalar yapıp, örgütün yapısını, resmi kurumlar içinde kurmak ve faaliyetlerini düzenlemek için “ÖZGÜR BELEDİYECİLİK” adı altında bir model çalışması yaptıkları,

Bu konu ile alakalı KCK/TM mensuplarının dinleme yapılan ortamda birçok örgütsel değerlendirme yaptıkları.

Şöyle ki;



Bu konu ile alakalı olarak 05.03.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde,

1. KONU : Özgür Belediyecilik Modeliyle ilgili hazırlanan tutum belgesinin okunması

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ,

SÜRESİ : 00:04;39 ile 00:05;48 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Özgür belediyecilik programı ile aynı Belediye ekonomik hizmet alanı olarak, belediye .... altındaki değerlendirmeleri, esas alanı tutum belgesi, belediyelerin izlemesi gereken .. Politikaları çerçevesinin içlerine göre;

1-Belediye bünyesinde üç temel uyum sorumlu koordinatörlüğüne… en büyük ilkesidir. İşletme ve İştirakler Müdürlüğü, su ve kanalizasyon idare müdürü, satın alma müdürü ile uzman personel ve kişilerin yer aldığı, Ekonomik Alan Kurulu oluşturulacaktır. Söz konusu olan bu birim aşağıda belirtilen çalışma ve süreçleri, koordine etmekle sorumludur. 2-Kentin ekonomik haritası çıkarılacak. Kentin veri bankası oluşturulacaktır. 3 – Başta kent meclisleri olmak üzere ilgili bütün sivil toplum örgütleriyle birlikte, kentsel ekonomik kalkınma süreci hızlandırılacak ve çalışmalar koordine edilecektir. 4- Üretim, tüketim, tarım, hayvancılık, gibi alanlarda kooperatifleşme desteklenecek ve teşvik edilecektir. 5- İllerde kooperatif şirketlere öncelik tanınacak. 6- Halka açık sosyal kültürel almış, idare diye ayrıca işletmelerin kullanılarak, kiralanmasında girişimci yurttaş gruplara özerklik tanınacaktır. 7-Kadınların ekonomik …sağlanması yönünde ….. 8-Vergi gelirleri için yapılan ……. 9-Belediyelerde tasarruf tedbirleri uygulanacaktır. Bu kadar.



Bu konu ile alakaları olarak 04.03.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

2. KONU : Özgür Belediyecilik üzerine hazırlanan Yerel Yönetimler modelini geliştirmek için Akademiye verilmesi, Akademi’de görevli Kemal AKTAŞ’ın Belediye Başkan adayı olmasından dolayı çalışmalara yoğunlaşamadığı ve Akademiyi yeniden yapılandırma planları

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:27;52 ile 00:29;00 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Yani sorun şu Akademik çalışmasını, gerçekten ben diyorum stratejik bir çalışmadır bizim açımızdan, ben kendim ….yaptım. bak ben sana

Çimen IŞIK : ….şimdi çok daha farklı olacaktı bu Akademik çalışma

Turan GENÇ : Yoo yoo hiçbir çalışma yürütülmedi Akademiye ilişkin. Altı ay Zöhre arkadaşımız çalıştı. Bak Zöhre arkadaş onun vebali, hepsi o arkadaşın boynuna vebal var.

Çimen IŞIK : Hayır, peki sen hiç şunu düşündün mü? Turan bak, ben sana çok.. bak ben bazen bazı şeyler söylediğimde kadın içgüdüsüyle, ben AKADEMİ planlamasını yapıyorum. Üstelik bir eğitim yapıldı ya, bunu da Zöhre yapmıştı, onlar yapmışlardı, o ekip. Onun dışında Kemal arkadaşın yaptığı tek bir planlama var mı Akademiye ilişkin? Ben sana söyleyeyim Turan, Kemal arkadaş şu anda Zöhre’nin yaptığı planlamayı aşmamış. Tek bir planlama eklememişti. Sadece Zöhre’nin yaptığı planlamayı hayata geçirmiştir.

Turan GENÇ : Yoo yo kuruluş çalışmalarına ilişkin ben … bak altı ay

Çimen IŞIK : Tamam işte bunun eleştirisini yaptık. Bu nedir? Şimdi Turan biraz bakış açısı, biraz zihniyetle bağlantılı bir şeydir.

SÜRESİ : 00:29;33 ile 00:30;23 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Turan GENÇ : Şimdi ben diyorum ki, bu arkadaşlar oturacaklar, yoğunlaşacaklar, biz hatta diyorduk MODELİ, AKADEMİYE verelim.

Çimen IŞIK : Doğrudur. Yerel Yönetimler modelini onlara verelim. Bak ben de sana şunu söyleyeyim. Turan bak, hani çok borçlara takılmıyorum mevcut gerçekliğe. Fakat sana şunu söyleyeyim Akademi kuruldu biraz tam, mesela diyelim ki daha önce …hayata geçirildi, seçim gündemine geldi. Aslan Hoca tak kendisini aday yaptı.

Turan GENÇ : Şimdi de biri, şeye giriyor.

Çimen IŞIK : Kemal Abi zırt adaylığı gündeme geldi. Yoğunlaşması falan herşey altüst. Bak Kemal abi bugün de benimle konuştu. Kemal Abi beni her gördüğünde, bak ben Kemal Abiyi çok seviyorum. Gerçekten çok farklı bir sevgi besliyorum ama şunu da çok iyi görüyorum. Kemal Abi her günde aynı derdi söylüyor bana, hep aynı dertleri yanıyor.

SÜRESİ : 00:31;10 ile 00:32;35 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Turan GENÇ : Şimdi diyorum ki, o zaman biz bu Akademiyi yeniden yapılandıralım.

Çimen IŞIK : İşte yeniden yapılandıralım.

Turan GENÇ : Ben o noktaya getirmeye çalışıyorum. Ondan sonra biz bu arkadaşlarla onu, gerçekten biz ne istiyoruz? Belki konuşmamışız ondan dolayıdır. Yoksa ben diyelim Aslan Hocanın, Roza’nın yeteneklerine, birikimlerine kesinlikle küçümsemiyorum. Ben tam onu diyecektim, o belgelere baktım ya, ben kafama …çıktım dedim hani bu arkadaşları bir görelim. Heval diyorum bakın şu, şu şu noktaları sizden istiyoruz. Herhalde yanlış anladınız. Düzeltmek için bunu söylediğin zaman, eminim ki yararlanabileceğimiz arkadaşlar yazarlar. Ben bunun da farkındayım. Diyor şeye gitmiş, Viran şehir’e

Çimen IŞIK : Viranşehir e gitmiş?

Turan GENÇ : Ben, Engin konusunu benden sordu. Ben dedim, Engin kalsın. Şimdi ben belgeler üzerinde çalışıyordum. Engin’in ….ihtiyacı yok bazı şeylere

Çimen IŞIK : Yazıyor, çünkü biliyor, hakimdir. Şimdi Engin …

Turan GENÇ : Engin’de şeye gitti. Bingöl’e gönderdim.

Çimen IŞIK : Engini bu duruma düşüren kim? Kemal Abi, Diyor ki Kemal Abiden hiçbir şey yok! Oturuyor, ben Nadir’e dedim ki, valla ben çok yoğunum diyor, adam bozuldu.

Turan GENÇ : Ben Kemal arkadaşa söyledim. Dedim, Engin’in işi var.

Çimen IŞIK : Ama Kemal Abi ….söylememişler.



Bu konu ile alakalı olarak 01.03.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

3. KONU : Özgür Belediyecilik modeli gereği Belediye Meclisinin yetkilerini Kent Meclislerine devredilmesi, Kent Meclisinin kurulma aşamasını da Özgür Yurttaş Hareketinin gerçekleştirdiği

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ

SÜRESİ : 00:06;20 ile 00:08;44 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Biz 5 temel hususu bir netleştirelim. Bu kente hangi alanda hizmet yapacağız. Burada Özgür Belediyecilik kavramını ifade ediyor. İşte birincisi demokratik hizmetler…….. partiye ilişkin politika belirleme yetkisini kent meclislerine devredilmesi. Ahlaki açıdan, politik açıdan bir yetki devrini gerçekleştirebiliriz. İkincisi yetki devrini gerçekleştireceğimiz Halk Meclislerinin kuruluş süreçlerine katılma, ya da buna öncülük etme Yerel Yönetim olarak.

X-1 Bayan : Özür dilerim ben anlamadım.

Turan GENÇ : Şimdi Klasik Belediyecilikte kente ilişkin politikalar belirlenirken daha çok Belediyenin, belediye yönetimi kararları ………., sivil toplum örgütleriyle ………bir katılımcılık süreci belki işletiliyor olabilir. Son karar verme mekanizması Belediye Meclisinin kendisidir. İşte biz bu yetkiyi, karar alma yetkisini Belediye Meclisinden alıp halka devrediyoruz. Ama …….. bir halk değil, yani halkın örgütlüğü olan meclislere devrediyoruz.

X-1 Bayan : ……… meclis bizden değil de mi?

Turan GENÇ : Yok …………. Elimizde şu anda uygun tasarılarımız, …….. meclis olmadığı için bunu ……. Ve bu kuruluş sürecine yerel yönetimlerinde aktif olarak katılması gerekiyor. Bize yani Özgür Belediyecilik programında bunu bağlayıcı bir tutum olarak koymuşuz. …….. kuruluş çalışmasına katılmak durumundadır. Öncelikli temel hedeflerimizden birisi bu olmalıdır.

X-1 Bayan : ……. Hani bu belediyeler biliyorsunuz yasa değişikliğinden sonra Belediye Başkanı göreve geldikten 6 ay içerisinde stratejik planlarını hazırlamak zorunda. Dolayısıyla stratejik planları ……… hani bildiğimiz noktalarda kent meclisinde …….. diğer kurum ve kuruluşlarla ortaklaşa ……….. değil mi?

SÜRESİ : 00:09;16 ile 00:11;25 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Turan GENÇ : Şu an planlama, bu planlama süreci işletilirken yerel yönetimlerimiz gerçekten ciddi demokratik bir yaklaşıma …….. yani bu konuda geçmiş pratiğe ilişkin söyleyecek bir şey yok. Halk meclislerimiz ……… meclislerimiz olsaydı…….. bizim yeni yeni geliştirmemiz gerekiyor. Şimdi birincisi odur.

X-1 Bayan : ……… Kent Meclisleri de kuruluyor ya hani genel olarak mesela onların dışında …….. onlarla birlikte kuruluşlarına katkıda bulunuyor.

Turan GENÇ : Evet, o anlamda. O Kent Meclisleri kuruluş sürecine katkılar, zaten Özgür Yurttaş Hareketi tarafından yürütülüyor. Bu çalışma bizler seçimden sonra konferanslar tartışmaya açacağız. Özgür Belediyecilik hareketini tartışmaya açacağız. Eşit Özgür Yurttaş Hareketi artı Özgür Belediyecilik Hareketi, bu iki yapı tarafından geliştirilecek ……. Öncelikler. O açıdan yani bizim planlama oluştururken bunları biraz daha merkeze almamız gerekiyor.

X-1 Bayan : Şimdi mesela belediyeciler olarak o zaman bizim bu mekanizmaları kendi içimizde nasıl oluşturacağız? ……..

Turan GENÇ : ……….

X-1 Bayan : ………

Turan GENÇ : Ayrıca …….. siz kendi cephenizden bu meclislerin kuruluşu sürecine şartsız, koşulsuz beyan ediyorsunuz. Diğerleri TÜRKİYE YÜRÜTMESİYLE, Türkiye örgütüyle yani …… istiyor. Ama biz böyle bir iddiada bulunabiliyoruz. Ve böylesi bir yetki devrini gerçekleştirebiliyoruz ……… buna halk adına biz karar almayacağız. İstediğiniz kadar bu kararları alın. Çok önemli değil. Niye ekolojiye ilişkin bazı projeleri ……..



4. KONU : Özgür Belediyecilik programı gereği Belediye’de Kadın Kulübü oluşturulması ve kadınlarınla ilgili hizmet çalışmalarını bu kulübün çözümleyeceği.

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ,

SÜRESİ : 00:36;16 ile 00:37;05 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : İkincisi, belediyede kadın kulübü, sizin Özgür Belediyecilik programı yapıldı mı?

Şahin…… : Yapıldı.

Turan GENÇ :Orda, orda da işte Belediyede Kadın Kulübü oluşturulacak. Kadınla ilgili hizmet çalışmalarını o kulüp çözümleyecek. Niye seçimden hemen sonra belediyedeki personel alımlarını %40 lık cins kotasına ……. Edeceğiz. Sizin belediyede kaç tane çalışan var.

Şahin…… : ……….. yani 40’a yakın

Turan GENÇ : Toplam personel

Şahin…… : 500

Turan GENÇ : 500 çok çok az yani bundan sonra ………..



Bu konu ile alakalı olarak 12.02.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

5. KONU : Yerel Yönetimler Komitesinin Özgür Belediyecilik hareketini oluşturacak Kurmay Örgüt gibi çalışması gerektiği, PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün Konfederal sistemde en önemli ayaklarından birinin GABB olduğu, yasal zorluk çıkmaması için Akademi çalışmalarının GABB içerisinde örgütlenmesi gerektiği, Akademi bünyesinde Belediyelerde personel eğitimi verilmek suretiyle Örgüt yanlısı olmayan idari kadrolardan arındırılması.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Çimen IŞIK,

SÜRESİ : 00:20;35 ile 00:27;10 saniyeleri arası.

Çimen IŞIK : Hepsini okumayacağız daha çok bu GABB’ın şeyini ……. Akademi …… hepinizin de bildiği gibi yerel yönetimleri sırf devletin bilinen belediyecilik zihniyetinin dışında ele almam şimdiye kadar temel perspektifimiz oldu. Hatta önderliğimizin son savunmalarında ortaya koyduğu gibi …… hizmet için özgürlük eğilimlerini kendini babında eritme yeteneği göstermiş olması, yani her türlü özgürlük eğilimini sistem içleştirerek bitirmiş olması da bizim yerel yönetim pratiğimizde de ele almamız gereken başka bir boyut. Bu nedenler yerel yönetimler modelimiz aslında KONFEDERAL ……. Bir örgütlenmenin temel taşı olmak durumunda. Bu nedenle belediyecilik pratiğimizi, yeni bir aşamayı hızla geçmeli. Son 4 yıllık dönemi daha çok rantı engelleme hizmet götürme kısacası bir imar düzelme süreci olarak ele aldık. Fakat bundan sonrasını böyle götüremeyiz. Bir model yaratacak, kendi anlayışımızı kuracak kadar tecrübe edindik. Hatta belli bir kadrolaşmada sağladık. Yeni bir aşamaya geçmeye ihtiyaç var. Belediyelere yüklediğimiz misyonu, saf bir komite, sınırlı sayıda eleman ile sağlamamız mümkün değil. Bunun için Yerel Yönetimler Komitesi; Özgür Belediyecilik hareketini oluşturacak bir KURMAY ÖRGÜT gibi çalışmalı. Özgür belediyecilik bizim öncelikle bu HAREKETİN temel ayaklarını oluşturmamız gerekiyor. Bu ayaklardan bir tanesi de GABB’tır. Öncelikle GABB konusundaki, GABB konusundaki tartışmayı bitirmek gerekecek. Bizim için GABB adı kalsa dahi kendisi demokratik belediyeler birliği yerine örgütlenecekti. Şimdiye kadar sadece biraz restore etme biraz faydalanma, biraz faydalanma biçiminde olan yaklaşımımızı daha stratejik bir konuma getirip, GABB’ta kendi modelimizi örgütlemeyi esas almalıyız. Yönetime direk Komiteden arkadaşlar atanabilir. Gönüllü encümenlik değerlendirilebilinir. Oluşturduğu ağ üniteler ihtiyaçlara göre olur. GABB ‘ın meşru hukukunu oluşturmak ve gittikçe bunu yönetmeliklere de yansıtarak yasal hale getirmekte, zamanla üzerinde durmamız gereken konu olacak. GABB’ın ……. Belediyelerimizin teknik ihtiyaçlarını tespit, hizmet eğitimi, imkân paylaşımı ve kendine yetemeyen Belediyelere teknik proje ve imkân sunmak olacak. Bunu hızlandırılmış güçlendirilmiş ve de stratejik temeli de oluşturulmalıdır. Kendi Belediyelerimizin geleneğini yaratmamız gerekiyor. Bu geleneği her belediye kendi başına yaratamayacağına göre ortak çalışma ve hizmet programlarıyla yapabiliriz. Kısacası GABB bizim çalışma ve hizmet geleneğimizi oluşturacaktır. Bunu yaparken Dünya Belediyeler Birliği gibi uluslararası imkanlardan da faydalanmalıdır. Akademi çalışmaları, GABB içinde de örgütlenmesine devam edebilir. Fakat bu sadece yasal açıdan zorluk çıkarmaması nedeniyle böyledir. GABB gittikçe kendini örgütlemeli ve misyonu genişletmelidir. Akademinin sadece seçilmişlerin eğitim yeri olması başlangıç açısından gerekliydi. Bundan sonrası için gereken şey Akademinin bölümlerini oluşturmak ve bu ……. Örgütlenmesini sağlamaktır. Seçilmişlerin eğitimi, atanmışların eğitimi kadar halk eğitimi içinde planlamasını sağlamalıdır. Şu ana kadar yapamadığımız 5 çalışmada akademik çalışmalardır. Kendi coğrafyamızın arkeolojik, ekolojik haritaları sistemimize ilişkin araştırma ve broşürleri akademi çalışması olmalıdır. Akademi sistemi kuracak tüm elemanları eğitir, bir ideolojik misyonu olduğu kadar güncel ihtiyaçlara cevap verir. Şu anda Belediyelerdeki Müdürlüklülerin büyük çoğunluğu bizim dışımızdaki çevrelerden oluşuyor. Gittikçe bunu da değiştirmek ve Belediyelerimizde arındırma yapmak gerekiyor. Akademi bu açıdan belediyelerin temel çalışmalara yönelik personel eğitimlerini de hazırlamalıdır. Belediyelerimizde kendi çalışma ekiplerimizi yaratmak, AKADEMİ ve ÖRGÜTLENME KOMİTESİNİN görevidir. Fakat bu çalışmaların hepsi bir günde olamayacağına göre Akademiyi adım adım büyütmek ama öncelikle Akademi kadrolarını doğru tespit etmek gerekecek. Programlanan bir diğer çalışma ise, seçim sonrası yapılacak bir Yerel Yönetimler Konferansıdır. Bu konferans, seçim sonrası dönemi, model sistem ve planlamalarını belirleyecektir. Fakat genel olarak şimdiye kadar yapılan konferanslar, çok geniş bir bileşenle yapıldı. Medyatik yanı ağır bastı. En geç Haziran ayında yapılabilir elbette. Koşullara göre tarih değişebilir. Fakat çok geç kalınmaması, yeni belediye bileşimlerini henüz kendi başına davranmadan yapılması daha olumlu olacaktır. Konferans dar tutulur, basına kapalı olur, ilgili kişiler katılır. Teorik değil, gerçek anlamda ihtiyaçlarımız gözetilerek tartışmalar belirlenir. Belediyeler bünyesindeki sosyal yardım, sağlık ve benzeri çalışmalarında belli bir forma kavuşması gerekiyor. Bu konuda yeni dönemde bir sosyal komite kurularak eğitim destekleme yardımları, dağıtılan yardımlar ve benzeri …….. ve daha güçlü planlar koyar. Bu arada çalışmaların daha derli toplu olmasını sağlar. Ayrıca yardımların dağıtılış süreçlerini daha iyi örgütlemek gerekecek maddi ve erzak yardımlarının denekler üzeri yapılması daha olumlu görülmektedir. Ayrıca kültür, gençlik, kadın ile ilgili Belediye çalışmaları da oldukça dağınıktır. Bazı yaklaşımlar daha çok mekân istemeye dayanan yaklaşımlardır. Bu durumun aşılması, dağınıklığın giderilmesi için çalışmaların bazı ortak platformlara ihtiyacı olacaktır. Yerel Gündem 21 çalışmaları çok etkili bir çalışma olmayabilir. Eskiden daha çok denetimimizin en azından bilgimizin olduğu bir çalışma idi. Fakat son dönemde ilişkimiz kalmamış tümden bağımsız hale gelmiştir. Bu durum aşılmalıdır. Bence stratejik bir çalışma değildir. Fakat madem alanımızda çalışma yürütülüyor o zaman denetlenmeli, aykırılığı varsa giderilmeli, imkânları bizim sistemimizi ve ihtiyaçlarımızı karşılayacak biçimde düzenlenmelidir. Yerel yönetimler alanında çalışmalarımızı profesyonel örgütlenmenin bir gereği ve güçlü bir arşiv sistemi oluşturmaktır. Bunun için gelen öneri ise dijital ortamda bir veri batını oluşturmaktır. Bu öneriye engel olacak herhangi bir ciddi neden yoktur. “Bu kadar”









Bu konu ile alakalı olarak 28.01.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

6 .KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü talimatları doğrultusunda oluşturmayı planladıkları Sözde Özgür Belediyecilik ile ilgili olarak Çimen IŞIK isimli örgüt mensubunun hazırladığı taslak dosyalarının tamamını Irak Ülkesinin Kuzeyinde yönetim kadrosu bulunan örgüt mensuplarına gönderecekleri, kısıtlı zamanlarının kaldığı,

GÖRÜŞME YAPANLAR : Pınar IŞIK, Bedriye AYDIN

SÜRESİ : 01:05;46 ile 01:06;24 saniyeleri arası.

Bedriye AYDIN : Çimen şey yapmış özgür belediyecilik modelini kadın adaylara yönetim birimini, heval Pınar

Pınar IŞIK : Hıı

Bedriye AYDIN : Ben ……. Çimen dosyaları tamamını …. gönderecek ya bizde özgür belediyecilik model taslağı ………… ulaşabildiğimiz kadar …. dosyaları hazırlayalım önce verelim arkadaşlara.

Pınar IŞIK : Öyle mi?

Bedriye AYDIN : Artık ……

Pınar IŞIK : Yani …… zamana kadar avantajımız olur, eğitim bitene kadar hazırlayabildiğimiz ne varsa hazırlayabiliriz. Yani zamanımız bu kadar yani bir on günlük zamanımız var.



Bu konu ile alakalı olarak 16.10.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

7- KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşının Özgür Belediyecilik, Konfederal sistem ile ilgili gönderdiği talimatlar ile Belediyecilik ve Yerel Yönetimlerin YERYÜZÜNÜ KURTARMA HAREKETİ olduğu,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Alican ÖNLÜ, Çimen IŞIK, Bayram ALTUN,

SÜRESİ : 00:09;30 ile 00:44;00 saniyeleri arası.

Alican ÖNLÜ : Düşünmemişimdir onu bu mekanizmalar bölümünü,

Çimen IŞIK : Alican sonuçda seninle Turan heval bu modeli ….

Alican ÖNLÜ : Ama ….. (konuşmalar üst üste geliyor)

Bayram ALTUN : ……………ken sen yoğunlaşıyodun haa,

Alican ÖNLÜ : Bakın demokratik sosyalizimde, o tartıştık. Mesela o zaman konfederal sistemin, ideolojik yapısını yani seni oraya götürecek mekanizma, ana mekanizma, onu tartıştık. Ama mekanizma şey değildir ……… değil. Demokratik konfederalizim dersen tabii şey, demokratik konfederalizim dersen tamam, yani demokratik sosyalizme götüren derse bu onun, mesela diğerlerine de şeyi vardır. Misyon biçer, misyon gibi bi yer, ….. atıfda bulunup şu ben öyle yaptım. Bu bi parçaysa mesela asıl şey, sistem buna sorumluluk yükler,

Bayram ALTUN : Haa,

Alican ÖNLÜ : Şimdi orası kaçmıştır ……………

Çimen IŞIK : ……..….. anlaşamadığımız nokta tamam mı, modelin, temelin yada ………. demokratik sosyalizme bağlanmamızı kabul etmiyorlar,

Bayram ALTUN : Kim?

Çimen IŞIK : Arkadaşlar ……….. en kötü tartışmamızda ordan çıktı. Diyolardı ki siz çok büyük bi ………siniz, tamam mı modeli mesela belediyecilikle gelişecek sistemi ………….. sistemi, şeye getiriyorsunuz, demokratik sosyalizme biz de diyoz ki heval, en küçük bir modelin çalışması bile demokratik sosyalizme çizme gitmek zorundadır. Daha önce ………. sosyal demokratik sosyalizm,

Bayram ALTUN : O değil, gerçekten arkadaşlar, burada …….. bazen ……

Alican ÖNLÜ : İddialı bi kelime vardı,

Bayram ALTUN : ………… bi açıklama yapmış ki bu sefer her şeyin merkezini sahip olmak kolay gibi bi hava var. Daha önceden daha fazla vardı.

Çimen IŞIK : Tamam başta o vardı.

Bayram ALTUN : ……….

Çimen IŞIK : Yerel yönetimler yeryüzünü kurtarma hareketi çok iddialı bi şey, onunla sen anlaşamadın onlar bi de ………. tamam biz tartıştık sonra yine onun için tartışırız tamam.

Bayram ALTUN : Yani onunla beraber çok fazla bi önem adlediliyor bir, ikincisi hem de ondan kurtulmamışım, o günde tartışmamızın özü oydu. Yani esasdan belediyeyi, merkeze koyan yerel bak Özgür Yurttaşın bak ikinci bi tane daha tutan bi yaklaşım var.

Çimen IŞIK : Ama hayır bak sen, yeryüzünü kurtarma hareketi ile ilgili tamam mı ÖNDERLİĞİN sade yerel yönetimler etkili görüşlerin toplantı …

Bayram ALTUN : Önderliğin, yönetimler şimdi diyor belediyeciliğin,

Alican ÖNLÜ : Belediye için,

Çimen IŞIK : Belediye için diyor, belediyecilik yeryüzünü kurtarma hareketidir.

Bayram ALTUN : Ama o …… kan ….. belediyecilik.

Alican ÖNLÜ : …….. şey etmek gerekiyor,

Çimen IŞIK : biraz ……………. ona sen o zaman bize bütün görüşme notları hani bize gelmişti ya, hani yerel yönetimlerle ilgili,

Bayram ALTUN : Hee,

Çimen IŞIK : Şimdi bende burada çok iddialı gördüm, ama ÖNDERLİĞİN bütün hepsini birleştirip, okuduğun zaman gerçekten, çok iddialı olarak görmedim. Çünkü niye belediyecilik sistem olarak ele alıyor. Yoksa bizim şu anda, beklide gerçekten hala ……… şekilde ele alıyor. Yani hayatında mesela ……… merkezi hükümetten koptu diyoruz ya, aslında hani hükümette ge….., iktidar devlette değil ama belediyecilik üzerinden kendisini ayakta tutması ama her yönüyle, sadece bizim bildiğimiz işte, ya da şu ana kadar koyduğumuz çerçeveyle de bakmıyoruz ……….. çerçeveyle ……….

Bayram ALTUN : ………………..

Alican ÖNLÜ : Ama şey diyor küçük devlet …..yın kovuşturmayın, dikkat edin diyor mesela, hep diyor ya….(konuşmalar üst üste geliyor)

Bayram ALTUN : …….. ne demek? Şimdi sen içeriğini yitirmeden küçültürsen, küçük bir devletcik olur.

Alican ÖNLÜ : Şimdi bakın Turan, görüşleri düşünceleri mesela, …….. sonra değişti. Mesela ilk başta ne diyorduk, şubeleri demi,

Bayram ALTUN : Evet,

Alican ÖNLÜ : ………., şubeleri şuyu buyu,

Çimen IŞIK : ….bizim ilk aklımızda kalan,

Alican ÖNLÜ : Hee,

Çimen IŞIK : Turan yazmıştı.

Bayram ALTUN : …………. konferansında yazdığı bi şey vardı. Dedi orda o belediyeleri vardı yani,

Çimen IŞIK : ………. araştırmasına başladıktan sonra düşüncesi gelişti, ondan önce bak Turan hep şöyle diyordu; Belediye Devlet’in bir uzantısıdır, halk da, hatırlıyor musunuz? Biz kapsamlı bir rapor yazdık, arkadaşlarla ilk defa uzun süren mesela o zaman da bizim raporumuz da ne vardı? O zaman hepimiz de kabul de ettik, dedik ki hareketle şey belediyelere gereğinden fazla önem atfediyor, fakat devletcik olarak bakıyor. Bu eleştiriyi onlara da yapmışlar. Ama daha sonra biz birlikte tartıştık yani

Alican ÖNLÜ : ……….

Çimen IŞIK : O şeylerle beraber hepimizi aslında model tartışmaları başlattıktan sonra belediyeler niye bu kadar önemli de belediyeye iktidardan kaynaklı HAREKETİN önem verdiğini düşünüyodum. Hep o şekilde yaklaşıyodum ve daha çok neyi kormaya çalışıyodum mesela, ilk başta bizde bakış açısı neydi? Sorunları görüp, …….olayı idi. Ekonomi olayını biraz dize getirmeye çalışıyorduk.

Bayram ALTUN : Ben, yok ….. öyle düşünmedim. Baştan beri öyle düşünmedim yani,

Çimen IŞIK : Sen öyle zannet, senin değerlendirmelerin aynen öyleydi Bayram,

Bayram ALTUN : Hiç öyle düşünmedim,

Çimen IŞIK : Tamam sen hiçbir zaman öyle düşünmezsin bizim gibi, sen hep doğru düşünürsün de ama sonrasında Turan’ın da değerlendirmeleri değişti.





Bu konu ile alakalı olarak 15.01.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

8-KONU : Sözcülüğün katılmadığı ve güçlendirmek istediği hususlarda erken bilgilendirme yapması gerektiği ancak gönderdikleri belgelerin zamanında ulaşmadığı bu konulara dikkat edilmesi gerektiği, ve Yerel yönetimler modelinin devletin anlayışındaki belediyeciliğin dışında bir kavram olduğu, Önderlik tabir ettikleri Abdullah ÖCALAN’ın tasarlamış olduğu 4 ayak aşamasından oluştuğu Kon federal ve Kominal örgütlenmenin temel taşı olduğu, ancak belediyelerde çalışmakta olan kadroların tamamının kendilerine yakın insanlardan oluşmadığı, oluşumu için Akademik faaliyetler adı altında eğitilerek kadroların değiştirilmesi gerektiği. Kurulması kararlaştırılan ÖRGÜTLENME KOMİTESİNİN faaliyete geçirilmesi sorumluluk alanın ise maliyeyi düzeltmek olduğu gerek duymaları halinde kendilerine 2 kişiden oluşan alt komisyon kurma yetkilerinin olması Hüseyin YILMAZ isimli şahsın mali konulardaki çalışmalarına istinaden resmi olarak atanması kararının çıkmış olması ve seçimden sonrası yerel yönetimler komisyonunun toplanması gerektiği, ve bunun gibi maddelerin çıkartıldığı yapılan toplantı.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Çimen IŞIK, Kemal AKTAŞ, Bayram ALTUN, Hüseyin YILMAZ, Zöhre BOZACI, Mehmet TAŞ, Turan GENÇ

SÜRESİ : 00:05;50 ile 00:23;20 saniyeleri arası.



Çimen IŞIK : Sözcülük katılmadığı veya güçlendirmek istediği hususlarda erken bilgilendirme yaparsa iyi olur. Artık komisyonun buraya göndermek için verdiği belgeler elimize ya ulaşmıyor veya geç ulaşıyor. Eğer dikkat ediliyorsa iyi olur. Meraba, aranızdan gelen ekoloji ve yerel yönetimler komisyonu iki elemanı ile belli bir tartışma yapıldı. Ulaştığımız sonuçları bir yazı ile size iletmeyi de gerekli gördük. Çünkü, ulaşılan sonuç ve yapılan planlama uzun vadeli bir planlama, bu planlamayla seçimler sonrası Yerel yönetimler çalışmasının genel doğrultusunu belirleyerek, şimdiden hazırlık yapılmasına dönük kararlaşmalara ulaşıldı. Konulara ilişkin netleşen görüşleri maddeler halinde yazarak sözcülük ve komitenin, geri kalan elamanlara bir yazı ile iletmeyi gerekli gördük. Fakat koşullarımız nedeniyle, yazıyı geç gönderiyoruz. Bazı pratik hususlarla bilgilendirilmiş olabilirsiniz.

BİR, Hepinizin de bildiği gibi Yerel Yönetimler sırf Devletin bilinen belediyecilik zihniyetinin dışında ele almak, şimdiye kadar ki temel perspektifimiz oldu. Fakat, Önderliğimizin son sayılmalarda ortaya koyduğu gibi, ……….özgürlük eğitimlerini kendi bağırın da eritme yeteneği göstermiş olması, yani her türlü özgürlük eğilimini sistem içi neştere bitirmiş olması da bizim yerel yönetim pratiğimiz de ele almamız gereken başka bir boyut. Bu nedenle Yerel Yönetimler modelimiz aslında, Konfederal, Kominal bir örgütlenmenin temel taşı olmak durumunda, bu nedenle Belediyecilik pratiğimizi yeni bir aşamaya hızla geçmeli. Son 4 yıllık dönemi daha çok rantı engellemek, hizmet götürme, kısaca imaj düzeltme süreci olarak ele aldık. Fakat bundan sonrasını böyle götüremeyiz. Bir model yaratacak kendi anlayışımızı kuracak kadar tecrübe edindik. Hatta belli bir kadrolaşma sağladık. Yeni bir aşamaya geçmeye ihtiyaç var. Belediyeler hepimizin Misyonu, saf bir komite sınırlı sayı da eleman ile sağlamamız mümkün değil. Bunun için yerel yönetimler komitesi özgür belediyecilik hareketini oluşturacak bir kurmay örgüt gibi çalışmalı. Özgür belediyecilik hareketi tüm demokratik yerel yönetim çalışmaları birlikler komin ve gönüllülerden oluşan bir harekettir. Bizim öncelikle bu hareketin temel ayaklarını oluşturmamız gerekiyor.

Kemal AKTAŞ : Onu bi daha alır mısın?

Çimen IŞIK : Özgür belediyecilik hareketi tüm demokratik yerel yönetim çalışmaları birlikler komin ve gönüllülerden oluşan bir harekettir. Bizim öncelikle bu hareketin temel ayaklarını oluşturmamız gerekiyor. Bu ayaklardan bi tanesi de GABB’dı. Öncelikle GABB konusundaki tartışmayı bitirmek gerekecek. Bizim için GABB adı kalsa dahi, kendisi Demokratik Belediyeler birliği yerine örgütlenecektir. Şimdiye kadar sadece biraz restore etme, biraz faydalanma biçiminde olan yaklaşımımızı, daha stratejik bir konuma getirip, GABB’ da kendi modelimizi örgütlenmeyi esas almalıyız. Yönetimde direk Komiteden arkadaşlar alınabilir. Gönüllü encümenlik değerlendirilebilinir. Oluşturduğu alt üniteler ihtiyaçlara göre olur. GABB’ın meşru hukukunu oluşturmak ve gittikçe bunu yönetmenliklerle yansıtmak, yasal hale getirmekte zamanla üzerinde durmamız gereken konu olacak. GABB’ın ağırlıklı rolü, Belediyelerimizin teknik ihtiyaçlarını tespit, hizmet eğitimi, imkân paylaşımlı ve kendine yetemeyen Belediyelere teknik, proje ve imkân sunmak olacak. Bu da hızlandırılmış, güçlendirilmiş ve bir strateji temeli de oluşturulmalıdır. Kendi belediyelerimizin geleneğini yaratmamız gerekiyor. Bu geleneği her belediye, kendi başına yaratamayacağına göre, ortak çalışma ve hizmet programlarıyla yapabiliriz. Kısaca GABB bizim çalışma ve hizmet geleneğimizi oluşturacaktır. Bunu yaparken Dünya Belediyeler birliği gibi uluslar arası imkânlardan da faydalanmalıdır. Akademik çalışmaların GABB içinde örgütlenmesine devam edebilir. Fakat bu sadece yasal açıdan zorluk çıkarmaması nedeniyle böyledir. GABB gittikçe kendini örgütlemeli Misyonunu genişletmelidir. Akademinin sadece seçilmişlerin eğitim yeri olması başlangıç açısından gerekliydi. Bundan sonrası için gereken şey akademinin bölümlerini oluşturmak ve bu bölümlere göre örgütlemesini sağlamaktır. Seçilmişlerin eğitimi atanmışların eğitimi kadar halk eğitimi için de planlamasını sağlamalıdır. Şu ana kadar yapamadığımız bir çalışmada Akademi çalışmalarıdır. Kendi coğrafyamızın arkeolojik, ekolojik haritaları sistemimize ilişkin araştırma ve broşürlerle akademi çalışması olmalıdır. Akademi sistemi kuracak tüm elemanları eğitir bir ideolojik misyonu olduğu kadar güncel ihtiyaçlara da cevap verir. Şu anda Belediyelerdeki müdürlüklerin bir çoğun da, bizim dışımızdaki çevrelerden oluşuyor. Gittikçe bunu da değiştirmek ve Belediyelerimiz de arındırma yapmak gerekiyor. Akademi bu açıdan Belediyelerin temel çalışmalarına yönelik Personel, eğitimlerini de hazırlamalıdır. Belediyelerimizde kendi çalışma ekiplerimizi yaratmak Akademi ve örgütleme komitesinin görevidir.

Bayram ALTUN : ……….bi daha oku hele,

Çimen IŞIK : Belediyelerimizde kendi çalışma ekiplerimizi yaratmak,

Bayram ALTUN : Baştan Akademiyi tüm….

Çimen IŞIK : Tümden mi?

Bayram ALTUN : ………….

Çimen IŞIK : Akademik çalışmaların GABB içinde örgütlenmesine devam edebilir. Fakat bu sadece yasal açıdan zorluk çıkarmaması nedeniyle böyledir. GABB gittikçe kendini örgütlemeli misyonunu genişletmelidir. Akademinin sadece seçilmişlerin eğitim yeri olması başlangıç açısından gerekliydi. Bunan sonrası için gereken şey akademinin bölümlerini oluşturmak ve bu bölümlere göre örgütlemesini sağlamaktır. Seçilmişlerin eğitimi atanmışların eğitimi kadar halk eğitimi için de planlamasını sağlamalıdır. Şu ana kadar yapamadığımız bir çalışmada Akademi çalışmalarıdır. Kendi coğrafyamızın arkeolojik, ekolojik haritaları sistemimize ilişkin araştırma ve broşürlerde akademi çalışması olmalıdır. Akademi sistemi kuracak tüm elemanları eğitir bir ideolojik misyonu olduğu kadar güncel ihtiyaçlara da cevap verir. Şu anda Belediyelerdeki müdürlüklerin bir çoğun da, bizim dışımızdaki çevrelerden oluşuyor. Gittikçe bunu da değiştirmek ve Belediyelerimiz de arındırma yapmak gerekiyor. Akademi bu açıdan Belediyelerin temel çalışmalarına yönelik Personel, eğitimlerini de hazırlamalıdır. Belediyelerimizde kendi çalışma ekiplerimizi yaratmak Akademi ve örgütleme komitesinin görevidir. Fakat bu çalışmalar hepsi bir günde, olamayacağına göre, Akademiyi adım, adım büyütme ama öncelikle akademik kadroları doğru tespit etmek gerekecek. Etik kurul çalışmasına eskisi gibi devam edecek. Fakat daha profesyonel ve daha aktif olacak.

ÖRGÜTLENME KOMİTESİ : Bu komite maliyenin oturtulmasından sorumludur. Esas da halk demokrasinin sistemlerini mekanizma argümanlarını oluşturur. Meclis çalışmaları bunun başında gelenlerdendir. Seçimden sonrası hemen yeniden yapılanma süreci başlatmalı, Belediyeleri hemen örgütlemeli, gerekli değişiklik neyse tespit etmelidir. Güncel sorunlarla ilgilenecektir. Bu komite çalışmaları gerekirse bölgeleri örgütler. Bu konuyu seçim sonrası ele almak, daha sağlıklı olacağından, çok farklı bi şey belirtmeyeceğiz. Örgütlenme komitesi ayrıca kendine bağlı sosyal, komite ve benzeri farklı alt komiteler kurabilir. Uzun zamandır hakkında karar olan fakat halen kurulamamış olan, ekolojik komitesi de yeni dönemle beraber kurulmalı ve bir an önce faal bir duruma gelmelidir. Adını pratikamıza dahi vermiş bu konuya yönelik bir çalışma olmaması kabul edilemez. Bu işi temel çalışması olarak gören, yaptığı işi küçük görmeyen, küçük adımlarla da olsa gittikçe bir ekolojik bir hedef yaratmayı hedefleyen en az 2 arkadaşın bu komiteyi düzenlemesi gerekiyor.

İKİ, komitenin durumu ise yeniden ele alınmalıdır. Geçen Komite bileşimi zor bir süreç de ve olumsuz tartışma ortamında çalışmasına rağmen, arkadaşlar ciddi bir performans göstermiş, çalışmaların toparlanmasında rol oynamışlardır. Uzun bir süreden sonra ilk kez, istikrar yakalanmış, uzun süre beraber çalışma yürütme konusunda, duyarlılık göstermiş bir bileşim olmuştur. Bu süreç bizim açımızdan belli tecrübe kazanmış ve bu iş üzerine yoğunlaşmış kadro demektir. Fakat komite üzerinden seçim sürecine dahil olan arkadaşlar vardı. Komitenin sayısının artırılması gerekecek. Bunu yaparken profesyonel çalışabilecek, ek görevleri olmayan arkadaşlar olması daha doğru olacaktır. Komiteye yeni isimi belirlemek için şimdiden bir faaliyet yürütmek gerekebilir. Çünkü seçim sonuçlandığın da ne yapacağını bilen, nasıl yapacağını bilen, kendi içinde veri tartışmaları yürütmüş bir ekip olması gerekiyor. Zaten şimdiki haliyle bir arkadaş adaydır. Üç tanesi de seçim komisyon üyesidir. Geriye kalanların çalışmayı yürütmeye başlaması gerekiyor.

Bayram ALTUN : Heval Çimen, …………dolayı mı yazıyor yoksa,

Çimen IŞIK : Üç’tü ama bir arkadaşdı,

Bayram ALTUN : Hee,…….okudun değil mi?

Çimen IŞIK : Düzelttik üç arkadaş adaydı demişti yanlış olmuş orda, Seçim komisyonu için bir demişti, aday için üç demişti, orda bir yanlışlık olmuş herhalde, Zaten şimdiki haliyle bir arkadaş adaydır. Üç tanesi de seçim komisyon üyesidir. Geriye kalanların çalışmayı yürütmeye başlaması gerekiyor. Şubatın başına kadar, Komiteye dahil olacak isimler konusunda belli bir netleşme olmalıdır. İsim tespiti konusunda prosedüre göre davranılır. Sözcülükle beraber görüş oluşturulup burada sunulur. Sayıyı değil niteliği önemsiyoruz. Fakat sayı da önemlidir. Bir arkadaşın birkaç iş üstlenmesi değil, her bir arkadaşın bir çalışmayı üstlenip alt komiteler kurması gerekiyor. Komitenin yaşadığı bir diğer sıkıntı da parti kongreleri sürecinde ortaya çıkmaktadır. Komite partiye ve kendi alanına karşı sorumludur. Çalışmaları hakkında partiyi bilgilendirir. Yasal olarak partinin hukuku vardır. Fakat komite parlamenter Çalışmalar yapmaktadır. Partiye siyasal yönleriyle direk ilişkilenen fakat, modern ve sistemi konusunda, alan ve hukukunu güçlü oturtmalıdır. Bizce yaşanan sorunlar, siyasi alan merkezine oturmamış olmasından kaynaklıdır. Yoksa biz nereye bağlıyız tartışması sistemin hatasıdır. Hatasından değil sistemin işletilmemesinden kaynaklıdır. Bu konuda aramızda bir tartışma yürütülmeli bürokrasi en aza indirilmeli, işleyiş mekanizmaları sadeleştirilmelidir. Partiyle ilişkilerin diğer bir boyutu da her parti kongresinde komite üyelerinin seçime dahil olmasıdır. Buna karşı olmamakla beraber, belli problemleri de beraberinde getirdiği bilinmektedir. Üstelik komitenin kapsamı da farklılaşmaktadır. Bu nedenle partiden gelen Başkan yardımcısı belediyelerle ilgili siyasal işlerden sorumlu olabilir. Fakat, başkan yardımcısıdır diye tüm işlerden sorumlu kılmak mümkün değildir. Şimdilik en iyi formülasyon böyle görülmektedir. Bu konu aranızda tartışılır, en işler olan kabul edilir, sisteme göre zaten direk siyasi alanda yer alan, bir komitedir. Yapılan diğer düzenleme ise Hüseyin arkadaşa ilişkindir. Bundan sonra arkadaş Mali çalışmaların da üstlendiği doğal görevlendirme resmileşmiştir. Mali komitenin çalışmalarına katılım iki komite arasında eş güdümü sağlayacaktır. Kadın komitesiyle genel komitenin ilişkileri konusunda belli oranda sorun yaşandığı belirtilmiştir. Bu konuda DÖKH (Demokratik Özgür Kadın Hareketi) Sözcülüğe yönelik, bir yazı ekoloji ve yerel yönetimler komitesi ve YJA (Yektiya Jinen Azadi- Özgür Kadın Hareketi )ortak imzalarıyla gönderilmiştir. Ayrıca bize daha önce,

Bayram ALTUN : Heval baştan okur musun?

Çimen IŞIK : Kadın komitesiyle genel komitenin ilişkileri konusunda belli oranda sorun yaşandığı belirtilmiştir. Bu konuda DÖKH (Demokratik Özgür Kadın Hareketi) Sözcülüğe komite ve YJA’nın (Yektiya Jinen Azadi- Özgür Kadın Hareketi )ortak imzalarıyla yazı gönderilmiştir. Ayrıca bize daha önce bu konulardan hiçbir görüş gelmediği için, kadın komitesinden de bu konuda bilgilendirme istenecektir. Komite tüm iç sistemini ve çalışma hukukunu bir yönetmelik ile ortaya koymalıdır. Normalde sistemimize göre her komite ve alanın iç yönetmeliği vardır. Yerel yönetimler ve ekoloji komitesi de yukarda saydığımız bir çok konuyu Alan Örgütü ile netleştirmeli ve seçim sonrası yapılacak konferansta bu yönetmelik kesin netleşmelidir.

ÜÇ, planlanan bir diğer çalışma ise seçim sonrası yapılacak bir yerel yönetimler konferansıdır. Bu konferans seçim sonrası dönemin modern sistem ve …maları belirleyecektir. Fakat genel olarak şimdiye kadar yapılan konferanslar çok geniş bir bileşimle yapıldı. Medyatik yanı ağır bastı. En geç Haziran ayında yapılabilir elbette koşullara göre tarih değişebilir. Fakat çok geç kalmaması yeni belediye bileşimleri henüz kendi, başına davranmadan yapılması daha olumlu olacaktır. Konferans dar tutulur. Basına kapalı olur. Bilgili kişiler katılır. Teorik değil gerçek anlamda ihtiyaçlarımız gözetilerek tartışmalar belirlenir.

DÖRT, geçen dönemde tecrübe edinmiş, kapları dolmuş birçok seçilmiş var. Ve yeni dönemde seçime dahil olmayacaklar. Bu arkadaşlara yeni dönemde görev verilmelidir. Bu Parti ve Sözcülüğün ortak belirleyeceği önümüzdeki dönem çalışmasıdır. Fakat şimdiden bir yoğunlaşma olmalıdır. Seçim sonrası işe başlatılmalıdır. Bazı arkadaşlar yine yerel yönetimler bünyesindeki bazı çalışmalardan sorumlu kılınabilinir.

BEŞ, Belediyeler bünyesindeki sosyal yardım ve sağlık ve benzeri çalışmalarında belli bir format oluşması gerekiyor. Bu konuda yeni dönemde, bir Sosyal Komite kurularak eğitim destekleme yardımları, dağıtılan yardımlar ve benzeri, dernekler ve ………….konular uyar. Var olan çalışmaların daha da derli toplanmasını sağlar. Ayrıca yardımların dağıtılış süreçlerini daha iyi örgütlemek gerekecek. Maddi ve Erzak yardımlarının Dernekler üzeri yapılması daha olumlu olacaktır. Daha olumlu görülmektedir. Ayrıca Kültür, Gençlik, Kadın ile ilgili Belediye çalışmaları da oldukça dağınıktır. Bazı yaklaşımlar daha çok mekan istemeye dayanan yaklaşımlardır. Bu durumun aşılması dağınıklığın giderilmesi için çalışmaların bazı ortak patlama ihtiyacı vardır. Bu nedenle yerel yönetimler komitesi belli bir zaman aralığında ilgili bileşimlerin katıldığı toplantılar düzenler. Bu kurumlarda …..alıp muhatapları engellemek açısından, yerel yönetimlerde muhatap olacak arkadaşları netleştirip komite de kendi iş bölümünde aynı yaklaşımı gösterir. Bu birçok hususun sorun olmadan daha koordineli bir biçimde çözülmesini sağlayacaktır. Seçim komisyonuna özellikle ve benzeri konularda yerel yönetimler komisyonuyla bilgi paylaşımı ve görüş alış verişi olabilir. Bu Meclis üyelikleri için verilen yüzde kırk kotasından daha iyi değerlendirilmesini getirecektir. Geçen dönemde iyi performans göstermiş Meclis üyeleri bu yöntem ile netleştirilebilinir. Ayrıca bu kota için geçen dönemde edindiğimiz, bir tecrübe de özellikle belirgin alanlarda Meclis üyeleri içinde kadromuzun olmamasının bize bir çok konuda avantaj sağlayacak olmasının, kadrolarımız olmasının bize bir çok konuda avantaj sağlayacağını bunu gözetilmesi olumlu olacaktır.

YEDİ, Yerel Gündem 21 Çalışmaları çok etkili bir çalışma olmayabilir. Eskiden daha çok denetimimizin, en azından bilgimizin olduğu bir çalışma idi. Fakat son dönemde ilişkimiz kalmamış, tümden bağımsız hale gelmiştir. Bu durum aşılmalıdır. Belki stratejik bir çalışma değildir, fakat madem alanımızda çalışma yürütüyor o zaman denetlenmeli, aykırılığı varsa giderilmeli, imkânları bizim sistemimizi ve ihtiyaçlarımızı karşılayacak biçimde düzenlenmelidir.

SEKİZ, Mali umut çalışması daha önce direk Komitel ihtiyaçların düzenlemek üzerinden kurulmuştur. Fakat daha sonraları mali komiteye bağlandı. Asıl işi yapan elamanlarda komiteden ayrıldı. Şu an bu çalışmanın durumu nedir? Kime bağlıdır gibi hususlarla zaman, zaman bize gelen sorularda oluyor. Bu çalışmanın yerel yönetimlerle hiçbir ilgisi kalmamıştır. Bize göre misyonu netleşmelidir.

DOKUZ, Bazı hususlar Alanın Kent Meclisleri ve Konseyleriyle ilgili genel yaklaşımda da netleşmelidir. Mesela İl Genel Meclisi üyeliklerinin Kent Konseyi ile ilişkisi de bunlardan biridir. Geçen dönem bu alanı yeteri kadar örgütleyemedik. Fakat yeni dönemde bu durumu aşmalıyız. ÖZELLİKLE KIRSALA YÖNELİK BİR ÇOK PROJEMİZİ İL GENEL MECLİSLERİ ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞTİRMEK MÜMKÜNDÜR. Bunu Alan kendisi netleştirmelidir. Ayrıca Komite de bu alanı nasıl daha iyi örgütleyeceğine dair, bir tartışma yapacak ve konferansa sunacaktır.

ON, Yerel Yönetimler alanın çalışmalarımızı profesyonel örgütlenmenin bir gereği de güçlü bir arşiv sistemi oluşturmaktır. Bunun için gelen öneri ise dijital ortamda bir veri tabanı oluşturmaktır. Bu öneriye engel olacak herhangi ciddi bir neden yoktur.

ON BİR, Seçim sonrasına kadar tüm toplu iş sözleşmelerin ertelenmesi gerekmektedir. Emek Hareketi ile bu görüşmeler yapılmalıdır. Diğer bir husus ise müteahhit işçilerinin durumudur. Kendimizin işe aldığı ve kendi tabanımız olan kesime karşı neredeyse işveren statüsünde durmamızı yol açıyor. Bu nedenle, sadece yerel yönetimler komitesinin değil, alan örgütünün ortak olarak üzerinde durması gereken bir konudur. Bu konuda önerimiz Emek Hareketi, Sözcülük ve Yerel Yönetimler komisyonunun ortak tartışmasıdır. Belki seçim çalışmaları nedeniyle hemen olacak bir şey değildir. Fakat erken bir tarihte olmasının faydası vardır. Diğer bir husus ise Belediyelerdeki özelleştirmelerdir. Özelleştirmeye karşı alan örgütü gerçekçi bir tartışma yaparak, hatta alternatif arayışı göstererek, bu duruma yönelik çözüm aramalıdır.

ON İKİ, Seçim dönemi çalışmalarda kullanılmak için seçim bildirisi dışında bir tutum belgesine ihtiyaç olduğuna düşünüyoruz. Bu konuda komisyon bir belge hazırlayarak sizlere de sunacaktır.

ON ÜÇ, Gönderdiğimiz model belgesi sizin alandaki, komisyonun son belgesine dayanarak hazırlanması olacak. Ayrıca Başkanın onayına sunmuş olacaktır. Buna göre ele alınır. Değerli arkadaşlar çok ciddi ve kritik bir süreçten geçtiğimiz hepimizin bildiği bir gerçekliktir. Hepimiz tarihi Misyonumuza denk davranmak durumundayız. Bunun için zamanı iyi değerlendiren, zamanında ve doğru alınmış kararlara öngörüye ihtiyacımız var. Hepimiz yeteneğimizi, yaratıcılığımızı ve inancımızın gücünü buna göre en azami seviyede kullanmalıyız. Bizler sizlerinde sürecin yapıcı gerçekliğini hissettiğiniz olan inancımızdan hepinizi saygıyla selamlıyoruz. Yerel Yönetimler ve Ekolojik Komitesi 23 Aralık 2008

Kemal AKTAŞ : Devam et,

Çimen IŞIK : Bitti, yazı bitti.

SÜRESİ : 00:33;18 ile 00:33;50 saniyeleri arası. Konuşmaların devamı

Çimen IŞIK : İlk defa tartışmıyoruz bu yazının içeriğini, burada tartıştık. Tartışmayı netleştirip önerilerimizi arkadaşlar getirdi. Yani bu yazının içeriği aslında modeli kapsamaktadır. Bizim Model de heralde bir senedir modeli tartışıyoruz. Artık pratiğine geçeceğiz. Kendimiz de dahi tartışmıştık. Seçimden önce bizim kanala çıkaracağımız, seçime giderken hazırlıklı olacağımız son toplantıyı arkadaşlar hatırlıyorlarsa arkadaşlar gitmeden önce, bunların hepsi burada tartıştık ama orda ……… son netleşen şeyler. Yani artık bizim bunun üzerinden yani, nasıl yapabiliriz tartışmamız gerekiyor.

SÜRESİ : 00:36;28 ile 00:37;25 saniyeleri arası. Konuşmaların devamı

Hüseyin YILMAZ : Kemal arkadaş da ifade etti de, biz bu yazının içeriğindeki tüm konuları defalarca tartışmışız. Arkadaşlarla da tartışmaya dökmüşüz. Sorun bunun mekanizmasını oluşturmaktır. Şimdi bizim neye ihtiyacımız var önceliklerimiz nedir? Diyelim ki biz Diyoruz ki GAB Belediyeler Birliğini dönüştüreceğiz. İki senedir dönüştürmeyi tasarlıyoruz. Onun için bunları kadrosunu tespit etmemiz lazım. Ekoloji biriminde çalışacak kadronun tespitini yapmamız lazım. Şimdi arkadaşlar bizden isim havuzu bekliyorlar değil mi? Bizim öncelikle bu gün tartışmamız, konu mevcut bu komisyonda çalışmasını uygun gördüğümüz arkadaşların tespitini yapmak. İkinci önemli konu yönetmelik ve tutum belgesine ilişkin zaten oradan gelecek olan yazılarda onu bir çerçeve belirleyip bi taslağa dönüştürmek gerekiyor. Seçim öncesi yapılacak olan şeyler bunlardır.

SÜRESİ : 00:40;49 ile 00:41;25 saniyeleri arası. Konuşmaların devamı

Zöhre BOZACI : Mesela bizim kadın birimine de şey gelmişti, yazı gelmişti, hani arkadaşlar sadece kendi cephesinde mesela sadece hiç genel çalışmalara katılmadığımıza dair sadece kadın çalışması yürütü…………. oda bi tartışma konusu, biz arkadaşlarla ………… şeylerle bileşenlerle olabilir yani hani …….. açısından, hani bu …….. sistemin oluşması açısından, yani bunların belli bir ihtiyaç boyutu ama diğer boyutunda mesela diyelim bu şeydir Tutum Belgeleri ………….. arkadaşlar görevlendirilmişti burada, hani arkadaşlar ona ilişkin de şey yaparız diyor.

SÜRESİ : 00:49;00 ile 00:51;50 saniyeleri arası. Konuşmaların devamı

Çimen IŞIK : Bizim gündemlerimiz belli ama sizin yaptığınız bi iş biz birazda sizden bekliyoruz.

Mehmet TAŞ : Ben sizin toplantınıza katkı amaçlı katıldım. Yani sizin gündeminizi belirleyecek gelecek diyecek heval, biz bu metini okuduk, bizim gündemlerimiz bunlardır. Ben fazla aktif değilim ki, ………… doğrultusunda değerlendir ……….. alınacak.

Turan GENÇ : Heval Çimen, ben şeyi belirtiyim. Şimdi biz bu ka…… önemli bir bölümünü tartıştık. Arkadaşlar bunu tartışmak üzere hatta bizim bu oluşturduğumuz toplantı gündem maddelerini …………..değil mi?

Mehmet TAŞ : Hı hı,

Turan GENÇ : Onyedi, onyedi gündem üzerinden yaptınız. Tartışmalar o halde ulaşmış sonuçlara, orda arkadaşlar ortaklaşmış onaylamış ve bize dönüşüp geliyor. Biz bunları tartışmışız yoksa. Şimdi burada Özgür Belediyecilik Hareketi tartışılacak. Şimdi Yürütmenin buna dönük biraz …………. Bunu netleştirmek gerekiyor. Bir yerde komi çalışması olacak… zaten Belediyelerde kent Meclisleri ile birlikte ortaklaştırırız. Nerde Kent meclisi çalışması yürütülür, Kent Meclisi oluşturulmuş mu? Net mi? Şimdi her şey deniyor ki Kent Meclisleriyle Kent Meclislerine bağlıdır. Şu anda yürütme cephesinde tartışılması gereken husus budur. Ee bu konu netleştirilmesi lazım. Burada yok. Bunu yapabilecek durum da değiliz. GABB konusunu biz burada tartıştık, tartışıyoruz. Pratiğe geçmemesinin nedeni mekanizmaların oluşturulmaması ……. Özgür Belediyecilik Hareketini bağımsız yapmaktan yanasınız. Bu yapılmış olan şey GABB’a ilişkin, yürütülen tartışmaların ………. havada kalacaktır ve son bi dönüşüm yaratamayacaksınız. Yine Akademi çalışmasında ıı yani nereye doğru gideceğiz bunu gelen bi çerçeve çizilmiş fakat içi doldurulmamış bunun halledilmesi gerekiyor. Bunlardan ……… toplantı almak gerekiyor. Arkadaşların hazırladığı rapor var. Akademiyle de bi toplantı alınmalı, yine bence de en önemli konu Komite çalışanlarının sayısıyla birlikte netleştirilmesi, çünkü planlama öncelmiği değiştirilecek. Ben burada bir öneri yapmak istiyorum. Kendi iç örgütlememizi burada belirttiği biçim de değil. Yani bizim modele denk düşen model karşı olan bir örgütleme mekanizmasını geliştirmemizmiz lazım. Orda 5 tane hizmet alanı belirlemiş, işte Demokratik Hizmet, Ekolojik yine Kadın,kadına dönük hizmet, kentsel ve ……………..5 tane hizmet alanı var. Komite de kendisini beş tane alan biçiminde örgütlemelidir.

SÜRESİ : 00:52;00 ile 00:53;15 saniyeleri arası. Konuşmaların devamı

Çimen IŞIK : Heval Turan, sen gündemleri mi söyleyecektin, değerlendirme mi yapacaktın? Bu gündemleri netleştirelim ……… genel bi değerlendirme mi yapacağız, yoksa başlık………

Turan GENÇ : Heval diyoruz işte biz bunları tartışmışız işte tartıştığımız konulardır. Yani biz tekrar bunun neyini tartışacağız. Şimdi burada tartıştıklarımızı biz arkadaşlara ilettik. Arkadaşlar onlarda ……… şimdi tamam bizim burada söylediklerimiz dışında arkadaşların ekten belirttiği bi şey yok ki,

Bayram ALTUN : Özgür Belediyecilik hareketini ne zaman tartıştık?

Çimen IŞIK : Çok tartıştık onu,

Turan GENÇ : Tartıştık Bayram arkadaş,

Bayram ALTUN : Alanla tartıştık Özgür Belediyecilik nasıl örgütlenecek? Hareketi nasıl örgütlenecek? Komilerin gücü nasıl oluşacak, yerel de nasıl oluşacak? Bunu hiç tartışmamışız yani, tamam Özgür Belediyecilik hareketi ……..dı sorunumuz yok. Evet, onlarda onaylamışlar arkadaşlar. Ama bu en az bir gün tartışmamız gereken konudur yani. Sözcülükle diğer arkadaşlarla birlikte bunu nasıl örgütleyeceğiz, bu önemlidir yani Özgür Belediyecilik hareketi kolay bi şey değil, biz başlı başına bir sisteme geçiyoruz. Bir hareketi örgütlüyoruz yani, evet geçmişte Yurttaş hareketiydi yani, şimdi tamam biz bunu esas alıyoruz demekle olmuyor. Onların gücü ne olacak? Nasıl örgütlenecek? Yerel de nasıl ayaklarını oluşturacak. Bunu başlı başına bizim tartışmamız gerekiyor.

SÜRESİ : 00:54;28 ile 00:55;00 saniyeleri arası. Konuşmaların devamı

Mehmet ABBASOĞLU : Bu yerel yönetimler şeyimiz bizim ee anayasamızdır. Şimdi bunun yönetmeliği eşittir. O anlamda söylüyorum yani, bu yönetmeliği yapmamız gerekiyor …………

Çimen IŞIK : ……….. değerlendirmeler…..

Mehmet ABBASOĞLU : Demokratik. Hayır değerlendirmeler var.

Çimen IŞIK : Görevlendirilmesini yaptık. Bizim yönetmenlik yazılacak. Tutum belgeleri yazılacak. Bunların hepsinin görevlendirilmesi ……….

Bayram ALTUN : Bunların bitmiş olması gerekiyor.

Çimen IŞIK : Sizde ben bitmeden ……………eleştiri yaparsınız,

Bayram ALTUN : Hayır hayır onu demek istemiyorum. Konferansa geldilerse aynı şekilde olur.

Çimen IŞIK : ……………..ben düzenliyorum.



6 - YASADIŞI PKK/KONGRA-GEL TERÖR ÖRGÜTÜ ADINA FAALİYET YÜRÜTEN KCK/TM MENSUPLARININ KCK SÖZLEŞMESİNİN 44. MADDESİ GEREĞİNCE HALK SAVUNMA GÜCÜ OLARAK ÖNGÖRDÜĞÜ ÖRGÜTÜN ASKERİ KANADI OLAN HPG MENSUBU TERÖRİSTLERE İLİŞKİN KONUŞMALARI ;



KCK/TM mensuplarının, örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten teröristlerle ilgili birliktelikleri ve faaliyetlerini destelediklerine ilişkin olarak bırçok defa destekleyici mahiyette konuşmalarda bulundukları;



Şöyle ki;

Bu konu ile alakalı olarak 02.03.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde

1. KONU : Gençlikten PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütüne bir akım ve ilgilinin olduğunu, bunlarla eğitim verilmesi ve ilgilenilmesi gerektiği, %50’si kadından oluşan gençliğe konferans verildiği ve bunların içerisinden 30-40 tane GERİLLA çıkaramazlarsa başarısız sayılacakları

GÖRÜŞME YAPANLAR: Ünal Ahmet ÇELEN, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:14;26 ile 00:17;14 saniyeleri arası.

Ünal Ahmet ÇELEN : İlk kez ÖRGÜTSEL yapımızda bu kadar genç, yüzde ellisi kadın, genç kadın arkadaş olan bir yapıyla Konferans verdim

Çimen IŞIK : Kültür değil mi?

Ünal Ahmet ÇELEN : Tabi heval Çimen (Konuşmalar üst üste gelmekte )

Çimen IŞIK : Dünya kadar kadın çıkar oradan, var ya

Ünal Ahmet ÇELEN : Böyle pırıl, pırıl gencecik insanlar (Konuşalar üst üste ) bir tane kadın toplantısı yapmışsın. Bir hafta önce 23-24 kişi gelmiş. Ben bunun hakkını nasıl sorayım? Bunlar nasıl böyle şeyler ….. kadın, hepsi gencecik ilk kez bu kadar genç ve ilk kez bu kadar kadın ve bu yüzden Kadın Hareketi yüzde kırk fazla içini ……… koparıyor. Bunlar kendiliğinden yüzde elli, yüzde atmış, Yani niye? Çünkü kadın

Çimen IŞIK : Hisseden arkadaş onlar da

Ünal Ahmet ÇELEN : İşte ben onu söylüyorum, yani kadın atmasyonu söyledim baktım götürüyorlar bir …… merkezine bilmem ……… yani bu kadar genç insan olsa ne işimiz var? Organize morganize teknik şeyi bunlar, erkek işidir …. Neyse sonra bizim üzüntüye valla tamam. Organizasyonlar gerekiyor da ama bu kadar insan olması

Çimen IŞIK : Genç arkadaşları yetiştirmek lazım, Bir de gençler bu ara çok fazla

Ünal Ahmet ÇELEN : Gençliğin ve kadının genç, genç kadının diyorum ki yav 18 yaşındaki genç insanın özgürlük anlayışı iki tanedir

Çimen IŞIK : Yaa daha büyüğü kültür ve sanattır

Ünal Ahmet ÇELEN : Çünkü birileri para kazan diyor mu? ………….. bir basındır bir basın ……… bu değişim Kürtçe bilim adına alıyor, katılıyor. Kürtçe siyasi dedim mi? Yok ya. Ya Gelişimdir, ya Kültürdür yada GERİLLADIR yani ya. Onu yapanı ben sana söyleyeyim. Bir yıl İbrahim onu söylemiş fayda olmamış abi ……. Ol demiş, bu icrai ……. İçerisinde otuz tane kırk tane GERİLLA çıkmadıysa, bir ikimiz başarısızız. Cidden diyor bir eğitim olsa, bir anlayış böyle arkadaşlık, eski arkadaşlar tam şimdi çağırdığın zaman arkadaşlar çıkıp gidiyorlar

Çimen IŞIK : Bizimde sevdiğim köy Dersim’e Diyarbakır’a genellik giden kitle, hep kadınlardan oluşuyor. Dünkü kitlenin çoğunluğu, çoğunluk gençmiş. Şimdi demek ki bu nedir? Gençlikten bize bir akım var, bir ilgi var (Sesler üst üste ) Geçen gün mesela ben, bu organizasyona sırt dönüp, ben 8 Mart’ta görev almam. Geçen yıl ağlan beni karısı ettiler. Yok olsaydı, otobüs devrilse orada

Ünal Ahmet ÇELEN : Tamamen bıraktım ÖRGÜTÜ değil haaa

Çimen IŞIK : İşte ÖRGÜTÜ değil, ÖRGÜTLENMEK gerekir. Mesela dün akşam kadın arkadaşlar tartışıyordu. Bu gelen 8 Mart için sadece eylem için gelmişler üstlerine, o kadar genç!

Ünal Ahmet ÇELEN : Evden çıkıp geliyorlar yani

Çimen IŞIK : Geliyor, o zaman bizim bunlarla ilgilenmemiz gerekiyor. Eğitimdir, ilgilenmedir, bire bir. Çünkü biz hepimiz öyle örgütlendik. Valla biz hiçbir zaman eğitim almadık

Ünal Ahmet ÇELEN : Doğrudur

Çimen IŞIK : Birebir arkadaşların üzerimizdeki emekleri ile bütün olduk. Brçok şeyi. Şeklinde konuşulduğu,



Bu konu ile alakalı olarak 27.02.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

2. KONU : Cizre’de partiden ihraç ettikleri Mele Nezir isimli şahsın, Gerillanın sözcü olduğunu söylemesi

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ, Hüseyin ZORLU

SÜRESİ : 00:00;03 ile 00:00;50 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Cizre’de bizim ihraç edeceğimiz adamı gene getirmişler. Mele Nezir ….. Söylemeyecektim ha, yani benim söyleyeceğim şeyi mazlum ciddiye alabilecek düzeydedir. Ben onu söyleyeyim yani, yani o ciddiyetinin farkında değil. Ben ondan dolayı söylemeyecektim Mazlum’a geçerken, ağzımdan çıktı. Ya çok dolmuşum ya, bizim ihraç edeceğimiz adamı siz getiriyorsunuz. Kimdir, Mele Nezir’dir. Heval diyor, Mele Nezir platformdan en çok alanlardan birisidir.

Hüseyin ZORLU : Denge’dir.

Turan GENÇ : He GERİLLA diyor, dengedi(sözcüdür). Siz her platformdan çıkan adamı koydunuz mu? Yani ben sana kırk tane örnek göstereyim. Çıkmış almamışsınız. Mele Nezir sahtekar bir adam, senin gözünün içine baka baka yalan söylüyor……… .Şeklinde konuşulduğu,



Bu konu ile alakalı olarak 13.03.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde

3. KONU : İzmir Gençlik Örgütünün uzun süredir İzmir’de eylem yapmamasından dolayı Gençlik Örgütünden atılma kararı ve İzmir’i terk etme kararının PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü tarafından verildiği, bu karara rağmen gençlerin Örgüt kararı olmasına rağmen okullarına dönmek istediklerini ve bunun Örgüt kararları ile çeliştiği, böyle bir durumda GERİLLA’ya katılmaları gerektiği, eğer itirazları varsa itiraz raporlarını yazmaları ve konunun değerlendirilip yazılı olarak Türkiye Sözcülüğünden cevap verileceği.

GÖRÜŞME YAPANLAR: Herdem KIZILKAYA

SÜRESİ : 00:44;57 ile 00:54;10 saniyeleri arası.

Herdem KIZILKAYA : Hemen bir soruşturma, bir toplantı oldu. ….arkadaşın katıldığı bir toplantı, ben aktarımları anlatıyorum. …..arkadaşın katıldığı bir toplantı oldu. Toplantı sonucunda bir soruşturma başladıklarını söylediler, işleyişe ilişkin. Daha sonra soruşturma sonucunda, ekstradan bir karar alacaklarını, önemli değişiklikleri netleştirip sonuçlandıracaklarını söylediğini söylediler. Ondan sonra dediler, biz bir süre bekledik. Bizden hiçbir ifade alınmadı. İfade alınmadı ve sadece çağrılıp bize şey söylendi. Bu soruşturmayı bitirin, sonuçlandırın. Sizin gençlikten atılma kararınız çıktı. Bir de İzmir’i terk etme kararınız çıktı. Bundan rahatsızdılar diyorlardı. Yani en azından hani sonuçta bir soruşturma başlatıldığı zaman, bize de sorulması gerekiyordu. Yani bizimde, bizimde ifademizin alınması gerekiyordu. Ancak bizden ifade alınmadı. Hani bize her hangi bir durum belirtilmedi. Diyor ÖRGÜT kararlıdır. Diyor boşa çıkarmak istemiyoruz. İzmir’den çıktıktan, okulumuz ordadır. Biz sonuç itibari ile Aydın’ı terk eden geçmiş dönemde bir kararlar çıktı. Orada biz SÖZCÜLÜK yapmışız. Birisi, SÖZCÜLÜK de yapmış. Yani biz sonuçta ÖRGÜT kararını boşa çıkarmak istemiyoruz ama ailemize de direnip, ona rağmen ÖRGÜTTE kalmışız gibi yaparız. Şimdi ÖRGÜTTE bize karşılık, oraya birilerini vermezse, biz nereye gideceğiz? Ailemize dönmek istemiyoruz. Fakat bu takdirde, kalmak istemiyoruz. Bu noktada örgütün bu durumu yeniden ele alması gerektiğine inanıyoruz. Ben şunu söylüyorum, ısrarla hani soruşturmanın …… ÖRGÜTTEN şey yapıldığı. Onlar ısrarla dediler ki, bize gerekçesi çok iyi açıklanmadı. Sadece işte, eski yobaz anlayışlarını dayatıyorlar orada dedi.

X/1 BAYAN : Bir şey ifade edebilir miyim müsaadenle ya!

Herdem KIZILKAYA : Yav ben açıklayayım da. Biz işçilik yaptığımıza dönük vesaire, bu noktada bizden hiçbir ifade alınmadı. Şeyi söylediler, dediler biz genelde Mukaddes arkadaşla görüşmelerimiz ….. Yani onunla da görüştüm. Kararın yukarıdan ele alınması gerektiğini, en azından bizden bir ifade alınması gerektiğini söyledik. Yukarıdan Mukaddes’in işte şeyi söylediğini, biz bu kararı değiştirmeyiz, isterseniz KANDİL’e gidin. İsterseniz nereye giderseniz gidin, bu karar değişmeyecek. Ben kendilerine şeyi söyledim, dedim ki, ben durumu bilmiyorum. Yani bize İzmir…bir bilgi aktarılmamış, sonuçta …….sizin söylemenizle beraber, örgütün yıllardır bu soruşturma yaptığını, sonuçlandığını, bu konuda bizim bilgimiz yok. Ama sizin bu karara itirazınız varsa da, sonuçta ben tek taraflı bir karar, bir görüşme üzerinden bir karara varamayız. Fazla yetkimizde yoktur. Eğer itirazınız varsa, bir itiraz raporu yazarsınız, durum ele alınır. Dediler, tamam. Çünkü biz bu on gündür, on, on beş gündür hep şurada, burada kalıyoruz. Ne İzmir’e gidebiliyoruz, ÖRGÜT kararı olduğu için de çıkmak, yani bozmak istemiyoruz. Oradan oraya gidiyoruz. Biz bu konuda da elimizden ne geliyorsa da çalışmak istiyoruz. Olmazsa da en azından okulumuza devam etmek istiyoruz. Yani ÖRGÜT buna rağmen yok siz çalışmayın, sizi çalıştırmayız derlerse, okulumuza devam etmek istiyoruz, bir YURTSEVER gibi. Ben şeyi söyledim, dedim biz sonuçta hani arkadaşları konuşmamışız. Soruşturmadan da bilgimiz yok, ancak siz itiraz halinde, bütün bir gençliğin soruşturmalarına da karışmıyoruz. Yani bir iç yönet… Yaptıkları şeylerde oluyor. Fakat sizin itirazınız olursa bir rapor yazarsınız, biz arkadaşlarla da bu konuda görüşürüz. Onun sonucuna ilişkin, sizi çağırır sonucunu iletiriz. Yani fakat bu konuda şey yapmayınız, yani epeydir sormuşlarsa, YÜRÜTME ile muhatap olmak istemişler. Arkadaşlar bunun üzerinden bizi bilgilendirdiler. Ben KUTBETTİN arkadaştan soramadım. Yalnız dediler, heval Kutbettin’de diyor, bu karar yanlıştır vesaire. Hani bunu bilmiyorum soruşturmak gerektiğini …. Kutbettin arkadaşta soruşturmaya katılıyor mu, katılmıyor mu, niye böyle yapılmış, yapılmamış diye sormadım. Buraya gelirse eğer, seçim süreci dedi ama oradan ….dolayı, burada toplantımız olduğunda, bunu da tartışırız, görüşebilir diye. Bak ben şu anda ….onları şeyin üzerinden seçim süreci olduğu içinde, size belki hemen dönmeyebiliriz. Sonuçta raporunuzu yazarsınız, raporunuzun içeriğine de bakarız. Şimdi bir dedim, hem durum bu size sorup. İkincisi rapor geldiğinde tartışmamız gerekiyor.

X/1 BAYAN : …Bu süreci başlattığımızı,sürecin sonrasında yani böyle bir karar alacağımızı,……….böyle demiştim de. Çünkü biz bu karar iletildikten sonra onlara demişlerse, biz işte TÜRKİYE SÖZCÜLÜĞÜ’ne yapacağız, …yalnız size gelebilirler. Herhalde bir iki gün içinde size gelebilirler, böyle bir durumu anlatmak için. Çünkü kararı ….kabul etmeyecekler. Biliyorduk yani böyle yaklaşacaklarını, kararı kabul etmeyeceklerdir. Süreç budur, alma gerekçemiz şunlardır, bunun üzerinden böyle bir karar almışız. Durum size gelebilir de, yani hem böyle bir durum ….hem de onların gelebileceği …………….size gelirlerse zaten muhatap sizsiniz. Tekrar size göndereceğiz demişlerdi ama (konuşmalar anlaşılmıyor) böyle bir süreçti zaten.

Herdem KIZILKAYA : Çünkü geldiğinizde Nadir, Serhat’taydı. Bunun için çağırdık, bir günlüğüne geldi, kesin

X/1 BAYAN : Onlarla da olur. Şimdi heval bu yaptırımlarla ilgili platform yaptık. Şimdi onlar mesela, sanki yanlış işlemiş bir süreç var. Onun üzerinden itiraz yapıyorlar …öyle değil. Biz orada toplantı yaptık. Onlara ilişkin platform yaptık, platform sürecinde zaten biz bu kararımızı verdik. Yani bunların oradan uzaklaştırılması gerektiği, gençlik çalışmalarına YÜRÜTME’den … İzmir’den çıkarılmaları gerektiği noktasında zaten kararımız vardı. Platform yaptık. Platformda bunların amacı ……zaten açığa çıktı. Platformda bunlara özeleştiri vermedik zaten. Platform onlara zaten…..üzerinden bu durumun açığa çıkması üzerinden diye, platformda, bunların aynı anlayışlara dayatıyorlar. Aynı anlayışlara dayatıyorlar. Platform da aldığımız soruşturma şudur; onların durumu aydınlatmaya dönük bir soruşturma değil. Onların sübjektif ………….var mı? Yok mu? Çünkü çok çiddi…..şu an …..yok bunların dışında ilişkili olduğu başka kişiler var mıdır ? Yok mudur? Ona ilişkin bir soruşturma yürüttük. Direk onlarla ilgili bir soruşturma değil? Onların bağlantılarıyla ilgili bir soruşturmaydı….soruşturma süresi sonrasında onlardan alıntı bir ……vardı. Yani şu an ..muhakkak, onu da zaten ………yürütmesinde paylaştık temel ..konularda da onunla ilgili bir kesin onunda eleştirilmesi gerekiyor. Çünkü oda o grubun içerisinde.

Herdem KIZILKAYA : ………………….

X/1 BAYAN : Sübjektif bir durum yok. Yani düşmanla, şudur budur bir bağlantı yok. Ama objektif bir aşama durumu söz konusu. Heval onlarla ilgili aldığımız kararın nedenlerini ben kısaca özetleyeyim. Birincisi …zaten İzmir’de de ………bilmem ne geliyor. Yani hani süreçte ……. ……..eylem yapmadığı vesaire, tabii ki bunu kıracak olan Gençlik Örgütüdür. Yani şimdi İzmir’de biz de toplantılarda değerlendirme yapıyoruz ama hani GENEL YÜRÜTMENİN katılımı şudur budur, ama esasta işin …..gençliktir heval. Orada eylemi yapacak olan, Gençliktir. Burada süreci değiştirecek olan, gençliktir. Orada yani durumu değiştirecek olan, gençliktir yani. Dolayısıyla mesela durumun bunun içinde olması ……… gençliğin sorunudur ve gençlikten kaynaklı bir durumdur. Çünkü orada başka nedenden arkadaşlar niye ……………..biçimde tehdit görünüşlüğünü yapıyor. Yani hangi arkadaş gitmişse …..arkadaşı kullandığını ….hangi arkadaş gitmişse, eylem yapılmasına doğru düzgün izin vermemiş. Tamam mı? Örgütün mesela bir anlayışını, bir …………….izin vermiyorlar. Bir buçuk yıl önce….. …merkeze gittiğimizde

Herdem KIZILKAYA : Ben şunu da söyleyeyim de, bilgin olması açısından, ben çok konuşmalarına izin vermedim. Çünkü ben soruşturmanın çok basit bir durumda ele alınmadığını biliyorum.Yani ………olduğuna acaba atılmalarının çünkü çok gerekçeli bir …. Deyince …..o zaman soru işareti. Acaba arkadaşlar devletle bağlantılı durumundan kaynaklı mı soruşturma açmışlar? Soru işareti oluştuğu için ben onun için konuşmuyorum. Hani konuşsam, doğal olarak işleyişi …………anlatacağım durumu anlatacağım. Ben bunu da bir neden olarak açısından açmadım, yani bilinçli açmadım. Bilinçli de tartışmadım. Raporu istememin sebebi de bu oldu.

X/1 BAYAN : Bir buçuk yıl önce mesela merkezi eğitimleri…..ve merkezi eğitimlerimiz, kadro …..eğitimlerden sonra alan değiştiriyoruz. Bunlar, alanda kalma noktasında ısrar ediyorlar tamam mı? Kalma noktasında ısrar ediyorlar, çıkmıyorlar. Ama biz normalde mesela SÖZCÜLÜĞÜMÜZDE VE YÜRÜTMEMİZDE, Gençlik Örgütünün mesela kararıdır, yer alacak arkadaşların okulunu bırakması gerekiyor. Aktif… …kadro güçlerine katılması gerekiyor. Bunlar mesela geri çekiyorlar, diyorlar ki biz hayır, okulumuzu okuyacağız, alanda da kalacağız, çıkmayacağız da. Böyle bir bütün ölçülerin geri çeken kendine göre uyarlıyorlar, kendileri ele alıyorlar. Yani bir denenen kişi mesela, bir de şunun arkasına saklanarak ……diyorlar ki, biz bu alanda kadrolaşmayız. Ama bu böyle küçümseyen, basitleştiren tamam mı? … gibi mi olacak, yoksa şunun gibi mi olacağız? Alanı basitleşti ama biz …katılacağız. Biz de diyoruz ki, tamam heval,….kadro, merkez bize katılmadıktan sonra bize…istiyoruz zaten onun üzerinden başlattık. Yani geldi böyle var ya Allahım, tüm ortamı nerdeyse sabote ediyor. Her yakaladığı arkadaşı çekiyor. Dediğin gibi dedikodusunu yapıyor. Çekiyor, böyle onlar oturmuş paçasına tamam mı, herkes ….. şu ana kadar bir yıldır merkezden dolayı, orada çalışan herkesle ilgili bir sürü şey toplamışlar. Dün ifade ettiği şeylerde, hani ÖRGÜTÜN yapmasını isteyipte onların yapmadığı şeyler ve bunu da haklı bir şeymiş gibi söylüyorlar. Biz bunu, onu da biraz fark ettik.

SÜRESİ : 00:57;42 ile 01:02;40 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

X/1 BAYAN : Ama sorun …değil. Yani o önce çalışanlarla ilgili, bize bölge dışı soruşturmayı yürüten arkadaşlarla ilgili, diyor soruşturma iyi bir ekip tarafından yürütülmedi. Yani kim olursa olsun, orada kim çalışıyorsa çalışsın, hepsini tartışıyor. Hepsini tartıştırıyorlar ve kabul etmiyorlar. Bir de nasıl böyle, biraz okumuşlar tamam mı!......okumuşlar, bazı kavramlarda öğrenmişler. Onun üzerinden, böyle umut demokrasi anlayışı üzerinden örgütü ele alıyorlar. Yani böyle çok kötü bir ….ama biz hayır onlar yönünde bu kararı alırken pat diye almadık zaten. Bak bizim yürüttüğümüz iki ay önceki eğitimden beri, en son toplantıyı ….biz onların durumunu tartıştık. Arkadaşlara da bildirmişiz zaten ………….biz yani önce platform oldu. Platformdan sonra soruşturma geçirdi. Zaten o süreç içerisinde, onların ….bir kararı çok kapsamlı tartıştık. Yani anlayışlarını, nedenlerini, gerekçelerini, yani öyle pat diye aldığımız karar değil zaten. Ama böyle, biz İzmir’de gerçekten yurtsever olarak oturturduk. Yani durumun değişmesini istiyorsak, bu aldığımız kararda kesin bir tarz vermemiz gerekiyor. Çünkü taviz vermemiz, diyorlar biz okulumuza döneceğiz. Yani düşünsene bu kadar şey yapacaksın, ÖRGÜTÜN EN ÜST DÜZEYİNDE YER ALACAKSIN, sonra hiçbir şey olmamış gibi, gideceksin okuluna devam edeceksin. Bu kadar basit mi? Bir sürü kişiyi okulundan toplayıp, GERİLLACILIĞIN PROPAGANDASINI YAPACAKSIN, sonra gideceksin, okuluna devam edeceksin. Ya şu olabilir mi? Biz onlara ne dedik? Mücadeleye katılmak mı istiyorsunuz? …………….GERİLLAYA katılırsınız……yani en temel kadrosunun içeriği odur. Yönü odur. Siz gençlik örgütünün en üst düzeyinde görev almışsınız, sorumluluk almışsınız, bütün eğitimlerden geçmişsiniz. Bundan sonra …GERİLLAYA Katılacaksın. Madem diyorsunuz bize haksızlık yapılmış, biz bu mücadelede kalmak istiyoruz. (konuşmalar anlaşılmıyor) gelirsiniz …katılırsınız. Kaldı ki zaten onu söylüyorlardı ya (konuşmalar anlaşılmıyor) yani benim gerçekten oturtmak istediğimiz anlayış budur.(konuşmalar anlaşılmıyor) Ama İzmir çok kötü şu an, Kutbettin arkadaş ta gerçekten o konuda yani eleştirmek lazım,…………….

Herdem KIZILKAYA : Şimdi Yoldaş, ben zaten şey onlar o zaman raporu yazar …. Biz raporlarını beraber değerlendiririz. Uygun bir tarz veririz raporlarına, çağırırız konuşuruz. Daha sonrasında da biz, hem Kutbettin arkadaş şey söylüyordu, çünkü şeyi söylüyordu. Yani belli ki Kutbettin arkadaşa haksızlık yapmışlar, ha yorum yapmadık. Kutbettin’i biraz anlamadan yorum …kendine doğru çekme yolları da ………toplantılardaki duruşu ….hangi hava önün deyse ona göre bir değerlendirme tarzı ….Kutbettin arkadaşın kendine has, ÖRGÜTÜN ölçülerine has, bir tarzı yok yani. Onu tamamen pozisyonuna göre ….zaten sizin İzmir’de kalmanızda iç taraftan olduğu bir …değil ama, KÜRDİSTAN’dan sonra da kaldı ne yazık ki! Dezavantajımız var. O zaman raporlarını yazar …..yoldaş, biz beraber okuruz. Raporlarına bir cevap ta veririz, yazılı bir cevap veririz. Onları çağırırız, rapor tutanaklarının sonucuna da iletiriz. Hem raporlandığı kararı, örgütün yazamayacağını daha sonra ….bu noktada örgütün ..platformlarının olduğunu yani benzer görünümlü bir cevap veririz, ….ben …. Durumunu bilmediğim için bir de platformda sorun. Yani ben olduğu gibi aktarırım. Zaten görüşme, şu andaki görüşmemiz bile daha uzun bilinçli uzatmadık. Çnkü soruşturma ve alandan çıkarılma kararı denilince, ben durdum. Büyük ihtimalle arkadaşlar, bu yönden yola çıkarak soruşturma yürütmüşlerdir. Onun için ben durdum ve dolayısıyla siz yazarsınız. Raporunuzu yazarsınız biz bakarız, değerlendiririz. Ona göre sonucunu size getiririz. O zaman öyle olur. Siz buralarda mı olursunuz? Yani durumu anlamak için dedim. Şimdi bakarsın raporu getirirler, yarın konuşmaya başlarlar

X/1 BAYAN :…konuşuyorlar heval, sen bıraksan var ya! Bıraksan böyle 10 saat konuşurlar yani.

Herdem KIZILKAYA :Tahmin ettim zaten! Onun için konuşmalarına izin vermiyorum.

X/1 BAYAN : ……………bu zamana kadar ben onlara …..bizim dedim temel özeleştiri noktamız, burada geç müdahale etmiş olmamız, gerçekten öyle. İzmir’in her dönem durumunu tartışıyorduk ama demiyorduk yani, gençlik örgütü olarak kendi durumumuzu bir müdahale edemiy..

Herdem KIZILKAYA : Tamam yoldaş bir şey yapsınlar ….. Şeklinde konuşulduğu,



Bu konu ile alakalı olarak 22.08.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde

4. KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü TÜRKİYE YÜRÜTMESİ toplantısında eleştiri konusu yapılan; Bölücü başı Abdullah ÖCALAN talimatı ile oluşturulan YEREL YÖNETİMLER AKADEMİ çalışmalarına daha önceki tarihlerde örgüt adına faaliyetlerinden dolayı hakkında işlem yapılan ENGİN KOTAY isimli şahsın işlem yapılması sebebi ile yer alamayacağı değerlendirilmiş, bu konu ile ilgili olarak PKK/KONGRA-GEL terör örgütü silahlı kanadı olarak faaliyet gösteren ve kendi tabirlerince GERİLLA olan 2 şahsın komisyona aktarıldığı,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ, Hüseyin YILMAZ, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00.25;04 ile 00.26;19 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Bundan bir süre önce aşağıda yapılan toplantıda YEREL YÖNETİMLER AKADEMİSİNE ilişkin bilgilendirme de yapılmış ve AKADEMİNİN sürekli kadroları için havuzda biriken isimler arasında Engin Arkadaş da zikredilmişti. Daha önce konuyla ilgi komisyon toplantımızda Engin arkadaş da değerlendirilmiş ve kadro olması nedeniyle maaşını da düşünerek AKADEMİ bünyesinde kullanılmasının doğru olmayacağı sonucuna ulaşılmıştı ..mıştı. Bu durum karşında aşağıdaki YEREL YÖNETİMLER KOMİTESİ Engin arkadaşın çalışmada değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişti. Bu durum üzerine GERİLLADAN 2 arkadaşımız ...............… olarak bir süre komisyonumuza aktarılmıştı ancak komisyondan kimi arkadaşlar bu duruma itiraz etmişti. İtiraz gerekçeleri kısaca şu oldu, Bir Engin arkadaşın durumu aşağı…. yazılı olarak iletilmemiştir. Yazılı olmayan bir durum esas alınmaz. İki Engin arkadaşın uzun süredir ÖRGÜTSEL çalışmaların dışında hatta geçen gün YÜRÜTME TOPLANTISINDA da arkadaşın konumu eleştiri konusu yapılmıştır. Bu gerekçelerden dolayı Engin arkadaşın YÜRÜTME tarafından netleştirilmesi gerekiyor ve böyle gelişmiştir.

Hüseyin YILMAZ : Geçen YÜRÜTME TOPLANTISI mı?

Turan GENÇ : Geçen

Hüseyin YILMAZ : Hee

Çimen IŞIK : Tamam yeterlidir.

Hüseyin YILMAZ : Tamam yeterlidir.

Çimen IŞIK : Bana bi kopyasını sakla komisyona da sunayım. Şeklinde konuşulduğu,



Bu konu ile alakalı olarak 09.08.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde

5. KONU : Gelen şahıs ile aralarında geçen konuşmalar hakkındaki konuşmalar ve PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün kırsal alanında faaliyet gösteren ve GERİLLA olduğunu beyan ettikleri İhsan................... isimli şahısla görüştüğün açıklanması,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ, Zöhre BOZACI

SÜRESİ : 00:45;10 ile 00:46;06 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Yok bir şey söylemedim yani çok fakir …............. şeyi sordum müdürleri falan tam

Zöhre BOZACI : Diski spor’da yöneticilik yapmadı mı?

Turan GENÇ : İşte o iki maça ilişkin ……

Zöhre BOZACI : Yok mu? buraya mı gelsin

Turan GENÇ : …………………

Zöhre BOZACI : ………….arkadaş ta onayladı mı?

Turan GENÇ : He he onayladı.

Zöhre BOZACI : Onu diyorum Bide önemlidir destek vermesi

Turan GENÇ : Neyin?

Zöhre BOZACI : Yani o şeyin böyle bir şeyin olmasıda

Turan GENÇ : Biz zaten görüşmüşüz o konuyu

Zöhre BOZACI : Ama meclisle ……

Turan GENÇ : Ya yok GERİLLADIR, İhsan’la görüştük

Zöhre BOZACI : ……………………

Turan GENÇ : Onun bir Problemi yok

Zöhre BOZACI : Niye

Turan GENÇ : İşten atmışlar. Ondan önceki yönetim atmış

Zöhre BOZACI : …………ha önceki yönetim. Şeklinde konuştukları,



Bu konu ile alakalı olarak 14.06.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde

6. KONU : HPG terör örgütünün yaptığı baskından sonra özeltimlerin yaptığı operasyon sonucunu anlatıyorlar gerillaların yapılan sorgusu

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ, Kemal AKTAŞ

SÜRESİ : 00:36;00 ile 00:37;30 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Bak sana bir örnek vereyim, bizim Metin GÜMÜŞ adında bir arkadaşımız vardı. Biz Aygün le birlikteydik Fethi ile birlikteydik bu arkadaşın hikayesi şey yani ilginç. Şimdi bu gerillalıkta görmemiş ıııı çobanlık yapıyor. Bizim arkadaşlar eylem yapıyorlar, timler o eylemin ardından operasyona çıkıyorlar burda bunu görüyorlar. Bak ayağına sıkmışlar ayağında platin var sakat yani bunu vuruyorlar ondan sonra hastaneye götürüyorlar, hastaneden çıkardıktan sonra savcılığa götürüyorlar. Savcı diyor bana sordu dediki:seni kim vurmuş ya ben dedim özel timler vurmuş dedim …….bana dedi seni PKK’li ler vurdu seni bıraktı aynen böyle anlatıyor.Beni PKK ler vurmadı ben görmemişem beni özel timler vurdu.diyor beni tutuklattı beni cezavine gönderdi uzun bir süre sonra …… geldi.Bunun üzerinde yakalanan KALEŞNİKOF ondan şu kadar ………. çatışmada ele geçirildi, yaralı yakalanmış ………..arkadaşı 125 sene ceza vermişler. Evliymiş iki tane çocuğu varmış.16 yıl şu an cezaevindedir.

(X-1 ERKEK) : Ayağını ……………….

Turan GENÇ : Her aramada zırt pırt ötüyor. 16 yıl gerçekten bu arkadaş gerilla eğitimi görmemiş çoban olmasına rağmen gerilla …………………………………….

Kemal AKTAŞ : …………..birlikteydik. Ben o gün ordaydım ikinci günü var ya birinci gün değil de baskının olduğu diğer hani …….. bu özel timlerle, Jandarmayla …daş ekipler oluşturuyor baskınlar yapıyorlar. Diyarbakır da da yapıyorlar HPG yede yapıyorlardı şimdi ile baskın yapıyorlardı biz hepimiz dışarıdaydık yani yöneticilerden kimse birisi yoktu. Nerdeydi bilmiyorum ilçeler demiydi nerdeydi ondan sonra bi baktım Hakan geldi dediler şey dedi baskın yapılmış arama yapılmış dediler ki baskın yapılmış, başta bize şey yansıttılar yani baskın yerini basmışlar yani sivil polisler siyasi olarak sonra dan öğrendik meğer şey yani özel tim şu bu var ya normal keleş kontrol ediyor yani güvenlik açısından ediyordu vel hasıl ………………………………… kaçağı buluyorlar kaçağı yakalıyorlar ondan sonra bunu kesiyorlar üstüne oturt duruyorlar bilmem ne yapıyorlar ondan sonra biz geldik ………..bey ………………..baskına gelen (üst üste konuşuyorlar) Şeklinde konuştukları



Bu konu ile alakalı olarak 30.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde

7. KONU : İnternet üzerinden örgütsel haber okuyorlar ve yorum yapıyorlar. 'GERİLLA SON SÖZÜNÜ SÖYLEMEDİ' “Gerillanın her durumda söyleyeceği son sözü vardır’’ diyen HPG Komutanı Derik şöyle konuştu: ‘’Bize bu sözü bize erken söyletmesinler.

GÖRÜŞME YAPANLAR: Alican ÖNLÜ, X1 BAYAN

SÜRESİ : 00:49;28 ile 00:56;10 saniyeleri arası.

Alican ÖNLÜ : Siz varya siz

X1 BAYAN : Kim

Alican ÖNLÜ : Siz varya siz

X1 BAYAN : Ya söylesene kimi gördün

Alican ÖNLÜ : Siz gerçekten

X1 BAYAN : Hadi söyle

Alican ÖNLÜ : Siz bak bak bi Dakka Zagros Saha Komutanlarından İskender Derik hemi

X1 BAYAN : He

Alican ÖNLÜ : Türk ve İran ordularının saldırılarına karşı gerillanın büyük bir direniş sergilediğini belirterek, Kürt gençlerinin de Türkiye ve metropollerdeki

X1 BAYAN : Bugün izinlisiniz değil mi?

Alican ÖNLÜ : Yok

X1 BAYAN : Hıı

Alican ÖNLÜ : Yok biz sınıf arkadaşıyız. Onun için diğerleri …… gerillanın büyük bir direniş sergilediğini belirterek, Kürt gençlerinin de Türkiye ve metropollerdeki mücadeleyi yükseltme çağrısında bulundu. HPG komutanı Derik, Metropollerde yapılan linç girişimleri ve askeri operasyonlara karşı gerillanın saldırıları tüm gücüyle cevap vereceğini kaydetti. ANF’ye konuşan Zagros Saha Komutanlarından İskender Derik, Türk ordusunun gerilla güçleri karşısındaki başarısız olduğunu belirterek, “Zap’ta gerilla direnişine halkın Nevroz’daki önderliği ile sözleşen tavrını Türk devleti hazmedemiyor. Tüm saldırılar bunun sonucudur. Hükümet ve ordu yenilgisini ört bas etmek için faşist çete guruplarını kışkırtarak Kürtlere karşı linç girişimleri provasını yaptırıyor’’ dedi.'GERİLLA SON SÖZÜNÜ SÖYLEMEDİ' “Gerillanın her durumda söyleyeceği son sözü vardır’’ diyen HPG Komutanı Derik şöyle konuştu: ‘’Bize bu sözü bize erken söyletmesinler.

X1 BAYAN : Bize erken söyletmesinler eee

Alican ÖNLÜ : Bizi tanıyanlar gerilla ve militanların nasıl cevaplar verdiğini gayet iyi bilir. Saldırılar karşısında gerillayı, bazı gerilla komutanlarını ve bir kısım yurtsever insanı zor kontrol ediyoruz. Bunları sadece hareketin önderliğinin tavrı kontrol ediyor, başka kimse kontrol edemez. Ama bu süreç böyle devam ederse biz dâhil kimse bireysel ferdi eylemlerin önüne geçemez. Saldırılara karşı Kürt halkı her türlü yöntemle kendisini koruma hakkı vardır. Bunun açıkça bilinmesi gerekir. Hiç kimse atılan tonlarca bombaya, yapılan bu linç girişimlerine karşı sessiz kalmamızı ve boyun eğmemizi beklememeli. İmha saldırılarına karşı halkımızın hakkını her türlü araçla koruyacağız. Bu bizim en doğal evrensel hakkımızdır. Bize ‘terörist’ diyenlere yapılan bu en faşist terör saldırılarını görmediklerini de görmelerini de istiyoruz. Eğer bunu görmüyorlarsa bizde bu kesimleri yapılan bu saldırıların ortakları olarak değerlendireceğiz.” Türkiye-İran Ortak Sınır Jit Sınırda Jitem Uyarısı, Gençliğe Çağrı HPG komutanı İskender Derik, ‘’İnkar ve imha konsepti karşısında gençliğin aktif mücadeleyi yükseltme çağrısında bulunarak, “gerilla kendi cephesinde cevabı olacaktır. Ancak gençlikte yerinde duramamalıdır. Mücadeleyi her alanda yükseltmelidir. Kapsamlı saldırılara gençler metropolleri savaş alanlarına dönüştürmelidir. Buradan yükselen mücadele ruhu ile dağlara kendisini vererek aktif bir şekilde bu faşist devlet ile hesaplaşmalı, hesap sormalıdır” dedi. Gerilla komutanlarından İkinci Omar Oramar eylemi olarak geçen Bezele (Aktütün) eyleminin arka planını eyleme katılan gerillalar anlattı. Savunma, saldırı, suikastçiler, doçkacılar ve taciz grubu da her ve yer alan gerillalar, eylem esasında Türk esnasında ordusunun ağır bir şok yaşadığını ve kendini savunamaz hale geldiğini belirtti.

X1 BAYAN : Kim.

Alican ÖNLÜ : ………….. Oramar da aldığı ağır darbe sonrasında Türk ordusunun operasyonlarına ağırlık verdiğini söyleyen gerillalar, intikam eylemi için hazırlıklara başladıklarını ifade etti. Eyleme katılanlar, hedef olarak Bezele karakolunun belirlendiğini keşif ve hazırlıklardan sonra harekete geçtiklerini söyledi. HPG açıklamasına göre en az 29 asker öldü ve çok sayıda asker yaralandı. Ancak eyleme katılan gerillalar karakolun yerle bir olduğunu ve askeri kayıpların çok daha fazla olduğunu belirtti. PKK’NİN İLK HAVA SALDIRISI Allah Allah nasıl oluyo

X1 BAYAN : PKK’nin kara saldırısı yoksa yanlış okuyorsun ………….

Alican ÖNLÜ : PKK’nin ilk hava saldırısı

X1 BAYAN : Tamam devamı ney. PKK’ nin hava saldırısı nasıl olacak PKK’ nin Helikopterleri yok ki ………….

Alican ÖNLÜ : Duymadın mı?

X1 BAYAN : Sen şaka yapıyorsun.

Alican ÖNLÜ : İkinci Oramar olarak kayda geçen eylemin bir özelliği de ağır silahların kullanılması olarak dikkat çekti. Havanlar, biskiler, doçkalar ve kanas silahlar ve kullandığı eylem için “PKK’nin ilk hava saldırısı” tanımı yapılıyor. Eylem hakkında devlet cephesinde de yok olan karakol görüntüleri yansıtılırken, askeri kayıplar 6 olarak sınırlandırıldı.

X1 BAYAN : Kaç kişiymiş askeri kayıp

Alican ÖNLÜ : 19 dan fazladır.

X1 BAYAN : 19

Alican ÖNLÜ : …………….öyle söyledi diyor. Biz tepenin bin metre kadar altındaydık. Suikastçiler yakın cepheye yerleştirilmişti ve 40 dakka boyunca kimseyi tank ve obüse yaklaştırmadılar. Bir ara verince fırsat buldular tanka gittiler ama tank etkili olmadı, arkadaşlar şiddetli bir şekilde tankı vurmaya başladılar. İlk atışta ne yapacaklarını bilmiyorlardı ve büyük kayıp verdiler.

X1 BAYAN : Ne zaman ………… hıı

Alican ÖNLÜ : Yarım saat sonra

X1 BAYAN : Yarım saat sonra .Şeklinde konuştukları



Bu konu ile alakalı olarak 16.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde

8. KONU : Gerillalarla Siyasal Alan Merkezinde yaptıkları toplantı ve sonuçları

GÖRÜŞME YAPANLAR : Turan GENÇ, Hüseyin YILMAZ, Cihan DENİZ, Hüsnü ABLAY

SÜRESİ : 00:30;18 ile 00:33;42 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Heval senin aldığın 4 cigabaytlık flaş disk gitti,

Hüseyin YILMAZ : Niye?

Turan GENÇ : Onu tuvalete attım, gözaltına alınıyorduk nerdeyse,

Cihan DENİZ : Nerde?

Turan GENÇ : Bitlis Bitlis çıkışında Terörle Mücadeleye çağırdılar

Cihan DENİZ : Siz kaza yaptıktan …………..….

Turan GENÇ : Yo yo geçti ……………....

Cihan DENİZ : Hıı

Turan GENÇ : Yau bu kaçakçılık durdurdu bizi nerden geliyorsunuz dedi Muş’tan, ne iş yapıyorsunuz, ………... Yerel yönetimler oluşturduğu komisyondayız arabayı çekin dediler, biraz tartıştık, dediler ………. İş……. Yapıyorsunuz, kimlikleri göreceğiz dediler ……….. dedik nerden çıkart………….… kimlikleri dedi………………… girdim tuvalete kırdım çıktım.

Hüseyin YILMAZ : Canın sağolsun, yeniden alırız dostum

Turan GENÇ : Tutanaklar da gitti

Hüseyin YILMAZ : Tutanaklarda mı gitti? İşte bak işte bi kötü haber …

Turan GENÇ : Heval sen

Hüseyin YILMAZ : ……………………..… emeği geri alıyorum

Turan GENÇ : Heval sen onu ………dönem yazıyla atmışsındır onu biz onu biz onu biliyosun …….. ama ben nası ………. Yau bakıyom okunmaması gereken şeyler var atıyorum oraları bazı ……………..bi şey var özellikle o HİZBULLAH’a ilişkin …….

Cihan DENİZ : Biz geçenlerde ………….. bu festivallere ilişkin geçen bizim toplantımızda kısa değerlendirme yapıyoz işte ……………….. ……….. hemde seçimdeki oy …… toplanma süresinin bazı yaklaşımlar olabilir. GERİLLAYNAN BU SİYASAL ALAN MERKEZİNDE Bİ TARTIŞMA YÜRÜTTÜK, Bu tartışmayı öyle ee bu tut bu tutum orda da biraz somutlaştı, Gerillanın ve arkadaşların ……. çıkarmasını istedi …… bu festivalle ilgili işte nedir? Bu sene nası bi festival ……… ……………… için bu nedenle hızlı yansıdı yani yap… bi biçimde yansıdı. ……. düzeltti şimdi arkadaşlar bir …… festivaller konseyi ile bi tartışma yürüttü yani ne olur ne oldu festival …………………….

Hüsnü ABLAY : Onun tartışmasını birlikte yapalım …. Burda ……

Turan GENÇ : Komisyonun altında komisyon olur mu? bu sene festivaller yapma yapılmasın gibisinde kesinlikle bi karar yok ,YÜRÜTMEMİZİN ….. Bİ KARARI YOK, SİYASAL ALAN MERKEZİMİZİN DE KESİNLİKLE BU KONUDA KARARI YOK ama diyor ki örneğin mesela bazı yerler….. alabildiğince geçen dönemler kamplar oluştu, tüketim açısından gerçekleştirilecek bu tarz bi ……. Yapmaktansa böyle …… bunu bu sene farklı sosyal projelere yada kültürel projelere ..............yapmamız daha zor olacaktır. ………… daha uygun olacaktır. Çalışmalar ….. biz ……. Yaklaşabiliyoruz çünkü …….. geliyor. Öyle bi ………Şeklindeki konuşmaların geçtiği,





Bu konu ile ilgili olarak 15.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

9. KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün dağ kadrosunda bulunan bir şahsın yaralanıp Diyarbakır iline getirilerek tedavi ettirilmesi ve buna yapılan harcamaların meclisten talebi konusu.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Senanik ÖNER, Turan GENÇ

SÜRESİ : 00:18;43 ile 00:31;00 saniyeleri arası.

Senanik ÖNER : ………… buraya. Babası benim kaynım olur. Kendi kendine sordu biz bekliyoruz Buna karşılık bir kardeşi Dersimde Şehit oldu gerillaydı. amcasının kızıyla ablası yetim olduğu için, bunlar büyüttü, ikiside ……….. ikisi şehit oldu. Bunun iki tane kardeşi de bizim eeee hevale İbrahim ………… bağlarda, …………. Üzerine çalışıyorlardı, iki kişi de yakalanmış, şu anda içerdeler. Gidip geliyorlardı……………….. Yakalandılar. Bu Mersinde ceza evinde kendini intihar eden arkadaşımız vardı.

Zülküf ...... : Evet

Senanik ÖNER : Duydun mu

Zülküf ...... : Evet

Senanik ÖNER : işte ……….. onların evindeydi. Sonra bir yerde görüşüyor.

Zülküf ...... : O Van’lı oğlan Gevaş

Senanik ÖNER : ikiside İşte ……….. telefonla konuşuyor …… orda yakalanıyor. Onun evine baskın yaptılar dedi kardeşlerimin davasıdır. Şu an o üç kardeş caza evinde . iki tenesi ceza almış o dava, mersin davadan dolayı Elbistan da, bitanesi de, son güneyden gelirken, bizim eve gelirken polisler etrafı sarıyor, çocuklar, ben cizredeydim. Dediler etrafımızı sarmışlar içerdeler ne yapalım. Dedim ne yaparsanız yapın onları içeriden çıkar …….. telefonu üzerinden alın onun, telefonu alıyorlar onu çıkarıyorlar dışarıda telefonu veriyorlar ama bu defa rahat bırakmıyorlar telefonu izliyorlar. İstanbul’a gel, Diyarbakır’dan İstanbul’a gidiyor, orda bir tane o demin ki ………kardeşiyle ilişkide buluşurken orda onu yakalandı. İşe bu uzun uzadıya anlattım da bilinmesi açısından ben şey ediyorum. İşte bu onların ilk kardeşi Ondan sonra Irakta çalıştı, babasız kaldı, burada içerde kaldı, çocukları kaldı, onları geçindirmek için Irak’a gitti. Burada bir süre çalıştı . Amcasının kızıyla nişanlandı biraz kendini doğrulttu. Şimdi bugün geldi bana dedi, bişey var ben utanıyorum söylemeyi.fakat ben ağabeyme söylemişim abim demiş işte …… yok. Diyor ben güneyden geldim, ordaki arkadaşlarla, Ahmet arkadaşla ilişkileri vardı zaten. Diyor ben geldim tam işte Zahoya , tam iş yapabilecekken Pınar Arkadaş beni aradı diyor, bana dedi sen nerdesin, dedim Zahodayız, sen sen bulunduğun yeri söyle biryere kıpırdama biz geliyoruz. Bende orda dedim bir şey vardı Adresi verdim, geldim çanta vardı. Turan dedi çantayı oraya bırak bizimle gel. ………..

Zülküf ...... : İsmi neymiş adamın.

Senanik ÖNER : Hı

Zülküf ...... : …………..

Turan GENÇ : Zülküf geldin.

Zülküf ...... : He

Turan GENÇ : Bu senin şarzın, ince şarz ……. Sen konuş Zülküf’le

Senanik ÖNER : Diyor o arkadaş beni aldı götürdü dağa götürdü, sınıra yakın bir yere, gittim oraya 3 arkadaş vardı, dört arkadaş, bir arkadaş üç yerden yaralı, bacağından iki kurşun yemiş, buradan yemiş. yerde tepiniyor. Diğer üç arkadaş ………. valla dediler durumumuz bu, biz ………… yapacak bişeyimiz yok. bu arkadaşımızı, ya sen kurtarırsın ya şehit olur. Dedi Baktım dağın başında ben ne yapabilirim. Herhalde bana Türkiye ye götür demiyecaksınız. Demiş valla mümkünse onu da yapın. Nasıl yapılır. Demiş burada bizim ilişkilerimiz var. buradan geçiracaz, sen gidip bak ne yapıyorsan yap bu arkadaşımızı kurtar. İsmi de şeydir. RUBAR ……

Zülküf ...... : RUBAR ………..

Senanik ÖNER : ……………………..o gece kandili gezdim………. katırla ben bi arkadaşı dağdan getirdim. Kendileri ……………bi arkadaş içerde Diyarbakır’da bir arkadaşım vardı onuda çağırdım geldi, her iki tane arabaya istedik, bi tane Pikap gibi bişey.bu ambulans gibi üzerine polisler gibi yanan sönen şeyleri ……… aldık bağladık.

Zülküf ...... : Hee,

Senanik ÖNER : ………..istedik, Bizde ambulans şeye dönüştürdük, bu arkadaşımız …… Kampda ………………böyle bi ………… işçi mişçi elbiselere giydirdik, o uzun uzadıyı anlattı , ben kısa anlatayım. İşimiz var işiniz var, neyse diyor o arkadaşı biz gittik Diyarbakır’a getirdik, burada diyor bir ev kiraladık. Arkadaşı oraya götürdük burada tanıdığımız bi Doktor vardı doktoru getirdik, dedik bu arkadaşı iyileştir. ………………… doktor geldi, ……. doktora baktı , maalesef doktor dedi ben ……………….. dedimki kurşunda kalmıştı.kurşunu çıkardı, tam beş yer, beş kişi olayı biliyor o evde diyor ………………….

Zülküf ...... : Hıım

Senanik ÖNER : Annem babam soruyor, sen ne yapıyorsun falan, ………………. Ben çalıştım param orda kaldı dedim, kim getirecek, diyor ben gelirken üzerimde üç bin dolar vardı. Velhasıl orda diyor borç ettik, şu ettik bu ettik, o arkadaşı tam beş buçuk ay …………….. doktor diyor malzemenin çoğu bedava getirdi, ona hatta diyor bu ………. artık yatak getirdi yerleştirdi oraya , beş buçuk ay sonra diyor bizim ev sahibi bize dedi artık çıkacan, ……………… mişim, ondan dolayı kirayı veremedim.

Zülküf ...... : Diyarbakır’dadır

Senanik ÖNER : Diyarbakır’da.

Zülküf ...... : Peki bunlar bizi ……….. ziyaret …………

Senanik ÖNER : ………… bu gün müsait değil başka zaman . Bizim arkadaş ……….. buradan çıkar …….. falan. Neyse ordan çıkardık, arkadaş iyileşti, iyileşti ordan dedim şey sizin eve götür, ……… takrar tabi başka bir araçla bu sefer, sahte bir kimlik ……….. olmayan bir kimlik yaptık, o kimlik bizim bu arkadaş Cizreye götürdük, Cizrede de bir araç kiraladık, Nusaybin, Silopi, Cizre arasındaki bir Köye götürdük, o köyün yanında …………….. dedi siz durun, orda bir lamba var, ………………beni kabul ederlerse ………………. Siz gidersiniz, yok eğer kabul etmezlerse ben geri gelirim. Başka yol deneriz. Diyor hadi gitti, lambayı iki kez söndürüp kapattı, o biz de geri geldik. Arkadaş da Suriye istikametine ………… Suriye geçti diyor, demiş ben Suriye üzerine geçecem, Suriye ye geçti biz geldik. Şimdi diyorum, ben hem sizden bir şey istemiyorum. Fakat anam babam falan çocuklar siz parayı ne yaptın, diyor ben……… orda yalan söylüyor. Hep yalanla bu işi götürüyor. Dedim peki niye bize gelmedin falan , dedi valla arkadaşlar orda ……….ler

Zülküf ...... : Zorlamışsanız burada kal demişler.

Senanik ÖNER : Mesela ………….. demişler tamam, demiş ……………….. ben diyor arkadaş evde yaralıyken ben buraya gelmem. Zaten on günden Urfa’dayım, beni aradı, dedim Urfa’dayım orda arkadaşlar var. ……….. arkadaş …….., arkadaşa diyorlar bak seninle özel görüşmek istiyor. Diyor bir iki kişi daha var . demiş Yabancı kimseye söyleme. Dedi bana mesela ………….. senle özel bir şey görüşmem lazım. Demiş burada yabancı kimse yok hepsi bizim arkadaşlarımızdır fark etmez söyle. …………….…..Yardıma ihtiyacımız, yardımınıza ihtiyacımız var.

Zülküf ...... : Hıım……………..

Senanik ÖNER : ………… bi fırladı, ……………… kalk ulan git senin burada ne işin var falan dedi beni burdan kovdu. Dedi …………. İş yapıyorsunuz. Ben ……………………. Nasıl bunu söylersiniz ……………. Dedi ben ………. Ben sana dedim özel görüşmek istiyorum. Sen bana açık söyle dedin bende söyledim. Bu işkence sana özel bir yöntemle ……….. Vel hasıl diyor …………… kalktım ……….. giydim, ta ondan evvel gidiyorum. …………… ben çıktım terk ettim. Diyor bi daha da ……… gelmedim.O gün aradı ben Urfa’daydım. Dedim Urfa’dayım yarın öbür gün geliyorum, bundan dolayı gelmedim, maalesef çıktım gittim.

Zülküf ...... : Şimdi gelelim ………. Senle o bazı şeyleri tamam seni tanıyorum, ayrıyetten seni biliyorum, …………… kendine bir hikaye uydurmuş, halbuki bizden para koparmak için kendi kendine bir hikaye kurmuş, bir senaryo uydurmuş. Bunu ispatlamak için ………… söyleyeyim sana tabi senin oraya gidip arkadaşlarla görüşmen gerekiyor.

Senanik ÖNER : Zaten halen çantam buradadır. Çantam ordadır. Dedi ben herhalde giriş yapmışım Türkiye şeyiyle yapmamışım halan . Şimdi kaçak geçmem gerekiyor bu sefer. Kaçak bir köyden diyor o korucu köyüne gidecem…………. Pasaportumda şu an diyor İstanbul da unuttum size göstereyim diyor. Ben Iraktan giriş yapmışım ama Türkiye ye dönüşü yok ben diyor tekrar kaçak yoldan girsem oraya arkadaşların yanına gidecem.

Zülküf ...... : …………….

Senanik ÖNER : ………….. yani bu altı ay arkadaşın tüm tedavi masrafları ……………….. şusu busu DOKUZ MİLYAR ………. Buçuk milyar para harcadı. DOKUZ MİLYAR YEDİYÜZ ELLİ

Zülküf ...... : hı hı

Senanik ÖNER : Doktorun diyor ne kadar harcadığının bilmiyorum. Hani bir kısmını diyor ona verdik, ama …………… Değil …………. Çoğunu getirdi, nerden getirdi, nasıl getirdi bilmiyor. Benden bir şey istemedi DOKTOR diyor doktorun ……….. kardeşi GERİLLADIR …………. tabi ……….. doktorun kim olduğunu öğrenebilirsen böyle bir durum vardır. Yani Siz bi araştırın bakayım. ……………………………

Zülküf ...... : …………… görebilirsen bize bir pusula getirsen yeter yani.

Senanik ÖNER : Tamam zaten oraya gidecektim yaklaşık on aydır Lice’deyim diyor beş buçuk ay yanımda kaldı. Oradan çıkarak, çıkıp gitti.

Zülküf ...... : Bi de sen şey Alican’la hiç konuştun mu.

Senanik ÖNER : Yok Alican burada değil …………Alican Dersimdedir.

Zülküf ...... : Alican geldiğinde bi Alican’la görüş, böyle bir mesele olduğunu ………… bi bakalım ne diyor. bir pusula getirsin.

Senanik ÖNER : ………… aynısı oldu. RUBAR ……… adında birisi varmı, yaralanmış mı yaralanmamış mı, nedir, birisi onu götürdümü , götürmedimi, onu siz arkadaşlar ……….. Ahmet arkadaş kalıcı diye şey yaptım Ahmet dedim ………… Ahmet’dir, dedi ZAHO da kalıyor. O zaman dedi esmer Uzun boylu biridir. Amalli olduğunu biliyorum dedi. Ama o diğer bizim Ahmet şeydir Zaho’ ludur. ……… dedi telefonu varsa, bende var mı. Ama ben bu tarafa gelirken diyor yırttım attım diyor. Ama diyor bulacağım diyor.

Zülküf ...... : …………………….

Senanik ÖNER : geneli durumu böyledir.

Zülküf ...... : gerekirse biz doktorla da görüşebiliriz……………….. Şeklinde konuştukları.



Bu konu ile ilgili olarak 24.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

10. KONU : Bezele (Aktütün) Karakol baskını

GÖRÜŞME YAPANLAR: Hüseyin YILMAZ, Turan GENÇ, Serdar ZİRİĞ

SÜRESİ : 01:13;10 ile 01:14;50 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Yav bu Bezele karakolunu geçen gün izledim tarumar etmişler ARKADAŞLAR

Hüseyin YILMAZ : Nerde izledin?

Turan GENÇ : İnternette

Hüseyin YILMAZ : Hee hee üç sefer izledim

Turan GENÇ : Yanıyor böyle karakol, sanki zaten arkadaşlar şeydir o bölgeyi bilen arkadaşlar sanki böyle prova falan yapıyorlar rahat

Serdar ZİRİĞ : Onlar cevap veriyor diyor ya bak yav cevapta veriyorlar heh hee

Hüseyin YILMAZ : He karşılık veriyor diyo bide karşılık veriyo diyor

Turan GENÇ : Heval valla bir sürü KÜRT ASKER VAR, ben gittim mi hep soruyorum asker nerelisin diye………

Hüseyin YILMAZ : He bizim köy …….çoğunluğu öyledir

Turan GENÇ : Yalnız bende Kürtçe soruyorum anlamıyor …………… ……..asker ölmüş özel tim dediler başta …………Bingölde bir ilçe vardır …… adaklımı

Serdar ZİRİĞ : He Adaklıdır he

Turan GENÇ : Heval adam diyor ya süprizimiz var





7 - YASADIŞI PKK/KONGRA-GEL TERÖR ÖRGÜTÜ ADINA FAALİYET YÜRÜTEN KCK/TM ÜYELERİNİNİN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ VE POLİS TEŞKİLATI HAKKINDA HAKARETLERİ VE HALKI BU YOLLA DÜŞMANLIĞA TEŞVİK ETTİKLERİ ;



Bu konu ile alakalı dinleme yapılan ortamda bir çok örgütsel değerlendirmelerin yapıldığı;

Şöyle ki:



10.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

1-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü silahlı kanadını oluşturan HPG güçlerinin Hakkari ilinin Şemdinli ilçesinde bulunan Bezele olarak tabir ettikleri AKTÜTÜN KARAKOLU’ na örgüt mensuplarınca gerçekleştirdikleri saldırılarında 25 asker ölmüş diye sevinmeleri

GÖRÜŞME YAPANLAR: X2 bayan

SÜRESİ : 00:16;52 ile 00:17:20; saatleri arası.

X2 BAYAN : Bezele baskınında en az 25 asker.

(X/1 BAYAN ŞAHIS ) : Kim

X2 BAYAN : Halk Savunma Güçlerinin dün Hakkari’nin Şemdinli İlçesine bağlı Bezele Karakoluna gerçekleştirdiği saldırıda en az 25 tane asker ölmüştür.

(X/1 BAYAN ŞAHIS ) : Dün

X2 BAYAN : Dün gece he HPG’den Büyükanıt’a sürpriz

(X/1 BAYAN ŞAHIS ) : He he lelle lelle

X2 BAYAN : Bezele karakolu alevler içinde



16.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

2. KONU : Aktütün (Bezele) Karakolu Baskını

GÖRÜŞME YAPANLAR : Zöhre BOZACI, Engin KOTAY

SÜRESİ : 00:05;12 ile 00:06;04 saniyeleri arası.

Zöhre BOZACI : Ya bu ne olabilir diyor ya, bizimde şeyimiz var, bizimde sürprizimiz var diye

(X-1/Bayan) : Gösterdiler mi şeydeymi Roj tv de

Zöhre BOZACI : Neyi

(X-1/Bayan) : Baskını göstereceklerdi

Zöhre BOZACI : Hı hıım

Engin KOTAY : BEZELE KARAKOLUNU MU?

Zöhre BOZACI : Hee

Engin KOTAY : Göstermişler

Zöhre BOZACI : 150 gerilla katılmış ya eyleme

(X-1/Bayan) : Kameralar falan her şey hazırmış getirmişler açıktan bom bum bum

Zöhre BOZACI : Bütün her şeyi falan göstermişler iki arkadaş şehit düşmüş her hal de deyilmi, onlar hazırlanırken hazırlanan ekip

Engin KOTAY : O Taşdelen karakolu gibi çekmişler degilmi?

Zöhre BOZACI : Hıh

Engin KOTAY : Taşdelen gibi çekmişler Taşdeleni seyretmişmiydin?

Zöhre BOZACI : Yo Taşdelen hangisi

Engin KOTAY : Taşdelen Karakol baskını

Zöhre BOZACI : Hıı yo ben onu izlemedim



18.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

3-KONU : İnternet üzerinden http//www.eyupmeb.com/haberler/haber_59215.htm adresinden okuduğunu tespit ettiğimiz haber ile Karakol Baskını görüntüleri

GÖRÜŞME YAPANLAR : Mehmet ABBASOĞLU, Salih AKDOĞAN, Hüseyin YILMAZ,

SÜRESİ : 00:49;30 ile 00:59;30 saniyeleri arası.

Mehmet ABBASOĞLU : Habere bak: Şırnak’ta şehit verdik

Salih AKDOĞAN : Hıı

Mehmet ABBASOĞLU : Şırnak da şehit verdik diye bir haber. Türkiye’nin tatil günü karalar bağlanmasına neden olacak haber Şırnak’tan geldi. (Buraya kadar bi şey yok değil mi normal) Güvenlik güçleriyle askerler arasında çıkan çatışmada bir Mehmetçik şehit oldu.

Hüseyin YILMAZ : Allah Allah hahha

Salih AKDOĞAN : Öyle mi hahhaha (gülüşüyorlar)

Mehmet ABBASOĞLU : Hıhh, Güvenlik güçleriyle askerler arasında çıkan çatışmada bir Mehmetçik. Olayın özü buydu işte,

Salih AKDOĞAN : Demek kendi aralarında yav o şeyin de yeğenini askerde vurmuşlar ne olmuştu, bu bizim ortadaki Dağdelen Ahmet’miydi?

Hüseyin YILMAZ : …….

Salih AKDOĞAN : Ben dün ordaydım da evelsi gün X BAYAN onlardaydı sordum vurdular dedi.

Mehmet ABBASOĞLU : Ben de ilk günde bu yorumu yaptım yani ……... bence şey yapmış olabilirler yani çatışma anında onu da vurmuş olabilirler. Senin adamlarındır bunlar

Salih AKDOĞAN : O nerde hayatını kaybetmiş, çatışmada mı demişti

Mehmet ABBASOĞLU : Karakol baskının da

Salih AKDOĞAN : Hııı

Mehmet ABBASOĞLU : Karakol baskının da,

Salih AKDOĞAN : Bu şeyde mi?

Mehmet ABBASOĞLU : Erzurum’da görüntüler de olan karakol baskının da

Salih AKDOĞAN : Öyle mi?

Mehmet ABBASOĞLU : Tabii

Hüseyin YILMAZ : …….

Salih AKDOĞAN : Hiç izlemedim zaten o karakol baskınıyla ilgili hiç haberleri de izlemedim



30.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

4. KONU : İnternet üzerinden örgütsel haber okuyorlar ve yorum yapıyorlar. 'GERİLLA SON SÖZÜNÜ SÖYLEMEDİ' “Gerillanın her durumda söyleyeceği son sözü vardır’’ diyen HPG Komutanı Derik şöyle konuştu: ‘’Bize bu sözü bize erken söyletmesinler.

GÖRÜŞME YAPANLAR: Alican ÖNLÜ, X1 BAYAN

SÜRESİ : 00:49;28 ile 00:56;10 saniyeleri arası.



Alican ÖNLÜ : Siz varya siz

X1 BAYAN : Kim

Alican ÖNLÜ : Siz varya siz

X1 BAYAN : Ya söylesene kimi gördün

Alican ÖNLÜ : Siz gerçekten

X1 BAYAN : Hadi söyle

Alican ÖNLÜ : Siz bak bak bi Dakka Zagros Saha Komutanlarından İskender Derik hemi

X1 BAYAN : He

Alican ÖNLÜ : Türk ve İran ordularının saldırılarına karşı gerillanın büyük bir direniş sergilediğini belirterek, Kürt gençlerinin de Türkiye ve metropollerdeki

X1 BAYAN : Bugün izinlisiniz değil mi?

Alican ÖNLÜ : Yok

X1 BAYAN : Hıı

Alican ÖNLÜ : Yok biz sınıf arkadaşıyız. Onun için diğerleri …… gerillanın büyük bir direniş sergilediğini belirterek, Kürt gençlerinin de Türkiye ve metropollerdeki mücadeleyi yükseltme çağrısında bulundu. HPG komutanı Derik, Metropollerde yapılan linç girişimleri ve askeri operasyonlara karşı gerillanın saldırıları tüm gücüyle cevap vereceğini kaydetti. ANF’ye konuşan Zagros Saha Komutanlarından İskender Derik, Türk ordusunun gerilla güçleri karşısındaki başarısız olduğunu belirterek, “Zap’ta gerilla direnişine halkın Nevroz’daki önderliği ile sözleşen tavrını Türk devleti hazmedemiyor. Tüm saldırılar bunun sonucudur. Hükümet ve ordu yenilgisini ört bas etmek için faşist çete guruplarını kışkırtarak Kürtlere karşı linç girişimleri provasını yaptırıyor’’ dedi.'GERİLLA SON SÖZÜNÜ SÖYLEMEDİ' “Gerillanın her durumda söyleyeceği son sözü vardır’’ diyen HPG Komutanı Derik şöyle konuştu: ‘’Bize bu sözü bize erken söyletmesinler.

X1 BAYAN : Bize erken söyletmesinler eee

Alican ÖNLÜ : Bizi tanıyanlar gerilla ve militanların nasıl cevaplar verdiğini gayet iyi bilir. Saldırılar karşısında gerillayı, bazı gerilla komutanlarını ve bir kısım yurtsever insanı zor kontrol ediyoruz. Bunları sadece hareketin önderliğinin tavrı kontrol ediyor, başka kimse kontrol edemez. Ama bu süreç böyle devam ederse biz dâhil kimse bireysel ferdi eylemlerin önüne geçemez. Saldırılara karşı Kürt halkı her türlü yöntemle kendisini koruma hakkı vardır. Bunun açıkça bilinmesi gerekir. Hiç kimse atılan tonlarca bombaya, yapılan bu linç girişimlerine karşı sessiz kalmamızı ve boyun eğmemizi beklememeli. İmha saldırılarına karşı halkımızın hakkını her türlü araçla koruyacağız. Bu bizim en doğal evrensel hakkımızdır. Bize ‘terörist’ diyenlere yapılan bu en faşist terör saldırılarını görmediklerini de görmelerini de istiyoruz. Eğer bunu görmüyorlarsa bizde bu kesimleri yapılan bu saldırıların ortakları olarak değerlendireceğiz.” Türkiye-İran Ortak Sınır Jit Sınırda Jitem Uyarısı, Gençliğe Çağrı HPG komutanı İskender Derik, ‘’İnkar ve imha konsepti karşısında gençliğin aktif mücadeleyi yükseltme çağrısında bulunarak, “gerilla kendi cephesinde cevabı olacaktır. Ancak gençlikte yerinde duramamalıdır. Mücadeleyi her alanda yükseltmelidir. Kapsamlı saldırılara gençler metropolleri savaş alanlarına dönüştürmelidir. Buradan yükselen mücadele ruhu ile dağlara kendisini vererek aktif bir şekilde bu faşist devlet ile hesaplaşmalı, hesap sormalıdır” dedi. Gerilla komutanlarından İkinci Omar Oramar eylemi olarak geçen Bezele (Aktütün) eyleminin arka planını eyleme katılan gerillalar anlattı. Savunma, saldırı, suikastçiler, doçkacılar ve taciz grubu da her ve yer alan gerillalar, eylem esasında Türk esnasında ordusunun ağır bir şok yaşadığını ve kendini savunamaz hale geldiğini belirtti.

X1 BAYAN : Kim.

Alican ÖNLÜ : ………….. Oramar da aldığı ağır darbe sonrasında Türk ordusunun operasyonlarına ağırlık verdiğini söyleyen gerillalar, intikam eylemi için hazırlıklara başladıklarını ifade etti. Eyleme katılanlar, hedef olarak Bezele karakolunun belirlendiğini keşif ve hazırlıklardan sonra harekete geçtiklerini söyledi. HPG açıklamasına göre en az 29 asker öldü ve çok sayıda asker yaralandı. Ancak eyleme katılan gerillalar karakolun yerle bir olduğunu ve askeri kayıpların çok daha fazla olduğunu belirtti. PKK’NİN İLK HAVA SALDIRISI Allah Allah nasıl oluyo

X1 BAYAN : PKK’nin kara saldırısı yoksa yanlış okuyorsun ………….

Alican ÖNLÜ : PKK’nin ilk hava saldırısı

X1 BAYAN : Tamam devamı ney. PKK’ nin hava saldırısı nasıl olacak PKK’ nin Helikopterleri yok ki ………….

Alican ÖNLÜ : Duymadın mı?

X1 BAYAN : Sen şaka yapıyorsun.

Alican ÖNLÜ : İkinci Oramar olarak kayda geçen eylemin bir özelliği de ağır silahların kullanılması olarak dikkat çekti. Havanlar, biskiler, doçkalar ve kanas silahlar ve kullandığı eylem için “PKK’nin ilk hava saldırısı” tanımı yapılıyor. Eylem hakkında devlet cephesinde de yok olan karakol görüntüleri yansıtılırken, askeri kayıplar 6 olarak sınırlandırıldı.

X1 BAYAN : Kaç kişiymiş askeri kayıp

Alican ÖNLÜ : 19 dan fazladır.

X1 BAYAN : 19

Alican ÖNLÜ : …………….öyle söyledi diyor. Biz tepenin bin metre kadar altındaydık. Suikastçiler yakın cepheye yerleştirilmişti ve 40 dakka boyunca kimseyi tank ve obüse yaklaştırmadılar. Bir ara verince fırsat buldular tanka gittiler ama tank etkili olmadı, arkadaşlar şiddetli bir şekilde tankı vurmaya başladılar. İlk atışta ne yapacaklarını bilmiyorlardı ve büyük kayıp verdiler.

X1 BAYAN : Ne zaman ………… hıı

Alican ÖNLÜ : Yarım saat sonra

X1 BAYAN : Yarım saat sonra



09.10.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

5. KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü silahlı faaliyetlerini yürüten TAK (Teyrêbazen Azadiya Kürdistan) tarafından internet üzerinden yayınladıkları yazının okunması,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Alican ÖNLÜ, Turan GENÇ

SÜRESİ : 00:51;32 ile 00:55;27 saniyeleri arası.



Alican ÖNLÜ : TAK Uyardi: “Halkımız üzerine kan kusan hükümet, ordu, polis içinde yer alan başta soysuzlaşmış işbirlikçi Kürtler olmak üzere tüm düşman güçleri, turizm alanları, ekonomik siyasi dayanak olan sivil ya da asker kişi, kurum, kuruluş, şirket, fabrika, tüm faşist sivil milis örgütlenmeleri ve TC içinde ya da dışında nerede olurlarsa olsunlar hedeflerimiz kapsamındadır. Halkımıza karşı resmi-gayri resmi mücadele yürüten, halkımızın kanına giren tüm bu kesimleri eylemlerimize hedef olmaktan kurtaracak hiçbir güç yoktur. Özgürlük ve intikam mücadelemizde devrimci iradeli eylemcilerimizin hem kullanamayacağı hem de boşa çıkaramayacağı hiçbir teknik yoktur. Halkımıza karşı geliştirilen terör karşısında tüm dinamiklerimizin mücadele içerisinde olacağımızın göstergesi olan ve devrimci sorumlulukla son süreçte harekete geçen gençlik örgütlerinden oluşan doğal üyelerimizin geliştirdiği eylemleri kutluyor, selamlıyoruz. Analarımıza çocuklarımıza yönelmiş hiçbir darbenin karşılıksız kalmaması gerekmektedir. Yıllarca halkımıza reva görülen toplumsal huzursuzluk ve kaos TC’ye katlanarak yaşattırılmalıdır. TC yaptıklarından caymakla kalmamalı, halkımızdan özür diler duruma getirilmelidir. Bunun için de eylemlerin şiddet dozajı arttırılarak sürmesi gerekmektedir. Hiçbir ateş boşa yanmamalı, ateşlerimiz düşmanı yakmalıdır. Unutulmamalıdır ki, amacında net olan yöntemini bulur. Ne diyor amacında net olan yöntemini bulur. Kullanımına göre Hiçbir malzeme patlayıcı, her türlü araç birer silah durumuna getirilebilinir. Kahramanca savaşarak şehit düşen devrimcilerin, fedakâr ve yiğit halkımızın, katliam ve işkencelerden geçirilmiş bedenlerin, yok sayılan hakaret edilen kimliğimizin intikam gücü Teyrêbazen Azadiya Kürdistan (TAK)

Turan GENÇ : Teyrêbazen Azadiya Kürdistan (TAK)

Alican ÖNLÜ : (TAK) olarak bugünden itibaren katillerden ahlaksızlardan, halkımızın kanıyla beslenen insan kılıklı asker, siyasetçi, bürokrat diğer sivil vampir ve sülüklerden büyüyen kin ve öfkemizle hesap soracağımızı dost düşman herkese ilan ediyoruz.

TÜM METREPOLLERİ MAHŞERE DÜNÜŞTÜRECEZ! Uyarıyoruz: Uyarıyoruz, işgalci TC'yle mücadele ve intikam biçimimiz kısasa kısas olacak. Kürdistan'a bombalar yağıyorsa, Türkiye de de bombalar yağacaktır, Kürtler için kurşunlar adres sormuyorsa Türkiye'dekiler için de sormayacak, Kürdistan'da gökyüzünü alev dumanları kaplıyorsa, Türkiye'yi de kaplayacak. Bizlere kader gibi belirlenmiş katliamlar duruncaya değin, katliamla karşılık vereceğiz. Uyarılarımızla ihtimalleri sıralamıyoruz. Gerçekleşen eylemlerimizin doğrultusunu sizlere ve ilgili herkese duyuruyoruz. Kürdistandaki her katliamın, her talanın, her yağmalamanın hesabını geçmişten çok daha fazla şiddetle hedefleyecek, darbelenecektir. Ege ve Akdeniz'in kıyıları kan kırmızıya boyanacaktır. Tercih edenler gelebilir. TAK





10.10.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

6.KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü hakkında değerlendirmelerin yapılması,

GÖRÜŞME YAPANLAR: X BAYAN, Turan GENÇ, Alican ÖNLÜ, X ERKEK

SÜRESİ : 00:10;45 ile 00:13;55 saniyeleri arası.



X BAYAN : Diyor ki biz diyor işte grubun anlatırken değerlendirirken Avrupa’nın desteklediğini işte ABD’nin desteklediğini onların mal ettiğini vesaire işte bugün bakıyoruz Avrupa …….. kullanıyor. Başkanlık Konseyine bakıyoruz yani neye karşılık bu adamlar dağda taşta yatıyor 30 yıldır yani elde ettikleri maddi bir şey yok ki diyesin ki bunu verdiler karşılığında savaşın diyorlar, neye karşılık birileri bu mantıkla çözemez.

Turan GENÇ : …………… ilginç tespitleri var.

X BAYAN : Ve çok ilginç bir belirlemesi var. Tamam ABD HAREKETE yaklaşımı bu HAREKETE onlara

X ERKEK : Belki 6 günde ……. var, ve biz bu sayıyı elde edemezsek bile yine savaşacağız ……. 100 kişi 200 kişi yani bir mantık var yani tartışmaların politikası …… baktım tartışdıkları noktada değiller hani diyor ya bunların son çırpınışlarıdır bitecek …………..

Turan GENÇ : Abbas arkadaş bu şeyi …. göz ardı etmemek gerekiyor. Abbas arkadaşın biraz önce konuya ilişkin değerlendirmesi var. Biz savaşı tırmandırma kararı aldığımız ……..kadro ÖRGÜT kendisine motive ediyor, İşte tam bu dönemlerde ateşkes barış çözüm çağrılarıyla bilmem neleriyle diye kadrodaki moral motivasyon …

X BAYAN : Acaba devlet bir şey yapacak mı? İşte demin ben söyledim ya demokratikten beklentili bir şey gelişmemek durumunda devlet tam getiremiyor. O yüzden bu son beklenti bir konuşma yaptı deseler konunun vurgusunu yapıyorlar ………. demokrasiyi devletten beklemiyor. istemiyoruz da, beklemiyoruz da biz yapacaksak yapacağız da yani bu şey olmak durumundadır.

X BAYAN : Çünkü halka şöyle bir şeyi var. En ufak bir eylem başarısından sonra hemen yüzünü devlete refleks liyor acaba ne yaptı işte nasıl oluyor ben görmüyorum bak PKK yenemiyor niye bu devlet şeye gelmiyor. Böyle bir şey var

X ERKEK: Beş altı yıldır siyaset …..

Alican ÖNLÜ : Ama Şemdinli böyle bakmadı değil mi bu basın …. cenazeler geliyor …. Kerkük olmazdı ki

X ERKEK : Bide merkezidir bu işin yani …..çok işletiyor ya aslında temel mantığında bu var ya ölen askerler bir sürü asker ölmüş, karakol basılmış şimdi 9 tane ölmüş …. kapattılar ….yaptılar ilginç bir olay yani psikolojik olarak diyorum yani bizde savunma psikolojisi vardır. Yani vururuz ama yani temkinliyle yaklaşalım biçiminde ele alırız ya hani psikolojik olarak böyle bir durum oluşmuş ha son süreçte ……





11.10.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

7-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün yaptıkları hain saldırılar sonrasında Asker ve Korucuların katıldığı HAKKARİ İLİNDE YAPILAN YÜRÜYÜŞ ile ilgili olarak Esnafın kepenk kapatmasını kendilerine mal etmeleri

GÖRÜŞME YAPANLAR: Zöhre BOZACI, Turan GENÇ

SÜRESİ : 00:41;00 ile 00:43;00 saniyeleri arası.

Zöhre BOZACI : Hakkari’de asker ve koruyucuların katıldığı ……….… yürüyüş yapılmış,

Turan GENÇ : Ne diyor?

Zöhre BOZACI : Ne diyor,

Mesut ÇETİN : ……………

Zöhre BOZACI : …………..de mitinge katılmış

Mesut ÇETİN : Çöplerin temizlenmesini mi iste……..

Zöhre BOZACI : Heeh, Aktütün karakoluna yönelik saldırıda hayatını kaybeden askerlerin ………………… taşınmış.

Turan GENÇ : İyiii, insan kime karşı olur,

Zöhre BOZACI : Hııh,

Turan GENÇ : Bir insan güce karşı olur

Zöhre BOZACI : Şeyde buna karşılık, esnaf da kepenk kapatmış.

Mesut ÇETİN : Esnaf da destek vermiş değil mi?

Zöhre BOZACI : Protesto edip öyle gitmiş.

Mesut ÇETİN : hehehee

Turan GENÇ : Ben Şemdinli, Şemdinli halkını……..

Zöhre BOZACI : Hııh, çok ne?

Turan GENÇ : Şemdinli halkı

Zöhre BOZACI : Heeh,

Turan GENÇ : Çok onurlu bir yürüyüş sergiledi,

Zöhre BOZACI : Değil mi?

Turan GENÇ : Tabii,

Zöhre BOZACI : Kendisinden beklenilmeyen bi şey yapmıştır.

Turan GENÇ : Heh, şeylerle arkadaşlar ……… bizim böyle siyasi ……… çok olduğu yerler de siyasal kaygılar ……lize ediyor. Bu böyledir yani, Şemdinli de bu ……… Aktütün’de Bezele gibi olmuş burada dokuz ekim yürüyüşüne ilişkin tartışmalar olmuş, ortam gergindir provokasyon çıkabilir diyerek ….. sen niye almıyorsun yanı başında, karakolun yanı başında bir ilçe de bir de cenazeyi sahipleniyor, onun için yani bi de o eylemi yapanların, eylem …………….. için yani,



15.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

8-KONU : Bitlis’in çıkışında Polis tarafından durdurulduklarının anlatımı,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Mehmet ABBASOĞLU, Kemal AKTAŞ

SÜRESİ : 00:02;00 ile 00:04;27 saniyeleri arası.

Kemal AKTAŞ : Ya bu Bitlisin çıkışında

Mehmet ABBASOĞLU : Size ne sordu. Nereye gidiyonuz mu ne. Sorumu sordu da böyle cevap verdiniz öyle (Konuşmalar üst üste geliyor)

Kemal AKTAŞ : Ya dur dur sağ çek diyor aslında normalde narkotik, arabayı çekiyorlar şeye, bi şeye gidiyor polis arabayı deşiyor her tarafa bakıyor uzmanlaşmış kapıyı alıyor böyle açıyor tak tak vuruyor bilmem napıyor köpek bırakıyor böyle şey yapıyor. Aslında odur yani işte şimdi topu topu ehliyet dedi, kimlik dedi, ruhsat dedi, verdik. nerden geliyorsunuz, dedik Muş’ tan geliyoruz nereye Diyarbakır’a hayrola dedi neyle uğraşıyorsunuz dedik DTP ‘liyiz …….. çalışması yapıyoruz…………DTP niçin……….indik ordan sonra gitti bizim kimlikleri …….şeyler kayıttan çıkıyor ya ondan sonra dedi arabayı geri al dedi ……şeye çek baktık şimdi iş derinleşti ondan sonra sizin parti ……..ne yaparsınız partide ,dedik biz partiye bağlı yerel bir komisyonuz

Şeklindeki konuşmasının ardından bir süre bekledikten sonra konuşmasının devamında;

Kemal AKTAŞ : Diğerleri çok fazla şey değil ya bakıyorlar çantayı açıp kapatıyor, Dedim sen evrak mevraklara baktın mı bilmem ne dedi tamam ben her şeye bakmışım…………faşisttir, namussuzdur



22.12.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

9-KONU : 22 Ekim 2007 günü Dağlıca Taburuna yönelik gerçekleştirilen eylem ile ilgili olarak yakalanan ve tutuklanan şahsın tahliyesi sonrası büroya gelmesi Hakkari ile ilgili konuşmalar,

GÖRÜŞME YAPANLAR : Ünal Ahmet ÇELEN, Turan GENÇ, Cibrail KURT,

SÜRESİ : 00:00;35 ile 00:03;20 saniyeleri arası.



Ünal Ahmet ÇELEN : Hoş geldiniz

(X/1 ERKEK ŞAHIS) : İyiyiz

Ünal Ahmet ÇELEN : Şeyda

X1 BAYAN : Efendim

Turan GENÇ : Bunun güncellemeleri yapılmamış

Ünal Ahmet ÇELEN : Hele bi bak. Ben girdim de neydi o hani şey yok kablosu …….. çay getirsene bana bi bitki getir.

Turan GENÇ : Şelda kahve var mı?

X1 BAYAN : Hı hı

Ünal Ahmet ÇELEN : Kahve içiyorsunuz?

(X/1 ERKEK ŞAHIS) : Çay içeriz.

Cibrail KURT : Çay içelim

Ünal Ahmet ÇELEN : Nerden geliyorsunuz?

(X/1 ERKEK ŞAHIS) : Biz Hakkariden geliyoruz.(Gever)

Ünal Ahmet ÇELEN : Ha Hakkariden gözüm üstüne

(X/1 ERKEK ŞAHIS) : Gözün ağrımasın

Ünal Ahmet ÇELEN : Ben … Tanıyormuyum? … 2003 de ……. Oraya geldim.

(X/1 ERKEK ŞAHIS) : ……………

Ünal Ahmet ÇELEN : Nasılsın nerdensin Hakkari densin?

(X/1 ERKEK ŞAHIS) : Ben ……. Halkıyım.

Ünal Ahmet ÇELEN : Ne yapıyorsun?

(X/1 ERKEK ŞAHIS) : Valla şimdi iş yapmıyorum.

Ünal Ahmet ÇELEN : Ya

Cibrail KURT : Hapisten çıktı.

Ünal Ahmet ÇELEN : Niçin

Cibrail KURT : Dağlıca var ya?

Ünal Ahmet ÇELEN : Evet

Cibrail KURT : Sekiz kişi yakalanmıştı …………..

Ünal Ahmet ÇELEN : Dağlıca mı?

Cibrail KURT : …………….

Ünal Ahmet ÇELEN : Eylem mi eylemci mi sen ne yaptın?

(X/1 ERKEK ŞAHIS) : Eylemin içinde değildik ismimiz öne çıktı.

Cibrail KURT : Biz Nadir ile tanışmıştık Hakkari’ye gelmişti.

Ünal Ahmet ÇELEN : Evet doğru ben Turan arkadaşla bi sefer gelmiştim başka bir sefer Alican arkadaşla gelmiştim 3-4 kez geldim doğru Hakkari nasıl iyi mi?

(X/1 ERKEK ŞAHIS) : Hayır

Ünal Ahmet ÇELEN : Niçin?

(X-1 BAYAN ŞAHIS) : ………

Ünal Ahmet ÇELEN : Hoş geldiniz.

(X-1 BAYAN ŞAHIS) : Teşekkürler durumun nasıl?

Ünal Ahmet ÇELEN : Eylemci zaten diyorlar Bezele eyleminde olduğu ………

(X-1 BAYAN ŞAHIS) : Vah arıyorlar (gülüyor)



10-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütünü övücü ve sahiplenici konuşmalar

GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin YILMAZ, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:03;20 ile 00:05;15 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : O işin esprisi de, ben şeyi söyleyim. Biz, kendi adıma söylüyorum. Bu komisyona ……… sen olmadan benim yaşama şansım ….. hiç,

Çimen IŞIK : Ayağınızı kaydır……

Hüseyin YILMAZ : Çatlasınlar, değer verdiğim arkadaşlardan birisin. Gençsin. Gelişmeye açık, ……….. potansiyele sahipsin, bu komisyonda senin gibi arkadaşların çok ……….. (anlaşılmıyor.) ….. realitenin bütünlüklü görünmesi gerekiyor. Siz bu hareketin kadrosusunuz. Hareket size bi yeri işaret ettiği takdirde takla atarak gitmelisiniz. Sonuç ne olursa olsun. Bu hareketin dokusuna zarar verecek bir tutum içine girmeni ……… sana karşı ……… kaldıramam, ……….., …………., ……. arkadaşlar uygun görüyorsa, kabul edip canla başla moralli bir şekilde, ciddi söylüyorum. Ben ……….. olurum.

Çimen IŞIK : O kapandı artık, isterseniz açmayın.

Hüseyin YILMAZ : Ya bakma …….. işte ben zaman zaman böyle densizlikler yapabilirim.Şeklinde konuşulduğu.



8 - KCK/TM’NİN YAPTIĞI VE YAPTIRDIĞI SÖZDE YARGILAMA FAALİYETLERİNİN OLDUĞU ;



-KCK/TM mensuplarının, örgüt adına sözde yargılama faaliyetleri yaparak KCK sistemi içinde bir kısım örgüt üyelerine ceza verdikleri,



Ortam dinlemesi yapılan KCK/TM’nın bürosunda 15.01.2009 tarihli ortam tapesinde,

1. KONU : X ve PKK/KONGRA-GEL terör örgütü karşıtlığı görev alan kişilerin bu konu ile ilgili düşünce belirtme haklarının olmayacağı ayrıca soruşturma ve acil toplantı kararı almaları ilk defa bu seçimlerde örgütsel bütünlük içinde karşıladıkları ve aldıkları kararları derhal yürütmeye bildirerek yürütmenin toplanıp toplantı yapmaları ve alınan kararların örgütün sözde savcısına iletme ve aşağı diye nitelendirdikleri yere gitmeden bu konuları netleştirip ondan sonra gitme kararlarının çıkması.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Mehmet TAŞ , Herdem KIZILKAYA, Nadir YILDIRIM, Ünal Ahmet ÇELEN

SÜRESİ : 00:04;08 ile 00:10;50 saniyeleri arası.

Nadir YILDIRIM : …….. olmamış tamam, tamam işte X den hareketle örgüt karşıtlığı görev aldığı sürece tam yöneten, Cemal arkadaş ile Sabri arkadaştır. Hiçbir arkadaşın bu noktada bir şeyi yok. Düşünce dahi belirtmemişiz bu konuya ilişkin her neyse artık bu yani farklı bir şeydir, farklı bir hesaptır, farklı bir yaklaşımdır. 2004’te ki anlayışın kendisidir. Kendisidir önderlik ismi arkasında önderlik kılıfıyla bir saldırıdır, bozgunculuktur, tasfiyeciliktir ve gerçekten düşmanın ona hizmet eden bir yaklaşımdır yani. Çirkinliğin ötesinde bir şeydir yani. Neyse

Herdem KIZILKAYA : Önerin var mı?

Nadir YILDIRIM : Önerim heval soruşturma kararı alalım. İdeolojik alan merkezinin önerisi var. Soruşturma kararı alalım. Soruşturma başlatalım. Ve bugün toplantı alalım hemen hiç zaman geçirmeksizin çünkü aşağıya gitmeden önce bazı şeyleri netleştirip bir tutumla gitmemiz lazım. Bu belgelerle birlikte bir tutumla gitmemiz lazım. Bilim aydınlanma dergileri toplayalım onlarla tartışalım. Ve görevlerini donduralım. Bu işe birebir katılan kimse hepsinin derhal görevini donduralım. Hiçbir çalışmaya katmıyalım görevini donduralım. Arkasından yürütmemizi toplayalım hemen hiç önemli değil hemen acil yani bu ilk kez bu 2009 seçim sürecinin başından beri diyoruz her seçim sürecinde bir komplo dayatılmış şu olmuş, bu olmuş hep iddia kavgalarıyla, örgüt içi kavgalarla dağınıkla gruplarla girmişiz ilk kez bir seçimi gerçekten örgütsel bütünlük içerisinde karşıladık. İlk kez bütün kurumlarımız bütün çalışanlarımız, bütün kadrolarımız ortak bir yaklaşım başarısı tutturmuş partiden bilmem kime kadar. Ufak tefek sorunlar olsa dahi Ahmet TÜRK ten bilmem kime kadar bir tutum sahibidir. Ancak bu bunu tamamen sabote eden parçalayan ve bence bunu şey yapmak lazım kesinlikle hemen yani hesabı neyse sormak lazım ve bu anlayış kimde varsa bunu hiçbir çalışmamıza bulaştırmamak lazım. Bana kalırsa tutumumuzu alalım yürütmemizle paylaşalım yürütme bu noktada kararını alsın yürütmenin kararıyla birlikte aşağıya bildirelim. Aşağı bir tartışalım bildirelim çıkacak sonucu uygulayalım. Yani arkadaşlara bildirelim arkadaşlardan soruşturma kararı gelsin onun üzerine işte bir soruşturma başlatalım değil.

Ünal Ahmet ÇELEN : Benim düşüncem bu soruşturma sürecinin başlamasıdır. O açıdan yapılacak yöntem olarak önce ideolojik alanlar, yani bu toplantıyı yapan İdeolojik alan toplantısıyla süreci toparlayalım …… soruşturma kurulu …….. ardından birim aydınlanmayı Toplayıp, bu raporun şekillerini ve örgütünü yani nasıl olmuş, kimler bu işin içerisindedir, kimler değildir tespit etmek ve ona göre

Herdem KIZILKAYA : Şimdi toplantı sonucunda yapılan bi rapor değil mi?

...............

Nadir YILDIRIM : Ben bunu tamamlayım da düşüncemi sadece sözcülük bu soruşturma sürecini yürütmelidir. İdeolojik alana bugün bilgi vermek, bugün akşam bilim aydınlanma komitesinin hepsi eksiksiz hepsini toplamak sadece işte burda olanlar kim varsa üyesi olan herkesi toplamak çünkü bu kurumsal bir sorundur. Alta isimler yazmıyor komitenin ismini yazıyor hepsine bakıyor. Soruşturma kapsamında hepsi var komitenin kendisi var. Komiteyi akşam olabilirse akşam olmazsa en geç yarım sabaha toplamak ee yarın akşam içinde yürütmeyi toplantıya çağırmak. Gelir arkadaşlar bir saat - iki saat neyse bu durumu netleştiririz giderler.

Ünal Ahmet ÇELEN : ……… ideolojik alanı toplayalım. Şimdi hemen haber verelim yarın saat 10 bilim aydınlanma bütün bileşenler konusu. Saat 2 de de yarın 2’de de yürütme toplantısı ideolojik alanlar bilim aydınlanma yarın 10’da ………..

Nadir YILDIRIM : Bence ideolojik alanı katmayalım

Herdem KIZILKAYA : Kararı savcıya ileteceğimiz için tartışmaya açmadan kararı ileteceğiz çünkü ………..

Ünal Ahmet ÇELEN : Tamam ideolojik kararı sadece soruşturma başlatılmak sözcülüğünün bildirebiliriz ideolojik alan toplamaya gerek olmayabilir.

Nadir YILDIRIM : Kalsın o zaman

Ünal Ahmet ÇELEN : Kalsın o zaman tamam

Nadir YILDIRIM : Burda olanlar gelsin

Ünal Ahmet ÇELEN : Tamam yarın saat 10’da bilim aydınlanma, saat 2’de de yürütme toplantısı var. Yürütmenin asil üyelerini çağıralım. Yedek üyeler …….

Nadir YILDIRIM : Kimleri çağırıyoruz hemen onu netleştirelim …… yapalım.

Ünal Ahmet ÇELEN : Tamam, tamam ideolojik alan

Nadir YILDIRIM : Yoo o tamam yürütmeden kimleri çağıralım. Şimdi Marmara an adam kimdir Ercan AKYOL, Ege de İrfan, başka

Mehmet TAŞ : Van da Can

Nadir YILDIRIM : Çukurova da Metin, Kudbettin, Urfa da Murat’tır, Ali ORUÇ

Mehmet TAŞ : Murat ……..

Herdem KIZILKAYA : ………….

Nadir YILDIRIM : Yok ……… başka Urfa da yok, Diyarbakır da Lütfi, Batman da Remzi,

Herdem KIZILKAYA : Remzi TANRIKULU

Nadir YILDIRIM : Asildir heval, bu koşuyolu tamamlamadığım içinseçim yaptık ……. Remzi, Talat, Mardin de yok. Şırnak ta Musa ÇİFTÇİ, ee bu bölge tamam.

Herdem KIZILKAYA : Ercan

Nadir YILDIRIM : Ercan ……… (Cızırtıdan dolayı konuşmaların bazısı anlaşılmıyor) ikisinden biri gelsin. Sonra

Herdem KIZILKAYA : Kadın arkadaşlar ……….

Ünal Ahmet ÇELEN : Elif

Herdem KIZILKAYA : Elif

Nadir YILDIRIM : Birsin

Ünal Ahmet ÇELEN : ……

Herdem KIZILKAYA : Şeyda, Mukaddes

Nadir YILDIRIM : Şeyda, Handan, Mukaddesin ortağı Orhan

Ünal Ahmet ÇELEN : Kamuran

Nadir YILDIRIM : Orhan başka 30 olması lazım ………

Ünal Ahmet ÇELEN : …………..

Mehmet TAŞ : Soruşturma komisyonunu kimden oluşturacağız

Ünal Ahmet ÇELEN : ………….. şeklinde konuşulduğu,



Bu konu ile alakalı olarak 13.08.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

2. KONU: X’in PKK/KONGRA-GEL terör örgütü talimatı ile düzenlenen “SAYIN ÖCALAN” kampanyasına imza atmaması ile ilgili olarak soruşturma açılması ve kararın açıklanması

GÖRÜŞME YAPANLAR : X, Seda Akbaş CAN, Ümit AYDIN

SÜRESİ : 01:16;07 ile 01:39;00 saniyeleri arası.

Seda Akbaş CAN : Biz şeyi bu yazıları …….kendi arşivimizi …….. arkadaşlarımız istediği taktirde bilgi paylaşımı için ona göre paylaşıyoruz. O yüzden biz yazılarımızı size okuyalım;

HAREKETİMİZİN ve EDİBESE hamle sürecinin ikinci aşamasının temel şiarı haline getirilen SAYIN ÖCALAN kampanyası çalışmasının startı ile birlikte bir kez daha yaşam sağlığını ve bildiğimiz şekilde önümüze koyan görev ve sorumluluklara, çalışmalara olan yaklaşımlarımızın tanımını Hüsnü ve Cihan arkadaşların şahsıyla yeniden vurgulamış ve ölçünün bu arkadaşların görev ve sorumluluklar karşısındaki duruşu olması gerektiğini belirtmiştir. Bu bakımdan ortaya çıkan EDİBESE sahnesinin ikinci aşamasındaki SAYIN ÖCALAN çalışması sadece ideolojik siyasal çalışma olmayıp, BU HAREKETE ve onun değerlerine olan bağlılığın ve demokrat olmanın en yalın haliyle insan olmanın gerekliliğiyle bağlantılıdır. Hepimizin bilmesi ……....................... açığa çıkarması gereken anlayış sadece istek ve niyetlerle görev ve sorumlulukların belirlenmediği ve yapmak istemeyi öngörmekle o görevin yerine getirilmediğidir. İstek ve niyetlerimizi soğuk koşulların gerekliliği ve uygun kıldığımız bu temelde ortaya çıkan plan, kararlılıkla pratikleştirdiğimiz ölçüde görev ve sorumluluklarımızı yerine getirebileceğimizdir. Bu temelde alanımızda başladıktan, SAYIN ÖCALAN çalışması kapsamında yerel yönetimler komisyonunun başvurusu kurulumuz tarafından ele alınıp değerlendirilmiş, adı geçen kişilerle yapılan birebir görüşmelerde açığa çıkan sonuç itibariyle aşağıdaki kararlara oy birliğiyle gidilmiştir. Buna göre adı geçen şahıslar taşıdıkları toplumsal misyon ve sorumluluk gereği ÖRGÜTSEL faaliyet ve çalışmalarda alınan kararları uygulamakla yükümlü oldukları ve bu konuda tasarrufçu bir tutum içine giremeyecekleri örgüt hukuku karşısında sorumlu oldukları bilinmesine rağmen gerekli, duyarlı, yaklaşım göstermedikleri ve bireysel sorumluluklarını yerine getirmedikleri kanaatine varılmıştır. Karar bu kapsamda yönetmeliğimizin uyarı bölümüne giren Madde 3 belirlenmiş görevin yerine getirilmesi konusunda gereken sorumluluğu göstermemek. Madde 5 hiçbir makul gerekçe göstermeden görevi reddetme ve yapmama. Madde 9 yöneticilik dahi ÖRGÜTÜN verdiği herhangi bir görevi ihmal etmek adı geçen maddelerde arkadaşlar için uygun görülmüştür. Burda 8 arkadaşımızın açılmış. İki Yine bu doğrultuda ele aldığımız C şahsı takındığı bilinçli tutum gereği kesin çıkarmak bölümüne giren ideolojik çizgiyi tüzük ve programı ve stratejisine karşıt eylem ve tutumlarda bulunmak ee maddesi gereği uygulamaya gidilmiştir. Disiplin Kurulu selam saygılarla 30 gün içinde karara itiraz hakkı vardır. İtiraz ilahi adalet divanında yapılır.

Ümit AYDIN : Kararımız böyle UYARI kapsamında ele alıyoruz. Uyarı zaten sözlü ifade edilmesi gereken bir şey sicile geçme şeyi yok herhangi bir yalnız ikinci bi defa bu tür bir pratikle karşılaştığı zaman kınamaya kadar gidebiliyor. Genel değerlendirmemiz böyle bunun dışında çok farklı belirteceğimiz bi şey yok daha çok toplumsal vicdanı göz önünde bulundurarak böyle bi göz önünde bulundurarak böyle bi kararı 30 gün içerisinde reddetme hakkınız var. Bunun dışında farklı bi şey yok. Sizin belirteceğiniz bir şey varsa

X : ……………….. varmış?

Ümit AYDIN : E bu pratik boyutuyla şu çalışma

Seda Akbaş CAN : Bize intikal eden dosyadaki

Ümit AYDIN : Şeye söyleyelim biz bunları tamamen e arkadaşların niyet ve bağlılıklarından ayrı ele alıyoruz. Hani bir tartışmaya şeye girmiyoruz. Öyle bi şeyimizde yok arkadaşların bağlılığına, niyetlerine de inanıyoruz. Yalnız bi aksama var. …….. Bu konuda oldukça duyarlıdır. Zaman zaman bu tür şeyler tartışma olabiliyor …….. olan arkadaşlarımızın bu konuda 3-4 defa daha duyarlı olmak zorundadır. Biraz biz …… görevlilerini daha böyle dikkatli yaklaşmaları açısından böyle bi kararın uygun olacağını düşündük. Bu mantıkla yaklaştık biraz da

X : Talihsiz olan durum şu ki irdenin kendisidir. Söz konusu ……… ta kendisidir. Bakın açık söylemek gerekirse arkadaşlar gidebileceği en üst noktaya kadar da götürürüm. O mevzu bu olduğu için, mevzu hassas olduğu için, yanlış anlaşılmaya müsait olduğu için, benim açımdan herhangi bir tartışma konusu yapmayacağım. Benim açımdan, Benim açımdan gereği yapılacaktır. Ama mevzudan kaynaklandığı için böyle bir ……… hassastır. Benim kendi toplumumda hassastır. Benim kendi …….. yapımda hassastır. ………… hassastır. Bu bir. Benim açımdan itirazda etmiyecem. ……… sizin zamanınız varsa birkaç gün …….. isterim …….. nihayetinde siz bu sürecin içerisinde olduğunuz için siz bilirsiniz. Ve bir sorumluluk taşıyorsunuz. Bu yeni …….. (Simgeler) alanımızla da ilgili olmayabilir. …….. her birimiz kendi sorumluluklarımızın gereğini yerine getirecek hem şu ve bu şekilde yaşamın diğer bütün alanlarıylada ilgiliyiz, alakalıyız diye düşünüyorum. Çok zor bir görev her birimizin yaptığı şüphesiz ki ama kendi içerisinde yer almış olduğu …….ın ve temsil etmiş olduğum pozisyonun ağırlığım, sorumluluğun büyüklüğün, bir yanlışın küçük bir yanlışın ne tür büyük sonuçlara kadar bizi götürebileceğinin bilincinde olmaya çalıştım 4,5 yıllık zamanımın içerisinde hem siyaseten, hem hukuken, hem de ahlaken. Kanun açıktır ki HAREKETİMİ, partimi, yoldaşlarımı bu güne kadar mahcup ettirmedim. mahcup ettirmemenin çabası içinde oldum. En nihayetinde insanız arkadaşlar ve duygusal bağlımdayız. Aslında bizi biz eden ve biraz da o duygusallığımız değilmidir?

Ümit AYDIN : Ben …….. ne söyleyeyim size

X : Beni bu HAREKETE bağlayan, Beni bu HAREKETE çeken, beni camiden çıkarıp bu HAREKETE katan en büyük ……… bu HAREKETİN ………. ve bi yerde bu HAREKETİN tartışma kültürüdür. Çünkü camide ……..(Dışarıda ezan okunduğu için bazı sesler anlaşılmıyor) Kur-an’ı Kerim’in ayetiydi ……. Peygamber efendimizin hadisi ………. Biz her birimiz ama her birimiz böyle …………. Koymamız gerektiğini düşünüyorum. ………………. Mesela biz örgütsel bi şekilde kullanalım derken asıl bi yerde bir istemeden zarar vermiş olacaz. …… bu tür şeyleri yaparken biraz daha bir geniş perspektifle yaklaşabilmek, kazandırıcı olabilmek

Seda Akbaş CAN : Gerçekten bu kampanyanın bize kazandırdığı tüm ciddi kazanımlar olmadığını düşünebilirler, düşüncesini sorgulamıyorum. Ama böyle düşünen insanların varsa ve bunu ilkesel düzeyde yerleştirmek isteyen bir şey varsa …… varsa bu saygı gereği olsa gerekenin yerine getirilmesi gerekiyodur diye düşünüyorum. Kişisel olarak; Yoksa bizler düşünmeye bilirdik böyle bi hakkımız var.

Ümit AYDIN : Bi o bide şey arasında mesela yani siz bi keresinde de söylediniz. Siz ee bi meclis üyesisiniz bu halka karşı sorumlusunuz. Siz bu HAREKET içerisine, işte bu çalışmanın içerisine ……. Zaman bu tür duyarlılıkların farklılığı olmamız gerekiyor. Sonuçta size aktarılmıştır. Bu HAREKETİN bi hukuku var. Bu HAREKET sizinle bir hukuklu olacak. Sonuçta sizin sorumluluklarınız olacak. Yerine getirmeniz gereken bir takım vasıflar olacak. Ve siz bu temelde yaklaşacaksınız. Şimdi biraz bu boyutunu gözardı etti arkadaş, yani olabilir düşünce olarak kabul etmeyebilir ama sonuçta insanlık adına kolayına gelmiştir. Bu halk ona ……. Üzerinden vermiştir. Onu oraya getirmiştir. Şöyle bir tasarrufu ……. Biz inanamıyoruz. Kim olursa olsun bu HAREKET yarattığı değerlerle bi yere gelirse bu halkın adına yapması gerekenlerden tasarrufçu yaklaşmaması gerekir. Taviz vermemesi gerekir. Çünkü halkın o anki yaklaşımı eğer o yöne ise onlar o yöne doğru hareket etmek zorundadır. Şimdi arkadaş bu sorumluluğu, birikimi gözardı etti. Diyelim çok böyle ee ideolojik şeyi tartışmadık. İdeolojik yönden bakılmadı çok ee bizim için çok da şey değil normal insani bir ölçüm ve toplumsal vicdanın o anki ortaya çıkardığı bir gereklilik vardır. Bu gereklilik üzerinden hareket etmesi gerekiyor.

X : Bu kampanya düzeyindeki kişisel yaklaşımını bilmiyordum ama …….. bildiğim bi şey var. 1999 yılında BAŞKAN Türkiye ye getirildiğinde hem bireyler açısından, hem ÖRGÜT açısından bir ……..… hatta herkesin ……. Açılmış. Bir hafta boyunca İstanbul da çalışma yaptık. …………. Bu arada görüşme yaptık. Ve devletin bütün çabası da buydu. Avukat birliğinin içerisine çıkmasın ki CUMUK Avukat atasın. CUMUK avukat atasın ki devletin bütün Türkiye ortamı içerisinde hiç yoksa 40 bin tane Kürt Avukat var. Tek bir avukat sahip çıkmadı …………… bütün çabaları buydu. Velhasıl ben uzatmayım çıktı 4 tane avukat gitti …….. (imralıya) geldiler süreç başladı denildi ki bu sefer Türkiye genelinde avukat arayışı oluştu. Bir grup arkadaşımız iddianameyi çoğaltı Diyarbakır’a geldi. …….. arkadaşımız Diyarbakır’a geldi Diyarbakır daki avukatlarla görüşmeler yaptı. Yani benim diyen hiçbir avukat yanaşmadı. ………… ben açıkcası şey yapmam ……. Şimdi bilmiyorum o süreçten bu sürece ne gelişti ne gelişmediğinden sizinle falan ……. yaklaşmasından

Ümit AYDIN : Biz diğer arkadaşlardan da sorduk hatta şimdi başından beri çalışmalardaki yaklaşımlarından …………

Seda Akbaş CAN : Sadece toplantılara katılan bir düzeyi varmış. Neyse bunlar çok şey değil de

Ümit AYDIN : …….. biraz fikir ayrılığımız vardır. Biraz biz araştırdık

X : ……..şunu söyleyeyim. Ben hakkaten bu sohbetle ……..(kartı) sunmaya çalışıyorum. Bazı şeyler var ki kamuoyuna yansımıyor. Kamuoyuna yansımıyor. Hatta bazı şahıslar varki toplumsal birlikler içerisinde bir nevi tırnak içerisinde söylüyorum bir nevi dokunulmazlıkları vardır bir nevi. Hani nasıl söyleyim babacandır. Nasıl söyleyim hani nevi şahsına münhasırdır. Bence bunlardan bir tanesi de olursa şayet olursa Cemşit BİLEK ve onun gibi insanlardır. Ne bileyim işte kısmen Fethi GÜMÜŞ gibidir kısmen, böyle nadide kalmış türlerimiz var, insanlarımız var. ……… kürt kültüründe ve köylü kültüründe ……(Burusviler) vardır. Bunlardan bi tanesi de Cemşit BİLEK tir. Onun için kameraya yansımasında da bence biraz dikkat etmekte fayda var. Bize yansıması itibariyle söylüyorum. Pek çok kararımızın bana göre ……. Faktör olması lazım, topluma yansıdığına bak evet işte böyle denilmesi lazım. Bence bu kadar topluma yansıdığında öyle bi şey olmayacaktır. Öyle bir …… olmayacaktır. Hatta örneğin birkaç tane …….. arkadaşla görüşeyim tabi işin içinde de bizden var birkaç arkadaş mesela Fırat beyle ……. Cemşit beyle …….ne bileyim

Ümit AYDIN : Yani biz karar aldık. Kararımız

Seda Akbaş CAN : İlettik biz.

X : Tamamdır.

Seda Akbaş CAN : Ya arkadaşa iletmedik de onun dışındakiler komisyonlara ilgili haberleri ilettik.

Ümit AYDIN : …….. kendisini çağırdık dedik. O konuda biraz biz araştırdık da yani bazı şeyleri bizim de bazı hassasiyetlerimiz var. Onu göre ……. Ama yani bi boyutunu ele alırken diğer boyutunu da gözardı etmemek gerekiyor. Yani genel bilimsel açıdan, toplumsal vicdan açısından ……. Gözardı edilmemesi gerekir. Öyle olduğu zaman diğer boyutuyla bu sefer tartışmak gerekir. Neyse biz gelelim bu hassasiyetteki ……..

Seda Akbaş CAN : Açılış kararı ve ……….. tabii ki böyle bir sorunun varlığı doğal bölge ve toplumdaki tesir düzeyi farklı değerlendirilir, farklı konuşulur ama toplumun ona reva görülen cezayı değerlendirme biçimi kadar KADROlar bu çalışmayı yürütenler arasında böyle bir insanın varlığının rahatsızlığı gibi değerlendirilir. Şimdi birilerine güvenip …….. demokratik duruşu esas alınamadığı gibi …….sadece toplantıya gelip giden hatta örgütsel ilkelere küfür edecek boyutta kadar uyaşan bi pratik oluşur. Şimdi bunları yan yana koyduğumuzda gerçekten adaleti incitmeden bi karar vermemiz lazım. Bizim ölçülerimizde demokratik olduğudur. Onu söyleyebiliriz yani bu konuda da hassasiyetimize inanın ve güvenin bir ölçüyü bu HAREKETİN, bu kampanyada EDİBESE sürecine karışmadığı …….. koymadıklarını …….. söylüyoruz. Arkadaşla paylaşırken dedim ki Allah Allah ……. İmza attı bizim il genel meclis üyemiz niye imza atmadı. Biz öğrenmek istiyoruz. Niye imza atmadı. Bu konuda da vicdanı rahatsız edecek bir karar verdiğimizi düşünüyorum.

X : Sizin de ……. Vardır. Ben bi arkadaşları arayım. ………

Ümit AYDIN : Görüşürüz. Şeklinde konuşulduğu,





Bu konu ile alakalı olarak 03.11.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

Teknik cihazlarla büronun Toplantı odası tarafından Track-3 isimli ses dosyası ile saat:15:43:00 itibariyle kayda başlayan ve saat:16:49:00’da son bulan toplam: 01 saat 04 dakika 51 saniyelik ses kaydının muhafazası sağlanarak konuşmalar içerisinde konusu suç teşkil ettiği değerlendirilen bölümleri alınarak yapılan çözümlerde;

3. KONU : X BELEDİYESİNDE GÖREVLİ Y’NİN YARGILANMASININ DEVAMI

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ, Nadir YILDIRIM, Y, Mehmet TAŞ

SÜRESİ : 00:31;06 ile 00:40;13 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Batman da gelen şikayetlerin bize ulaşması ve alanların …… gidişattan dolayı yaklaşık 2 ay önce önemli bir çalışma başlatan kararlar var. Çalışmayı üç arkadaş olarak yürüttük. Çalışma süresi boyunca (konuşmalar anlaşılmıyor) komisyon olarak …………. işin içinden çıkamadık yaşananlar öylesine karmaşık …… her el attığımız yerde onlarca yüzlerce sorun çıkıyor ama bizim alanda bugün bu çalışmanın daha fazla yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Burada sorunun kimin ne kadar para çaldığı, ne kadar rüşvet aldığı …………demek. Yaşananları basitleştirmek derin devletin ….hareketi ……………… çabalarını görmemek olur. Batman belediyesi …….. zaman rüşvet nerdeyse ….. düşmüştür mücadelede en fazla bedel ödeyen en fazla burada yararlanmayı inat edendir. Egemen nokta yaklaşım grupları böyle olduğu için kimi yurtsever, kimi ….. kimi taraftar, kimi karşı grubunun ayırt etmeyi imkan sahibi etmiştir. En tepedekiler usulsüzlükte ….. yapınca ……………. memurlarla pay ……. olmuş. bu durum meclis üyelerinin ………… bir şeyler bırakma kavgasını sürüklemiştir sonuçta hızla statü ……şekillenmiş ve bu parti uzak çevresindeki herkesi ………… bu durum bir yanda herkesi …… ulaştırmayı gerekirken diğer yandan da belediye olanaklarının herkesi … sonucu ben yararlandım sen yararlandın, ben hak ettim, sen hak ettin söylemleri çıkar kavgalarına neden olmuştur ….. kadroda gruplaşmalar ve benzeri ………. bu gerçeklik vardır. Batmandaki herkes bu imkan yararlanmak kavgasıyla ….. karşılaşıyor ……………. bu nedenle tüm örgütsel çabalar çalışmalar gereği ……ve sonuçsuz kalıyor. Batman da belediye kelimenin gerçek anlamıyla iktidar belediye başkanı ise tam bir padişah dır tüm toplumsal değerlerin …….toplanıyor, … padişah toplumdaki güçle etkinliklerine göre kullandığı sus payı olarak ihanet pahasına fazla mesai ücret, park ve bahçe işletmesi ve benzeri biçimde dağıtıyor. Seçimler yaklaştıkça belediye başkanı padişahını daha fazla inanmıyor kente örgüt ………… tesis etmek için ne gerekiyorsa yapıyor esnaflara belediyenin arsasını dağıtıyor, işadamları ihaleleri peşkeh çekiyor. Parti kurum yöneticilerine darp gübre dağıtıyor. Yerel basın sahiplerine ……… ihtimas tanınıyor …………. izni veriyor bir yanda en iyi partiye geçilirken diğer yandan insanları parti düşmanı haline getirmek için karşılamadığı talepleri yerine getiremediği sürelerini örgüt izin vermiyor biçiminde izah ederek, insanları örgüte karşı kışkırtıyor şimdi bu…………… talep edilen uygulamalarının her yönüyle illegalleşmesidir. Bir çok yapılmamış ihale yapılmış gibi gösterilmiştir. Mevcut durumda bitme aşamasına gelen ve her gün 100 milyar kira bedeli olan onlarca işçinin ihalesi yapılmamıştır. Normal ihalesi yapılıp belediyenin bütçesinde karşılanması gereken bu işler illegal bir kişiyle yapıyor. Bütçe dışı illegal dışı yapılan bu işler doğal olarak resmi bütçe ödenek hazırlanıyor. Bunun sonucu ortaya ………………için illegal para arayışları başlıyor. Bu arayışı da….ihale yapmak içinde somutlaşıyor. Ekteki belgelerden bulunan doğrudan emin ihalelerin tamam …..bunlar somutlaştırdıklarımızdır. Ama tahminimiz diğer işleri de böyle yaptığıdır. Bir çok iş gayri resmi taleple yapılmıştır. Daha sonra hayali yatırımlar doğrudan kendileri yapılarak teslim için ...gitmişler. yapılan bin tehdit …….. çok ustaca delil karartılmıştır. Netleştirdiğimiz kimi örneklerde gayri resmi olarak harcanan paralar daha sonra hayali ihalelerde resmi bütçeden çekilmiştir. Resmi bütçeden çekilen bu paralar ise spora aktarılmış denilerek delil karartılmıştır.

1-ihale sistemi: bu konuda hiçbir sistem gabb tanımlamış hiçbir tarifi olmayan bir sistemsizlik şekillenmiştir. İhalede tüm şeffafsızlıktan uzak bir tarzda yapılmıştır. Özellikle doğrudan kendine yönelik tam bir olumsuzluk kaynağına dönüşmüştür. Buradaki ihaleler Dicle, güneydoğu Orhanpınar ve …ve benzeri firmaya kişilere bahsedilmiştir. belge üzerine bunların aldığı gibi görünen bir çok ihale ………mıştır. Yani belediye kendi bütçesinde olan …ve bunu resmiyete dökmek için bu firmaya işleri ihaleye vermiş gibi işlem yapmıştır.diğer ihalelerde benzer uygulamalar uygulanmıştır.

2- imar uygulamaları: Bu konuda şehir nazım …..alınmış meclis devre dışı bırakılmış ve imar bölümündeki memurlar istediklerini yapmışlar.uzmanlarımızın yaptıkları denetimde üç ayrı farkı tespit etmişlerdir. İsteyene kat izni,isteyene kullanım fazlalığı ve benzerleri vermişlerdir. İmar müdürü kendi başına fazladan …..izni vermiştir. Yine çevre yolu uygulamasıyla 7000 dönüm arsa imara dahil edilmiştir.bu ortalama bir ilçenin yüzölçümüne tekavul ediyor. Yine ruhsatlarla oynanmış binalar arsa olarak gösterilip ruhsat karşılığı düşük tutulmuş ve belediye trilyonlarca zarara uğratılmıştır.kaçak yapılaşma hakkında hiçbir işlem yapılmamış göstermelik olarak yapılan denetimler uygulamalar ise alınan rüşvetler kayda geçirilmemiştir.

3-personel rejimi: müdürlüklerin …………… tamamına yakını boğazına kadar rüşvet ….bulaşmıştır. Çoğu hem belediyenin çalışırken aynı zamanda müteahhitlik yapmakta ……………… çalışmış gibi göstermişlerdir. Kiminin yakını vatandaştan para alıp ….. dağıtımı vermemişler …… mesai alınan mesaiye kalınan çalışma ….bir parçası bölüşmüştür. mesaiye kalınan …tek tek imkanı olmadığı için gerçekten kara para ……….. mesai kişilerden olarak 300 milyar civarındadır.

4- Ruhsat : Her …. kontrollerin yapıldığı tespit edilmiştir. Ruhsat verilmemesi gereken yerlere ruhsat vermek, ruhsatların bedelini düşük tutmak, ruhsat almaya gelen her vatandaştan spora yardım adı altında bütünleşmiştir.

5- Arsa satışları : Tam bir rezalet yönlü uygulama sergilenmiştir. Belediye arsaları Yla uğraşanlara peşkeh çekilmiştir. Bununla beraber belediye milyarlarca lira zarara uğratılmıştır. Belediyeye ait arsaları işlem üzerinden kayıt edilmiş ve gayri resmi olarak satılmıştır. Toplam 45 arsa satılmış, 5 arsa ise kiraya verilmiştir.

6- Spor : Bu alan karapara aklamak yeri olarak kullanılmıştır. Spor bölümünün bir yöneticisi burayı şöyle tanımlamıştır.spor olmazsa bile biz vatandaştan para alacağız. Alsak bile siz duysanız yada devlet duysa ne diyeceğiz. Spor ….böyle bir şey görmüşler her türlü kirlilik yapılmış ve sporun üstü örtülmüştür, şike yapılmıştır.

7- park bahçe : Parklar …… bir biçimde meclis üyelerine park yöneticilerine yada akrabalarına peşkeh çekilmiştir.belediye kaybedeceğiz havası yaratıldığı için son dönemde parkların süresi peş peşe 15 yıla çıkartılmıştır. Rüşvet aldıkları için kiralar düşürülmüştür.

(Yın konuşmaları anlaşılmıyor)

SÜRESİ : 00.46.50 ile 00.48.38 saniyeleri arası, Konuşmanın devamında,

Nadir YILDIRIM : Burda seni suçlamıyoruz… karıştırmamak lazım ayrı ayrı ele alın imar müdürüne ilişkin değerlendirmeler var. Yani şimdi burda suçlanan sadece …..değil

Y : ……………..

Nadir YILDIRIM : Hayır bir saniye şimdi yani doğru …..öyle tartışalım burda herkesin kim ne yapmışsa ona ilişkin o var.farklı …kararlar var.örgütün her şey örgütün ……Yın payı neyse odur,diğerinin imar müdürünün neyse odur, diğerinin neyse odur yani. Tespitler öyledir yani yoksa her şeyi Y yaptı değil. Ama şu var kim ne yapmışsa çöpçüde olsa hafiften almışsa birinci derecede sorumludur.

Y : Ben itiraz etmiyorum bak devam ediyim bu park ……nın kira süresinin uzatılması suçlama var. Bu konuda komisyonda geldi, başka bir başvuru daha vardı…… TUNCER’in…………………seçim çalışması vardı ………………..ben mecliste buna rağmen ………kabul etmedim.yani ben kolay anlaşılması için söylüyorum. (Konuşmaların büyük çoğunluğu anlaşılmıyor)



Mehmet TAŞ : Tamam şimdi arkadaşlara da söylüyorum bunu biraz derinleştireceğiz ama yani sonunda öyle bir hava var ki, öyle bir yaklaşım var ki ….sana biraz da öz eleştiri vermemiz lazım.



- Y’ın yargılanmasının devamı

GÖRÜŞME YAPANLAR: Alican ÖNLÜ, Hüseyin YILMAZ

SÜRESİ : 00:48;43 ile 00:50;28 saniyeleri arası.

Alican ÖNLÜ : Bir kere ta baştan beri yaklaşım çok yanlış, bak biz herhangi bir şey etmedik bur da seninle birlikte paylaşmak …….şimdi Batman belediyesi ………… eğer hesap sorulması gereken birisi varsa oda başkana sorulması kesindir ikinci bir şey şimdi mesela genel siyasetimiz içinde ……….. kalan hem gerçekten gruplaşan, çelişkilerin, çatışmaların odağında Batman var. Bunu sen kendinde görmen lazım ……… bunu anlaman lazım siyasal anlamda bunu çok iyi bilmen lazım. Bak biz …..olarak seni böyle suçlu ilan edelim yada işte bu tür şeylerin odağında senin böyle bir yaklaşımımız olsaydı, bu toplantı bile olmazdı. Sen bize karşı yanlış yaptın heval derdim … bir kişi geldi veya iki kişi geldi heval sen bize karşı yanlış yapıyorsun bak hiçbir şey almıyacaksın.(konuşmalar anlaşılmıyor) diğer bir şey ha bu Batman konusu genel siyasetimiz içinde yakında ……… sen bir belediye başkanı orda olan bitenden her şeyden sen sorumlusun sen şimdi ………. olamadın yani ben bunları anlıyamam yada ben işte bilmem …. anlıyamam sen belediye başkanısın ve orda olup bitenlerden ….yolsuzluk varsa ilkönce sen sorgulaman lazım. Sen yapmasan bile, senin denetiminde senin çalıştığın insanlarda bir olumsuzluk bir yanlışlık varsa, bu kimden gelirse gelsin sen bizden de sorumlusun ………… seçilmişsin yani anlamak durumundasın.

Hüseyin YILMAZ : Şimdi biz Batmana giderken örgütün bu komisyonu oluşturmasından sonra gidip belediye başkanıyla görüştük. Bir çok belde çalışmalarımız oldu burdada bu çalışmaya …..genel bir çalışma ….. değil mi bizim bilgimiz olsun hazır birimlere ilişkin işte …ler işte …………… hepsini açığa çıkaracağız. Biz daha birinci aşamayı tamamlamışız bu raporun sonuçları itibariyle. Şimdi bunun üzerinde çalışma başladı bu çalışmaya başladıktan sonra arkadaş diyelim ki raporunu değişmiş, diyelim biz … bir yer talep edin hatta demişler …..neyse dedik …… raporunu yolda ayarlanıyor sizin odada çalışma yürütürken arkadaş geldi . …bizden habersiz işte birkaç gün sonrası geldi İki üç gün sonrasıydı sanırım geldiniz dediniz ki işte …….. ifadesini alıyorum ……. belediye başkanı ……… personel olduğu için almış …………için daha sonra sizinle görüşürüz. Başkan gelmiş çok böyle hoşnut olmayan onun ötesinde tamam siz bur da çalışabilirsiniz ama ben bu arkadaşımızın bur da çalışmasını istemiyorum, Batmana düşmanlık yapıyor. Bana düşmanlık yapanların bur da şey yapmasını istemiyorum değilmi heval ….. şey söylüyorsam tamamlayın eksik olan şeyleri işte bunların doğru olmadığını söyledik ve bu arkadaşın varsa bir suçu kabahati bunu örgütle paylaşmışsınız isterseniz bir toplantı yapalım bu uslübu ben kullandım dedim bu arkadaşın sorununu buradaki belediye meclis üyelerine buradaki parti yönetimine hatta genel merkeze oturup tartışamazsınız öylemi değil mi? Örgüte iletmişsiniz varsa bir suçu garanti örgüt gereğini yapar …..buda olur bir başkası da olur.bence biz onun için çalışmamızı sonuçlandırdık daha sonra geldik yine devam ettik bazen zorluklarla karşı karşıya kalmamıza rağmen devam ettik. Diyelim personelden dolayı …. sizden dolayı demiyorum. Biz bu çalışmaları yürütürken kesinlikle bunu sizede söyledim. Aynı komitede olsa aynı komiteyle ilgili çalışma yürüten arkadaşlarda diğer …..çağırmışız ifadelerini almışız. Yani harekette çalışma tarzında da biraz yabancısınız ama arkadaşlar yalancı değil mali komitede çalışan arkadaşlar ……tek ……….olan tutanaklarda var.ben olsam bende aynı ifadeyi verecem. Bende hareket istediği zaman ifademi alabilir ama bunun dışında biz bire bir kiminle ne çalışma yürütmüşsek herkesle ilgili tutanaklarımız vardır bir mesela onun için adalete güven isterim, arsa satışıdır belediye kasasına giren para yoktur. İcraya gitmiş. Bazı arsalar satıldıktan sonra arkadaşlarımız bilgi sahibi olmuşlar mali komite gitmiş hukuk oluşturmuş, oluşturdukları hukukta sizin bilginiz dahilinde, bilginiz dışında değildir. Onun için dedim tek tek madde maddeleri alalım.şimdi diyelim ki biz beş tane arsa satıyoruz belediyenin kasasına giripte icraya giden paranın Meblağ sı …..kat sayısı bugün mali duruma yönelik hesapladığımız zaman belediye ciddi zarara uğramış. Bunun tabiî ki sorumlusu sensin teknik eleman sen bilip bilmemen kimseyi bağlamıyor. (konuşmalar üst üste)

Bunun dışında mesai saatidir.biz yerel konferans yapmışız 54 maddeden oluşan belediyeler önüne bir genelge koymuşuz demişiz personel fazlalığından dolayı fazla mesai vermiyeceksin, sınırlı sayıda yasal mevzuat gereği zabıtadır, itfaiyedir, su şebekesidir, kanaldır zorunlu işlerde personel düzenlemesine gidilir, personelimiz fazla olduğu için çok sayıda kimselere mesai vermiyeceğiz …… merkezimin astfalt şantiyesi günlük dökmesi gereken asfaltın %30 unu gece döküyor ama bir asfalt ücreti kadarda çalışan personele mesai veriyor bizde de artık o asfalt ta çalışan aracın akaryakıtı nereye gidiyor kimin neresine gider oda belli değil ona ilişkin bir tespitimiz yok ama yapılan işlerin malzemelerini az çok biliyorum ben birincisi bu mesai ye ilişkin dediğimiz şekliyle 300 milyar civarındadır 290 küsürdür. Aylar aylar çıkardın mı bir yıl 5 tirilyon civarında mesaiye giden ücretler çıkıyor onun dışında avanslar tüm birimlerinizde her sene avans almış demiş ki ben burdan süpürge aldım ben burdan kürek aldım bu sizin personeliz gitmiş avans almış bunlar somuttur makbuzlarıyla birliktedir gayri resmi bir şeyler ifade etmiyoruz raporun içeriği halen azdır bile yani. Biraz daha yardımcı olsaydın biraz daha derinleştirip kapsamlı bir çalışma yürütmüş olsaydık işine son verdiğimiz teknik elemanın yazısını geri çekmemiş olacaktınız avanslar böyledir yine…..lar biz sizinle görüştük değil mi meclis üyelerine yararına hatta bir ara meclis üyelerine çocuklarına komilik için akrabalarını çağırsın geldik müdahale ettik bak almıyorsun mecliste toplantı yaptık neyse part time dedik vereceğiz dedik birinci derecede değil ikinci dereceye kadar biz kimseyi işe alma birilerine ihale verme iş verme gibi şeyimiz yok bizim siyasetimiz varlık derecesi bunlar değil, yine belediyede çalışıpta kiralık aracı olan insanlarda belediyede hem belediyede kendisi çalışıyor hem maaş veriyor, maaş alıyor, hemde aracını belediyeye kiraya vermiş aynı zamanda kira verdiği aracı kendisi kullanıyor bu tespitlidir. Yine buna ilişkin ben size şunu söyleyim biz ….arkadaşlarımız dün için adına da söyleyebilirim herkes imar mevzuatını bilme yetkisine sahip değildir çok teknik eleman da sahip değil. Ama siz burda belediye başkanısınız şimdi imar dışı uygulamalardan birinci derecede sorumlusunuz yoğunluk arttırılır meclis kararı alınmış gibi tadilat yapılmış bunun meclis kararı varmış gibi tadilat yapılmış ve sizin imar müdürünüz hem görevden aldığınız şu anda imar müdürlüğünde kalkan vatandaş şu anda dışarıda iş yapıyor yasal olarak iş yapma şansı yoktur yasa şunu diyor. Diyorki iş yaptığını tespit ettiğiniz bir vatandaşının 657 tabii bir memurun her türlü haklarına nerede işine son vereceksiniz bunun dışında kat satışları vardır ve bu kat satışları dışında spor adı altında herkesten para istenmiş evet dışarıdaki o kadar şaibeli gelişmesiz siyaseten bizi sıkıntıya sokmasının yeğane nedeni budur bu spor adı altında yapılmış hep %30 kadar gelmiştir %90 ı dinlenip ….gitmiştir bunu size ….gelmiştir diye demiyorum böyle bir iddiam yok ihalelere şimdi diyelim ki burda iş yapmışsınız ihale yapmadan iş yapmışsınız daha sonrada bu işi ihale karşılığı yapmışsınız gibi gerçekleştirmişsiniz bu sadece bir kişiye mahsup değil birkaç tane iş var bu bizim tespitimiz …. park tır vesairedir şimdi …….burada bir usulsüzlük var usulsüzlük demek çaldın cebine koydun demek değil. Bu memur yapmış, alım satımmı yapmış, sen mi yapmışsın, senin ….. olmuş ama bunların hepsinin sebebi de sorumlusu sensin. Bunun dışında teknik elemanlarınız cayır cayır iş yapıyorlar bunlar istifa mı etmişler evet ben dışarıda yatağımda yatıyorum. evet ben dışarıda iş yapıyorum ve bir tanesinin biz geldik siz o zaman izindeydiniz belediyede geldiniz görüştük dedik bilginiz olsun o zamanda komisyondaki arkadaşlarla paylaş … alan örgütçülerle ortaklaşmadan insiyatifimi kullandım konuk evimdeydim gittim dedim ki bu soysusun işine son vereceksin ve bu adamın işine son veriyor siz kalkıyosunuz işine son verilen onayladığınız kabul ettiğiniz vatandaşın işine son verdiğiniz vatandaşın dilekçesini geri çekiyorsunuz değilmi bunlar yaşanmış şeylerdir bunun dışında birkaç tane başlık altında toplayıp söylediğim şeyler var mesai saatine kim geliyor kim gidiyor kim takip ediyor, buda belli değil, ödemeler konusunda bu sizin ……… den aldığımız kayıtlar çoğu tespitlidir şimdi kalkıyorsunuz bir çok ihale sözü geçen firmalarına verilmiş. Bu arkadaşlar bilmiyor ama ben bu işlerin çok iyi biliyorum.belediyeden dolayı değil o bir şey yaptığından dolayı diyorum.



- : Y’nin yargılanmasının devamı

GÖRÜŞME YAPANLAR: Hüseyin YILMAZ

SÜRESİ : 00:00;15 ile 00:03;58 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Alım satımlar her şeyi söylüyorum çimanto ihaleleri Çimonta alımları 1 çimonta ihaleleri vatandaşa dağıtılıyor kim nasıl dağıttığını kim denetliyor, bunun dağıtımı biz mevcut ordaki verileri elde etmek ten yola çıkarak yılda tüketilen çimonta ……sanırım son üç yıl içerisinde 150 bin torba civarında çimonta tüketilmiş.bunun ne kadar taş üretiminde ne kadarı yurttaşa dagıtıldığının hesabı kitabı yok.bunun dışında temizlik şefinde müdürün oğlu çalışıyor ve müdürün oğlu somuttur kendisi farklıdır aynı zamanda çağırıp sormuşsuz arabası belediyede kiralık çalışıyor ve bu adam çöp ….bir günlük nafakasını kazanan insanların ekmek parası için mücadele eden insanlardan ayrı para alıyor.ve yine askeriyenin mıntıkasında bir çöp noktasında para alıyor.

Aynı zamanda çavuştur mesai yazıyor. Şimdi bu adam belediye ye aracını kiraya verecek. Hem maaş alacak hem mesai alacak hem de gidecek çöp içerisinde günü birlik ekmeğini kazanan insanlardan para alacak.biz de …….kalacağız bunu kabul etmemiz ne anlaşma olur nede vicdani olur bunlar tespitlidir.kendileri de itiraf etmişlerdir….iptal etmiş. Bunun dışında …. belediye başkanısınız …………….bazı bir çok iddialardan biz öyle sudan falan ididalarla insanları öyle şaibe altında bırakıp suçlayarak işte bu adam suçludur yaklaşımını ….görmüyorum görmüyoruz daha doğrusu kendisiyle konuşmusuz orda şehmus un orda şef olması ……Şehmus tan çekiniyor olması. Memurların Şehmusun her dediğine evet dedirtecek bir pozisyonda olduğunuz çok rahat gözlemledik. Kardeşiniz olmadan dolayı hem siz hem sizin şahsınızda bu partideki güvensizliği bir tartışmanın geliştiğini görmemek mümkün değil.



- Y’ın yargılanmasının devamı

GÖRÜŞME YAPANLAR: Hüseyin YILMAZ, Y

SÜRESİ : 00:08;06 ile 00:12;05 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Şunu söyleyim biz 2004-2005 yıllarında bir soruşturma yürüttük belediyelere yönelik hareket ilkesinden karar aldık …..kararı alırken 20 maddeden oluşan bir karar tasarısı tüm bileşenlerimize aktarımları yapmışız. Demişiz gayri resmi en ufak şey yapmıyacaksın. Şimdi bunları ne için ifade ediyorum arkadaşlarında sizinde eğer aktarımda eksik yaşanmışsa benim bazı eksik bıraktığım yönler varsa Mehmet arkadaş tamamlar. Bu petrol santrallerine ilişkin protokol yapmışsınız. Kira kaç paradır? Biliyormusunuz aylık beş milyondur. Beş milyona köy alırsınız ve bu vatandaş yine bu Siirt yolu asfalt demişsiniz yüksel inşaattan evet petrolle ilgili sahibinin ismi neydi ekber işte ne ekber se bu vatandaşa diyelim ki yer vermişsiniz aylık nedir 500 milyon kira alıyorsunuz sözleşme olarak bütün bunları anlatmamdaki neden bugün sizinle görüşme yapıyor olmamızın nedeni sizin …işlerden sanki çok bir şey varmış yani bunlar bir şey değilmiş gibi yaklaşmak doğru bir yaklaşım değildir bundan daha büyük şeyler varmıdır yokmudur bu ileriki süreçte görüşülecek şeylerdir. Bu spora ilişkin …… belediyeye ait arsa alıyorsunuz bu imaj uygulamalarından dolayı, personel üzerine arsalar yapılıyor, ve bu vatandaş götürüyor şu anda Batman girişinde gıda marketimidir nedir, o vatandaşa devrediyor ve siz buna karşılık para alıyorsunuz.biraz önce arkadaşlara ifade ettiğimiz şekilde burdan para almışsınız …..yapmışsınız spora harcamışsınız gıdamıdır nedir her neyse o marketin ortaklarından birine veriyor.çalışan bir personelin üzerine yapılıyor daha sonra bu arsa götürülüyor o vatandaşa veriliyor bu vatandaştan da 500 milyar para alıp spora aktarılıyor.

Y : Yani ben kimin üzerine kayıt yapılmış kim almış kaça satmış ……varsa (konuşmalar anlaşılmıyor)

Hüseyin YILMAZ : Ben zaten toparlıyorum ödemeler konusunda mesela ödemeler konusunda yine sözde geçen firmalara çok fazla öncelik tanınmış …..diye firmaların ödeme planlamasına bakıyorsun belediyenin aylık ödeme planına bakıyorsunuz diyelim ki 100 milyar alacağı olana 80 milyar ödenmiş 500 milyar olana 60 milyar ödenmiş ….projede olana parası olana 300 milyar ödenmiş. Bu kadar ayrıcalıklı ödeme planı var. Dengesiz bi ödeme planınız var.



- Y’ın yargılanmasının devamı

GÖRÜŞME YAPANLAR: Nadir YILDIRIM

SÜRESİ : 00:17;50 ile 00:20;31 saniyeleri arası.

Nadir YILDIRIM : Bu rapor bir sürecin sonucudur.eksik olabilir öyle fazla olabilir doğru olabilir yanlış olabilir. Örgüt olarak bizim oluşturduğumuz komisyonun hazırladığı raporun son cümlesi örgütümüzü bütün mevkiye kabul edilmiştir onaylanmıştır.bizim değerlendirmemiz budur bunun üzerine esas geçmişi tartışmak açık söyleyim eğer biz seçim arifesinde olmasaydık çok ciddi sizin açınızdan örgütsel gelişmeler olmasaydı daha farklı oturup tartışmak gerekirdi.bu durum konjöktör ……değildi.genel açmazı somut çözümü netleştirmek tartışmak ve bu üç beş ayımızı doğru değerlendirmek gerekiyor. Bu toplantı bence ………gitmelidir.onun için çok fazla bazı şeyleri olayları olguları tartışmak yeniden şu olay böyle oldu bu bunu söyledi şu şunu yaptı diye …itibariyle açığa çıkan sonuç şunu gösteriyor ki doğru bir yönetim olmamıştır. Doğru bir görev …..olmamıştır. eksik yapılmıştır sizden hepinizden çok daha …….Batman bir …işi pazarlığa dönüşmüş dedikodu kazanına dönüşmüş bizde …..olarak dedikodu kazanını, siyasal olarak böyle dedi, örgütsel olarak böyle dedi.belediye olarak böyle dedi. Biz bu süreci olabildiğince hızlı bir şekilde netleştirmek istiyoruz.onun için belediyeye ilişkin …bu bir belediye aşamasıdır.bunun bir aşamasıda çıkan sonuçları gözlemler değerlendirmelerle bulunandır. Birkaç konu dahi gösteriyor ki gerçekten çok doğru bir şey yapılmamıştır.çünkü niye padişahım diyor Hüseyin arkadaş niye yani 15 tane 22 tane niye öyle nasıl dağıtılmış hangi hukuk üzerine dağıtılmış belediye meclis üyesinin bilmem padişah olduğu bilmem şuyu buyu niye işe alınmıyor.hangi hukuk hangi mantık üzerine alınıyor.bizim tutum belgelerimiz yok mu.bunu tartışmalarımız yok mu yani bir yakınımızı oraya almak için mi encümen olacağız,meclis üyesi olacağız, belediye başkanı olacağız. Kardeşin orda kritik yerlerde görev alıyor çalışıyor.bir o kadar tutumunuz var yaklaşımlarınız var. Bütün bunlarda gösteriyor ki doğru bir işleyiş yok.



- Y’nin yargılanmasının devamı

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ

SÜRESİ : 00:25;46 ile 00:27;07 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Çekinmemek gerekiyor ve arkadaşlar bu çalışmanın ciddiyeti karşısında bence ….olmuştur.Yani işte şu konuya ilişkin söylüyeceklerim …………sizinle yaptığımız görüşmeler var.daha kapsamlı daha derin bir değerlendirmeler var. Önemli olan bu çalışmayı ………..ve bu noktada arkadaş yaşanan tüm olumsuzluklardan sorumludur belediye başkanı ama bunu bilerek ….. bu anlamda biraz daha işin ciddiyetini bilen bir yaklaşım sergilemek durumundadır. Yani orda ben açık söyleyim (konuşmalar anlaşılmıyor) bu genel iddialar konusunda örneğin bir şey gündeme geldiğinde şunu diyemiyoruz Batman belediyesinde bu sorun yoktur.diyemiyoruz yani. O anlamda biraz daha …şu netleştirilsin açılması tarzından ziyade ……….

(X-2 ERKEK ŞAHIS ) : Ben öncelikle şunu ifade etmek istiyorum bizim belediyelerde 10 uncu yılımız dolmak üzere ilk beş yıl mücadelemizin de içinde bulunmuş olduğu koşulların etkisiyle beraber buralardan belediyelerimiz denetim altına alınamamıştır……her türlü kirliliğin belediyelerimizde yaşandığını biz her tarafta gördük yaşadık. Bununla bu dönem içerisinde de ….olsa bir mücadele yürütmeye çalıştık. Sanki belediyelerde ….bu alanda kadrolarımızın ….. durumlarında her kesime kadar bir bozulmanın yaşandığını örgütü dikkate almamanın yaşandığı bir süreci yaşadık. Fakat şu an üç yıldır hareketin kendi içerisindeki çalışmaları da bitirdim örgütsel, siyasal, ideolojik olarak mücadele verilip kendisini toparlayabilmiş geçmişe dairde soruşturma yapabilecek sorgulama yapabilecek düzeye gelmiştir.mücadelemiz hem uluslar arası alanda hem de kendi içine dönük bu sorgulamayı yürütebilecek güce ulaşmıştır.ve son bir buçuk yıldır bu alanda bir düzeltme hareketini yürütmeye çalıştık, halende bu kapsamda yaklaşık 8 – 9 aylık Batman ……Batman daki siyasal durum, Batmandaki örgütsel durum,Batmandaki kadrolar,kurumlarımızın durumu, Batman belediyemizin durumu,belediye başkanımızın durumu gündemi parça parça bununla ilgili çalışma yürütüldü. Batman dışında da bir çok alanda çeşitli çalışmalar yürüttük önemli oranda sonuçta aldık. Fakat Batman’da bir türlü sonuca gidemiyoruz, bizim ulaştığımız bir tespit var. Bunuda ifade etmekte sakınca görmüyorum. Devletin ……….şahsında, bir kısmını halen göremediğimiz,derin devlet eliyle alana sirayet ettirmiştir.ve hem kurumlarımızı hem kadrolarımızı bir biçimde bir cendere biçiminde tutmuştur, anlayış olarak etkilemiş, görüş olarak etkilemiş, pratiğe yansıltılmış bunlar ve Batman bir türlü kendisine gelememiş, mücadelenin en önemli alanlarından bir tanesi olmasına rağmen Batman bir türlü kendine gelememiştir. Çok ciddi bir problem var bizim ……bizim…..kadrolar gündemlidir,kurumlarımız gündemlidir,belediyemiz belediye başkanımız gündemdedir.parça parça bununla ilgileniyoruz. Fakat ilgilendiğimiz süreç zarfında da gerçekten hareketin bazı boyutlarına tam işlemedik, tam derinliğine ulaşamadık engeller var.ulaşabildiğimiz engeller ise şudur; burda belediye başkanımız, belediye yönetimi,parti yönetimimiz onuda ifade edeyim, kurumlarımız sanki danışıklı bir biçimde bu mücadelenin önüne geçmeye çalışıyor. İlişkileri ne düzeydedir,anlayış düzeyinde bir ortaklaşma olmuş başka manalardan çıkar birliklerimi var ne hesap hangi kitap üzerinde bu yürütülüyor.bu aylar önce devam ediyor ama toplamda bir kapalılık var Batman’da. Buna belediye başkanımızda dahil, fakat biz geldiğimiz aşamada bir daha arkadaşlarımızada ifade ettim Türkiye alan örgütümüz üzerinden, hareketin merkezi üzerinden ….alan örgütümüz yürütme, parti onu soruşturabilecek güçtedir niteliktedir. Bunun üzerine gidebilecek güçtedir modeldedir. Mücadelemizin ilkelerini alt üst edendir. Kültürümüzde oynanan yozlaştıran, bulanıklaştıran,her ne varsa ne pahasına olursa olsun bunun üzerine gitmeye kararlılığımız vardır, gücümüz vardır. İnanki bazı konularda beş yılın hesabını soruyorum.çünkü beş yılı kurtaramamışız,Batman belediyesi de sürüncemede kalmış. Bir sürü rapor geldi, bir sürü şikayet geldi,bir sürü değerlendirme geldi, üzerine yeteri derecede gidilemedi, zamanında düzeltilemedi. Aslen biz kangrenleşmesini istemiyoruz . bugün üzerine gidilebilecek



- Y’nin yargılanmasının nedenleri ve Hareket dedikleri PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün bu konu hakkındaki fikirleri ve neler yapacakları.

GÖRÜŞME YAPANLAR: Kamuran YÜKSEK

SÜRESİ : 00:00;00 ile 00:08;40 saniyeleri arası.

Kamuran YÜKSEK : İstemiyoruz bugün üzerine gidebilecek durumda düzeydeyiz üzerine gideceğiz. Bu konuda belediye başkanıda …… Mardin de bilmem ne zaman ne yapmış kişiler insanlar mücadelemiz karşısında duruş sergilemiş halk nereden güç işde bu HAREKET ……bir süre bir uğraşın ondan sonra zaten unutur gidersin gücü yoktur ……. yada başka yerlerden güç almış yada çeşitli emvay ile dersen bur da zaten yönlendirmiştir çarpıtmıştır bir şekilde kendisini kurtarmıştır daha sonra başka noktalarda görev almaya devam etmiştir ama bugün soruyoruz bu hareket soruyor başka yerlerde soracağız bunun hesabını. Bu hareket hepimizde dahil ee yanlış yapanı mücadele ilkelerini ortadan kaldırmaya yönelik her türlüyü kişinin üzerine açık söylüyorum silindir gibi geçer bu konuda hiçbir şey yoktur bu güce bu etkinliğe sahiptir. Bir kere bunun karşısında insan daha ciddi olması lazım Batman’da ……….başını arıyoruz topu birbirimize atıyoruz bak bunun içerisindedir bu soruşturma Y’IN önümüzdeki seçimlerde aday olmaması için yapılan bir soruşturma değildir, seçimlere gelip de kabul ettiğimiz böyle bir sürece tekabül etmesi bir tahlilsizliktir onun için rahat değildir rahat değildir. Batmanı kaybetmek istemiyoruz bu dönem hem Batmandaki örgüt yapılarımızla ilgili hem de belediye ile ilgili yapacağımız uygulamalar son …….çok büyük sıkıntılarla karşılaşmak istemiyoruz büyük bozulmalar olsun istemiyoruz secim arifesinde iken bize kaybettirecek bir zemine dönüşmesini istemiyoruz açıkça bunu söylüyorum ama bir artık yavaş yavaş Batman’la ilgili belediye ile ilgili sizinle de ilgili bir çok bilgiye ulaşıyoruz bu soruşturma raporunun sonuçlarında var durumlarda var anahtarda var ee ortaya konan dökümanlar da var sonuçlarımızdadır, yaptıkları çalışmalar ortada biliniyor bizde bir takım kanaat oluşturmuştur lakin buna inat ediyorlar her şeyin belgesi olmaz devlet bu kadar imkanına rağmen bazen bir şeyin ispatını .. biliyorsunuz delili ile beraber ispatlayamaya biliyor biz bu böyle yürütmemize karşın bizim acımızdan mücadelenin mutlaka kendimizle örgütlememiz acısından örgüt ……..şudur. Eğer bizimle ilgili bir kanaat bile oluşmuşsa bunun bedelini olmasına gerek yok ……. Bir kanaat bile oluşmuş ise bunu ciddiyet ile ele almak ona göre yaklaşmak zorundayız hareketin benimle ilgili bir kanaati oluşmuşsa bu işi bitmiş demektir. Bu kanaate ulaşana denk bir çok şeyin olmuş demektir kendiliğinden böyle bir kanaate ulaşılmaz bir yönüyle bilgileri belgeleri vardır bir yönüyle gözlemleri vardır bir yönüyle duyumları vardır hepsine birlikte böyle bir kanaat oluşmuştur. Bizim için bu önemli kanaat ne olduğu önemli ve orada oluşan kanaat şudur ifade edildiği bir çok boyutu ile beraber belediye doğru …….başkan ve sanki şöyle bir şey çıkıyor ortaya orda bir danışıklı bilinçli yada bilinçsiz belediye başkan yardımcısı imar …….. daire başkanı şu bu bazı kişilerle birlikte bir sistem oluşturulmuştur ve bir çark işletiliyor bir çark işletiliyor bir çok konuda düşmanlıklar ……. oluşan izlenim budur yani görmedim duymadım bilmiyorum hep danışlıklımı yapılıyor yoksa hepsi birbirinden habersiz mi bu işler yapılıyor tamamı için bir şey söylemek zor olsa da sonuçta şuruya geliyor bu belde bu belediye yürütülemiyor mücadelemize halkımıza faydalı bir şekilde yürütülemiyor daha sorunun ötesinde bunun ötesinde yolsuzluk olduğu üzerine daha ……. öyle bir izlenim çıkıyor keşke böyle bir izlenim çıkmasaydı. Mücadele yoldaşı mücadele arkadaşı Batman bizim için çok önemlidir ya yani bu cümlenin telaffuzu bile bence yeterlidir orada yolsuzluk, usulsüzlük olduğuna dair bir kanaat oluşmuştur. Bu bizim için önemlidir biz bunun üzerinden bir değerlendirme yürütüyoruz ayrıca sizin örgüt ile olan ilişkileriniz hukukunuz gerçekten uzun süre bu yana sorunlar var …..arkadaşlar onlarla ilişkileriniz onlara yaklaşımlarınız örgüt ile ilişki biçiminiz hukukunuz bir …..türlü düzeltilemedi aşılamadı aynı noktada buluşulamadı aynı amaçta buluşularak ortak mücadele yürütülemedi bu konuda kişisel yaklaşımlarınız örgütümüzü zorlamaktadır. Kamufle etmeye ret eden bazı yerlerde küçümseyen arkadaşları dikkate almayan kendi bildiğinizi yapan yani bunlar örgütümüzü zorluyor …..şuna kadar söyleyim artık ondan sonra geliniyor biz orda bir amacı oturtmak düzeltebilmek acısından sonra sıkıntı oluşturan engel olan kişilerin yaşamına kadar da bir gözden temizleme içine girmek zorunda kalıyoruz bu farklıdır gözlemleriniz vardır değerlendirmeniz vardır yani böyle komisyon dahi bizleri parti Batman’daki olan biten belediyede olan biten ile ilgili bir şey bilmeyen mesaj edip görmeyen bir çok şey ……. olabilir bir çok şey başka şekilde de olmuş olabilir o yönüyle de yani biz Batman da bu kritik süreçte konunun böyle gitmemesi gerekiyor. Konunun böyle gitmemesi için de bazı kararlar almak zorundayız. …….. kararlar almak zorundayız. Batman daha imar sürecinde ……. Biz bu kadar daha iyi nasıl yönetebiliriz olması gereken noktaya nasıl getirebiliriz. Bizim üzerinde yoğunlaştığımız husus budur. Ee bu konuda da yani böyle tek tek parça, parça şu oldu bu olmadı, bu vasfı yok, bunun belgesi yok, bunun belgesi var gibi meselelere girerek bunu ……. sulandırmanın böyle başka bi noktaya çekmenin hiçbir gereği yoktur. Hoştandır kanaat var bu kanaat üzerinden de Batman belediyesi ……. Çalışan bazı personellere ilgili görevleri, ilgili ve çıkan sonuçlar üzerinden bir yaklaşım belirlemek zorundayız. ……. Önümüzdeki ay kısa sürede uygulamak zorundayız. Bizde oluşan durum budur. Bunun üzerinden de bütün toplantıdan artık yaklaşımlarımızı paylaşıp sonuca gitmek istiyoruz. O paylaşımlarda tartışmak istediğimiz hususlar var. Biz bu soruşturmanın sonuçlarını kamu oyunca halk tarafından örneğin bilinmesini istemiyoruz. Bunun nedenleri irdeleyeceğiz kimler bilmeyecek bundan sonra nasıl birlikte yönetileceği ……… onları da tartışmayı düşünüyoruz beraber tartışıp bir sonuca bağlamayı düşünüyoruz.



- Y’nin yargılanmasının devamında Öcalan’ın posterlerinin altında oturduğu ve göstermiş olduğu ilişkilerden ötürü sızmak olarak nitelendirilmesi

GÖRÜŞME YAPANLAR: Nadir YILDIRIM

SÜRESİ : 00:10;40 ile 00:12;48 saniyeleri arası.

Nadir YILDIRIM : Bu süreci biz işte bu Belediye soruşturmasında sürdürüyoruz. Açık söylüyorum yani kim Halk ihtiyaçtan Partiyi değiştir, kendi arkadaşımız örgütün elinin altında Memet olabilir, çalışmamızı yürütüyor, bir ………. resmi veya gayri resmi ortamlarda eleştirilerimiz oldu. Arkadaşlarla ……… resmi toplantılarımızda da böyle bir görüşme ve eleştiriler yaptık. Değerlendirmeler yaptık. Bir bütün olarak biz örgüte düzenlemesini yaptık ….. Parti eleştirmek gerekirse eleştiririz, yenilemek gerekirse yenileyeceğiz, kapatmak gerekirse kapatacağız, bizim sadece derdimiz tek derdimiz orda ……… biz orda sorumluluğuna sahip çık….. değerlendiriyoruz. Sen kendin anlattın bi ara toplantıda dedinki, Emniyet Müdürü demiş ben gitmişim ev ev gezmişim, ….. kaç şehit aileye gitmişim, Öcalan’ın posterinin altında oturmuşum, yemek yemişim……….sızma budur işte ideolojik sızma ……., teslim alma budur işte, işbirlikçileştirme budur …….çürütme budur yani, bu karar hakim olmadığı bir kentte yüzde seksen doksanlar da ………olduğunuz bir kentte böyle bir süreç yaşanıyorsa, bu nedir yani, bunun sorumlusu ben olmam veya………….. Y olacaktır. Bir sürü şey sayalım. O açıdan bir devam eden bir süreç söz konusu, …….. sürece iii Belediyeye ilişkin ilk aşamada düzenleme ……… arkasındaki süreç de diğer programın ….. çalışmamız var, bölge çalışmaları var, olaylar var, bilmem şunlar var bunlar var. Bu süreci biz gücümüz olana kadar sürdüreceğiz, sonuç da götüreceğiz. Dahası şunu belirtmek istiyorum Hüseyin arkadaş, ……….., sen bi günlüğü………atacaksınız. Herkes bu süreci kendisi gerçekten ya verilen ……. biz ya da hak edip gelelim, Y ……….. gözden geçirsin



- Y’nin yargılanmasının devamı GÖRÜŞME YAPANLAR: Nadir YILDIRIM, Y

SÜRESİ : 00:00;00 ile 00:05;47 saniyeleri arası.

Nadir YILDIRIM : Ben sizi 2000–2001 de tanıdım 2000 de tanıdım. O dönemde Y ile bu dönemki Y arasında fark var. Ciddi anlamda fark var ne değişti diye hiç sorguladınmı kendini. Neler gelişti diye hiç sorguladınmı kendini bir sürü özelliğini kaybetmiş, samimi, açık, sade, dürüst, sempatik, mütevazi sonuna kadar …… bi insandı bir gardaşdı. ……18-19 yaşındaki arkadaşların …… ne dediyse yapıyordu yani örgütü esas alarak. Ama şimdi …… her türlü rejime bi kriz çıkarıyo. Kaç yıldır öyle her türlü rejime bi kriz çıkıyor. Bu ney yani bunun sebebi ne, o açıdan bu belediyecilik ruhunun ötesinde her yönüyle kendisini gözden geçirmeli, herkes kendisini gözden geçirmeli ……… bu süreç hepimizden çok şey aldı götürdü. ……., kirletti, ne bileyim düşürdü, zorladı hepimizi sistemin içine alarak özellikler gelişti. …….. ama şunu bil yani biz Y’A örgüt olarak bütün bu çalışmaların dışında bir kavgamız vardı. ……… öneri sunacağız düşünce belirteceğiz. O açıdan bu süreç kesinlikle böyle tamamen böyle ………. Madem ki öyle o zaman kendini gözden geçir ve örgütle yeni bir hukuk oluştur. Örgütle yeniden oluşma yeniden biz hepimiz kendi adımıza 3 gün önceki toplantıda kalktık söyledik. Öz eleştirimizi verdik Arkasından da yeniden partileşme, yeniden devrimcileşme, yeniden önderlikle, mücadeleyle tek bir yerde birleşme ve yeniden kalkınma sözü verdik. 24-30 yıllık arkadaşımız, 30 yıllık apocu arkadaşımız kalktı yeniden PKK …… sözü verdi. ……… bu süreç senin için bir şanstır. Yani açık ve net, haa biz örgüt olaraktan her türlü eksikliğimiz konusunda gelişecek her türlü doğru ve yerindeki eleştirilere karşılık öz eleştirimizi her zaman vermeye hazırız. Ve bundan sonra ki süreçte de buna her arkadaşımız daha fazla dikkat edecektir. Memet arkadaşın bizim belirttiğimiz eleştirilerin ……… ifade ediş şeklimiz ama onun dışında daha fazla ……. Olmanın ne bileyim ortaklaşmanın mesela o tür eleştirileri biz her türlü ortamda yapıyoruz. üç gün önceki toplantımızda da da yaptık. Ama bu uslüp o tarz bu yaklaşıma saldırıdır o eleştiri değil. Bu saldırıdır açık ve net. Onu kabul etmiyoruz. Onun dışında belirttiğimiz eleştirilerde bizimde eleştirilerimiz. biz umulduğundan fazla örgütümüz yok diyoruz. Arkadaşlarımız 6 aydır orda diyorlar ya; ben 6 aydır o bölgede en son …….. bu bizim elektriksizliğimizdir. Orda örgüt yoksa birinci derecede ben sorumluyum, bu 6 arkadaşımız sorumludur. Onun öz eleştirisini biz örgütümüze verdik, veriyoruz, vereceğiz. Ama sende yaklaşımını her yönüyle yerine getireceksin. Biz sana güvenmişiz. Senle beraber ölmek istiyoruz. Haa bunun kararını verecek olan sensin biz değiliz. ……… belediye işçilerine de hangi nokta da ihtiyaç varsa mevcut düzenlemeyi yapmak ……. Biz arkadaşlara da söyledik bu süreci götürürüz.

Y : ………(Konuşmalar bu dakikadan itibaren anlaşılmıyor.) .Şeklinde konuştuğu,



Bu konu ile alakalı olarak 25.03.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

- Y’nin sorgusunu Yerel Yönetimler Komisyonu olarak kendilerinin yapacağını ve şiddet uygulayacaklarını, ancak PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün KCK Yapılanmasındaki Türkiye Yürütmesinin kendilerinden önce davrandığını ve sorgulamayı onların yaptığı

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ, Mehmet ABBASOĞLU

SÜRESİ : 01:31;18 ile 01:32;17 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Ya bu Y ya, benle Alican, o durumda gerçi biliyorsun ya Mehmet Abi, o başlattı ya Hüseyin YILMAZ geldi. Hüseyin YILMAZ’ın durumuna baktık, ben Alican’a dedim. Alican bir şey diyeyim sana, sorgu işi biz yapalım. Biz çağıralım bu adamı buraya, benle sen bir oda da konuşalım bununla, zaten ileri geri konuşacak. Bize karşı konuşursa, biz buna girişeceğiz yani. Alican dedi ben varım, sonra YÜRÜTME bizden erken davrandı.

Mehmet ABBASOĞLU : YÜRÜTME ne yaptı?

Turan GENÇ : Çağırdı onu, bizden önce çağırdı onu.

Mehmet ABBASOĞLU : Öyle mi?

Turan GENÇ : He yemin ederim. Onun kemiklerini kıracaktık abi, bir de bize kafa tutuyor.



Söz konusu yerde KCK/TM yapısında faaliyet yürüten örgüt üyelerinin KCK’nın sözde yürütmesi içerisinde yer alan AMED KOD Sabri OK ile bağlantılı oldukları, örgütsel talimatların genellikle bu kişi tarafından verildiği, KCK/TM yapısının KCK içerisinde kendilerine verilen sözde yetkileri kullanarak ülkemiz içerisindeki örgütsel yapıyı aktif olarak yönlendirilerek örgütsel faaliyetlerde bulundukları,



Bu konu ile alakalı olarak 31.08.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

- Y’nin yapmış olduğu yolsuzluklara karşılık sessiz kaldıkları, gerekçe olarak ise “Biz onun hakkında çok şey biliyoruz ancak O’da bizim hakkımızda çok şey biliyor, GEBEYİZ” savunulması.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Çimen IŞIK, Mehmet ABBASOĞLU,

SÜRESİ : 00:40;42 ile 00:41;22 saniyeleri arası.

Mehmet ABBASOĞLU : Ramazan arkadaş o diyodu Ramazan arkadaş o orda diyodu ….. araştırdınız diyodu içinde siz varsınız diyodu. Biliyosunuz bunu diyodu, ikinci …… geçirdi on…………… ve bir ……. giriş girdi ki Ramazan arkadaş diyordu gelin diyordu kıyamet var diyordu yani şimdi yani nerdeyse belediye başkanını parçalamaya gelmiştik yani belediye başkanı geldi her şeye diyo sizin haberiniz var e bunu siz yaptınız diyor beraber yaptık diyor, bu durumda ne oldu? ………nedir öyledir yani yani tamam doğrudur Y çok şey yapmış onun hakkında da biz çok şey biliyoruz ama Y da bizim hakkımızda çok şey biliyor.

Çimen IŞIK : GEBEYİZ

Mehmet ABBASOĞLU : Öyle bi durum var yani şimdi.

Şeklinde konuşulduğu,



Bu konu ile alakalı olarak 27.09.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

- Y hakkında 8 aydır yürüttükleri soruşturma ile ilgili konuşmalar ve konular ile ilgili örgüt talimatlarının açıklanması,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Ramazan MORKOÇ

SÜRESİ : 00:02.36 ile 00:07.52 saniyeleri arası

Ramazan MORKOÇ : Şimdi bak heval biz çalışmayı yürüttük ve sonuçlandırdık…….aşamasıdır. Çalışma dediğim gibi sekiz aydır yürüyor buradaki tüm bileşenlerimizin ortak kararla alınmış, bir tür çalışma sadece bizim tercih edilmemiz üç arkadaşın Mehmet arkadaş orda çalışması, Hüseyin Yılmaz arkadaşın birazda bu anlamda (konuşmalar anlaşılmıyor) biz çalışmayı belgeler üzerine yürüttük ııı bayram tatili olduğu için 10 gün süre bekleyeceğiz 10 sonra size döneceğiz sonuçlarımızı sizinle paylaşacağız,ııı artı o hayali ihale Diyarbakır konusundaki ……..söylersek biz aslında …..hiç bir size sorduğumuz onların hiçbiri sadece ……………buna emin olun biz sorarken de ….hakkında bilgi verin böyle bir şey söyleseydik herhalde bir çuval şey çıkardı, altında gelen insanların genel çalışma çerçevesinde sorular sormuşuz asla kişiler üzerinde sorular sormamışız asla kişiler üzerinde suçlayacak ifadeler almaya çalışmamışız. Umarım umarım her şey düzelir bir gün bir gün o tutanakların hepsini birlikte okuruz. 100 sayfadan fazla tutanak var artı giyim var, fen, makine, var akaryakıt, ııı işçi mesaileri, avanslar, verilen ihaleler, imar değişiklikleri, hepsine ilişkinde belgeler var. size sorduğumuzun hepside belgelere dayanılarak söylenmiş ııı belgeler tadilat yapılmış. Belediyede işin özeti olarak sana söylemek gerekirse raporu burda size delil olarak okudum burada yaşanan delegenin belediyenin bir çok yönüyle sistemsizlik sonucu illegalleşmesidir. Bir belediye şimdi siz kendinize görev yapıyorsunuz ki ……gerçekten …….bir belediye ihalesini yapmadan 100 milyarlık 500 milyarlık iş yapamaz yaptığı zaman onu tehdit etmeye çalıştığı zaman orda ki belediye başkanı peygamberin çocuğu da olsa ……olmaz………ben orayı şu işi şöyle yap dediği zaman o memur nerde diyecek belediye başkanı o hayali …. .karşılayın nerden bilecek iş yapmış, şurda bina yapmış, şurda alt yapı yapmış, şurda paket aramış, kesinlikle ilk başta size rica ettiğim yani biraz karışık konu gereği rica ettik. Örgüt adına dedik ki; ÖRGÜTÜN TALİMATIDIR ama maalesef bu sistemsizlikleri demedik. 1-) sizden kaynaklı boyutu çok belirgindir. 2-) Personelimiz yoktur, yetişmiş eleman 3- ) Ordaki elemanlar çoğu bizim arkadaşlarımız değildirler.4-) Ciddi bir düzensizlik var 5-) Özellikle son dönemde ııı orada o belediye de kaybediyoruz havası yaratmak için çok büyük bir çaba var. Özel bir çaba var. Bundan dolayı bir çok yurtseverin üzerine kuşku düşmüş, biz belediyeyi kaybettik, hiç olmazsa burada aşağı yukarı bir şeyler kapmanın …..veriyor. Biz sonuçta bu bayram tatili süresi içinde bunu 2 inci programını tartışmaya devam sonucunu size ileteceğiz. Kesinlikle bu konuda sizinde bir o hareketin dokusuna uygun bir şekilde davranmamız gerekiyor. Şunun sözü şunun davranışları değil.ve gelip buraya …………………yani Ramazandan dolayı Hüseyin ….örgüt demek değildir.Bunun hukuku vardır, hukuksal işleyişi vardır.mesela bir çok şeyini gerçekten ………………..vardır. Onun için süreci beklersiniz gelir paylaşırız ama özet olarak şunu söyleyim o belediyede kesinlikle bir sistem oluşmamıştır, bu belediyede alternatifi bırakalım mevcut hizmet için uygulama ve yapılanma anlayışı mantığı felsefe olarak sistemli belediyelerin ııı ötesine geçmemiştir. Bundan dolayı da bu belediyeye tepeden tırnağa bir düzenlemeye ihtiyaç duyuluyor. Personel rejiminden tutta, imajdan tutta,i…. tutta ………….yani şöförün hakkına kadar hepsi tepeden tırnağa seçime gitmeden önce kesinlikle devrim düzeyinde bir düzenlemeye ihtiyaç duyuluyor.bunun dediğim gibi ben kişi olarak karar veremem ………………arkadaş olarak neye nasıl karar veririz tartışırız hep birlikte şundan emin olun senin hakkında bir sözümüz (konuşmalar anlaşılmıyor) ortada bir iddia var. Şeklinde konuşulduğu,



9 - ABDULLAH ÖCALAN’IN TALİMATLARI İLE ÖRGÜTE “KADRO” DİYE NİTELENDİRİLEN ÖRGÜT MENSUPLARININ YETİŞTİRİLEBİLMELERİ İÇİN KURULMASI DÜŞÜNÜLEN “SİYASET AKADEMİSİ” KONUSUNDAKİ GÖRÜŞMELER ;



Abdullah ÖCALAN’ının 7 Nisan 2009 tarihli görüşme notlarında KCK/TM’ye yönelik yapılan operasyondan bahsederken; “.... İki yıldır takip ettiklerini söylüyorlar. Ben, boşuna Akademi'den bahsetmedim. Her tarafta Akademi kurabilirler. Böyle küçük bir yerde bile üç beş kişi bir araya gelip bir akademi kurabilir. Bütün sorunları tartışırlar. AKP'nin bile bir sürü akademisi var, akademisyeni var. Ben Demokratik Toplum Kongresi'nin de faal hale getirilmesinden bahsetmiştim. Demokratik Toplum Kongresi ne istediğini, ne talep ettiğini, nasıl bir siyaset yürüttüğünü apaçık bir şekilde ortaya koyar. Bunu yönetmeliğinde, tüzüğünde açıkça belirtir, buna göre de mücadelesini yürütürler. Bütün diğer kurumlar da bu şekilde çalışmalarını yürütürler. Ben defalarca Demokratik Siyaset Akademisi kurulmalıdır.” söylemlerine yer verdiği,

Abdullah ÖCALAN’ın bir çok verdiği, beyanat ve kendisine atfedilen yazılı yayınlarda “benim paradigmam dört ayaklıdır, bunlar; belediyeler, halk meclisleri, siyaset akademisi ve kooparatifçiliktir” şeklinde KCK/TM kadrosuna hedef belirlediği, yerel yönetimler akademisi olarak legal görünümde güney doğu anadolu belediyeler birliği altında faaliyet gösteren birimin Abdullah ÖCALAN’ın talimatı ile hayata geçirildiği, Gün TV’ye ait bilgisayarlarda ele geçirilen akademi görüntülerinde Aslan ÖZDEMİR isimli şahsın “önderlik belediyecilik hakkında ne söylemektedir” şeklinde örgütsel eğitim faaliyeti yürüttüğü,

Abdullah ÖCALAN’ın talimatı gereğince kurulması düşünülen siyaset akademesi ile alakalı yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının planlamalar yaptıkları.



Bu konu ile alakalı dinleme yapılan bir çok ortam görüşmesinin olduğu,

Şöyle ki;



1. KONU : Özgür Belediyecilik üzerine hazırlanan Yerel Yönetimler modelini geliştirmek için Akademiye verilmesi, Akademi’de görevli Kemal AKTAŞ’ın Belediye Başkan adayı olmasından dolayı çalışmalara yoğunlaşamadığı ve Akademiyi yeniden yapılandırma planları

GÖRÜŞME YAPANLAR: Turan GENÇ, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:27;52 ile 00:29;00 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Yani sorun şu Akademik çalışmasını, gerçekten ben diyorum stratejik bir çalışmadır bizim açımızdan, ben kendim ….yaptım. bak ben sana

Çimen IŞIK : ….şimdi çok daha farklı olacaktı bu Akademik çalışma

Turan GENÇ : Yoo yoo hiçbir çalışma yürütülmedi Akademiye ilişkin. Altı ay Zöhre arkadaşımız çalıştı. Bak Zöhre arkadaş onun vebali, hepsi o arkadaşın boynuna vebal var.

Çimen IŞIK : Hayır, peki sen hiç şunu düşündün mü? Turan bak, ben sana çok.. bak ben bazen bazı şeyler söylediğimde kadın içgüdüsüyle, ben AKADEMİ planlamasını yapıyorum. Üstelik bir eğitim yapıldı ya, bunu da Zöhre yapmıştı, onlar yapmışlardı, o ekip. Onun dışında Kemal arkadaşın yaptığı tek bir planlama var mı Akademiye ilişkin? Ben sana söyleyeyim Turan, Kemal arkadaş şu anda Zöhre’nin yaptığı planlamayı aşmamış. Tek bir planlama eklememişti. Sadece Zöhre’nin yaptığı planlamayı hayata geçirmiştir.

Turan GENÇ : Yoo yo kuruluş çalışmalarına ilişkin ben … bak altı ay

Çimen IŞIK : Tamam işte bunun eleştirisini yaptık. Bu nedir? Şimdi Turan biraz bakış açısı, biraz zihniyetle bağlantılı bir şeydir.

Turan GENÇ : Şimdi ben diyorum ki, bu arkadaşlar oturacaklar, yoğunlaşacaklar, biz hatta diyorduk MODELİ, AKADEMİYE verelim.

Çimen IŞIK : Doğrudur. Yerel Yönetimler modelini onlara verelim. Bak ben de sana şunu söyleyeyim. Turan bak, hani çok borçlara takılmıyorum mevcut gerçekliğe. Fakat sana şunu söyleyeyim Akademi kuruldu biraz tam, mesela diyelim ki daha önce …hayata geçirildi, seçim gündemine geldi. Aslan Hoca tak kendisini aday yaptı.

Turan GENÇ : Şimdi de biri, şeye giriyor.

Çimen IŞIK : Kemal Abi zırt adaylığı gündeme geldi. Yoğunlaşması falan herşey altüst. Bak Kemal abi bugün de benimle konuştu. Kemal Abi beni her gördüğünde, bak ben Kemal Abiyi çok seviyorum. Gerçekten çok farklı bir sevgi besliyorum ama şunu da çok iyi görüyorum. Kemal Abi her günde aynı derdi söylüyor bana, hep aynı dertleri yanıyor.

Turan GENÇ : Şimdi diyorum ki, o zaman biz bu Akademiyi yeniden yapılandıralım.

Çimen IŞIK : İşte yeniden yapılandıralım.

Turan GENÇ : Ben o noktaya getirmeye çalışıyorum. Ondan sonra biz bu arkadaşlarla onu, gerçekten biz ne istiyoruz? Belki konuşmamışız ondan dolayıdır. Yoksa ben diyelim Aslan Hocanın, Roza’nın yeteneklerine, birikimlerine kesinlikle küçümsemiyorum. Ben tam onu diyecektim, o belgelere baktım ya, ben kafama …çıktım dedim hani bu arkadaşları bir görelim. Heval diyorum bakın şu, şu şu noktaları sizden istiyoruz. Herhalde yanlış anladınız. Düzeltmek için bunu söylediğin zaman, eminim ki yararlanabileceğimiz arkadaşlar yazarlar. Ben bunun da farkındayım. Diyor şeye gitmiş, Viran şehir’e

Çimen IŞIK : Viranşehir e gitmiş?

Turan GENÇ : Ben, Engin konusunu benden sordu. Ben dedim, Engin kalsın. Şimdi ben belgeler üzerinde çalışıyordum. Engin’in ….ihtiyacı yok bazı şeylere

Çimen IŞIK : Yazıyor, çünkü biliyor, hakimdir. Şimdi Engin …

Turan GENÇ : Engin’de şeye gitti. Bingöl’e gönderdim.

Çimen IŞIK : Engini bu duruma düşüren kim? Kemal Abi, Diyor ki Kemal Abiden hiçbir şey yok! Oturuyor, ben Nadir’e dedim ki, valla ben çok yoğunum diyor, adam bozuldu.

Turan GENÇ : Ben Kemal arkadaşa söyledim. Dedim, Engin’in işi var.

Çimen IŞIK : Ama Kemal Abi ….söylememişler.





Bu konu ile alakalı olarak 12.02.2009 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde,

2 . KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü Elebaşısı Abdullah ÖCALAN’ın talimatıyla kurulan Siyaset Akademisinin genel işleyişi, GABB üzerinden yapacağı eğitimler, görev alacakların isimlerinin belirlenmesi, ekonomik özgürlüğü için yapılması gerekenler gibi görüş ve önerilerin sunulduğu genel toplantı.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin YILMAZ, Turan GENÇ, Roza ERDEDE, Kemal AKTAŞ, Engin KOTAY, Çimen IŞIK, Aslan ÖZDEMİR

SÜRESİ : 00:48;45 ile 00:51;11 saniyeleri arası.

Turan GENÇ : Bakın heval bizim daha çok sizden öğrenmek istediğimiz, heval bakın AKADEMİ’nin formatına ilişkin, biz komisyon olarak kafamıza hem şöyle şöyle bunu tarzda düşünce yok, bizim işimizde değil. Buradaki arkadaşlar sizlerin işidir. Siz bizim önümüze getireceksiniz onun üzerinden biz tartışma yürüteceğiz. Biz belki bir yerden …..politikasını belirleyeceğiz nasıl ……………Akademiyi nasıl yani yeterli midir? Şu anda ya da diyelim ki yarın gittiniz herhangi bir bölgede eğitim yaptınız. Şimdi bu eğitim çalışmalarını GABB bünyesindeki eğitim birimi de yapabilir. Yani önemlidir, yani eğitimlerin yapılmış olması önemlidir. Fakat sadece bölge eğitim çalışmaları düzenlemekle kendisi sınırlanırsa, öyle bir yaklaşımımız var. Onu da söylemiyoruz ….olarak mücadele ….aslında bunların GABB bünyesinde …kendimizde yapabiliriz, bir birim oluşturalım ……Akademi biraz daha farklı bir çalışma önemli olan şimdi ….ne düşünüyorsunuz.Hüseyin arkadaş? …..

Hüseyin YILMAZ : Şimdi öncelikle arkadaşlar kendisine ilişkin, kendisine indirgeyerek diyelim seçim dönemi geldi Aslan arkadaş gitti aday adayı oldu. Bir sefer Akademiyle kurumsallaşması için kadroların sabitleştirilmesi lazım. Arkadaşlarımız bu yönlü kendilerine ilişkin ne düşünüyorlarsa bunu ortaya koysunlar. 2-) Diyelim ki bir modelimiz var. Akademinin görevi Belediye Meclis üyelerini, Belediye Başkanlarını, İl Genel Meclis üyelerine de ilişkin de, biraz modeli eksen alan, köy komünlerini nasıl oluşturabiliriz? Birinci aşama ne olabilir? Diyelim ki bunlar yazılı hale getirilir. İl genel meclis üyesi diyelim ki, bir alana gittiğinde köy ihtiyar heyetinden başlamak usulüyle, köyle toplantı mı yapacak? Köyün önceliklerini esas alarak mı hizmet yürütecek? Bunlar aşamalı olarak yürütülecek işlerdir. Önce biz buranın beynini oluşturmamız lazım.

Hüseyin YILMAZ : Biz diyeceğiz ki siz bölge düzeyinde planlama yapacaksınız. Öncelikle diyelim ki 11 bölgede eğitim yaptınız. Kaç konu işlediniz, iletişimdi değil mi?

Roza ERDEDE : İletişim …………………..

Hüseyin YILMAZ : Belediye mevzuatını iki günde hepsine nasıl işlediniz? Bu olmaz bir kere, belediye mevzuatının iki günlük, tüm personele mevcut eğitime aldığınız personele veremezsiniz. Kademeli olur. Diyelim ki zabıta ayrı …verilecek, imar…eğitim verilecek, belediye meclisinde ayrı eğitim verilecek, hesap işlerine ayrı eğitim verilecek, fen’e ayrı eğitim verilecek, birim birim ayrı eğitimler verilebilir. Bir sefer iletişimle ilgili geneli kapsayabilecek bir eğitim verilebilir.

Aslan ÖZDEMİR : Ben şöyle söyleyeyim, ya ben çok bir iyi işim vardı zaten Akademiye geldim. Hani siz biraz önce dediniz ya, yani yarın öbür gün iyi bir iş bulursanız gidemezsiniz. Ya benim çok iyi bir işim vardı ve ben bu işimi bıraktım geldim, yani onu özellikle söyleyeyim. Yani bizim Akademiye geliş amacımızı biz başta belirtmiştik, gerçekten bir ihtiyaç vardı ve bu ihtiyaç üzerine biz geldik. Bir de perspektifimiz var yani, biz öyle perspektifsiz çalışmıyoruz. Şu anda Akademinin kuruluş amacını denetleyen bir perspektifimiz varsa, onu şu anda biz yürüten şeklinde yayınlanması noktasına da getirmişiz. Yani o noktada bir sıkıntımız yok. Bir de önümüzdeki süreç için planlamamız hazırdır yani. Eğitim açısından söylüyorum, bir yıllık eğitim programı şu an hazır. Yani seçim sonrasında tabii Mart’tan hemen sonra, yani biz hemen eğitimleri başlatabilecek pozisyonda değiliz . Biz onu şey ….Mayıs’tan itibaren, Mayıs ayı itibariyle bütün hangi ay içerisinde kaç eğitim verilecek? Kime verilecek? Neye verilecek? Bunların hepsini biz planlamıştık, taslak halinde duruyor. Biz şu anda sadece onun üzerinde, yani biz kendi aramızda yapmış olduğumuz toplantıda, o eğitim başlıklarına uzman havuzu oluşturma çabası içerisindeyiz. Şu an, yani bizim şu andaki zaten eğitimlerin bir kısmını işte ben vereceğim. Bir kısmını Ahmet ZİREK verecek. İşte başka hocalarla konuşulması, işte “A” hoca var, birkaç hocayı da biz bu konuyu netleştirmişiz. Ama bazı konularımız var, işte uzmanları dışarıdan getirmek zorunda kalacağız. Şu anda biz en son kendi aramızda yapmış olduğumuz toplantıda, böyle bir şey yaptık yani havuz oluşturduk. Uzman havuzu oluşturma noktasında başlıklarımızı dedik. Sanırım o yıllık eğitim programı size ulaşmış olması lazım. Taslak, yani Kemal Abi sen onu arkadaşlara ilettin mi?

Kemal AKTAŞ : Onu herkes okumuştur biliyor.

Aslan ÖZDEMİR : Şey konusunda, eğitimin programlanması noktasında şu anda bir sorunumuz yok. Bazı çalışmalar noktasında Engin arkadaşın yapmış olduğu bir çalışma var. Yani o konuda bir örgütlü grup oluştu. Ayriyeten çalışması öyle bir kişilik çalışmayla yürütülecek bir çalışma değil, farklı bir grup çalışmasıdır. Şimdi bu grup çalışmalarına gerçekten ARGE de ARGE biriminde yer alacak insanların istihdamı mı sağlanacak? Yoksa onlar part time mı çalışacak? Yani bu noktada tabi kararı sizler vereceksiniz. Şimdi şu anda biz var olan iki istihdamı bile ekonomik şeyi şu anda bitti. Yani şu anda Akademiyi oluşturduğumuz bütçe şu anda bitti. Yani biz bu ayda maaşları alırsak önümüzdeki ayın maaşlarının ödenmesi için bir ekonomi yok. Şimdi böyle bir durumda var. Bütün bunlar göz önünde bulundurularak bu ekibin oluşturulması noktasında bir çalışmanın yürütülmesi gerek. Yani kadrolaşma nasıl olacak, mesela onun üzerinde de durulması gerekiyor. Yani şirket üzerinden devam mı edecek? Ki şirketin durumu ortada yoksa farklı bir şey mi düşünülüyor. Onun bence tartışılması gerek. Yoksa planlama noktasında ya, bizim bir sorunumuzun olduğunu zannetmiyorum.

Turan GENÇ : Tamam, zaten heval bizim sorunumuzda şimdi bizim sorunumuz o değil, eğitim verme amaçlı olsaydı biz bu kurulu oluşturmazdık. ………… Büyükşehir Belediyesinden birkaç tane personel aktarırdık, programı yapar …… çağırır bu eğitimleri verirdik. Bizim açımızdan sorun, bir yıllık eğitim programı yapılması değil yani.

Aslan ÖZDEMİR :Sorun nedir yani?

Turan GENÇ : Sorun heval bu AKADEMİ çalışması, siz neye ifade etmeye çalışıyorsunuz. Başka bir ifadeyle nerede …..bu konuda ne var. Bu konuda yürüttüğünüz çalışmalar var mı? Seçim olarak yani ilgili meclis üyesinin diyelim ki çalışma esaslarını, yetkilerini ……….bir model çalışması olarak bir model çalışması yürütüldü sonuçlandırıldı. Sizin buna dönük çalışmalarınız oldu mu? İlişkilere Engin arkadaş gitti. Bu yapının genişletilmesidir, yani heval ihtiyaçlarınız nelerdir? ,………………dönüştürmeyi düşünüyorsunuz. Sizin GABB’a dönüştürülmesini ilişkin bir çalışmanız var mı? GABB’ın Pratik Belediyeler Birliğine dönüştürülmesi konusunda bir çalışmanız var mı?

Aslan ÖZDEMİR :Bize böyle bir misyon verilmedi yani.

Turan GENÇ : Hayır hayır biz sizinle konuştuk öyle değil arkadaşlar. Biz dedik ki bu …GABB’ın dönüştürülmesi konusunda da bir motor rolü oynayacak, sizin GABB’a bağlı olmamanız bir …….yani bu alanlara dönük sizin somut çalışmalar yürütmeniz gerekir. Yani düşünsel alanda ……………….yani bu manada bir Akademik çalışmasından bahsediyoruz. Belediyelerimizin ihtiyaçlarının tespit edilmesi, peki bu son söylediklerimiz sizden çok açık ifade …. mi hani ama bizim kadromuzda yoğundur. O manada şimdi düşündükleriniz neler? Nereye doğru gitmeye çalışıyoruz? Biz bu konuda neler yapabiliriz? Ortak bir planlama nasıl oluşturulabilir? Yoksa mevcut haliyle kalırsa bakın biz bir gayretimizi paylaşalım sizinle, mevcut haliyle kalırsa Akademi bu yolda belirli aralıklarla işte eğitim yapan, eğitim için Akademisyen ayarında bir yapıya dönüşebilir. Bu sizin yazdığınız … halbuki burası yerel yönetimler için, düşünce eğitim merkezi olarak kabul edilmesi olarak görülüyor. Yani bu manada bir tartışmadan bahsediyoruz. Yoksa sorun planlama falan değil, planlamaların ne olduğunu biliyoruz.



3 . KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü Elebaşısı Abdullah ÖCALAN’ın talimatıyla kurulan Siyaset Akademisinin genel işleyişi, GABB üzerinden yapacağı eğitimler, görev alacakların isimlerinin belirlenmesi, ekonomik özgürlüğü için yapılması gerekenler gibi görüş ve önerilerin sunulduğu genel toplantı.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Engin KOTAY,

SÜRESİ : 00:05;04 ile 00:06;45 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Engin KOTAY : Seçim sonrası faaliyetler var. İhtiyaçlar kendini ….ediyor da biz tıkanacağız ….durumumuz var. Seçimden önce yapılması gereken birkaç çok somut iş var. Bunları planlamak gerekiyor. Bu kadro yapısını güçlendirmeye çalışan tesadüfü durumlar, yani ………buna ilişkin kendi içimizde ………………geçen gün yapmış olduğumuz tartışmada eğitim ve …birimi olarak temel faaliyet alanı …..düşünce var. Şu anda eğitim ve kadro birimi olarak çalışmasını dönük bir düşünce yaklaşımı var. Bunların eğitim faaliyetlerini, ne yapılacağına ilişkin yaklaşımımız net zaten, bu konuda planlama sürecine ilişkin tartışma yürütülebilir. Kaç kişi ve kaç gün nerede eğitim yapılabilir? Hangi eğitimler verilebilir. Aslan hoca da ………….benden aldığı ………………..kendi imkanlarımızla bu listeyi oluşturmaya çalışıyoruz. Belki ÖRGÜT’te bunu oturup şeyi tartışmak lazım. Öncelik ………….belediye başkanları kaç gün yapılır nerde yapılır. Bu arada bunlarda netleştirilip ekolojik ….bu konuda sıkıntı yok, ama esasında Akademinin kurumsal …..yani atılması gereken adımlar var. Bu konuda bir problem yaşanmaz. Şu problem yaşanır belki sıkıştırıldı zorlanıldı ama eğitim yapılabilir. Onu GABB’ta istiyor zaten. Ama AKADEMİ olarak ihtiyaca dönük bir eğitim yapılabilir mi? O konuda sıkıntı yaşanır …………. kapasite artırılmadığı takdirde şimdi …..dahilinde artırılması gerekiyor.

SÜRESİ : 00:08;10 ile 00:12;07 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Engin KOTAY : Karşılaşılan zorluklar var. Onun dışında şirketin kapasitesinin yükseltilmesi ile ilgili konu …..Büyükşehir istediği takdirde ÖRGÜTÜN bu konuda temkinli olması durumunda, bir haftada bu sorun çözülebilir. Onun için ya şirketin sermaye artırımına girerek, ihale alma pozisyonuna dönüştürülecek yada belediyeler …temel hizmetlerini vererek, sağlıklı gelir getirici bir faaliyet ….bunu çözmek çok basit. Sade tek bir işletmesini bile ihalesini, işletmesini şirkete devretse şirkette kendi …….ekonomik kaynaklı ……. Akademi belki ilerde yürüteceği faaliyetlerle birlikte onun çıktısını alarak danışmanlık hizmeti vereceğiz …….hizmeti vereceğiz, danışmanlık hizmeti verecek, işte eğitim hizmeti verecek. Bunu …………………..ama bu bir süreç işi, bunun oturması biraz zaman alacak. Ondan kaynaklı şirketin ekonomik olarak desteklenmesi lazım……para da istenmiyor, yapılması gereken diğer …..nasılsa pozisyonu şu anda birliğinde BİRLİK şirketinin pozisyonu odur. DİYAR A.Ş kapattı. Yasalardan dolayı sıkıntı olduğu için ama BİRLİK bizim Belediye, BİRLİK şirketi bizim Belediyeden önce kurulduğu için, bu alan da hiçbir sorun yok. Her türlü destek veren de ……………………………..çok ciddi büyük atılımların gitmesi isteniyor ama bu ekonomik geliri sağlayabilecek kapasite artırımına gidilmesi gerekiyor…………bu konuda yapılabilecek çok pratikler işler var. Büyükşehir istese, iki günde çözer bu işi. Yani şirketin durumu, şirketin ortakları bir araya gelip yapılması gereken işleri ………..şirkette bulunan ortaklar bir araya gelir, şirketin yerel yönetimler eğitim merkezi, şirket bünyesinde faaliyet yürüttüğü için onun faaliyet alanı ne planlaması …..biraz tartıştık. Bunların danışmanlık hizmeti verebilir, eğitim hizmeti verebilir, şunu şunu şunu yapabilir diye şirketi ortaklar kurulu, Büyükşehirden bir kişi, Belediyeden bir kişi bir araya gelip bir karar alacaklar. Buradaki prosedür bir hafta içerisinde çözülecek. Bunun yapılması ….çünkü bizim şimdi hukuksal zeminimiz, turizm başlığı altında geçiyor. Şirketin turizm tanımı olarak, turizm başlığı altında biz eğitim yapıyoruz.bunu da çok uzun soluklu yürütebilme şansımız yok. HAREKETE bir süre sonra sıkıntı olarak çıkacak. O yüzden ….şirketin ortaklar kurulu bir araya gelecek, yerel yönetimler eğitim merkezinin kısa bir tanımı olarak bir paragraf koyarız. Şirketin faaliyet alanı içerisinde kalmayacak, bu iş bitecek. Bununla ilgili yapılması istenen şeyler var. Şimdi Akademinin yürütme …. Faaliyetleri için ne yapılabilir. Başta da ifade etmiştik kısaca yani Akademinin bir kere ……hedefinin olması lazım (konuşmalar anlaşılmıyor) eğitim birliğinin ötesinde yani ……bir üniversitenin veya buna benzer faydalanılan …..bir kurumsallaşma düzeni yaratılırken böyle bir perspektif olması gerekir. Şimdi …………….yok bugün KÜRDİSTANLA ilgili bölgenin sosyal, kültürel,ekonomik, siyasal, siyasalı bir kenara bırakacak olsak, sosyal, kültürel, ekonomik alanlarda hiçbir …..yok bize ait bilgi yok. Bir bilgi şu anda KÜRDİSTANDA üretilen bilgi bize ait bir bilgi değil. İstatistikler ……..bu Akademi, bunu yürütebilecek kapasite yok. Açığa çıkarması lazım. Yani böylesi bir perspektifin yaratılması gerekiyor. KÜRDİSTAN’da son 30 yıldır kentlerin nüfusu %150-%200 arttı. Buna ilişkin hiçbir sosyal çalışma yürütülmedi. Yani bir konsept yok.

SÜRESİ : 00:20;44 ile 00:21;30 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Engin KOTAY : GABB kendi bünyesinden üç tane kişi sözleşmeli personel olarak alabilir şu anda. Bunu bir ……..şansımız var hatta o üç kişiden bir kişi, üç kişi hazırladık bir kişiyi Akademiye ……eğer bir ekonomik sıkıntı varsa. Onun dışında GABB’ın 6-7 tane yandaşı var. İstediğimiz arkadaşı memur olarak geçiş yapmasını sağlayabiliriz. Diğer …….konulardan hem buraya giriş yapmasını sağlarız. İşçi statüsünde olabilecek kişiler var. Yani GABB’ta yapılması gereken 4-5 kişilik bir teknik birim oluşturmak, bu konularda çalışma yürütecek ……………..onun dışında 3-4 kişilik bir teknik birim oluşturup bu konuda faaliyet yürütmesini sağlayabilmek, bu konuda hiçbir sıkıntı ………..

SÜRESİ : 00:25;26 ile 00:28;05 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Engin KOTAY : Onun dışında Özkan KAYA, bu arkadaş Ziraat mezunu …..kırsal kalkınma uzmanı, 5 yıllık deneyimi var. Proje koordinelik yapmış, uzmanlık alanı ….çalışmış Erzurum, Kars, Ağrı o civarlarda dün yazdım, hani yönetim uyguluma şeyi var. Onun dışında Dilan BOZLAK iktisat, Konya İktisat mezunu, onun da yabancı dili zaten eğitimi İngilizce olarak görüyorlar. ….. kadın üniversitesinde, kadın çalışmaları üzerine yüksek lisans yapıyor. ÖRGÜTÜN Siyasal ve Kadın vesaire …… tez ……… bu arkadaş ta Sağlık Bakanlığında çalışıyor. Planlama ve koordinatörlüğü, başka bir yerde çalışmıyor.Onun dışında Müge TUZCUOĞLU, bu arkadaş sosyal alan ……………..bu arkadaşlarda Kürt kökenli ……….bizdendir. …………buraya onun için gelmiş zaten …. sınır üzerinde çalışmalar vardı. Bu arkadaşta …kolu Sosyalist bir arkadaş. İsimlere ilişkin ……onun dışında ………..bu son bir buçuk ay içerisinde somut olarak yapmamız gerekenler (konuşmalar anlaşılmıyor) hareketin tedbirleri alınması gerekiyor. Bir de buna ilişkinde ÖRGÜTSEL görevlendirme yapılacak. Şimdi ……….tartışmalar ….yani ………ilişkinde model şöyle olabilir. Yani ÖRGÜTSEL 1-2 kişi, en fazla iki kişinin olması yeterli. Onun içindeki arkadaşlar ………çünkü 10 saat, 12 saat çalışabilecek arkadaşlar ….yani oranın kurumsal bir kimlik ve kapasitede oluşturulması raporda da kısmen ifade etmiştik, Yani arkadaşlar da ifade etti……………..yani politik reflekslerden arındırılması lazım Akademi’nin. Yani kendi kendine yeterliliği olan, kararlılığı, gücü olan, uygulama gücü olan, yani ÖRGÜTÜ beklemeyen, kendi başına iş yapan kapasitesi olan bir seviyeye ulaştırması lazım. ÖRGÜTLÜ olan hukuku, mesela rapor alıp vermek süratiyle, genel politika belirlenebilmesi …...

Çimen IŞIK : Akademinin bileşenleri kısmen de olsa güçlendirilecek. Yine ……dönüştürülecek. Biz geçen günde komisyon olarak toplandığımızda; GABB bileşenlerini güçlendirme konusunda biraz da seçimden sonra dedik. Yani isim havuzu oluşacak. Belki peyder pey bazı şeyler yapılabilir. Fakat genel sekreterden ….orda aktif olarak çalışacak, dönüşümünü sağlayacak, Akademiyle paslaşacak ortak bir çalışma yürütebilecek kadroların yerleştirilmesi konusunda Komisyonda kısmen tartışmıştık. Ki bunu da zaten isim havuzu oluşturup, gerekli işlemler bittikten sonra da AKADEMİ’de güçlendirilecek, GABB’ta güçlendirilecek. Hem şeyi de ekleyeyim, Akademi içinde GABB içinde esas olan yapılardan bir tanesi şeydir. Bunun üzerine gittikçe, gönüllüleri katarak baskı altında tutmamız gerekiyor, bu kavrama ekseninde. Bir diğer noktada, şimdi Ekoloji birimini de güçlendireceğiz. Hatta Ekoloji birimi, işte Özgür Belediyecilik Hareketi içerisinde belli bir güce kavuşacak. Onu da gönüllülerden oluşturacağımız bir şey.

SÜRESİ : 00:02;36 ile 00:03;20 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Çimen IŞIK : Ben şeyi de …..yorum Akademi çalışması kendini büyüttükçe, biz yerel yönetimlerde istediğimiz politikaları, istediğimiz alanda kadroların yetiştirilmesi, kadroların eğitimden geçirilmesi konusunda da şu anda yada günü birlik bir yaşadığımız sorun olarak çok fazla yaşamayız. Benim sadece birkaç tane önerim olacak. Bu şey için, bu birkaç süresinde bunlar perder pey hayata geçirilip, şimdi biz birliği tam anlamıyla okumadık. Fakat daha öncede yaptığımız tartışma vardı. Özgür belediyecilik modele ………yapmamız gereken bir çok çalışma var. Sadece Akademiyle ilgili politikalardır, Ekoloji çalışmasıdır,……..bu konuda Akademimize destek sunmasını öneriyorum.

SÜRESİ : 00:04;48 ile 00:06;10 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Çimen IŞIK : Seçimlerden hemen sonra eğitim tamlamasını yapabiliriz. Yani bu Belediye Başkanları, meclis üyeleri, şimdi bu …örneğin şöyle bir şeyde var, bir çok arkadaş şeyin farkında, eğitimde yaşanan …..farkında bir gereken belediyeciliğin konusu, yani eğitimlerde o konuda şey yapılabilir, tartışabilinir ……….ilgili, birde örneğin Özgür Belediyecilikte bunun içerisinde olacak. Bir de KONFEDERAL SİSTEM, Özgür Belediyeciliği kapsıyor. Hukuktur, işte örneğin kadınsa kadın hareketi….., diğer arkadaş varsa genel merkezin ………………….şimdi bunlar hepsi önümüze sorun olarak gelen şeylerdir. Bunların eğitimleri verilmesi gerekiyor. Bu konuda bizler de o dönemlerde destek sunabiliriz. Çünkü bundan sonra bizimde çalışmamız örneğin şey olacak, birimiz Akademiyse sadece çalışmamız Akademi olacak. Ekolojiyse sadece Ekoloji, Örgütlenmeyse sadece Örgütlenme, etikse sadece etik olacak. Ki bizim de oluşacak komisyona göre 4 tane …..AKADEMİ, EKOLOJİ, ÖRGÜTLEME, ETİK çalışması, 4 ayak üzerinden çalışmalar yürütülecek. Bunların alt birimleri de oluşacak, yine sosyal alanda yapılacak çalışmalar olacak. Öncelikle o belgelerin hazırlanması, eğitimlerin ….eğer ki seçimden çıktığımız zaman, şeyin bir iki şunu beklemiyoruz. Eğitim planlaması, tartışması, onaylanması ve benzerine girmeden, hemen işte eğitimlere başlayalım.

Aslan HOCA : Bizim şey sorunumuz o kadro konusuna …..yani bir ay sonra biz maaş alabilir miyiz? Kadrolar istihdamın ortasında, şirket üzerinden farklı çözümlerde bulunabilir. Yani o gün mesela, GABB’a 3 kadro verilmiş. Şimdi mesela benim şey sorunum yok. Yani şimdi liste miste memur olarak atamam yapılabilir. Ben daha önce memur olduğum için, istifalı memur olduğum için, karşı taraftan …… o konuda benim sıkıntım yok. Yani bu sorun, yani Büyükşehir üzerinden veya GABB üzerinden artık nasıl şey yapılıyorsa, benim…….benim hizmet cetvelim var. Ben başvuru yaptığımda atamam direk yapılabilir memur ataması, bu sorun kalkabilir. İşte Roza’nın sözleşmeli olarak, yani şeyse onlar açısından diyorum. Bir de mesela görevlendirme noktasında, şimdi ben Ankara’ya gideceğim, eğitime gideceğim, 5 günlük bir eğitim var. Şimdi şirket üzerinden olduğu zaman görevlendirilme yapılamıyor. O şirket bütçesi üzerinden yapıldığı zaman da bütçe yok ……… şimdi bunların bu yasal prosedürlerin ortadan kalkması için bence var olan personeli dağılacak, personel istihdamı noktasında resmi bir işleyiş yaptık ama Akademinin amacına uygun bir şekilde çalışmalarda sürdürülebilir.

SÜRESİ : 00:22;45 ile 00:24;06 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Aslan HOCA : Biz eğer gerçekten Özgür Belediyecilik modelini oturtacaksak, bu süreçte eğitim çalışmalarımızın alt dalları daha çok ne olacaktır? Özgür Belediyecilik Modeli ………. Bir de Özgür Belediyecilik Modelini biz, bütün Belediyelerde mi uygulayacağız? Yoksa pilot belediyeler mi olacak? Öncelikli olarak ÖRGÜTÜN bunu bize söylemesi gerekir. Ona göre biz, o Belediyelere yönelik eğitim politikalarımızı gerçekleştirelim. Yani şimdi pilot belediyeler mi olacak? Yoksa bütün, yarın öbür gün seçim bittiğinde 100 civarında belediye kazandı. Bunların hepsine mi, Özgür Belediyecilik Modelini bire bir uygulayacak mıyız? Yoksa pilot Belediyelerimiz mi olacak? Yani bu artık 5’mi olur, 10’mu olur? O zaman elimizde böyle bir şey olursa, stratejik planımızı ona göre yaparız. Yani diyelim ki 10 tane belediye, biz ÖRGÜT, Özgür Belediyecilik Modelini saf eğitimsel açıdan da …söyleyeyim, orada yürüteceğimiz tabii kadro genişletmesiyle birlikte yürüteceğimiz atölye çalışmalarıyla, bire bir modeli uygulama açısından belki ……oraya gideriz. Orda 1 ay kalırız, 2 ay kalırız. Yani uzun vadede orada kalarak, o çalışmaları bire bir gözlemleyerek, pratiğini de programlayarak, hatta bazı çalışmaları kendimiz de bire bir yürüterek, o modeli oraya oturtma çabası içerisinde girecek planlar yapmamız gerekiyor.

SÜRESİ : 00:37;37 ile 00:38;46 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Hüseyin YILMAZ : Ekonomik ihtiyaçlar, şunu söyleyeyim. Ben hesabı da yapmıştım. Her ay için 50 milyar, Akademinin kasası gelebilecek bir potansiyel vardır. Geçen günde söyledim sana, 30-40 bin insan eğitilmesi gerekiyor. Bütün birimleri eğitime alındıkça, ortalama olarak hesaplarsanız. Bazı belediyelere aylık 500 milyon geliyor. Büyükşehir Belediyesi gibi bir belediye, 10 milyar para getiriyor. 3-5 trilyonun harcandığı yerde 10 milyarı eğitime vermeyen anlayış, sakat bir anlayıştır. Bunu oturtacak olan biziz. Yani bu konular başta bizim kendi kadromuzu oluşturduktan sonraki bir sorun olacağını düşünmüyorum yani.

Roza ERDEDE : Bir şey diyebilir miyim? Çok az eğitim verecek kadar bir talep var. … var ama bununla …..bir çok belediye de …. eğitim ücretlerine artık hiç değinmiyoruz. Hani verdiğimiz halde, yıllık bir etkinlik olmadığı için geri alamayız. Fakat problem, orada verebiliriz.

SÜRESİ : 00:46;05 ile 00:46;49 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Turan GENÇ : Şimdi bu Akademi Kurulu, esas itibariyle MODEL üzerinden çalışması gerekiyor. ………. bu konuda arkadaşların birkaç gün Akademi Kurulunun birkaç gün kendi içine dönük bir eğitim yapması, …………böyle bir ihtiyaç görüyorum.

Aslan ÖZDEMİR : ….Bir şey söylemek istiyorum. Yani şu anda biz, MODELİN eğitimini verebilecek bir durum var değil mi? Yani o konuda sorun yok. Yani siz deseniz ki, eğitimi verin. Şu anda biz o eğitimi verebilecek durumdayız. Problem yok. Şeklinde olduğu.





10 - YASADIŞI PKK/KONGRA-GEL TERÖR ÖRGÜTÜ ADINA FAALİYET YÜRÜTEN KCK/TM MENSUPLARININ SIK SIK ÖRGÜTÜN KANDİLDE BULUNAN KAMPLARINA GİDEREK TOPLANTILARA KATILIP VERİLEN TALİMATLARI VE GÖZLEMLERİNİ DİĞER TM ÜYELERİNE ANLATTIKLARI ;



13.02.2009 tarihinde ortam dinlemesinde elde edilen konuşmanın

1-KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün barındığı Kuzey Irak’ın Kandil bölgesine Örgüte Diyarbakır-Dicle, Şırnak-Cizre başta olmak üzere bir çok rapor geldiğini ve raporların hepsinin değerlendirmeye alındığı, Cizre’de yapılan ihalenin 3-4 gün öncesinden söylemelerine rağmen haber verilmediği.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin ZORLU, Hüseyin YILMAZ, Zöhre BOZACI, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:32;50 ile 00:37;45 saniyeleri arası.



Çimen IŞIK :Gerçekten istemiyorlar mı şimdi?

Hüseyin ZORLU :Ben sana söyledim gideceğimi, hatta dedim sen dedin,

ben Perşembe günü İstanbul’dan döneceğim. Ona göre hafta sonu ben………gidiyorum sen anlamamışsın demek ki!

Çimen IŞIK :Ben Ramazan’ın yanına falan gider gelirim ……………..

Hüseyin ZORLU : Doğrudur …………onu sen biliyorsun diye ……şey

Yapmadım yani

Çimen IŞIK : Sen ………gördün mü?

Hüseyin ZORLU : Offff kimseyi görmedim.

Çimen IŞIK : Hı niye o zaman nasıl bizimle ilgili diyorsun, gelmenize

gitmenize gerek var.

Hüseyin ZORLU : Yav ben öyle alt birimleri biliyordum. Problemsiz yer

olarak ……(konuşmalar üst üste)

Çimen IŞIK : Bize mi ?

Hüseyin ZORLU : ……Ne iş yapıyor ben bilmiyorum der, gerçi bizde

bilmiyoruz. Yönetim kurulu toplantı yaptı …..KCK olarak dedik; bunlar ne iş yapar? Bir komisyon kurmuşuz, şimdi onlar çalışıyor.

Çimen IŞIK : Hııı Hııııhııı

Hüseyin ZORLU : Normalde rapor verme…..

Çimen IŞIK :……..bizimle ile ilgili idi.

Hüseyin ZORLU :Bizimle ilgili var. Seçim komisyonun ya, seçim…..direk

ilişkilenmişler ya. Her gelen raporu değerlendiriyorlar. O yüzden herkes ilgili ne varsa yazıyorlar ve tek tek onlarda şey yapıyorlar. Dicle’nin vardı, Cizre’de vardı, gelmiştir. Her taraftan gelen var.

Hüseyin YILMAZ :Hepsinin vardır (konuşmalar üst üste) ben arkadaşa

dedim ki; bu Belediyelerde bizim soruşturma yürütmemiz lazım ………………….dedim bende şu anda var.

Hüseyin ZORLU : Yok yav genel olarak öyle şey yapmıyorlar da, çok öyle

şey değil de ama …………var mesel o şeyi siz biliyorsunuz …………..Cizre’deki o geldi mi? Size hiç böyle …….aydan önce bir ihaleyi yapmış, sonra iptal etmiş. Bir daha yapmış, oraya da yazmışlardı.

Çimen IŞIK :Onu şey yaptık ya, görüştük ya adamla. Nadir’de geldi Herdem ……….

Hüseyin ZORLU :Dedim, valla Komisyona da geldi …..

Hüseyin YILMAZ :…………bir de saat dokuzda zaten, sabah erken biz ordayız. Sen gidince

Çimen IŞIK : Ben, onların sözünü dinlemek zorunda değilim.

Hüseyin YILMAZ : Hakikaten mi?

Çimen IŞIK : Duran’a demedik mi? İhale olmadan üç dört gün önce bize haber ver.

Hüseyin ZORLU : Vah vah ………

Çimen IŞIK : Diyor, Çimen yarın sabah …………….gelecek

Hüseyin YILMAZ : Sizin suçunuz yok. Suç sizi bu halde benim başıma bela edenlerdedir.

Çimen IŞIK : …… iyimiydi. Hani biz af dileme ………………hıı.

Hüseyin ZORLU :Vallahi iyi idi. Hakikaten kimseyi görmedim. Daha

doğrusu göremedim, sordum. Onu da sordum, bunu da sordum

(Çimen IŞIK : (Tel. görüşmesi yapıyor)

Zöhre BOZACI :Roj baş …….sen yaşıyorsun?

Hüseyin ZORLU :……….. heval Zöhre nasılsın?

Zöhre BOZACI : İyidir, sen nasılsın?

Hüseyin ZORLU : İyidir.

Zöhre BOZACI : Ne yapıyorsun nasıl……..ha

Hüseyin ZORLU :…..ya senle ilgili, dün bahsin geçiyordu diyor.

Zöhre BOZACI : Nerede …Ha

Çimen IŞIK :………………hııı

Zöhre BOZACI : Ben biliyorum, bizimkiler dedikoducudur zaten ……..

Hüseyin ZORLU : Bu grup ile ilgili heval.

Zöhre BOZACI :He

Hüseyin ZORLU : Grup ile ilgili, Viranşehir!

Zöhre BOZACI : Ne yapıyormuşuz? Ha çalışmıyor muyuz?

Çimen IŞIK :………….

Zöhre BOZACI : ……….mı gittin.

Hüseyin ZORLU : He vallahi gittim tatil yaptım.

Zöhre BOZACI : Valla kaç gün….

Hüseyin ZORLU : İstanbul, İzmir, Kocaeli, Ankara

Zöhre BOZACI : Kaç gün kaldın?…………….

Çimen IŞIK : Alnında saf yazıyor ya.

Hüseyin ZORLU : Yav sende çok zekisin ……………



2-KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün barındığı Kandil’e seçim komisyonları ve Yerel Yönetimler hakkında raporların gittiği

GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin ZORLU, Zöhre BOZACI, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:38;30 ile 00:39;00 saniyeleri arası.



Hüseyin ZORLU : Size çadır değil de…..

Çimen IŞIK : Hıı heee hücreler hazırlamışlar, Zöhre bize.

Zöhre BOZACI : Hücre……….

Hüseyin ZORLU : Senin arkadaşlarına yönelik

Çimen IŞIK :Seçim komisyonuna yönelik yerel yönetimlere.(konuşmalar üst üste)

Zöhre BOZACI : Niye? Yerel Yönetimlere ne?

Çimen IŞIK : Raporlar gidiyormuş.

Hüseyin ZORLU : Yeraltına böyle kazıyorlar, yerin altına girebil……

Zöhre BOZACI : Niye canım yerel yönetimler ………neymiş.

Hüseyin ZORLU : Köstebek gibi girip için…

Zöhre BOZACI : Yerel yönetimlerin günahı var mıymış, öyle mi diyorlar?



3- KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün barındığı Kandil üzerinde Casus Uçak Heron’ların tespit amaçlı uçuşları esnasında, terör örgütü mensuplarının hareket tarzları, alınan tedbirler.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Hüseyin ZORLU, Zöhre BOZACI, Hüseyin YILMAZ

SÜRESİ : 00:40;34 ile 00:44;02 saniyeleri arası.



Zöhre BOZACI : Siz ne kadar kaldınız, çok kaldın mı?

Hüseyin ZORLU : Hı

Zöhre BOZACI : Çok kaldın mı?

Hüseyin ZORLU : Çık

Zöhre BOZACI : Hiç (konuşmalar üst üste) bombardıman…..

Hüseyin ZORLU : 4 gün falan kaldım, hiç kimseyi göremedim yav

Zöhre BOZACI : Gerçek…….orda

Çimen IŞIK :…….uçaklar uçur….kalkıyordu ya

Hüseyin ZORLU : Şeye gitmişler, ben gittiğim gün Hakurk’a orada iki gün………..yani

Zöhre BOZACI : Basına yansıyan değil mi?

Hüseyin ZORLU : Yansıdı herhalde, Televizyonda izlemiyorsun?

Zöhre BOZACI : He yav sinyal şeyi var ya

Hüseyin ZORLU : O şey, geldiği gün.

Hüseyin YILMAZ : Ne sinyali yav, şey dolaştığı zaman patladı (konuşmalar üst üste)

Hüseyin ZORLU : O dolaştığı gibi tüm her şeyi kapatıyorlar.

Zöhre BOZACI : Ama nasıl duyarlar sesini? Alışmışsın, hiç anlamıyorsun, uzaktan diyor ki geliyor bir tanesi ………….

Hüseyin ZORLU :…………bozulacak yav, Vallahi hepsi de böyle onu gündem yapmış, tek gündemleri (konuşmalar üst üste) var. Birisi diyor, beni bir aldı diyor, peşine dün gittim, şuraya gittim (konuşmalar üst üste) işte bir buçuk saat oldu, falan (konuşmalar üst üste) diyor. Oradan girdim, böyle şey ha, bir insan gibi sürekli ondan bahsedildi. Mesela diyelim ki, dışarı mı çıktılar ………buradayız. Dışarıda dolaşıyor zaten, hareket edemiyoruz. Her şeyi kapatıyoruz, bekliyoruz. Işığı da söndürüyoruz üç dört saat geçtikten diyelim ses gitti, işimiz var. Hemen telsizsi açıyoruz, dışarı gidiyoruz bir yere uğruyor…. Bu arada geldi .

Zöhre BOZACI : Hemen oldukları yerde duruyorlar mı?

Hüseyin ZORLU : Geri dönemiyor, yerine giremiyorlar. Her köylülerin içinde sanki dolaşıyorlar ya, dışarında ya ağacın dibinde bir kayalıkta oturuyor falan, hep o gidene kadar, bu arada artık yağmur yağıyor, fırtına, bir tek şey var. Gerçi bulutlu olunca komple bulut, uçak o zaman hani belli bir mesafe altına inmesi gerekiyor diye inemiyor. O zaman gelmiyor. Hava açık olunca, güzel kar yağmamış, şey olmamış …….açmaya başlamıştı. Orada ot yemeye başladılar. İşte şeyi bekliyorlar, hava ısınsa, ağaçlar biraz daha ısınsın ………..yani

Zöhre BOZACI : Ya …….olursa

Hüseyin YILMAZ : Şimdi mecburen sabit yerde yatıyorlar. O noktayı tespit ettirmemek için uğraşıyorlar. Yoksa öbür türlü seyyar olsa da, herkes bir ağacın altına bir kayanın altına, buradadır görülmüştür …………sayıda…….o kolay birde bu ……..yaprakları ısıyı fazla vermedikleri için, görüntü elde edemediler. İşte bir yirmi gün daha sabır etmeleri lazım …………..

Zöhre BOZACI : Şey var mıydı? Gaz, hani duruyor muydu? ……………

Hüseyin ZORLU : Gaz ……..

Zöhre BOZACI : Gaz, şey çadıra şey yapıyorsun ya ………kar var ya, çok kötü ha ….o ayrı bir……

Hüseyin ZORLU : O ayrı (konuşmalar üst üste) içine girer girmez, böyle köstebek gibi yerin dibine girdik. Karanlık, gündüz gözü ha, her şey karanlık. Ondan sonrası ………yakmışlar, oda şey yapıyor insanı, böyle hani gazı içeriye veriyor ya (konuşmalar üst üste) işte … sabit olsa gazı dışarı verir, daha kötü o seni böyle uyuşturuyor. Gün boyunca sersem sersem dolaşıyorsun.

Çimen IŞIK : Kesinlikle kafan çalışıyor haaaa hıııı ay öğleyin kaçta çıkarız



SÜRESİ : 00:53;52 ile 00:55;50 saniyeleri arası konuşmaların devamında;



Hüseyin ZORLU : Köylülerin hemen yakınında (konuşmalar üst üste) ondan ötesi hep köylülerin (konuşmalar üst üste)

Zöhre BOZACI : Köylüler hep böyle şeyi görmüş mü ?……….

Hüseyin ZORLU : He yok karışmıyorlar (sesini kısarak konuşuyor)

Zöhre BOZACI : Zaten onların hayvanlara bir şey oldu mu, arkadaşlar gidip hayvanlara işte şey yapmışlar ……………….

Hüseyin ZORLU : O çocuklar şeyde bizim arkadaşlar köyü……….

Zöhre BOZACI : ………..

Hüseyin ZORLU : Öyle bir yer bulmuşlardı ki, mühendislerin bile aklı mantığı yerinden…..böyle iki kaya ……….bir kayanın içinde şey yapmışlar. Bir de onun verdiği rahatlıkla, demek arkadaşlar şey olmuş, gelmiş bulmuş orayı

Zöhre BOZACI : Kimse yokmuş değil mi?

Hüseyin ZORLU : Olur mu canım, dört arkadaş şehit düşmüş.

Zöhre BOZACI : Nasıl yani?

Hüseyin ZORLU : Diğerleri de kenarında mı falan ne oturuyormuş, yav şimdi artık nokta tespiti yapıyorlar

Zöhre BOZACI : Tamam da şey, şimdi yansımıyor mu şey?…

Hüseyin YILMAZ : Önceki gibi dalıp gitmiyor, oldukça parçalı söylüyorlar da bazen de herhalde söylüyorlar ……..

Zöhre BOZACI : Çok var mıydı ……..falan.

Hüseyin BOZACI : Yo böyle iki bir öyle, çok te ………..ama

Zöhre BOZACI : Her vuruşunda, bir şey vuruyor değil mi?

Hüseyin ZORLU : Hedef…….çünkü boş gitmiyorlar. Artık iyice diyelim geliyor, uçak diyelim ki bölgeyi bir şey yakaladı, bir hareketlik, bir kişiyi ona odaklanıyor yakın çekimde onu takip ediyor. Ta ki onu böyle gittiği, kaldığı yere kadar yeri tespit ediyor. Ha bu bölgedir sen ……hareket edemiyorsun, ondan sonra uçak geliyor ……….sadece o bölgeyi vuruyor. Tek ona yükleniyor, o çevrede ne var ne yok şans, eskisi gibi böyle çok sık gitmiyoruz, önümüzde altı gi……..





4- KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü Elebaşlarından Cuma Kod Cemil BAYIK’ın Bilim ve Aydınlanma Komitesi hakkında yaptığı değerlendirme yazısının Kandil’den geldiği.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Nadir YILDIRIM, Herdem KIZILKAYA

SÜRESİ : 01:27;11 ile 01:27;27 saniyeleri arası.



Nadir YILDIRIM : Eee başka

Herdem KIZILKAYA : Bilim Aydınlanmaya beş sayfalık bir yazı gelmiş.

Nadir YILDIRIM : O, Cuma arkadaşın yazısı

Herdem KIZILKAYA : Ama Cuma arkadaş genel ……ben hepsini okumadım

……baktım genel değerlendirme yapıyor, altta not düşüyor.

Nadir YILDIRIM : Nedir?

Herdem KIZILKAYA : Kısaca diyor Bilim Aydınlanma.



Teknik cihazlarla büronun sekreter odası tarafından A0213002 isimli ses dosyası ile saat:10:02:00 itibariyle kayda başlayan ve saat:11:33:32’de son bulan toplam: 01 saat 29 dakika 32 saniyelik ses kaydının muhafazası sağlanarak konuşmalar içerisinde konusu suç teşkil ettiği değerlendirilen bölümleri alınarak yapılan çözümlerde;



5- KONU : Gelen mektuplar ve yazılan raporlar için Hafıza Kartları kullandıkları ve güvenlik açısından bu kartların ayda bir yakılıp yenisiyle değiştirilmesi gerektiği.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Nadir YILDIRIM, Herdem KIZILKAYA, Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:00;00 ile 00:06;19 saniyeleri arası.



Herdem KIZILKAYA :Seçim işi değil. Seçime çok müdahil oluyor, gerekmediği işlere el atıyor, onu biraz şeyi değerlendirin ama hepsini okuyamadım. Ben bunun yalnız bazı yerlerde şeyi değerlendirir, hani DTP’nin seçime girmesi değil de, seçime nasıl yaklaşmalıyız? Stratejik önemde biraz ele almalıyız. Onların genel açılımlar ilkesi diyor böyle kadını da yazıyor, neyse sen.

Nadir YILDIRIM :Neyi, kim getirdi bunları, Mektup?

Herdem KIZILKAYA :Ha

Nadir YILDIRIM :Mektup bizim ki getirdi. Hele bir bakayım, sabah sabah

Herdem KIZILKAYA :Bilgisayarı götür. Benim kart okuyucum şeyde kalmış, sizin kart okuyucunuz var mı?

Nadir YILDIRIM :Yav bu Cizre’yi biliyorsunuz değil mi? Kimin belgeleri varmış.

Herdem KIZILKAYA :Şırnak

Nadir YILDIRIM :Şırnak mı? Cizre dediler.

Herdem KIZILKAYA :Geçirirler, Şırnak dedim. Seninle konuştum ya telefonu kapattım. Şırnak beni aradı. Musa aradı. Daha doğrusu ………………arkadaşa ……………jandarma ..

Çimen IŞIK :Şimdi sen, AKP’nin şeyine baktın mı? Gizli raporuna

Nadir YILDIRIM :Hı, nerde çıkmış?

Çimen IŞIK :Hani ortaya çıktı ya, bu Belediyelere ilişkin disketin içinde olan.

Herdem KIZILKAYA :…………..buradaki bilgisayarlarda bile okumanın yazmanın.

Nadir YILDIRIM :…………………

Herdem KIZILKAYA :………bilgisayarların iş….kart taşıyalım. Virüs atmışlar, akıllı kartların ……..virüs (sesler kesik kesik)

Nadir YILDIRIM :………benim….bütün bilgileri (sesler kesik kesik)

Çimen IŞIK : …………Turan üç gün boyunca (sesler kesik kesik )

Herdem KIZILKAYA :Turan…….kartını verse de ……kartımı da yaptırdım. benim………….ben arkadaşlara diyeceğim ……….ben parada bırakırım ………….yedek kart alacağım. Herhangi bir şeyde, hemen kartımı ayda bir değiştirip, yakıp, yeni diğer kart bırakmak için. Yoksa olmuyor, kart elimizde kalıyor ……..ve alıyorlar……yerleştirmiş o kadar fark edi……………belki de kart (sesler çoğu yerde kesik kesik )





6- KONU : Toplantılarda yazılan raporların aktarımı için Kurye kullanıldığı, Cizre İlçesindeki Müteahhit Mehmet OKLU’nun raporunun Kandil’de görüşülüp sonuçlandırıldığı, Kürtçe Televizyon ve Akademi konularında Akademiye 200.000 Doların hemen ödenmesi talimatı, Örgütün Avrupa’da konser yasağı getirdiği sanatçı İbrahim TATLISES’in, Örgütün Türkiye Yürütmesi mensubu Mehmet Nimet SEVİM aracılığıyla yasağının kaldırılması halinde Örgüte maddi destek sunacağı önerisi, Kandil’den gelen raporun okunması.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Nadir YILDIRIM, Herdem KIZILKAYA, Hüseyin ZORLU,

SÜRESİ : 00:10;13 ile 00:26;56 saniyeleri arası.



Hüseyin ZORLU :Kadınlarla ilgili bir şey göndermişler mi? Dediler, biz kurye çağıracağız seni.

Herdem KIZILKAYA :Toplantıya diğer kurye, zaten arkadaşlar da o gün geldi demişler. Kurye, biz eve göndereceğiz. Bir arkadaş çağıracağız. Bugün biz göndersek de ki geldikleri gün toplantı başladı. Dedim, göndersek bile toplantı çoktan bitmiş haldeyken dönecek. İmkansız ki bize de haber göndermemişlerdi (sesler kesik kesik ) büyük bir ihtimal …bir şey getirmiş. Ama yetişmedi.

Hüseyin ZORLU :Yok, zaten öbür türlü zaten yetişmiyordu, kuryeyi çağırılıp ….

Nadir YILDIRIM : Ben, sanırım bilgileri bize geri göndermişler.

Herdem KIZILKAYA : He yav gülmekten öldüm ama bir kısmını, hepsini değil.

Hüseyin ZORLU : Yav SAİM belki anlatmıştır, zaten beraberdik içerde.

Herdem KIZILKAYA : Ben içerde görmedim, onu arkadaşlar.

Hüseyin ZORLU : Şimdi biz gittik, bu zımbırtı havada gezen şeyden kaynaklı, hiç hareket etmiyorlar. Hiçbir şey kullanmıyorlar. O sırada yani kimsenin herkesin herkesle irtibatı kesiliyor. Ne telsiz, ne telefon, ne elektrik bile yok. Yerin altındalar. Çünkü bir bütün özelliklerini yeni öğrenmişler. İşte termale duyarlı olduğu, gece görüşünü falan bundan kaynaklı, işte özellikle dedi. Nokta kalınan yerleri tespit etmeye çalışıp ….uçaktan dolayı …..belki dışarıda yapılıyorlardı. Ondan kaynaklı biz üç gündür hiç kimseyle görüşemedik. Sadece arkadaşları …….çayla …….sürekli o şey dolaştığı için, zaten bu dolaştığı sürece arkadaşlar hareket edemez. Üçüncü gün sonunda görüştük. Bu konuları falan şey ettik, tartışmaları yaptık, mesela Cizre meselesi. Sen dedin, ben dedim ki…..

Nadir YILDIRIM :Bizim bilgimiz var. Cizre meselesi bir müteahhit Mehmet OKLU meselesi.

Hüseyin ZORLU :Gerçi şöyle, mesele bunlar dedim. Önce ben baktım böyle tomarlarla raporlar var. Meğerse tek tek değerlendiriyorlar, tek tek cevap vermek ihtiyacı duyuyorlar. Yani hani biz, bunları burada şey yapmayalım diyorlar. Ben de teori bu, Cizre ile ilgili bir belgedir. Yerel Yönetimlere de gelmişti. Bu rapor incelendi. Bu konu öyle müteahhittin anlattığı gibi değil. Üç dört sene önce idi. Zaten bu adam çok dürüst olsaydı, adaylığı netleştikten sonra bu konuyu ortaya çıkarmazdı. İkincisi dört yüzden bir altı yüze çıkacak bir mesele değil. Ayrıntısını dedim, yani sonuçlandırdılar biliyorum. Ne olduğunu sonuç olarak şeyi gidince, ben arkadaşlara ben söylerim, size cevap verir.

Herdem KIZILKAYA :Sen hatırlıyor musun? Bir ihale vardı. O ihale iptal oldu. Diyarbakır da ki …….gitti. Diyarbakır’dan bir müteahhit gitti.

Hüseyin ZORLU :Doğrudur, doğrudur. Hayır meseleyi biliyorum ama son olarak o adam dediğine cevaben neyde karar verildiğini tam ben bilmiyorum ….Yerel Yönetimler görüldü, söylerim sizi bilgilendirsinler. Bu konudaki sıkıntı, adamın dediği gibi değil. Yine de ben bu konuda (konuşmalar üst üste)

Herdem KIZILKAYA : …….rapor yazdık, gönderdik. Unutmuşlar ya da gözden kaçırmışlar.

Hüseyin ZORLU :Ben dedim ki ilgilenildi, görüşüldü.

Herdem KIZILKAYA :Salih ile Çimen yazdı raporu. Sonra biz SÖZCÜLÜK olarak da, altına kısaca kendi görüşümüzde yazdık, öyle gönderdik. Bir ay olmuyor yani.

Hüseyin ZORLU :Ben söyledim. Dedim yani ilgilenildi, çözüldü. Yani bu dedim, yani bu mesele kapandığı halde …………size bu konuda bilgi gelmemişse söylerim. Yerel Yönetimler ilgilendi, dedim arkadaşlar ilgilendi. Artık yazarlar onu. Siz dersiniz rapor bu şekilde yazıldı. İkincisi Aydın’ın kardeşi ile ilgili rapor var dediler. Onu da alsınlar görevden, zaten kardeşi başkan adayıdır, olmaz. Bu belki……meselesine de size yansımıştır. Bu etkinlikte iken içki içmiş, bir şeyler yapmış falan, ona benzer rapordu. Onu da dedi görevden alsınlar. O yazıyor değil mi? Sen de Nadir orada çünkü diyorlardı, ……yazarız. Üçüncüsü de bu şey, yine raporlar vardı. Meclis İl genel meclis seçimindeki bu şey, hile yapıldığı

Herdem KIZILKAYA :Dengesizlik.

Hüseyin ZORLU :Şey yapıldığı, bu alanında dedi, biraz arkadaşlar ona göre düzenlensin ……

Herdem KIZILKAYA :Yav hani o diyor ya, bir mahallede il genelden çıkmış. Bir mahallede sadece meclis …….

Hüseyin ZORLU :Yav bir gruplaşma, bir özel ayarlama yapın. Size verdiğimiz raporlar vardı. Şimdi siz bir mahallede üç tane mi, dört tane mi, il genel meclisin hepsinin oradan çıkması, bir mahallede hep meclis üyeleri arkadaşlar. Dedi birazcık onu düzenlesinler. Yani müdahale etsinler, biraz kaydırma değişik yapsınlar. Cizre’nin üç tane konusu oydu ha. Aklımda olan Dicle ile ilgili tartışılan ……….oradan bir rapor gelmişti Abdullah bağımsız bir adaya çalışıyor. Bir tane bağımsız aday, herhalde onu teşvik etmiş. Adam çıkmış….

Nadir YILDIRIM : Abdullah kim?

Hüseyin ZORLU : Parti ile ilgili, Dicle.

Nadir YILDIRIM : Abdullah’ı biliyorum.

Hüseyin ZORLU : Gelen rapor?

Herdem KIZILKAYA : Bağımsız adaya çalışıyor.

Hüseyin ZORLU : Bağımsız adaya çalışıyor. Bu Şeyh Sait’i yakan torunu adam………Abdullah’ın herhalde telefonunu vermişlerdi. Arkadaşlar dedi, biz arayalım yok yahu bundan sonra konuyu arkadaşlar çözer, çok şey değil. Abdullah için bu kadar şey yapmanıza gerek yok. Yani raporda şey diyordu. Bağımsız aday için çalışıyor. Hatta yani bağımsız adayı o teşvik etti gibi iddia idi. Rapor yazan zaten hepsi onlarda vardı……ben dedim, bunu arkadaşlara bırakın onlar çözsün.

Herdem KIZILKAYA : Keşke ismini alsaydın.

Hüseyin ZORLU : Raporu yazanın ismini

Herdem KIZILKAYA : Raporunu yazanın ismini ……değil de çok hoş.

Hüseyin ZORLU : Soyadını yazmıyorlar da ismi vardı.

Herdem KIZILKAYA : Alsaydın numarayı da, şeyi biz onu çağırır iddiasının neye dayandığını

Hüseyin ZORLU : Kendi numarasını yazmamıştı. Soyadını çünkü PİREN için yazmıştı. Gerçek soyadı değildi. Ben sonradan fark ettim. Mevcut Belediye Başkanı bağımsız adayla …….aslında mesele şu. Gerçekten raporun içeriğinde olmayan Abdullah….. tavrı nedir? Ona göre belirir. Her giden raporu, arkadaşlar zaten biraz öyle esas alın. Yani yazılan raporu biraz esas alındı. Ben dedim onu arkadaşlarla bir şey yaparım, siz aramayın dedim. Şimdi ezbere arayıp ……bağımsız aday çalışması var mı? Öğrenilir tabi……..

Nadir YILDIRIM : Başka var mıydı?

Herdem KIZILKAYA : AKADEMİYİ ne yaptınız?

Hüseyin ZORLU :Uheeee televizyon ile Akademiyi soruyor. Televizyon da SÖZCÜNÜN çalışmasıdır ama hani o Nimet ‘in kaygıları var, şeyi var olabilir? İsim şey yapmayabilir ama kesinlikle saflarına alacaksınız veya diyeceksiniz, ikincisi de biz seçime yetişmesini bekliyorduk, yapmadı. Bu kadar masraf oldu. Siz 200’ü bir aktarın, sorumluluk onlara aittir. Zaten bir karar …..kendisinden çok diğerleri ile ilgileniyor. Basın, 200‘ü aktarın, ama dedi devretmeyin.

Herdem KIZILKAYA :…………Önder’e konuyu böyle der….

Hüseyin ZORLU : Ondan sonra yav bilmiyorum sonuçta yani bu üç yüz bin dolar gitmiş bari iki yüz daha gitsin.

Herdem KIZILKAYA :Ihıhıhhıhıııı

Hüseyin ZORLU : Heval Cemal’e lokalde diyenler çok zorlanmışlar. Benim arkamdan o artık karardır, çıksın, yerine getirelim. AKADEMİ’de dediler, 200.000 Dolardan fazla tek kuruş ödemeyiz. Yok yani, durumu biliyorsunuz. Boşuna ümit vermeyin. Valla ben dedim ki, bu işi 200.000 dolara olmaz yani bu iş. Yani TL….. inşaattın kaba bitme hesabı 400.000 dolardan aşağı değil …………..(konuşmalar üst üste)

Nadir YILDIRIM : Bu AKADEMİ mi?

Hüseyin ZORLU : Normalde ben 500.000 dolar diyorum da, halen Ahmet ÇELEN diyor ya 400 (konuşmalar üst üste) 400.000’e sadece ize çıplak bina oluyor. Bunun ıvırı zıvırı falan 1.200. Yani bu işi ben 600.000 dolardan aşağı görmüyorum ona göre dedim.

Nadir YILDIRIM : Komple bitmesi, projeyle başlamak, projeyi de götürmüş müydünüz?

Hüseyin ZORLU : Yok ben bir şey götürmedim. Ya ben dedim ki, heval Cemal bu işe 600.000 dolar veriyor musunuz vermiyor musunuz? Siz onu tartışın 200.000 dolarla bu iş olmaz dedi. Yapacaklar, artık isterse 200.000 dolar olsun.

Herdem KIZILKAYA :Ihıhhıııı

Hüseyin ZORLU : Gerçekten?

Nadir YILDIRIM : Öyle şey mi olur yav eee.

Hüseyin ZORLU :Yav öncesinde diyorlardı, biz çökeriz. Başta Ahmet ile de konuştuk. Dediler ki demek öyle inşaatla konuşuruz, o zaman örnek veriyor beton …..

Herdem KIZILKAYA : Neyse Ahmet gitti. Evde kavga et.

Hüseyin ZORLU : Beton santrali dedim, şeydir örnek olarak biz malzeme olarak yapabiliriz. Şunu kattık ama hazır prefabrike bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Fabrikadır gelir, monte eder. Onun da parası standarttır. Belki pazarlıklı ha şimdi diyecekler işte heval bizi 500.000 milyardan kurtarır. 300.000 dolar falan ondan, sonra bir 100 daha alacak, 100 daha alacak, 100 daha falan. Bu iş sizin 600’e patlar. Siz 200 verin.

Nadir YILDIRIM : Eee

Hüseyin ZORLU : Ya yok ben sana söyleyim ……dedim ki, bir 250 bin dolar götürürüm. Ki ben gitmeden …önce Salih arkadaş dedi ki yav beni az önce aradı. Ne oldu? Öyle mi? Sıfırlamışım, daha doğrusu hiç almamışlar, gitmemiş yav. O 250.000 dolar onlara ilaç gibi bir şey geldi. Ya dedik birisine acil bir şey olsa, bizim elimizde kasamızda 50.000 dolar paramız yok. Durumları öyle olduğu için yoksa bende…….

Herdem KIZILKAYA :Durumları çok ciddi. Kış süreci

Hüseyin ZORLU :He siz verirseniz? Biz 600, 500.000 doları da veririz. Sorunumuz yok ama size gelen kesiliyor. Diyorum siz heval durumu biliyorsunuz, madem şu adamlar başımızdadır dedi. Biz bir yere kıpırdayamıyoruz, bir şey yapamıyoruz, bizim sistem almamız lazım. Onun da bütçesi var yani…….siz

Herdem KIZILKAYA : Bayağı saldırıya uğradılar. Ben biliyorum o zaman oradaydım.

Hüseyin ZORLU : Ha

Herdem KIZILKAYA : Arkadaşlar bir doları hesaplı kullanıyorlardı.

Hüseyin ZORLU :Yani o yüzden diyor 200.000 dolar…….ha şu olur 200.000 dolar veririsiniz, kaba inşaatı bitmiş olur. Malzeme için 100.000 dolar siz…..alırsınız ayrı bir şey ama dedi…

Herdem KIZILKAYA : Yani prefabrike yok diyorlar.

Nadir YILDIRIM : (konuşmalar üst üste) biz hallederiz, hallederiz siz 200.000 doları verin. Gözüm, bir başlayalım. Sonra bir 100.000 dolar da halledersiniz. Zaten biz gerisini hallederiz.

Hüseyin ZORLU : Yav ben şunu söyleyeyim. Ben arkadaşa da dedim. Yani biz 500.000 dolar da olsa, sonuçta bizim için sorun değil. Bütçemiz bellidir ama her ……gelen şey oradan kesilip geliyor.

Nadir YILDIRIM : Yok, biz onu hallederiz. Banka manka…….

Hüseyin ZORLU : Biz size 200.000 dolar vereceğiz diyor. Yok almayız….siz parayı getirirken yollarınızı keser, sizi soyarız Hııııhıı biz… vermeyiz, geliriz bakarız, her şey tamamdır deriz. Tamam, şu malzemeyi bu malzemeyi hallederiz.

Nadir YILDIRIM : Ya hallederiz biz onu (konuşmalar üst üste) birine koltuk aldırtırız, birine masa aldırtırız.

Hüseyin ZORLU : Ben şimdi dedim ……..normal inşaat dedi. O zaman normal. Ben dedim o zaman süre olarak yetişmiyor, tabii dedi. Yav heval baktık ki, bir senedir hiç hareket etmiyorlar, biz de dedik mahsusen şey yapılsın. 4 nisan …..tutusun.

Nadir YILDIRIM : 4 Nisan bir sürelik arkası……

Hüseyin ZORLU : Yani (konuşmalar üst üste)

Herdem KIZILKAYA : İnşaatı yapın, inşaatı yapın.

Hüseyin ZORLU : Yav arkadaşlar şey …….ikna olmuş. Öncesi de gitti …..Ramazan gil falan …..yani inşatta biz çok ……..Nadir oraya Eylül’de biz 200 dolar aktarsan. 250 milyar para, bugün ….(konuşmalar üst üste) 330 milyara geldi. Bir malzemeler inşaatlar, fiyatlar yarı yarıya düştü yani …………..

Nadir YILDIRIM :…………avantajlıyız diye…….

Hüseyin ZORLU :Onlardan avantajlıyız dedim. Biz aslında fazladan para veriyoruz yani(konuşmalar üst üste)

Herdem KIZILKAYA : Yav ben Lütfi’yi öldüreceğim. Selim SADAK’ı bana yönlendirdi. Ya on defa çaldırdı, cevap vermiyorum (konuşmalar üst üste)

Hüseyin ZORLU : Kitap ile ilgili bir şey yazmışlar. Türk Dil Kurumunun ile ilgili bir tane sözlük, en son çıkan, Türk Dil Kurumunun (konuşmalar üst üste) Türk Dil Kurumunun en son çıkan, en geniş iki tane sözlülüğünü istiyorlar

Herdem KIZILKAYA : He iyi olur, hikaye okumak…..

Hüseyin ZORLU : Bak bir de dün ben şeyi gördüm, Nimet’i

Herdem KIZILKAYA :………

Hüseyin ZORLU :He bu Nadir şeyin maliyesine bakan hesaplarına bakan, danışman gibi, İbrahim TATLISES’in görüşmek istiyormuş.

Nadir YILDIRIM : Ne diye?

Hüseyin ZORLU : Almanya’da, hani arkadaşlar ona konser yasağı koymuşlar ya, yasağın kalkması ile ilgili biz kimle görüşelim? Avrupa’mı burada mı? Biz muhatapları ile görüşmek istiyoruz demiş.

Nadir YILDIRIM :Nimet’in üzerinden mi geliyor?

Hüseyin ZORLU :Birisi Nimet’e ulaşıyor. Ben dedim yav İbrahim benim bildiğim kim ne olduğunu biliyor ya, dedi İbrahim TATLISES’i…….için bu hesaplarına bakan bir adam varmış artık kimse o adam o demiş ki ben yani biz kimle görüşelim nasıl görüşelim bu Almanya’da yasağın kalkması ilgili eğer mümkünse Avrupa mıdır buradaki arkadaşlarla mı artık Nimet’te dedi işte sözcülükteki arkadaşlara iletirsin, bunu böyle bir şeydir.

Herdem KIZILKAYA :Ne demiştin?

Hüseyin ZORLU :İbrahim TATLISES görüşmek istiyormuş. Bu Almanya da konserler falan yasak ya, orada yasağın kalkması ile ilgili. Bir adamı şey yapmış. Muhatap kimse ulaşmak istiyorlar, görüşmek istiyorlar.

Herdem KIZILKAYA : Vereceksin bize tam 10 milyar dolar hıııııııhııııı

Hüseyin ZORLU : Ya onlar bir miktar şey hazırlamışlar. Yani ceza şeyimizi verelim, paradır yav bir miktar verelim, bir şeylere hazırlar. Yani öyle bir şeye hazırlar, para ……falan hani.

Nadir YILDIRIM : Ben şunu bir okuyalım, beraber sonra devam edelim. Seçimlerin……..dolaylı TÜRKİYE YÜRÜTMESİ, beş arkadaş hakkında soruşturma kararı almış ve bu bizim onayımızla pratikleşmiştir. Soruşturma sonuçlanıncaya kadar siz ….. siz arkadaşların görevleri dondurulmuştur. Arkadaşlar soruşturma süresinde duyarlı olmalı ve sorumlu hareket etmelidir. Başlatılan soruşturmanın sonucu, bize bildirilecektir. Bilim ve Aydınlanma Komitesi, İdeolojik Komitenin bir alt komitesidir. Faaliyetlerinde bazı karşı olduğu gibi İDEOLOJİK KOMİTEYE ve TÜRKİYE YÜRÜTMESİNE karşı sorumludur. İdeolojik Komite ve alt komiteleri TÜRKİYE YÜRÜTMESİNİN birer komitesidir. KCK sistemine göre böyle olmak durumdadır. İşleyişte buna özeleştirilecektir diyorlar ya, biz taraf değil bağlı.

Herdem KIZILKAYA : Ben okudum onu.

Nadir YILDIRIM : 3- Bilim ve Aydınlanma Komitesinin, İdeolojik Komite ile ….şeklinde Bilim ve Aydınlanma Komitesine bağlı çalışan arkadaşlar hangileridir? Nerededir? Hangi görevdedir? Bu arkadaşların kimlikleri uygun bir biçimde gönderilmesi gerekir. 4- SÖZCÜLÜK kavramını kullanmıyoruz, onun yerine KOMBİNASYON’un olması gerekir.

Herdem KIZILKAYA :Heeee KOMBİNASYON…..

Nadir YILDIRIM : 5- Bilim ve Aydınlanma Komitesi nerelerde, ne tür alt Komiteler kurdu ve bu Komitelerde kimler yer alıyor? Bize o arkadaşların adları iletilmelidir. Komitenin işlerliğinin hangi ……..olduğu( esniyor ses anlaşılmıyor) …..kongresinin sonuçları, tüm Bilim ve Aydınlanma sorunlarını …….bunu nasıl aktardınız? Sonuçları ne oldu?

Hüseyin ZORLU : Şimdi Ahmet ile gider, her şeyi bir ters düz edersiniz hiç merak etmeyin. (konuşmalar üst üste)

Nadir YILDIRIM :……..Bilim ve Aydınlanma Komitesi kapsamında kadrolar eleştiri derecesi, Platformlar yapıldı mı? Platform sonuçları komitede değerlendirildi mi? Yapıldıysa bu Platformun sonuçları bize iletilmesi gerekir. Yazılı, bireysel öz eleştiri raporları her arkadaşa yönelik olarak yapılan eleştiriler ve bu eleştirilere yaklaşımını içeren tutanaklar ve komitenin platformları değerlendiren raporu.

8- Abdullah ÖCALAN’ın Siyasal Bilimler Akademisinin çalışmaları hangi aşamadadır?….. özerklik dışında önderliğin ortaya koyduğu ideolojik ve teorik konular dışında hangi çalışmalar yapılmıştır? Yeterlikleri …………soracağız da onlara bu konuyu özellikle yer vermelidir.

9- Yapılan etkinliklerde pratikleşip kişilikler sorgulanıp tamam o, onu siyasi partiyle birlikte Demokratik Siyaset Akademisi açılacak ve hukuksal eğitimi yapılacaktır. Neden böyle bir eğitimin yapılmıyor? Söyler misiniz? Niye yapılmıyor?

Hüseyin ZORLU : Akademi ile ilgili bir şey daha söyleyeceğim.

Herdem KIZILKAYA : Söyle

Hüseyin ZORLU : Maliyeti artıracağım, dediler ki bina kesinlikle aynı bina olacak.

Nadir YILDIRIM : Ne binası?

Herdem KIZILKAYA : Ne binası?

Hüseyin ZORLU : Hal’den

Nadir YILDIRIM : Tamam, biz ayırmışız.

Herdem KIZILKAYA : Ne öyle….

Hüseyin ZORLU : Alt kat, üst kat iki kattır.

Nadir YILDIRIM : Hayır hayır heval biz …… ayrı bina yaptık.( konuşmalar üst üste) ayriyeten tel örgü çekmişiz.

Hüseyin ZORLU : O zaman maliyet arttı, ben size söyleyeyim.

Nadir YILDIRIM : IIııı son maliyet ile o rakam çıkıyor.

Hüseyin ZORLU : Neyse biz 200.000 dolarımızı veririz.



7- KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün barındığı Kuzey Irak’ın Kandil bölgesinde tespit amaçlı keşif uçuşu yapan Heron Casus uçaklarından korunmak amaçlı alınan tedbirler ve yaşadıkları olayların anlatımı,

GÖRÜŞME YAPANLAR : Nadir YILDIRIM, Herdem KIZILKAYA, Hüseyin ZORLU,

SÜRESİ : 00:30;23 ile 00:34;40 saniyeleri arası.



Hüseyin ZORLU : Velhasıl dünyadan kopuklar, arkadaşlar. Kolay değil, vallahi sadece raporları düzenlemişler.

Nadir YILDIRIM :……………

Hüseyin ZORLU : Doğru dürüst çoğu zaman izlemiyorlar, o zımbırtı geldiği gibi kapatıyorlar. Her şeyi elektrikleri de kesiyorlar. Yav arkadaşlar el feneri ile kitap okuyorlar, gündüz gözü ile hepsi yeraltında…….. gibi karanlık da oluyor. Hiç hareket etmiyorlar.

Herdem KIZILKAYA : Gündüz değil mi?

Hüseyin ZORLU : Gündüz, çünkü şeydir, kamp kamuflaj şeyinde gözüküyor. Sadece uçaklar değil, köylüler namussuzlar da böyle hani ……..serbestti ya, gelip dolaşıp,

Herdem KIZILKAYA : Bu bir ara bir mağaraya, ben oradayken vurdular ya. Rastlantı hiçbir kimse şehit düşmedi, yaralanan arkadaşlar vardı …..orada normalde bir bölük eğitim görüyordu. Gidiyor, talim etme günüdür, öyle ziyaret ediyorlar. O eğitimdeki arkadaşlar ….bir…. daha var, bir mağara var oraya gidiyorlar. Tüm arkadaşlar toplanarak bir arada girmişsin ……. geliyor onları görüyor. Arkadan bu hemen geliyor duruyor, görüntüden hemen sonra gidiyor ve on dakika sonra ……arkadaşlar diyor, biz hemen dağılalım. Ne olur ne olmaz. Bütün arkadaşlar dağılıyor ama aradan o gittikten sonra 45 dakika sonra, uçak geliyor. Mesela normalde uçaklar 45 dakikada varıyor oraya.

Hüseyin ZORLU : Bazen yok

Herdem KIZILKAYA : 45 dakikada!

Hüseyin ZORLU : Bazen ilk şeylerde, Süleymaniye’den kaldırıyorlarmış.

Herdem KIZILKAYA : İşte çok hızlı.

Hüseyin ZORLU :…………..bir günde diyorlar ki hani buradan kalktığı gibi haber geliyor. 17 dakika sürüyor, bazen buradan şey değil herhalde………………

Herdem KIZILKAYA : Yok o da anlık istihbarat, çünkü arkadaşların kullandığı bir yerdir. Toplantı için gittikleri bir yerdir. Anlık o arada geliyor, gidiyor. 45 dakika sonra uçak geliyor. İyi ki de arkadaşlar, o arabayı gördükten sonra dönüyorlar. Yani gördükten sonra bir daha inmiyorlar.

Hüseyin ZORLU : Köylülere de görünmemeye çalışıyorlar. Bir defa acaba ….köyün karşısında, iki kaya arasında bir vadi var. Böyle büyük, orayı da vurmuşlar. Orası sonraki seferde bırakılacak. Bir de herhalde dört arkadaş şehit düştü. Çok arkadaş üzerine toprak moprak böyle gelmiş yani ……..yani orası, dedi vurulduktan sonra biz daha başka bir şey değil……….Hüseyin görüştüğümüz gibi……….......

Nadir YILDIRIM : Hııı

Hüseyin ZORLU :……..12’de hareket edelim ..……bizle alakası yok verdiniz verdiniz, vermeseniz dışarıdan…….oradan karşılayacağız, korunmak için

Herdem KIZILKAYA ;………………ciddi ……..buradan her bir yapılan kesintiden şey oluyorum, kötü oluyorum. Bir arkadaşı anlatacağım ……..şehit düştü, biz onunu cenazesini kaldırdık. Bir arkadaş ……..parçalanmış, kaldırıyor şarapneli gösteriyor. Yani ……bazen savaş alanı öyle bir an olur ki, hani …….dolayı …………aldığımız parayı vermeye çalışıyoruz.

Hüseyin ZORLU : İnsan herhalde bir üç dört gün durduğunda, işte DOÇKA MOÇKA şey yapmışlar, yeni sistem alıyorlar da. Bildiğimiz………………



8- KONU : Yerel Seçimlerden sonra Gülen Cemaati lideri Fethullan GÜLEN’e suikast düzenlenmesi teklifinin değerlendirileceği, Kandil’deki örgüt militanlarının istedikleri bazı malzemelerin temin edilmesi.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Nadir YILDIRIM, Herdem KIZILKAYA, Hüseyin ZORLU,

SÜRESİ : 00:34;38 ile 00:39;55 saniyeleri arası.



Herdem KIZILKAYA : Hareketi hemen yakalıyormuş.

Hüseyin ZORLU : Hareketi yakalıyor ve odaklanıyormuş. Yaklaşıyor, ondan sonra orada takibe alıyor, tam nereye girecek anlaşılıyor ya. Bilgi geldi, ondan sonra içinde şey vardı. Biz sağlam kaynak şey yapmışsız, FETHULLAH’la şey, falan SUİKAST. Ya uçak ya da şey karada. Şu anda tek onu acil durum demiş, şey ateşkes için. Yoksa bu 15 gün demiş, ben ……….. şey demiş açıklama yapsın …….. niye ateşkes diyor? Bir de açıklama yapmıyor, onu yapmayacağız. Yapmadık ta. Şeyden sonra eğer ……seçimden sonra şu an teklifi değerlendirelim demişler. Var da, hiçbirini kabul etmiyorlardı. Sonra tekrar gelmeye başladılar. Şimdi şey geldi, Uluslararası Basın. Bir de bakalım, kabul edilirse hepsiyle görüşeceğiz. Çünkü onlar da bize adım atıyor, 3 tane Amerikan basını gelmişti, kabul etmişti. Üç yıl kadar basın… işi. Biraz karşılıklı, süreci anlamak. Benim geldiğim gün mesela, bir iki tanesini Zozan görüşüyordu dedi. Onların hepsini, diğerlerine yok dedim, görüşmeyeceğiz. Cevap vereceğiz.

Herdem KIZILKAYA : Köylünün haberi var değil mi?

Hüseyin ZORLU : Var, var, var. Şey demişim köylü kokusunu almasa olmuyor, yani çaresizler. Köylü bir görüyor, bir tanesi görüyor yani ne geldiğini. Oysa köylü geldikleri yeri gösterme.. köylü görürse, tekrar yer değiştiriyor bölük bölük ….

Herdem KIZILKAYA : Ya ben oradayken, beni üç yere götürdüler (konuşmalar üst üste) ben daha buradayken.

Hüseyin ZORLU : Yav şey gibi yapmışlar, sen söyle bir kişinin iki kişinin girebileceği yerlere hep yapmışlar, tünel kazmışlar. Gidiyor, ani bir şey oldu mu, gidip oraya giriyorlar…….. o su geçiyor, şeyde gelirken hep……….direk ……………………….

Herdem KIZILKAYA : ……………..

Hüseyin ZORLU : Yok bu böyle çadır, şey yerdi ………dediler neyse geldi. Dedi ki, siz beraber röportaja gidin dediler. Hani bir saat erken, işim şey oldu ……..birazdan geliyorum dedi. Ben bir göreyim, zaten köye yakındık. O zaten çıkıp geliyor. Geldi, ne biz çıkabildik, ne zaten arkadaş gelebildi. Gece 11’e kadar, gelen o makine gitti. Biz hemen çıktık, bir yerde kaldık. Paslaşmadın mı kimseyi göremedim. Bir tek yol üzeri gelirken ZOZAN, üç gündür benim gittiğimi görmüştür. O köyde denk geldi, öyle ayaküstü görüştüm. Onun dışında hiç kimseyi göremedim. Kimse kimsenin yerini bilmiyor. Biz 15 gün örnek olarak bir yerde, 15 gün sonra gidiyoruz ki terk edilmiş …..olmuyor …..bir 20 gün sonra herhalde rahatlarız. Çünkü yavaş yavaş oradan geliyorlar. Bir de mevsim yumuşak olunca dışarıda yatabilirlerse sıkıntı olmaz. Mesela ….bir ağacın dibinde, açıkta yatmasak ta rahatsız HAREKET olarak ama biz şu anda biraz …..gerçi hava bayağı yumuşamıştı, yol için gündüzleri artık dışarıda kalabilirler.

Herdem KIZILKAYA : Biz o dönem oradayken öyle ……mesela gündüz, 5 hafta Kandil’deydim, çıkıyorduk.

Hüseyin ZORLU : Şimdi mesela ……………kan man içinde, çok kötü bir şey. Hiç bir iletişim şeyi yok. Yav sen tam randevu alıyorsun. Örnek, araba ile gideceksin. O arada şey denk gelse ne olur? O zımbırtı havada açık olunca, hiç eksik kalmıyorlar. Ya bulut olacak, ya yağmurlu olacak, ondan sonra.

Nadir YILDIRIM : Tamam mı? Biz biraz görüşelim, planlarımızı yapalım.

Hüseyin ZORLU : Ben çıkıyorum, o zaman anahtarı size bırakıyorum. ……o kitap………şey değil denk gelmiyorlar. Göndermeseniz olabilir, olsa gidecek bir kişi var, göndeririz

Nadir YILDIRIM : Nerede o gidecek kişi?

Hüseyin ZORLU :Yok, o kitap burada duramaz. Aslında sen….

Nadir YILDIRIM : Kim ne zaman gidiyor …..gidiyor?

Hüseyin ZORLU : Gidin, oluyor şeye normal siviller. Yani oraya değil SEYFİ’nin oraya giden olur. Çünkü ajanda falan istediler, ajanda falan alacağım. Bir şeyler göndereceğim

Nadir YILDIRIM :Hı

Hüseyin ZORLU : Salih’e söyleyebilirdik. Salih’i yakaladım çünkü kitapları …….

Nadir YILDIRIM : Tamam, sen Salih’i gör. Adamın seni beklesin, git onu gör ki, dedi ki Nadir demiş ..ben gelmiyorum, gidemeyeceğim

Herdem KIZILKAYA : Ankara’ya mı ?

Hüseyin ZORLU :……… …….. ……..

Nadir YILDIRIM : Çık, biz bir görüşelim, planlamamızı yapalım. Hem bu Komisyonlar, şu an istifa edeceğiz.

Hüseyin ZORLU : Hüseyin falan mı oldu?

Nadir YILDIRIM : Hı

Hüseyin ZORLU : Size karşı!

Nadir YILDIRIM : Planlamalar yapalım. Hem de bu listelerin falan son şeklini verelim, bu günde …….soruşturmadır, şudur budur, bir sürü iş var işte



9- KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün KCK Sorumlusu Sabri OK’un Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman BAYDEMİR ile telefonla görüşüp İhsan UĞUR’un listeye yerleştirilmesi talimatı.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Nadir YILDIRIM, Herdem KIZILKAYA

SÜRESİ : 00:51;53 ile 00:53;47 saniyeleri arası.



Herdem KIZILKAYA : Yav şimdi ben Kamuran ile sabah konuştum. Osman zaten bize öyle söyledi de Abi de aramış dün, Osman ile görüşmüş. Sabri heval demiş şeydir, yani çok örgütsel, ciddi bir şey yoksa olabilir. Yerleştirebilirsiniz. Ne kadar çok karıştırmayın.

Nadir YILDIRIM : Tamam, bu İhsan’ı koyabiliriz.

Herdem KIZILKAYA : Ama şey yapmak gerekiyor. Dün Osman’a da söyledim. Dedik değerlendireceğiz. Olursa da biz şey yaparız ortak, bizimle olduğumuz Yerel Yönetimlerdeki arkadaşlarında olduğu, gerekirse seninde olduğu karar. (Nadir telefonla konuşuyor büyük ihtimal Salih AKDOĞAN, ben sizinle gelmiyorum diyor )

Herdem KIZILKAYA : Kim? Kim gidiyor? Salih ile kim gidiyor?

Nadir YILDIRIM : Vallahi İlden bir iki kişi, bu listeleri götürecekler ya.

Herdem KIZILKAYA : Bir ortak platform yaparız tartışırız, dedi tamam.

Nadir YILDIRIM : Tamam, sen Lütfi’yi ara, de ki İhsan UĞUR’u uygun şekilde yerleştir.

Herdem KIZILKAYA : O diğerini kaldı….

Nadir YILDIRIM :Yok diğeri kalsın, sadece ihsan UĞUR uygun bir şekilde girsin.

Herdem KIZILKAYA :Bir de ………olması lazım.

Nadir YILDIRIM :………….şey.

Herdem KIZILKAYA :Bir bakayım nerededir?

Nadir YILDIRIM : Ama listeler çıkmadan söyle.



Teknik cihazlarla büronun sekreter odası tarafından A0213003 isimli ses dosyası ile saat:11:33:32 itibariyle kayda başlayan ve saat:12:58:32’de son bulan toplam: 01 saat 26 dakikalık ses kaydının muhafazası sağlanarak konuşmalar içerisinde konusu suç teşkil ettiği değerlendirilen bölümleri alınarak yapılan çözümlerde;



10- KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün Kadın Hareketinde görevli Mesude ŞAHİN’in zaman zaman Kuzey Irak’a gidip eğitime katıldığını, Örgütün ölen Türkiye Sözcüsü Cihan DENİZ’in Kuzey Irak’a gidene kadar Mesude ŞAHİN’in örgüt militanlarınca Türkiye Sözcüsü olarak tanındığı.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Nadir YILDIRIM, Herdem KIZILKAYA

SÜRESİ : 01:11;58 ile 01:11;11 saniyeleri arası.



Herdem KIZILKAYA :Şimdi diyor Mesude nerede olacak? Tamam mı? Kadına geldi, girdi. Bir şekilde hatırlıyor musun? Son anda Hanifi ile geldi, girdi. Arkadaşların şeyini ………geldi, girdi. Şimdi geneli tartışıyoruz hiiiii………………….tamam hatırlıyorum ama tanımıyorum Mesude’ye resmen komplo yaptım yine de gönderdim……….. (konuşmalar üst üste) evet yani hepsi gitsin diyor, yani. ……..

Nadir YILDIRIM : Bak bir ay dolmadan Karasimin çağırıyor ……senin hemen Türkiye’ye gitmen lazım, olur mu?……. ben yeni geldim. Eğitimlerim var, yok heval diyor çok …..var diyor çok büyük ihtiyaç var ve bir an önce gitmen lazım ……yo yo kesinlikle tartışamayız. Heval Mesude diyor, çok önemli sorunlar var (konuşmalar üst üste) senin bir an önce gitmen lazım, yemin ederim. Canından bıkmış herkes (konuşmalar üst üste)

Herdem KIZILKAYA :Heval Cihan geldiğinde aracı (konuşmalar üst üste)……..Cihan gittikten sonra bu….

X/1 Erkek Şahıs : Bu kıyameti kopardı (konuşmalar üst üste) kıyameti koparıyordu, siz ne hakla beni göndermesiniz tabii.

Herdem KIZILKAYA :Yok benim başıma ne geldi? Ben gittim, var ya bir arkadaş geldi. Dedi, heval sen Mesude’yi tanıyor musun? Dedim he. Dedi ne yapıyor? Dedim çalışıyor, nasıldır? dedim iyidir. Baktım hemen arkasını döndü. Dedim yav durun Hiiiiiii bir de Sinan var, bir daha kadar hale bana yargılı idi. Diyordu sen Mesude iyidir demişsin hiiiii



SÜRESİ : 01:13;15 ile 01:13;45 saniyeleri arası konuşmaların devamında;



Herdem KIZILKAYA : Cihan gitmeyene kadar, herkes Mesude’yi TÜRKİYE SÖZCÜLÜĞÜ biliyormuş, tamam mı? Ve herkes diyormuş, eyvah yandık Türkiye’nin demek ki hali bundan kaynaklı, bir pratik çıkmakta tamam da.

Nadir YILDIRIM :Tamam TÜRKİYE SÖZCÜLERİN SÖZCÜSÜDÜR

Herdem KIZILKAYA :Cihan gidiyor, Cihan gidince diyor yav Mesude ……..o sırada …….. Şeklinde konuştukları.









11 - YASADIŞI PKK/KONGRA-GEL TERÖR ÖRGÜTÜ ADINA FAALİYET YÜRÜTEN KCK/TM’NİN PLANLADIĞI, BİZZAT YÖNETTİĞİ VE YAPTIRDIĞI TOPLUMSAL EYLEMLERİN OLDUĞU ;



Yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının dinleme yapılan yerde birçok toplumsal olayı planlayarak yönettikleri,

Bu eylemlerden bir kısmına bakıldığında,

11- A : SAYIN ÖCALAN KAMPANYASI ;



2008 yılı Mayıs ayı içerisinde yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün “EDİ BESE” hamlesi kapsamında “SAYIN ÖCALAN” kampanyasının KCK/TM mensupları tarafından başlatıldığı, bu kampanyanın KCK/TM mensupları tarafından planlanarak organize edildiği,



Bu konu ile alakalı 18.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

1. KONU : Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev ÖZSÖKMENLER ile görüşmesi, “Sayın Öcalan” demenin suç olmadığı şeklindeki kampanyanın organizesi ve İkinci Edi Bese hamlesinin başlatılması.

GÖRÜŞME YAPANLAR : x ERKEK , Nadir YILDIRIM, Hüseyin YILMAZ, Mehmet ABBASOĞLU

SÜRESİ : 01:02;12 ile 01:20;40 saniyeleri arası.

(X-1/ERKEK) : Ya ben Yurdusev başkanla görüştüm aynen dediğin gibidir ……. zaten ayın 21’inde Türkiye Belediyeler Birliğinin Genel kuruluna katılacak dedi eğer görüşmek istiyen varsa siz görüşün

X ERKEK : Perşembe o zaman Osman başkan yok ama ha çünkü o Roj TV ye gidecekti herhalde

Nadir YILDIRIM : Yani …………. tahmin edebiliyorum (üst üste gelen anlaşılamayan konuşmalar)

X ERKEK : Yani onu bilmiyorum ayın 24 mü 25 mi?

Nadir YILDIRIM : İnan ki bilmiyorum (konuşmalar üst üste geliyor)

X ERKEK : Bizim o eleştiriyi ilk önce kendi üzerimize almalıyız çünkü biz

Nadir YILDIRIM : Hazır diğer arkadaşlarda buradayken bir bilgilendirme yapayım biz aslında şey yapabiliriz ……….. tartışalım biliyorsunuz bugün 18 Mayıs Kadınlar kurultayında SAYIN ÖCALAN STARTI VERİLECEK ve bu kampanya bugün itibari ile her yerde yaygın bi şekilde sürdürülecek, şimdi Diyarbakır a ilişkin nasıl olabilir burada nasıl yürütebiliriz diye kurumlardan arkadaşlarnan tartışıyoruz bizim düşüncemiz öngörümüz ayın 21 i itibari ile Diyarbakır da start verebiliriz genelde bu artık devam edilir bi start verilir öncelikle tüm kurum yöneticilerimiz kadrolarımız çalışanlarımız başlatır arkasında 21 i itibari ile işte tüm mahallelere halka yayılır parça parça mahallelerden doğrudan insanlar gider aynı yöntemle gerisi …………….. öngördüğümüz husus ta şudur bir yerde toplu olarak bir basın açıklaması yapmak zaten metin var metni okuyayım ben size altında bu kişiler şey yapar adını yazar imzasını atarlar, ondan sonra bu götürülür şey yapılır adliyeye verilir ihbar edilir savcılığa verilir ve süreç başlar ön görümüz odur

X ERKEK : O şekile dönüştürüldü değil mi? yani kendini ihbar edecek Nadir YILDIRIM : Tabii

X ERKEK : Kitlesel anlamda daha iyi olur

Nadir YILDIRIM : İşte dedim ya 21 tüm Diyarbakır da ki kurum yöneticilerimiz çalışanlarımız kadrolarımız ismi olur start verilir, toplum da halkta bize bakar örneğin planlama çıkaracağız kente ilişkin deriz ki diyelim ki Salı günü Mevlana Halit mahallesi orda ki girişim komitesi öncülüğün de orda ki insanlarımız toplayabildiğimiz kadarıyla kitleyle aynı yöntemi uyguluycaz ertesi gün Şeyh şamil mahallesi bir sonraki gün bilmem işte sur şu mahalle şeklinde kentin genelini planlayacağız, genel planlama bu dilekçe örneğini arkadaşlar okumadıysa isterseniz kısadır bir paragraftır isterseniz okuyayım size

X ERKEK : Oku oku

Nadir YILDIRIM : Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına, Küresel gelişmelerle birlikte orta doğudaki güç dengelerinin değişmesi Türkiye’nin içerisine düştüğü ulusal ve uluslar arası çıkmazlarla barış ve demokrasi ………ümitsizliği son noktaya gelmiştir. Başta Kürtlerin temel hak ve özgürlük talepleri ….. inkari çözümsüzlüğü olmak üzere toplumdaki diğer temel sorunları kendi dinamikleri ile çözme yerine her türlü şiddet ve baskı yöntemini tercih etmiştir. Daha önce Kürt kelimesi tahammülsüzlüğünün yerini bu günde Sayın Öcalan hitabı almıştır, temel sorunları çözme yerine yargı baskısı ile örtbas ederek sonuç alınma yönüne gidilmiştir, bu baskı o kadar ilerletilmiştir ki insanların hitapları dahi dava konusu yapılmıştır bunun somut örneği dokuz yıldır tek başına özel tip İmralı cezaevinde bulunan Sayın Abdullah ÖCALAN a sayın olarak hitap edilmesidir. Bu güne kadar binlerce soruşturma başlatılıp yüzlerce yurttaş, yönetici aydın, siyasetçi ceza almıştır, en son avukatlarının resmi mercilere yaptıkları başvuruları nedeni ile dahi soruşturma başlatılmıştır. Eğer sayın olarak hitap etmek suç ise bende Sayın Abdullah ÖCALAN diyorum ve bu suçu işleyip kendimi ihbar ediyorum. Adres ad soyadı imza metin bu şimdi bunun mesela 21 de öngördüğümüz günkü ve sonraki partidir sendikalardır sivil toplum örgütlerdir kent meclisi yürütmesidir vesaire ve Belediye Başkanları, artı kentin Millet Vekilleri, kapsamlı ve samimi bir şekilde tamamlanıyor yereller açısından dedik bunu nasıl yerel yönetimler boyutundan nasıl yapabiliriz, bu konuda ne düşünüyorsunuz arkadaşların katılımı ne nasıl ne şekil olabilir bunu da …………..tartışalım

(X-1/ERKEK) : Bu ayın 21 de çoğu burada olmaya bilir

X ERKEK : Bu ayın 21 değil mi?

(X-1/ERKEK) : Bu ayın 21 de Belediye başkanlarının çoğu burada olmaya bilir.

Nadir YILDIRIM : Nerde olurlar?

(X-1/ERKEK) : Ankara da olurlar çünkü Belediyeler birliğinin şeyi var Genel kurulu var

Hüseyin YILMAZ : Hıı onun gününü erteleyebiliriz yav

Nadir YILDIRIM : Sorun değil

Hüseyin YILMAZ : Diyelim ki 23 ne alırız (üst üste gelen konuşmalar)

X ERKEK : Belediye başkanıdır meclis üyeleridir

Nadir YILDIRIM : İl genel meclis üyeleridir

Hüseyin YILMAZ : Ayın 23 ne alınır herkesin burada olacağı bi tarih (üst üste gelen konuşmalar)

Nadir YILDIRIM : Mesela şöyle de yapabiliriz biliyorsunuz, biz yarın sabah itibari ile tüm kurumlara bi bilgi göndermiştik yakında kampanya başlayacak diye bilgilendirmesini yapmıştık, veyahut yarın sabah itibari ile tüm kurumlarımızı gezecez kurum yöneticileri ile tartışacağız yöntemi ile de değişiklik yapabiliriz, mesela tek metin altına 100 imza da olabilir örnek veya 100 ayrı metin de olabilir 100 ayrı dilekçe veya 1000 ayrı dilekçe yaparız herkes doldurur imzalar verir, bunları tarihini, saatini, yerini bunlar tartışmaya açıktır işte bu şekilde yapacaz demiyoruz

X ERKEK : Bu hukukçular açısından nasıl

Nadir YILDIRIM : Biz genel tartıştığımızda proğramın yoğunluğundan kaynaklı 21 di ona ön görmüştük şimdi 24 de de Bismil de miting var kuraklık çiftçi mitingi bu açıdan tabi örneğin dediniz bir bilgimiz yoktu buda önemli bir şey yani değiştirebiliriz yani

Hüseyin YILMAZ : 22 sinde diyelim ki biz burada yerel yönetimlerle biz bi toplantı yapabiliriz yani diyelim ki 5 tane belediyemizin meclis üyeleri il genel meclis üyelerinin temsil düzeyde çağırırız onları da bilgilendiririz tüm seçilmişleri bu toplantı üzerinden bilgilendiririz

Nadir YILDIRIM : İşte abi 22 si geç olur Heval Hüseyin

Hüseyin YILMAZ : E nasıl yapacaksın yarın yok mesela yarın kapalıdır kurumlar 19 Mayıs dolayısıyla tüm kurumlar kapalıdır

Nadir YILDIRIM : Yarın daha uygun değil mi işleri yok tatildir mesela yarın onlarla bir toplantı olsa

Hüseyin YILMAZ : Olabilir

Nadir YILDIRIM : Hayır Hayır şöyle diyorum. Hüseyin Heval yarın biz diğer kurumların hepsini gezecez ya örneğin başka bir kurumla başka bir alanla belli bir gerekçeyle başka bir mazereti oldu tarihini ortak netleştirebilmek açısından

Hüseyin YILMAZ : Yaa toplantı da olur diyelim ki her belediyeden bir temsilci çağırılıp onun üzerinden de örgütlemesi de yapılır seçilmişler boyutuyla çok fazla sorun olmaz diğer kurumları diyelim ki işte deriz ki Hacı …. siz bu saniyeden itibaren gidin meclis üyelerini örgütleyin, Kayapınardan Sebehattin’i çağırırız deriz ki gidin bu çerçevede arkadaşları bilgilendirin eksiksiz katılacaklar, diyelim bu imza kampanyasına, diyelim ki işte Surdan işte bizim arkadaşlarımız çağırırız bi arkadaşı Bedri mi olur Ali ŞİMŞEK mi görevlendiririz biz size görev veririz siz örgütlemesini yaparsınız Yenişehir’den Ahmet’i çağırırız bu çerçevede bilgilendirmesini yaparız

Nadir YILDIRIM : O zaman biz şöyle bir şey yapalım mı? abi işte diyelim ki hepsini toplama ihtimali olmaya bilir yarın mesela temsil düzeyde mesela Belediye başkanları yoktu onların düşünce ve önerilerini de alalım nası yapalım

Hüseyin YILMAZ : Belediye başkanları da gidiyor işte Osman yurtdışına çıkıyo

Nadir YILDIRIM : Yoyo yarın diyorum

Hüseyin YILMAZ : Yarın işte yurt dışına çıkıyor Osman (üst üste gelen konuşmalar)

Nadir YILDIRIM : İşte yarın öbürsü gün arkadaşlar demesin arkadaşlar niye bize danışılmadı niye düşüncemiz alınmadı şekli şemali netleştirildi işte önümüze konuldu denilmesin onun için diyorum yoksa sorun değil biz otururuz …………. yöntemini gününü herkese uygun bi şekilde belirleriz deriz gelin şu saatte şunu yapacaz yani diğer

X ERKEK : Yani açıklamanın yapılacağı tarih 23 ü olabilir

Nadir YILDIRIM : Ama toplantı öncesi,

X ERKEK : Ben bu ara bir şey sorayım Hukukçulara sordunuz mu? yani aynı metne birden çok imzanın atma geçerliliği var mı?

Nadir YILDIRIM : Şimdi hukukçular

Hüseyin YILMAZ : Var var var yav o konuda sorun yok

Nadir YILDIRIM : Geçerliliği var sorun değil ama şöyle bizim ilk önce öngördüğümüz neydi biliyosun ….. (üst üste konuşmalar) ……… dilekçeleri savcılığa verelim işte amaç biraz da bu sistemi katmak, şimdi hukukçular dedi ki o suç teşkil etmez kamu oyuna ne diyorlar kamu oyuna açık ……….. yapılmayan bi düşünce suç teşkil etmez yani ihbar etmiş olmuyor savcılık takipsizlik verecek atacak onun için kamuoyuna açık bildirimi yapılmalı ondan sonra, açıklama yapalım açıklamayla birlikte verelim

X ERKEK : Dilekçeleri

(X-1/ERKEK) : O zaman savcılık şunu yapar orda seçer içinden istediğini davaya dönüştürür istediğini

Hüseyin YILMAZ : Yok yok

Nadir YILDIRIM : Yok suç teşkil etmiyo öyle yapsa hepsini çizip atıyormuş yani dikkate bile almıyormuş onun için bildirim önce kamuoyuna açık açıklama yapacaz, Propaganda şeyine giricek işte biz bu suçu işliyoruz kamuoyunu da işlemeye davet edecez içeriğinde de zaten onu belirtiyor ondan sonrada gidip kendimiz ihbar edecez. Normalde dilekçeyi vermesek te olur savcılığa yine suç kapsamına giriyor, yani suç sa dava açması lazım…..(üst üste konuşmalar)……..yok yok ismini okuyacak heval diyecez ki diyecez ki mesela ben okudum metni altına diyecez ki Abdullah DEMİRBAŞ, işte ismi aşağıda olanlar Abdullah DEMİRBAŞ, Zülküf KARATEKİN, Mehmet ABBASOĞLU vesaire vesaire biz bu suçu işliyor ve kendimizi ihbar ediyoruz imzası var altında onu arkadaşlar kabul etmedi diğer arkadaşlar sebebi de dediler ki sadece şey yapmak değil yargı sistemini tıkatmak olur binlerce Yüzbinlerce dilekçe verelim tıkatalım daha fazla zorlayıcı olması açısından dilekçe verilmesi kararlaştırıldı

(X-1/ERKEK) : Yani hukuk sisteminin tıkatılması doğru birşey

X ERKEK : İşte Gandinin tarzı birazda değil mi? Gandi sınırı .......... geçiyor ……….. Hindistan sınırını

Nadir YILDIRIM : Bu basın açıklaması sizde kalsa olur mu? sizde bi örneği …..(üst üste konuşmalar) kaydedeyim masaüstünde …….. işte budur HEVALLER valla siz nası netleştiriyorsalar………

Hüseyin YILMAZ : Bi toplantı yapalım toplantı şimdi bu sadece bu dört tane belediye değil ya ilçe belediyeleri de çağırmamız lazım değil mi? toplantıyla olur şimdi diyelim ki başlarız bilgilendirmeye yarın 19, 20’sinde her belediyeden bir kişi temsili düzeyinde katılabileceği düzeyde toplantı yapalım bu gün ikide partide onun içeriği de biraz süreçtir hamle sürecini ikinci aşamasını 18 ini de giriş yaptığımızı biraz işleyelim hem arkadaşlar duyarlanmış olurlar, onun üzerinden de arkadaşlar giderler gittiği yerde dede örgütlenmesini yapar 20 sinde saat 12 sinde biz partide yapalım bir saatlik iştir

(X-1/ERKEK) : 20 si ayın

Nadir YILDIRIM : Ya şöyle de olabilir herkes te gelebilir

Hüseyin YILMAZ : Ya herkeste gelebilir de

Nadir YILDIRIM : Eğer o çerçevede tartışılacaksa iyi olur ……………….……. karşısında tüm seçilmişler katılabilir ondan sonra diğer gündemi de açabiliriz ikinci aşaması başladı EDİ BESE hamlesi onu da biraz çalışırız arkadaşlarla

Hüseyin YILMAZ : Gerekirse şeyin aktarımını yapabiliriz bu 28 Mart Perspektifinin ……………….

Nadir YILDIRIM : Bide şey var bu kent meclisinin çalışmalarını bu toplantıda almıştık ta ………….. şimdi yeni deneme sözleşmeye göre takım değişiklikleri de yapmamız mesela biz temsili almıştık ya encümenleri de ya

Hüseyin YILMAZ : Hevali Turan diyoruz meclis üyelerinin hepsini çağıralım biz

Turan GENÇ : Tümünü mü?

Hüseyin YILMAZ : Hee

Nadir YILDIRIM : O zaman Mart genelgesini de işleriz

Hüseyin YILMAZ : Hee

Nadir YILDIRIM : Toplantıda EDİ BESE hamlesinin ikinci aşamasına dönükte çalışma yürütürüz

Turan GENÇ : O zaman heval bir gün yetmez

Nadir YILDIRIM : Bir gün de yetmez yarım gün

Turan GENÇ : Yarım gün yetmez heval

Nadir YILDIRIM : Yeter heval

Hüseyin YILMAZ : Yani çok fazlamı

Nadir YILDIRIM : Yani 19 sayfadır 19 sayfanın hepsini okumak durumunda değiliz düzenleme yapılacak …..(üst üste konuşmalar)……..özetini okuruz

Turan GENÇ : Tamam mı abi

Hüseyin YILMAZ : Hee

Nadir YILDIRIM : Kalkıcam 22’sine toplantı yapıyoruz

Hüseyin YILMAZ : 22’sinde değil 20’sinde

Nadir YILDIRIM : Pardon 20’sinde 23’de

Hüseyin YILMAZ : 23 ne benle Cihan bir yere gideceğiz de

Nadir YILDIRIM : 23 dede açıklama için uygun bi tarihtir

Hüseyin YILMAZ : 23 ü Cumaya geliyor

(X-1/ERKEK) : Aslında Cuma namazına denk getirmeseniz

Nadir YILDIRIM : Yok önce veya sonra yaparız sonrası daha iyi olur

Hüseyin YILMAZ : Cuma kaçta bitiyor

Mehmet ABBASOĞLU : Saat birde bitiyor

Nadir YILDIRIM : Gitmediğim için bilmiyorum kaçta bitiyor …..(üst üste konuşmalar) …….. On iki buçuk gibi herkes çıkmış oluyor

X ERKEK : Birde olursa iyi olur

Şeklinde konuşmaların geçtiği.





SAYIN ÖCALAN kampanyası ile alakalı olarak ertesi gün 19.05.2008 tarihinde yapılan toplantı sırasındaki ortam görüşmesinde;

2. KONU : Gerçekleştirecekleri sayın Öcalan kampanyasında dilekçe verilmesi olayına ilişkin belediye başkanları ile toplantı yapmak ve para toplamak

GÖRÜŞME YAPANLAR: Cihan DENİZ, Hüseyin YILMAZ.

SÜRESİ : 01:10;36 ile 01:13;00 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Biz yarın yirmisinde (20) parti meclisinde pardon belediye meclisiyle Diyarbakır’ın tüm belediyelerini toplantıya çağıralım. Bu dilekçeye ilişkin.

Cihan DENİZ : Ne dilekçesi. Sayın Öcalan

Hüseyin YILMAZ : Hee sayın Öcalan’a ilişkin bi toplantı yapacağız. Ondan sonra da bugün Osman’a ulaşmaya çalışacağım. Osman la …….. ayın yirmibeşinden (25) önce …… zaten çağırdık görüştük kendisiyle

Cihan DENİZ : ……..

Hüseyin YILMAZ : Gel sen o dilekçeyi çıkar. Kampanyada sorun yok ki. Valla evelsi gün bu şeyde eee Diyarbakır da şey varya fuar yirmiiki (22) tane belediye başkanı vardı burada tekrardan bi toplantı yaptık, bilgilendirme yaptık dedik olursa olur. Bazılarıyla bire bir görüştük. Kimisinden beşyüzbin (500.000), kimisinden bir buçuk milyar (1.500.000.000) da paralarını aldık

Cihan DENİZ : …………

Hüseyin YILMAZ : …… memet …. de konuştumda o da yarın gelir …… Diyarbakır’dan başlatırız. Yarında o toplantı sonrasında tekrar ben bi Celalettin’le Ali ŞİMŞEK, Celal YOLDAŞ ….. görüşüyüm ……….





20.05.2008 tarihli ortam görüşmesinde;

3-KONU : Sayın Öcalan perspektifi ve imzalanması, Sayın Öcalan kampanyası

GÖRÜŞME YAPANLAR :Hüseyin YILMAZ, Zöhre BOZACI, Turan GENÇ, Heval ERDEMLİ

SÜRESİ : 00:07;18 ile 00:08;25 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Sayın Öcalan Perspektifinin aktarımını yaptık İmzaya ilişkin bilgilendirme yaptık.

Zöhre BOZACI : Nasıl olacak ortaklaşa mı imza şeyi yöntemi

Hüseyin YILMAZ : Yav bu seçilmişlere falan bi herkesin dilekçesi olsun, öbürlerinin ortak

Turan GENÇ : …….. Tartışma yaratacak ……… seçilmişler

Hüseyin YILMAZ : ……… bu arkadaşlarla tartışmaya girmedik daha

Turan GENÇ : Yürütme nasıl bir yürütme ya herkes bireysel versin bide ortak metin düşünülsün seçilmişler için öyle söylenmiş ya

Hüseyin YILMAZ : Ortak metin daha uygun olurda

Zöhre BOZACI : Yo şimdi siz Yöntemi ilişkin toplantı tartıştınız mı öneri falan

Hüseyin YILMAZ : Hayır

Zöhre BOZACI : Sade şey

Turan GENÇ : Şimdi seçilmişler cephesinde tartışma yaratır.

SÜRESİ : 00:16;18 ile 00:20;16 saniyeleri arası konuşmaların devamında;

Zöhre BOZACI : Bu imza kampanyası hani belediye başkanları toplantıda yetki verildi ya

Heval ERDEMLİ : Bu O kampanya mı?

Hüseyin YILMAZ : Hangisi.

Turan GENÇ : Ee kampanya siyasal ……………. Sayın Öcalan

Şeklindeki konuşmasından sonra Kayapınar Belediyesinde çalışan Heval ERDEMLİ isimli şahsın şikâyet dilekçesi okunuyor, Dilekçenin konusu “Kayapınar belediyesinin Heval ERDEMLİ adındaki şahsa diğer şahıslardan farklı yönde davrandıkları, Belediye başkanın kendisine hakaret ettiğinden, sorunun belediye başkanının kişiliğinden kaynaklandığından bahsediyor.





Aynı konu ile alakalı 23.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde ise,

4. KONU : Sayın Öcalan dilekçesinin imzalanması, verilmesi ve basın açıklaması ile ilgili konular.

GÖRÜŞME YAPANLAR: Senanik ÖNER, Alican ÖNLÜ, Hayrettin ÇELİK

SÜRESİ : 01:09;09 ile 01:10;50 saniyeleri arası.

Senanik ÖNER : Sizce dilekçeye imza attınız. Dilekçenizi bu ……. İmzalamanız gerekir. Şey …….. var diyeceksiniz.

Alican ÖNLÜ : Yani niye kim bana imzalatacak. Hı

Senanik ÖNER : Türkiye yürütmesi

Alican ÖNLÜ : …….. imzalasın versin ki.

Senanik ÖNER : Herkes kendi dilekçesini imzalıyor.

Alican ÖNLÜ : ….. gider savcılığınkini mi? imzalıyor şimdi yani dilekçeyi çocuğun önüne koyar gibi imzala şunu …………..

Senanik ÖNER : Bugün toplu bi basın açıklaması olacak il de saat 11 ‘de

Alican ÖNLÜ : 11 ‘de

Hayrettin ÇELİK : Saat 1 de

Senanik ÖNER : 11’de bi araya gelecekler ama 1’de basın açıklaması

Alican ÖNLÜ : İl demi yapıyorlar.

Hayrettin ÇELİK : Dışarıda mı?

Senanik ÖNER : Yani il’de dediler. İl’in içerisi mi? dışarısı mı? onu şey yapamadım

Hayrettin ÇELİK : ……. Önünde yapacaklar

Alican ÖNLÜ : Gidip Adliyenin önünde yapalım. Ondan sonra dilekçelerimizi verip gidelim. Olmaz mı?

Hayrettin ÇELİK : Ne dilekçesi

Senanik ÖNER : Bu seçeneği de Sayın ÖCALAN

Alican ÖNLÜ : İl de yapacaksa içeride yapsın yani

Senanik ÖNER : O seçeneği de değerlerdir fakat sonra il de karar kılındı.

Hayrettin ÇELİK : il de karar ……. Çıkın konferansınızı yapın …….. ha orda ha dışarıda değişen bi şey yok ki yani basına sen demi …..

Senanik ÖNER : Basına kalmadı o



Yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının “SAYIN ÖCALAN” kampanyası adı altında planladıkları eylem ile alakalı dilekçe matbu dilekçe metnini 18.05.2009 tarihli ortam görüşmesinde belirleyerek tespit ettikleri, planlanan eylemin tüm bölgede faal hale getirildiği,

Diyarbakır ilinde KCK/TM mensupları tarafından tespit edilen kişilerin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına bu matbu dilekçeleri vererek eylem sürecini başlattıkları,

SAYIN ÖCALAN eylemsellik süreci içerisinde tüm bölgede onbinlerce dilekçenin mahal Cumhuriyet Başsavcılıklarına verilmek üzere eylemlerin yapıldığı, bu eylemlerin örgütün propagandasına ve amacını gerçekletirmeye dönük olarak kitleleri kazanmak için yapıldığı,

Yine bu eylemlerle alakalı örgüt mensupları tarafından çekilen görüntü ve yapılan haberlerin gerek ulusal medyada, gerekse örgütün televizyonu ROJ TV ve örgütsel basın yayın organları ile internet sitelerinden gösterilmek suretiyle örgütün propagandasının yapıldığı,





09.07.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

5-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşı için organize ederek başlattıkları SAYIN ÖCALAN kampanya ile ilgili gözaltına alınan örgüt mensuplarının ne yapmaları gerektiği konusunda konuşmalar ve Avukatlar aracılığı ile iletilmesi ve KCK talimatları hakkında konuşmalar,

GÖRÜŞME YAPANLAR : Kamuran YÜKSEK

SÜRESİ : 00:36;50 ile 00:39;10 saniyeleri arası.

Kamuran YÜKSEK : Galiba biraz şey gibi bir şey olmuş bireysel yapıyoruz falan filan öyle olmaz, genelde bu faaliyet organize bir faaliyettir ya ………. aslında biran önce onu öyle yaptırsaydık ifadeler çelişmesin diye.Bizde dalgaların partiyi ……

(X-1/Erkek) : Şimdi katılanlar, şimdi bir şahıs var normal yurtların yurttaşı var ve bireyseldir ama bunu kurumlarımızın öncülüğünde yaptık.

Kamuran YÜKSEK : Ya bunun şeyi de çok meşru ve hukukidir, verilen içerikte çok uygundur, SAYIN ÖCALAN dendiği için birçok yöneticimiz bilmem şuyumuz buyumuz ceza aldı, buna karşı bir faaliyet organize ediyoruz, bu olabildiğince hukuki ve meşrudur, bir kurum bunu rahat sahiplenebilir ……….. olmazsa biz birlikte bir araya geldik yanlış bir karar olduğunu, bu cezaların yanlış olduğu kararına vardık …… bu çerçevede tutabilirlerse iyi olur. Diğer türlü bunlar suç kapsamında faaliyete dönüştürmek isterler, ondan sonra da birçok arkadaşımız fazla içeride kalabilir. Şimdi yani Halk İnisiyatifi falan filan hiç gerek yok.

Kamuran YÜKSEK : Heval bu durum nedir? Ben şeyi çağırdım da başkan yardımcılarını, herhalde SUR’da da polis var, onlar da sonra gelecekte nedir mesele?

Ferit …….. : Ya aslında bu şeydir açıklama ile ilgili …… ilgili bunlar bir ara içeri girmişler, demişler biz fazla uzun kalmayız, başkan konuşmuş bende o gün yoktum, arkadaşı teslim etmeye gittim Nusaybin’e..

Kamuran YÜKSEK : Teslim etmeye mi?

Ferit …….. : Yani adamlar götürdü ifadesini aldı ben yoktum burada yani anlattılar, ondan sonra demişler 2 günü geçmeyecek şekilde paket halinde birkaç arkadaş öyle yapmış özellikle kendi isimlerini yazmış, bu isimleri tespit edip yakalıyorlar, 14 kişidir, sabah başkan beni aradı dedi gidirceye kadar kendisi çıkmıştır. Sonra Hasan AKSU geldi, dedi ki ben polislere demişim ben partideyim gelin beni yakalayın, alın demiş, sonra köşede gösterdi orda polisler var, sonra beraber gittik, dedi bana göster. Emniyet 300 sayfalık bir rapor vermiş savcıya, HPG’lik, orda hemen altına aceleden adam zaten hazırdır, adam altına yazmış bu kişileri ismi geçen bu isimleri gözaltına alın.

Kamuran YÜKSEK : Ne olarak şey yapıyorlar Abi? Organize mi? Propaganda mı?

Ferit …….. : Şimdi ben arkadaşları daha yani ben gelirken arkadaşlar içeri giriyorlardı gözaltına emniyete gidin

Kamuran YÜKSEK : Gözaltında arkadaşlar var.

Ferit …….. : DTP’yi arıyorlar, kimisini telefonla kimisini gelip alıyorlar, İl başkanı ile ilişkileri var ……..dolayısıyla gözaltındaki arkadaşları aratıyorum sonra senle bir savcılığa gidelim. Polislerle görüştüm dediler siz bilirsiniz bir sürü insan alınacak öyle görünüyor, bir sürü insan alınacaksa kimlerin alınacağını bilmeliyiz savcının yanında alsın ……. Aynı ifadeyi orda da tekrarlarız. Vallahi hakimle konuştum, benimle konuşmuyor, Sayın dedim beni almıyor, yani öyle anlaşılıyor ki kapı açıktır, isimler yok…………. Yani özet olarak şu anda o zarfların üzerinde, toplu zarfların üzerinde

Kamuran YÜKSEK : Yazılan isimler alınacak.

Ferit …….. : DTP’ nin önerisi üzerine isim değiştirilmiş şimdilik bunlardır.

Kamuran YÜKSEK : Toplam kaç kişi var Abi şu an gözaltında?

Ferit …….. : En son 5 kişiydi biz şu anda biliyoruz, başka yoktur.

Kamuran YÜKSEK : Peki bu durum karşısında nasıl bir şey yapmak lazım Ferit Abi?

Ferit …….. : Şimdi bu durum karşısında arkadaşları gönderdik, tek tip bir ifade verecekler

Kamuran YÜKSEK : Nasıl bir ifade?

Ferit …….. : Siyasi anlamda bir ifade. Evet, doğrudur yaptık. Tabi daha önce gurup halinde şeyler yakalanmış onların ifadeleri, onların ifadelerine göre örgüt demişler, sonrada propagandaya çevirmişler, nerden bu talimat geldi, nasıl geldi internete girmişler hepsini çıkarmışlar, o sorgulamaya giren avukat arkadaşlar anlatıyorlar, falan tarihte işte KCK açıklama yapmış, bu kanıtları işte bilmem ne oldu, talimat çerçevesinde bunlar yapılmıştır anlamında, falan tarihte basın yazdı, gelen savcı bunların hepsinin hazırlığını yapmış, birebir takip etmiş yani bağlantıyı da kurmuş bu amaçla yapıldı diye.

Kamuran YÜKSEK : Tamam bu genel anlamda propaganda olarak değerlendirilemez ki, internetten talimat olmaz ki

Ferit …….. : Oradan propagandaya çevirmişler örgüt zayıf görünce propagandaya çevirmişler, ifadeleri de ona göre almış.

Kamuran YÜKSEK : Propagandaya göre.

Ferit …….. : Propaganda şu anda

Kamuran YÜKSEK : Gözaltı gerekçeleri propaganda

Ferit …….. : Şu anda değil, birkaç gün önce birkaç kişi yakalanmış yerel halka ……… o şekilde yorumlanmış, zaten aynı savcı takip ediyor, yani partiyle ilişkili olan görevli olan bir kişi var.

Kamuran YÜKSEK : Peki o arkadaşlar bırakıldı mı o 14 kişi?

Ferit …….. : Onlar bırakılmadı, bırakıldığını duymadım.

Kamuran YÜKSEK : Mesele kim yaptırıyor ne demek kim organize ediyor meselesi, biz bunu kişilerden çıkarıp buradaki kurumlar organize ediyor gibi resmi bir şeye kavuştursak anlatabildim mi?

Ferit …….. : Şimdi bak demin dediğim gibi arkadaşlar oradaki işleri bittikten sonra tekrar görüşeceğiz yani savcılık bir nevi propagandaya getiriyor yani örgütü propagandaya şimdi bizim bu konuda tek tip bir iddiamız olacak tek tip bir savunmamız olacak bu da sadece hukuki de olmaz sadece siyasi de olmaz yani bir orta yol bulmamız lazım ben partiden 2 arkadaş şu an görüşmeye gitti daha önce de gidenler oldu, bu konuda fazla bir şey vermeyin ama oturup ortak bir savunma vermemiz hazırlamamız lazım değil mi? Hukuki olsa ben avukat arkadaşları toplarım onlarla yaparım ama sadece hukuki de olmaz bunun siyasi de bir boyutu olacak, yalnız şu var devletin savcının iddia ettiği şekilde bir talimat aldık falan

Kamuran YÜKSEK : Tabii onu reddedebilirler, kişilerin organize ettiği bir şeyden çıkarıp içerik çok uygun, bu güne kadar yüzlerce yöneticimizin Sayın gerekçesiyle dava açıldı, biz bunu haksız ve yersiz bulduğumuzdan bunu sahipleniyoruz, buna karşı bir eylem bir eylem örgütledik biçiminde açık kurumların ortak kararıyla ….. orta bu yöntemi, bu yaklaşımı yanlış bulduğumuz için böyle bir eylemi organize ettik noktasına gelebilirsek kişilerden çıkabilir kişiler bir tutanak değildir yani.

Ferit …….. : Yalnız o … kurumların tüzel kişilik olarak ismi geçiyorsa tamam.

(X-1/Erkek) : Basın açıklamasında hepsinin altında kurumların imzası var.

Ferit …….. : Diyorum ya ben orada olmadığım için bilmiyorum.

(X-1/Erkek) : Basın metnini okuyan Nadir’di, Nadir’den sonra bütün kurumların ismi.

Kamuran YÜKSEK : Gözaltındakiler şöyle bir şeye girmezlerse iyi olur, şöyle ben kişi olarak bunu yaptım ettim falan meselesinden çok bu kurumlarımızın demokratik yurtsever kurumlarımızın kararıdır, bu uygulanmıştır. Çünkü genelde şeye girecekler kim bunu organize ediyor meselesine, bunu kurumlar üzerinden izah edersek yani daha iyi olur gibi görünüyor. Çelişkili ifade vermeseler iyi olur, yoksa o zaman onların kanısını güçlendirmiş olur.

Ferit …….. : İşte ben de onu şey ediyordum yani kimseyi bulamadığım için sizin bu açıklamanızı kimse bana yapmadı, sadece ben okudum, dedim ki ben yoktum, ben içeriğini bilmiyorum ona göre yani bu insanlar neye göre yakalanmış, sadece zarfların üzerindeki isim

Kamuran YÜKSEK : Onları organize eden olarak tanımlıyor olabilirler.

(X-1/Erkek) : Onları organizeden almışlardır muhtemelen.

Ferit …….. : Ama kurum isimleri tüzel kişilik olarak okunmuşsa bundan daha iyi bir şey olmaz yani.

Kamuran YÜKSEK : Ona dayanacaktır, ondan hareketle daha iyi olur.

Ferit …….. : O zaman kurum temsilcilerine tekrar söylemenin gereği var mıdır? Yani evet onlara da sıra gelebilir.

(X-1/Erkek) : Yani bizim yaklaşımımız o fakat onlar öyle yapmıyor, onlar gidip zarfın üzerindeki isimi alıyor, arkadaşların verdiği ifade bu, kurumların hepsinin düzenlediği bir şeydir.

Ferit …….. : Bunlar sahipleniyor.

Kamuran YÜKSEK : Savcı oraya çekmeye çalışıyor.

(X-1/Erkek) : Çektiği nokta bireyselleştirmek.

Ferit …….. : Ben de diyorum ki hangi kurumlar varsa, hangi kurumların imzası varsa, ismi varsa onlar böyle bir noktaya vardığımızı bilsinler, diğer yarın onların ifadelerini alma durumları olabilir

Kamuran YÜKSEK : Bu davada sizin de işin içinde olmanız lazım Ferit Abi, bunların yanında değil mi? Katılıyor.

Ferit …….. : Ama önceden bunlar bilsinler.

Kamuran YÜKSEK : Şöyle yapalım mı Ferit Abi? 1–2 saat içinde gelsin

(X-1/Erkek) : Zaten toplantı var saat 5’te, 5’te bütün kurumları toplantıya çağırmışız başka bir gündemle, bunları da izah ederiz.

Kamuran YÜKSEK : Burada bunu böyle yapalım, gerekirse çıkıp ta bir açıklama yapalım, uygun gerekçelerle biz bu işi organize ettik……..

Ferit …….. : Bugün ifadeyi alırlarsa hangi açıdan devletin yaklaştığını da anlamış oluruz, hangi noktalardan, şimdi bugün bana verilen bu zarfların üzerlerindeki isimlerdir, kurum temsilcilerini almış olsaydı….

(X-1/Erkek) : Yok zaten öyle yapmamışlar.

Kamuran YÜKSEK : Savunmamız o olacak, tüm kurumlarımızın düzenlediği ortak bir şeydir, zaten içeriğine de sonuna kadar katılıyoruz, başka da diyeceğimiz bir şey yok. Hangi kurum giderse gitsin daha önce biz birbirimize okeyletmiştik, ortak bir karar almıştık. Bu konuyu arkadaşlara böyle söylersek iyi olur.

Ferit …….. : Ben şu anda arkadaşlara dedim ki şu anda herhangi bir şey söyleyemiyoruz noktasına bağladık, kimse yoktu ki bir karara varalım, kurumlar neden bilmiyor açıkçası. Sadece moral bakımından 1–2 arkadaşı görün gelin dedim.

Kamuran YÜKSEK : Avukat olmadan ifade alamazlar değil mi Ferit Abi?

Ferit …….. : Yok. Savcılığa polislere de söyledim, orada dedim ki şahısların arasına kimseyi almayın, bu arada haber verdik dedik ki bizim dışımızda kimseyi göndermeyin, o arkadaşlar uğraşıyorlar.

Kamuran YÜKSEK : O zaman bizim avukatlar başarılı demek ki, ifadelerden önce bu savunma biçimini ortaklaştırdığımızı bu kişilere de söylerler bu çerçevede ifadeler verilir.

Ferit …….. : Yalnız avukat arkadaşa dedik emniyeti ara, aradı, demiş sadece Abdullah EFLATUN’un avukatı gelmemiş, diğerleri ile zaten görüşme yapılmış. Arkadaşlara dedim hemen bir arayın bir sorun, anlamaya çalışın, yani kim gitmiş kimi çağırmışlar, onlarda dediler ki her şubenin ilişkili olduğu avukatlar var, bu avukatlar o zaman onlar gitmişler, dedim onu da hemen bir araştırın.

Kamuran YÜKSEK :………….çünkü her avukat farklı bir şey sunar, arkadaşlar değişik ifadeler verir, bu iyi olmaz.





11- B : YASADIŞI PKK/KONGRA-GEL TERÖR ÖRGÜTÜNÜN HÜKÜMLÜ ELEBAŞI ABDULLAH ÖCALAN’A İNFAZININ YAPILDIĞI CEZAEVİNDE FİZİKİ ŞİDDET UYGULANDIĞI BAHANESİYLE GERÇEKLEŞTİRİLEN EYLEMLER ;



Yasadışı PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü adına faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının örgütün tutuklu elebaşı Abdullah ÖCALAN'nın cezasının infazı sırasında şahsına yönelik fiziki saldırıda bulunulduğu ve ölümle tehdit edildiği gerekçe ve bahanesiyle tüm bölgede örgüte müzahir internet siteleri ve örgütün televizyonu ROJ TV aracılığıyla kitlelerin toplumsal eylemlere çağrıldıkları, bu amaçla örgüt mensupları tarafından il ve ilçe merkezlerinde eylemler tertip olunduğu, eylemler sırasında sözü edilen bahaneler kullanılarak toplanan grupların yönlendirilmesi suretiyle örgütün propagandasının yapıldığı, eylemler kapsamında yasadışı PKK terör örgütü ve hükümlü elebaşı lehine sloganlar atıldığı, bir çok il ve ilçe merkezinde kamu kurumları ile özel kişilere ait mallara zarar verildiği, güvenlik güçlerinin taşlanmak suretiyle yaralandıkları, özel ticarathane sahibi kişilerin örgüt adına tehdit edilerek kepenklerinin kapatılması ve iş yerlerinin açılmaması hususunda talimatlar verildiği,



Bu eylemsellik süreci ile alakalı aynı yer ortam görüşmesinde yapılan konuşmaların;

1. KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşının yatmakta olduğu cezaevinde kötü muamele gördüğü gerekçesiyle ülke genelinde büyük şehirlerde gerçekleştirdikleri toplumsal olayların organizesi ve olaylar hakkında konuşmalar, organize edenler arasında TÜRKİYE YÜRÜTMESİ içerisindeki örgüt mensuplarından Nadir YILDIRIM’ın Batman ilinde çalışmalar yaptığı, Yollarda bulunan kaldırım taşlarını kırdıklarını, güvenlik güçlerine atmaları için MOLOTOF ve kırdıkları TAŞLARI gençlere verdikleri, bu kararların hepsinin AMED YÜRÜTMESİ olarak adlandırdıkları komisyon tarafından alındığı,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Kemal AKTAŞ, Sevi DEMİR, Mehmet ABBASOĞLU,

SÜRESİ : 00:46;10 ile 00:52;10 saniyeleri arası.

Sevi DEMİR : Biz ilk parka girdiğimizde parkların şeylerini kırdık, gençlere verdik. Ama Molotoflar çok kötü atıldı, parka halk sırayla üst üste sıkıştırdılar ya şimdi parkın o tarafta ….. Molotof attılar yani gaz bombası şey gaz bombasını yağmur gibi indi parkın ortasına halkın içine

(X-2/Erkek) : Bi tane içine attılar

Sevi DEMİR : Çok kötüydü biliyomusun?

(X-2/Erkek) : Şey varya kapalı yerin önüne attılar

Sevi DEMİR : Ben halka kapı gösterirken annelere çocuklara

(X-2/Erkek) : Seher geldi gözleri aha böyle

Sevi DEMİR : Valla ben sinirimden sinirden gözlerim öyleydi ama

(X-2/Erkek) : Bi ara …….

Sevi DEMİR : Gerçek ……..

Kemal AKTAŞ : ………..

(X-2/Erkek) : Bende dedim Hüseyin sen otur oraya bi yere gitme

Sevi DEMİR : Valla ben o Polisle şeyiyle karşı karşıya gelmeseydim gidecektim

Kemal AKTAŞ : Onlar hemen gastede programları sona ermiştir adamlar ……. Girmedi patlattılar.

(X-2/Erkek) : …………

Kemal AKTAŞ : İşte şeyi onlara önünü kesmeye çalışıyorlar diyorlar yürüyecekler ya

Sevi DEMİR : İkinci bi yolda hazırlamıştık da

(X-1/Erkek) : Gençlerde Molotof yoktu.

Sevi DEMİR : Tabi elimizde yoktu

(X-2/Erkek) : Ben sana bi şey söyleyim. Biz yürüyüp …. Ne sağımızda, ne solumuzda güvenlik diye bi şey yoktu. Bizim kendi güvenliğimiz yoktu.

Sevi DEMİR : Taam güvenliğimiz orda bi şey olmaz

(X-2/Erkek) : ……… yürüyüş yaparsak sağ, sol, arka, ön taraf kesinlikle geçlerden yürüyorduk, hazırlıyorduk ama biz

Sevi DEMİR : Yok orda bi şey olmazdı

(X-2/Erkek) : Yav olmazdı diyemezsin

Sevi DEMİR : …….. bütün ……. ara vermeydi ama …. İlçe binalarını da yok etmekti bugün planlarda vardı.

Kemal AKTAŞ : Ama çok önlem varmış

Sevi DEMİR : Çok önlem çoktu biz planlanan …. Yani (Sesler üst üste) odak noktasını yürüyüşe şey yapalım

(X-1/Erkek) : …… yine orda dursaydık Bağlara doğru yürüseydik

(X-2/Erkek) : Harika olurdu

Sevi DEMİR : Biz onu söyledik heval (Sesler üst üste)

Kemal AKTAŞ : Sonra Memet şeyi aldı. Dicle belediye başkanını aldı. O kitle diğer taraftan geldi ya …… oradan şimdi biz dedik ki ben …… dedim yav bu kimse yok mu? o kitleyi şey yapsınlar yıksınlar bu tarafa doğru sıkıştırsınlar biz iki taraftan sıkıştırırsak Polis arada kalacak şimdi ben dedim ki şeydir yok sonradan o taraftan gelen kitle (Sesler üst üste) öbür taraftan arkadan gelecekler şimdi ben şeyi söyledim Mehmet abiye dedim ki bak biraz uzun sürerse bu beklersek burda bu sefer oturan bizim bu ……. Varya bu taraftan takviye kuvvet getirir bizi ablukaya alabilirler yani kimse bi tarafa çıkamaz yani. Sen hiçbir yere gidemezsin onun için dedim bi şeyler yapmak gerekiyor ya ……. Burayı açacaksın yada o kitleye diyeceksin ki burdan gelin yada başka bi yerde olay çıkarmak lazım. Zaten dediler şeydir o oryıl petrolün orda ……. Onun için şey yapmışlar. Bakmışlar yayılacak

Sevi DEMİR : Zaten iki tarafa birikmiş ……. Gelmişler konuk evinin orda birikmişlerdi. Biz Fuatları gönderelim dedik siz orda yürüyüşe geçin biz burda zorlayalım hani bari kapıları açarız. Şimdi bunları ….. görüşürken demişler biz ne lisesi diyo Batıkent lisesi midir nedir. Fatih lisesi biz orda basın metnimizi okuyacaz, dağlıcaz bize bu hiç söylenmedi.

(X-1/Erkek) : Sizin haberiniz yok haa

Sevi DEMİR : Tabi

(X-1/Erkek) : O zaman hesabının sorun. Siz yürütüyorsunuz siz başka planlama yapmışsınız. Onlar kendi kafasına göre ……

Mehmet ABBASOĞLU : Kafasına değil

Sevi DEMİR : Memet abi ……. Bu benim çok zoruma gitti.

Mehmet ABBASOĞLU : Niye

Sevi DEMİR : Şimdi birileri Mehmede diyor ki sen bizimleydin biz karar almışız. Memet de yok diyor heval biz de hepimiz Mehmedin üzerine gittik doğal olarak Mehmet ağladı burda yani

Mehmet ABBASOĞLU : Mehmet arkadaş ordaydı ama yani

Sevi DEMİR : Yok diyor yok diyor ben karada yokum diyor yokmuş ben hiç böyle bi karar almamışım ……….

(X-1/Erkek) : Doğrudur. Hiç kimseyle karara girmedik

Sevi DEMİR : Bizim hiçbir çalışanımız girmedi heval ben bugün Amet yürtümesiysem, AMED YÜRÜTMESİNİN KARARI VAR. Tamam mı Nadir dedim telefon açtı dedim Diyarbakır’a gelme tamam mı gelmesin

Mehmet ABBASOĞLU : ……..

Sevi DEMİR : Batman’daydı. Şimdi Batman’da da var ya 4’te dedi tamam tamam bi şeyler duymuşum ee telefonda şey yapma gelince görüşürük. Ama gerçekten ben zoruma giden ne heval insanları orda dara tutuyor, gaz bombası yiyor. Sen …… bi taş yok heval gençler biz şeyleri kaldırdık kırmaya çalıştık ha taş diye bi şey yok heval …….. yani biz gerçekten zorlandık haa ya biz kaldırımları kırdık. Yemin ederim kaldırımları kırıp gençlere verdik yoktu. ……. Bizim o kapının içinde insanlar üst üste yığıldılar.

(X-1/Erkek) : ……. Orda bi ……. Vardı böyle küçük küçük kare ……. Taş maş çok yoğun bi şey vardı.

Sevi DEMİR : Şimdi bu konuk evinde koca koca taşlar vardı heval. Olabilirdi yani ……

Mehmet ABBASOĞLU : YOK DEMİRYOLUNUN TAŞLARI YETERDİ.

Sevi DEMİR : Yeterdi, yeterdi.

Mehmet ABBASOĞLU : ……..

Kemal AKTAŞ : ONLAR TAM ŞEYDİR ATILABİLECEK TAŞLARDIR.





2. KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşının İmralı cezaevinde kötü muamele gördüğü gerekçesiyle Ülke genelinde örgüt yandaşlarınca çıkartılan eylemlerin başarısız olmasıyla sorumlu alındığı, eylemleri Lütfi DAĞ, Mehmet TAŞ, X Erkek, Kamuran YÜKSEK ve Hüseyin YILMAZ isimli örgüt mensuplarının organize ettiğini,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Çimen IŞIK, Hüseyin YILMAZ,

SÜRESİ : 00:16;36 ile 00:17;39 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : İyi gidince bizim arkadaşlar yapıyor iyi gitmeyince bizim arkadaşlar bin tane sorumlu arıyorlar

Çimen IŞIK : Sorumlu değil kitlesel olduğu için

Hüseyin YILMAZ : Lütfi, Mehmet Taş, il başkanı, Kamuran,

Çimen IŞIK : Sen

Hüseyin YILMAZ : Ben

Çimen IŞIK : Sen yoksun sen de yoksun bugün ki toplantı saat on birdeki toplantıda

Hüseyin YILMAZ : Hayır, hayır bize kimse bir şey söylememiş ben ordaydım Nadirle birlikteydik sabahleyin Lütfi’yi de gördük

Çimen IŞIK : Ben den istediği bir şey yok kitle (konuşmalar üst üste)

Hüseyin YILMAZ : ……… Mehmet Taş’dır ikisiyle birlikteydik dün bana da demişlerdi ama ben (konuşmalar üst üste)…………… çalışmıştık, il başkanı, Mehmet Taş orda biraz Mehmet arkadaş dedi biz konuşmuştuk o iş bur da olacak Mehmet Taş sırtını dönmüş gitmiş …….. Lütfi geldi demiş ki biz görüştük kitleyi bağlara doğru yönlendirelim, konuşma bittikten sonra kitleyi diyor ki bağlara yönlendirelim.





3.KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşının İmralı cezaevinde kötü muamele gördüğü gerekçesiyle Ülke genelinde örgüt yandaşlarınca çıkartılan eylemlerinin hangi illerde ve kimin organize ile yaptıklarının konuşulması,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Zöhre BOZACI, Çimen IŞIK, Hüseyin YILMAZ,

SÜRESİ : 00:32;37 ile 00:35;03 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Akşam aradım …. saat dokuz on sıralarında aradım Zülkif’i aradım bir araba ayarladık Emine’yi şeye götürdüler saat beşte Adana.

Zöhre BOZACI : Kimi Hı

Hüseyin YILMAZ : Emine’yi Adana’ya götürdü

Zöhre BOZACI : ……… kaçta gitti

Hüseyin YILMAZ : Bide merkezdeki şoför vardı. Neydi o şoförün ismi

Çimen IŞIK : Cüneyt

Hüseyin YILMAZ : Hı

Zöhre BOZACI : Bugün Adana’da bir şeye mi katılacaktı onlar

Hüseyin YILMAZ : Bir araba bağlardan ayarladık şeye Ahmet ÇELEN’ leri götürmüştür Çukurova, ……. Urfa, Çukurova’ya birini Yenişehir’den ayarladık onlar Mardin’e gittiler o Serkan Mardin’de de fazla bir şey çıkmaz

Çimen IŞIK : Bayram’ı Hasan can aramış ………. sen biraz rahatlamışsındır ……….. Silopi deki katlanması gerekiyor. Yüksekova yüksekova’ya geç hala çatışmalar sürüyor

Hüseyin YILMAZ : Silopi falan iyi geçer, Silopi, Cizre, Şırnak, Yüksekova, Hakkari, Van

Zöhre BOZACI : Van ilginçtir hiç şey yapmıyorlar ha bak ilk orda başladı Van’da dün öyle imiş ….

Çimen IŞIK : İlk tepkiyi aynı gece hep alanıydık aynı gece haber…. beş saat önce

Zöhre BOZACI : Geçtiydiniz

Çimen IŞIK : Hı hı geçtik mahalleleri (konuşmalar üst üste) Yüksekova …..

Zöhre BOZACI : ……….Van’la …..

Çimen IŞIK : Ertesi gece idi o halk Yüksekova’dan ..(konuşma üst üste).. Van’la ile Yüksekova, Hakkari oldu şey işte İstanbul işte

Hüseyin YILMAZ : Yarın Kürdistan’da iyi bir kepenk kapatma olursa iyi olur

Zöhre BOZACI : Yarın her yerde mi olacak?

Hüseyin YILMAZ : Hıı,

Zöhre BOZACI : Mersin’le şey bugün yaptı yine Yüksekova ile Mersin kepenkler açılmadı Mersinle Yüksekova iki gündür yapıyor

Çimen IŞIK : Mersinin miting’i de var demi.

Zöhre BOZACI : Hı

Çimen IŞIK : Mersin’in miting de var bugün

Zöhre BOZACI :Öyle mi? ne miting’i

Çimen IŞIK : Davranış miting’i

Zöhre BOZACI : Günü önceki miting’ler ben varmıydım.

Hüseyin YILMAZ : Hı

Zöhre BOZACI : Hı Yılmaz DAŞ oraya mı gidiyordu

Hüseyin YILMAZ : He

Çimen IŞIK : Tuğluk Leyla aradı biz çalışıyoruz dedi halen.





4-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşının İmralı cezaevinde kötü muamele gördüğü gerekçesiyle Ülke genelinde örgüt yandaşlarınca çıkartılan eylemleri ile ilgili Silopi’yi Alican ÖNLÜ ve Turan GENÇ isimli örgüt mensuplarının organize ettiği,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Çimen IŞIK, Hüseyin YILMAZ, Mehmet ABBASOĞLU, Kemal AKTAŞ

SÜRESİ : 00:15;06 ile 00:16;27 saniyeleri arası.



Çimen IŞIK : Alican’ı arayayım diyeyim Alican gözümsün yav. Alican yirmi bin kişi toplamış Hüseyin heval duydun mu?…

Hüseyin YILMAZ : Silopi’ye yirmi bin kişi çok değil (konuşmalar üst üste)

Çimen IŞIK : Ben Alican’ı kutlamak için arıyorum Alican’a farklı şeyler söylemek isteyen var mı söylesin (konuşmalar üst üste) daha bitmemiş demek ki

Zöhre BOZACI : Devam ediyor bir süre (konuşmalar üst üste )

Çimen IŞIK : Turan nerde

Zöhre BOZACI : Turan… yedi gibi ordaydı (konuşmalar üst üste)

Mehmet ABBASOĞLU : Pazar günü çalışmalar devam ediyor

Çimen IŞIK : Bunlar ayrı mı çalışmışlar Turan ben aradım Turan diyordu ki Silopi’deyiz

Kemal AKTAŞ : Silopi’nin operasyonunda (konuşmalar üst üste) ….











21.10.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

5-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşının İmralı cezaevinde kötü muamele gördüğü gerekçesiyle Ülke genelinde örgüt yandaşlarınca çıkartılan eylemleri ile ilgili olarak Salih AKDOĞAN isimli örgüt mensubunun Diyarbakır genelinde eylemcilerin yaptıklarını kontrol ettiği

GÖRÜŞME YAPANLAR : Salih AKDOĞAN

SÜRESİ : 00:04;54 ile 00:07;14 saniyeleri arası.

(X-1 ERKEK) : Evet DTP geliyor. Grubu iptal edip yarına kadar izinlisiniz. Bu tür şeyler çok gözler üzerine olunca fiyasko çıkıyor biliyor musun?

Salih AKDOĞAN : Hııı

(X-1 ERKEK) : Şimdi diyecekler tamam güç gösterisi daha sonrası kurultay arası psikolojik üstünlük elde ettiler, böyle kalsın madem …. gidecekler şimdi bizim yapacağımız bir eylem bunun ilerisine düştüğü noktada psikolojikmen yani işin ………. olarak zaten devlette bir …….. oldu bir ……. var ya bağlara gittim eylemcilerin arasına, şimdi gittim bu cezaevi üst köşesi ortada ateşi yakmışlar tamam mı! tam cezaevi üst köşesi polisler gelmiş göstericiler gitmiş o köşe başında arkadaşlar karşıda bekliyor.ateşi söndürecek şey yok aletleri yok.çünkü yetişmiyorlar. Bu arada ateş yanıyor polisler ortada göstericinin uzağında bekliyorlar belli nasıl bir yere ………… biri geldi gencin neyse sonra gittim tur attım, şeyin orda Kuruçeşme de o havalanı kavşağı var ya orda durdum o şehirlerarası yol kapalı iki tarafta ortaya da ateşi yakmışlar bizde park ettik neyse oraya doğru gittim bir baktım çocuklar diyor abi sizde biber gazı yemeyin siz şöyle gidin taşlar maşlar bekliyorlar ama öyle yüzlerce dağınıklar neyse bu araçların bazıları bekliyor bazıları da arka sokaklara doğru yan yolda gidiyorlar. Bizde dedik yan yollardan gidelim arabayla gidiyorsun çoğu yer tutulu taşlar yağıyor falan … altı tarafına gittim orası dolu genellikle bu havaalanına çıkan yolları kapatmışlar polis yetiştiremiyor, hiç yok oralarda, neyse biz geldik geldik her taraf öyle tutulmuş şeylerin bazı yerleri lastikle zaten yakılmış belediye sabahtan orası olmuş, oradan çıkmışlar başka yerlere gidilmiş çöpler yığınık mığınıktı yani oralarda boyalı olan yerler var. Tam orda oryıl petrole doğru gelirken bir baktık yarısı sokakta bir tanesi boyayla sıkıyor ………… Mesut ordan geliyor adam gidiyor öbür taraftakini dövüyor. Ordaki gidiyor ordaki geliyor.





6-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşı Abdullah ÖCALAN’ ın hücre cezası alması ve kötü muamele gördüğü iddiası ile gerçekleştirilen eylemlerin AKBİL çalışanları tarafından da organize edilenlerin olduğu tutuklanmaları halinde durumlarının hiç de iyi olmayacağı,

GÖRÜŞME YAPANLAR : Mehmet ABBASOĞLU, Hüseyin YILMAZ, Ünal Ahmet ÇELEN

SÜRESİ : 00:18;19 ile 00:18;45 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Bide bu AKBİL çalışanlarının bi çoğu tutuklanırsa işimiz kötü olur.

Mehmet ABBASOĞLU : ………

Hüseyin YILMAZ : 60 civarında Diyarbakır da var

Ünal Ahmet ÇELEN :Diyarbakır da şey Adana’da da 100’dür.

Mehmet ABBASOĞLU : 60 çalışan mı?

Ünal Ahmet ÇELEN :Hee doğrudur.

Hüseyin YILMAZ : Aktif eyleme katılandır haa, eylemi organize edenler, oluşturanlar





7-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşı Abdullah ÖCALAN’ ın hücre cezası alması ve kötü muamele gördüğü iddiası ile gerçekleştirilen eylemlerin değerlendirilmesi. Ahmet ÇELEN isimli şahsın Urfa iline giderek eylemleri örgütleyeceği ve Ülke genelinde Eylemlerin Pazartesi gününe kadar devam etmesi kararı alındığı.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Mehmet ABBASOĞLU, Hüseyin YILMAZ, Çimen IŞIK, Zöhre BOZACI

SÜRESİ : 00:37;58 ile 00:41;10 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Ben bu Fahrettin’le görüştüm bu kılavuza makine gidecek ondan sonra bu asfaltlar için görüştüm bu hafta sonu karayollarının işini bitirdikten sonra bir ekip Bismil’e, bir ekip te Ergani’ye asfalt dökümüne devam edecek

Çimen IŞIK : Bittimi asfalt Ergani nin

Hüseyin YILMAZ : Yok daha bitmedi.

Mehmet ABBASOĞLU : Silvan’ı ne yaptın

Hüseyin YILMAZ : O Silvan’a gidip bir toplantının yapılması lazım.

Çimen IŞIK : Belediye başkanı kimdi peki? Bekir ….

Hüseyin YILMAZ : Bekir işte sırayla bırakıyordular da onun için gidip bir toplantı yapmak lazım onlarla. Bir araba olsaydı biz bu akşam gidip bir başvursaydık.

Mehmet ABBASOĞLU : Araba kapının önünde değilmi? ..................... gittinmi

Hüseyin YILMAZ : Gitti Ahmet ÇELEN gitti bir iki arkadaş Urfa, Çukurova ya gidecekle,r hafta sonuna kadar eylemler geliştirilecek devam edecek. Bu mitinglerin işte mevcut sürece uygun bir içeriğe kavuşturulacak. Tüm illerde eylemler hafta sonuna kadar devam eder yani pazartesine kadar.

Çimen IŞIK : Burda ne olacak bir şey olacak mı?

Hüseyin YILMAZ : Bur da çok merkezi bir şey yokta ………………….

Çimen IŞIK : Batman da bir şey var mı?

Hüseyin YILMAZ : Batman bugündü yürüyüş müyürüş, basına bir şey düştümü?

Çimen IŞIK : Kötü geçmiş

Hüseyin YILMAZ : Şimdiye kadar bir haber gelmediğine göre kötü geçmiştir.

Zöhre BOZACI : Nasıl haber gelmiyor ……………düşmüştür

Hüseyin YILMAZ : Nasıl düşmüş

Zöhre BOZACI : Haber düştümü beşbin kişinin katılımıyla şey yapıyor. ondan sonra siyah çelenk bırakacaklar ya şeyin önüne sonra heyet çelenk bırakıyor gibi ondan sonra dağılıyorlar.

Hüseyin YILMAZ : AKP’nin önüne demek ki bir çatışma falan olmamış.

Zöhre BOZACI : ………bir bakalım

Mehmet ABBASOĞLU : Kepenk gi iyiymiş

Zöhre BOZACI : Hııı

Hüseyin YILMAZ : Batmanın kepenk

Mehmet ABBASOĞLU : …… iyidir.

Hüseyin YILMAZ : İlk kez KÜRDİSTANDA BÖYLE İYİ BİR KEPENK KAPATMA OLAYI OLDU. Geçmişte sık sık yapıyordu ya hareket sık sık yapınca çok fazla dikkate alınmıyordu.

Zöhre BOZACI : Uzun zamandan beri yapılmamıştı.

Mehmet ABBASOĞLU : Şimdi belediye bakıyorsun yani bizim belediyemiz orda,örgüt orda şimdi biz baktığımızda biz kırılıyoruz Batman’a yani ötekiler nasıl kırılmasın ya biz bakıyoruz biz kırılıyoruz aslında

Hüseyin YILMAZ : Evet

Mehmet ABBASOĞLU : Örgüt desen örgüt değil, belediye desen belediye değil. Ne yapsın kime güvenip çıksın yani oda var içinde değil mi öyle yani insanlara örnek çıktığın zaman

Çimen IŞIK : Güven ister yani

Mehmet ABBASOĞLU : Güven duymaları gerekiyor yani. Şeklinde olduğu,





11- C : BAŞBAKANIMIZIN DİYARBAKIR’A GELİŞİ İLE ALAKALI TOPLUMSAL EYLEMLER ;



Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 20.10.2008 tarihinde Diyarbakır ilini ziyareti sırasında yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör ögütü adına faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının il merkezinde toplumsal eylem planlayarak bu eylemleri bizzat yürüttükleri, eylemler sırasında başbakanımızın şehir merkezinde geçtiği güzargahlarda KCK/TM yapısı tarafından eylemlere davet edilen örgüt mensubu ve müzahir kitlenin taşlı ve molotoflu eylemler yapıp KCK/TM yapısı tarafından tehdit edilen esnafların kepenklerini kapatmak zorunda kaldıkları.



Bu konu ile alakalı 17.10.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmelerinin aşağıda belirtilen şekilde olduğu,



1-KONU : Başbakanımız Sayın Recep Tayip ERDOĞAN’ın Diyarbakır ilini ziyaretleri ile ilgili olarak hakaret içerikli konuşmaların geçtiği

GÖRÜŞME YAPANLAR: Hüseyin YILMAZ, Bayram ALTUN, Mehmet ABBASOĞLU

SÜRESİ : 00:10;37 ile 00:11;00 saniyeleri arası.



Hüseyin YILMAZ : Erdoğan’ı Diyarbakır’a sokmamak lazım

Bayram ALTUN : Ne zaman geliyor o….,

Hüseyin YILMAZ : Bu gün mü geliyor yarın mı geliyor.

Mehmet ABBASOĞLU : Araba nerde?

Hüseyin YILMAZ : Dostum araba o ……….ordadır.





2-KONU : Başbakanın gelişinin protesto edilmesi için adam toplanması, Başbakana yönelik “KATİL ERDOĞAN DİYARBAKIR’DAN DEFOL” sloganlar attırılması, binaları örgütleyerek binalardan “YUMURTA VE DOMATES” attırılması

GÖRÜŞME YAPANLAR : Senanik ÖNER, Mehmet ABBASOĞLU,

SÜRESİ : 00:21;39 ile 00:23;02 saniyeleri arası.

Senanik ÖNER : Bu iki bin (2000) kişiye görev …….ısrar edin her biriniz diyelim ki iki (2) kişi getirin ne kadar eder altı bin (6000) kişi eder demi bi on bin (10.000) kişiyle mesela Başbakan’ın gelişi protesto edilse çok önemli olur

(X-1/Erkek) : Nasıl yapacaklar protestoyu neyle yapacaklar

Senanik ÖNER : Herhangi bir yerde yapabilirler

(X-1/Erkek) : Buraları netleşmiş miydi o yarınki şeyi nasıl …….

Mehmet ABBASOĞLU : ……benim önerim şeydir yani Diyarbakır da her ferdin 50 şer kişilik gruplarla korsan yürüyüşler yapsınlar, Başbakan’a yönelik sloganlar atsınlar “Katil Erdoğan Diyarbakır’dan Defol” diye …… Diyarbakır’ın gündemini böyle şey yapsınlar. Kimisi üstüne yumurta atsın …….domates atacak mesafeyi …….ama mesafeye nasıl gelecen ya onu organize edeceksin işte çıkacak apartmana, apartmana çıkacak tak diye atacak ……

Senanik ÖNER : Yetişmez

Mehmet ABBASOĞLU : Orda da yani şimdi orda da bide kimseye atılamasın yani bi evden yumurta attıracaksın . Şeklinde konuştukları.





Bu konu ile alakalı olarak 26.05.2008 tarihinde yapılan ortam görüşmesinde;

3-KONU : DTP il başkanı Nejdet ATALAY’ ın Hüseyin YILMAZ’ı çağırarak; Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Diyarbakır’a geleceğini, bunu kent meclislerinin haber verdiğini ve tüm belediye başkanlarına haber vermesini, Başbakanın gelişine tepki göstermelerini, Hüseyin YILMAZ’a KENT MECLİSİ SÖZCÜLERİ olduklarını, İl Başkanına “sen bizi nasıl çağırırsın, çağırırsak ben seni çağırırım” şeklinde söylemde bulunduklarını, Hüseyin YILMAZ’ın “Büyükşehir’e gidin Osman’a Erdoğan için gitmemesini” şeklinde talimat verdiği,

GÖRÜŞME YAPANLAR : Çimen IŞIK, Hüseyin YILMAZ, Mehmet ABBASOĞLU,

SÜRESİ : 00:08;53 ile 00:17;00 saniyeleri arası.



Çimen IŞIK : Sizin toplantınız yok muydu?

Hüseyin YILMAZ : Var

Çimen IŞIK : Kaçta bitiyor.

Hüseyin YILMAZ : ……..

Çimen IŞIK : Kaçta ….. devrim mi? yapacaksınız.

Hüseyin YILMAZ : Hıı

Çimen IŞIK : Devrim mi? yapacaksınız.

Hüseyin YILMAZ : Devrim mi? yapacağız darbe (gavga) mi yapacaz ne yapacağımız bende düşünüyorum. ….. gittik gitmez olsaydık. Ben bu gece uyuyamadım

Çimen IŞIK : …. N’oluyo niye …..

Hüseyin YILMAZ : Yav bu Nejdet şey için toplantıya çağırmış da bu Erdoğan yarın buraya geliyor.

Çimen IŞIK : Hee

Hüseyin YILMAZ : 75 tane milletvekili, 10 tane bakanla geliyormuş.

Çimen IŞIK : Çıkartma yapıyo yani

Hüseyin YILMAZ : KENT MECLİSİ ……………... HABER VERMİŞ işte ver, ondan sonra belediyelere ver, belediye başkanlarına Osman cigulisi de yoktu, Fırat ta yoktu …….. Neyse işte ……BUNUN HERALDA GELİŞİNE İLİŞKİN NASIL Bİ TEPKİ GÖSTERMELİDİR …. Biz düşünce belirttik yani bugünle yarın Diyarbakır’da bu mevsimde çok kısa sürede ciddi kitle …..(yığma) şansımız yok. Bi basın toplantısı mı olur işte Gün TV de bi program mı yapılır, Roj TV de bir biraz da çıtayı yüksek tutarak savaştan tutalım tecrit politikalarına varıncaya kadar buradan giriş yapar ……. Daha sonra toplantı sonrası yav biz dedik anlaşmaları ….. neyse …… Musa il başkanı geldi …….. Mafir GÜREK dedi; Heval sen bizim sitemizi okunmaması için sistemimize müdahale ediyorsun

Çimen IŞIK : ……..

Hüseyin YILMAZ : He amma da biraz ……… biz buna müsaade etmeyecez. Sen diyor bizi çağırıyorsun diyor burada gençlik yok, Özgür yurttaş yok, şu yok, bu yok yerine kadar indirgedi yani il başkanının yerine kadar biz müdahale ettik. Mehmet Ali de dışarıda beni bekliyor Zülküf’ le dedik Mümtaz bey nasıl bi sorunumuz bi problemimiz otur medeni insanlar olarak tartışın gidelim. Ondan sonra neyse il başkanı başladı. Dedi; Sen dedi benimle değil bu partinin siyasetiyle oynuyorsun. Naturel dedi bu partinin siyasetiyle oynuyorsun dedi. Ben çok açık söylüyorum dedim. Sen burada grupçuluk yapıyorsun dedi. Geçmişten kalan grupçuluğun izini derinleştirmeye çalışıyorsun dedi, devam ediyorsunuz dedi. Bi çok şey söyledi buna benzer. Sonradan da …… kestirdik. Ondan sonra Mehmet abi geldi. Yine karşılıklı bida bi iki şey söyledik ondan sonra kalktı gittiler tabi. Nejdet ….. diyo ki SİZ KENT MECLİS SÖZCÜLERİSİNİZ yani şey kalkın diğer kurumlarda sizin birleşenlerininiz ben size çağırır söylerim, sizde onları çağırırsınız genel toplantıya getirirsiniz. Bi ara biz dedi herkesi aradığınızda siz o zaman ne söylediniz. Bizden habersiz bunları çağırmayacaksınız. Bize söyleyeceksiniz. Biz bunları toplantıya çağıracaz. Yav ben bu partide bu siyasette Nadir’i ben tanıyorum da yani il başkanına karşı böylesi bi tutum içerisine girmelerini …… görmedim. Ama ben Nadir’i ben tanıyorum. ….. (Havi) yi tanımıyorum. Demek ki anlayış olarak çok birbirine aykırı değillermiş. Onunda biraz yaklaşımı Musa da hem …….. onun için çok üzüldüm. Gerçekten ben il başkanı olsam çok aktif ….. yerinde olmayabilir bazen densizlik yapıyoruz kalk siktir ol git diyeceksin sen kim olursan ol tekmeyi vurup camdan aşağı atarım. Şu koskoca Diyarbakır il başkanlığı görevini oyuncağa dönüştürmek bizim siyasetimize bi şey kazandırmaz. İl başkanı dedi ki; eğer dedi ÖRGÜTÜN yaklaşımı, değerlendirmesi bu ise ben bir saniye bu partide durmam. Ama dedi madem dedi ben sana da küsüm partiye sırtımı dönmem. Eee Özgür yurttaşın durumu neyse ciddi söylüyorum bak şimdi kent meclisidir

Mehmet ABBASOĞLU : Örgütün başına bela olacak bela bela

Çimen IŞIK : Mehmet Ali ilk günden söylemişti. Kent meclisi başımıza bela olacak

Mehmet ABBASOĞLU : Durum o değil di personelden şey yaptım ….. iktidar çatışması oldu. Ben il başkanına esasında şunu söylüyorlar sen bizi nasıl çağırırsın, çağırırsak ben seni çağırırım

Çimen IŞIK : Kim oluyorsunuz da partiye çağırıyorsunuz.

Mehmet ABBASOĞLU : Ondan sonra beni karşına oturt, kim oluyorsun da oturtuyorsun sen diyo bana oturacaksın beni karşına oturtuyorsun …… bide Halil arkadaşa baktım gözünü kan bürümüş. Yani bilsen bu önderliğin ….. önderlik böyle yapmaz aa önderlik hiç bi arkadaşa yani haine dahi ajana dahi böyle yapmaz. Yav baktım gözünü kan bürümüş böyle ……..

Hüseyin YILMAZ : BU ERDOĞAN’IN GELİŞİNE KARŞI TEPKİ ÖRGÜTLEMEK İŞTE NASIL Bİ TEPKİ VEREBİLİRİZ, NE YAPABİLİRİZ.

Mehmet ABBASOĞLU : Nereye gidiyon

Hüseyin YILMAZ : Abi sizde Büyükşehir’e gitseniz biz bu il’e gidecezde

Mehmet ABBASOĞLU : İl de ne var. Bizde oniki de gelecez ya

Hüseyin YILMAZ : BU OSMAN LA KONUŞSANIZ.

Mehmet ABBASOĞLU : Hııı

Hüseyin YILMAZ : ERDOĞAN İÇİN GİTMEMESİ birlikte ……. bi gidin çaylarını için ben bakıyım, kaçta Batman’a gidiyorsunuz

Çimen IŞIK : Bir (l) de orada olmam gerekiyor toplantıda.

Hüseyin YILMAZ : Ayarlarız

Çimen IŞIK : Ayarlıyacakmısınız?

Hüseyin YILMAZ : Ayarlarız, ayarlarız diyorum sen git Büyükşehir de çay içinceye kadar ordan hemen seni arayabilirler …… selam götürebilirler. Yav koskoca biz Ülke dışından iki (2) saat içerisinde bir çok sorun çözüyoruz da kaldı ki buradan çözemeyecekmiyiz. Allah Allah

Mehmet ABBASOĞLU : Biz bunlara söyleyelim de Büyükşehir deki Tatillerin oniki (12) de bir (l) de olmasını esasında

Hüseyin YILMAZ : Daha sen İl’e gidip ……..

Mehmet ABBASOĞLU : İşçileri de örgütleyin işçilerde gelsinler. Saat oniki (12) de mesai şey oluyo demi

Hüseyin YILMAZ : Hee. Ben İl’e gidiyim artık ona göre seni arayım oraya gidiyim

Mehmet ABBASOĞLU : He tamam

Hüseyin YILMAZ : Bakarsın dün akşamdan beri bi değişiklik var mı? yok mu? Tamam mı görüşürüz.

Çimen IŞIK : Bir (1) de kesin mi? Bir de orada olmam gerekiyor. Şeklinde konuştukları.







Ayrıca, 2006 yılı içerisinde PKK/KONGRA-GEL terör örgütü üst düzey sorumlularının örgüt elebaşısı Abdullah ÖCALAN’ın Kürtlerin sözde siyasal iradesi olarak kabul edilmesi amacıyla referanduma dönüştürülmek üzere merkezi Avrupa da bulunan ve örgüt güdümünde faaliyet gösteren KON-KURD (Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu) tarafından başlatılan imza kampanyasının Diyarbakır ilinde ve yurt genelinde başlatıldığı, toplanan matbu imzalı Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine, Avrupa Konseyine, Cumhurbaşkanlığa, Başbakanlığa ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderilmek amacıyla hazırlanmış “BEN BİR KÜRDİSTAN’LI OLARAK KÜRDİSTAN’DA SAYIN ABDULLAH ÖCALAN’I BİR SİYASAL İRADE OLARAK GÖRÜYOR VE KABUL EDİYORUM” ibareli dilekçe gönderme eylemlerinin KCK/TM yapısı tarafından planlanarak gerçekleştirildiği,



Yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyet yürüten KCK/TM mensupları ile alakalı olarak dosyamız kapsamında beyanı tespit edilen ve 5726 sayılı tanık koruma kanunu kapsamında PAPATYA farklı ismi verilen tanığın beyanlarında;

“Diyarbakır ili Aliemiri 4. Sokak Paşaişcanlı apartmanı birinci katta bulunan ve üzerinde isim yazmayan büroda yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyet yürüten isimlerini Türkiye Mecilisi olarak bildiği örgüt mensuplarının faaliyet yürüttüğünü, buraya bir çok insanın gelip gittiğini, bir çok eylemin bu kişilerin planlayarak organize ettiğini, bu kişilerin çok önemli görevlerdeki kişilere emir ve talimat verdiğini, bu iş yerine çok miktarda para ve bilgisayarın gelip gittiğini, hatta bir ara bir çuval Irak parasının geldiğini, bu kişiler ile alakalı teşhis yapabileceğini” söylediği,

PAPATYA isimli tanığın yukarda görüşmeleri yazılı örgüt üyeleri ile alakalı detaylı beyanlarda bulunduğu,

Yine kimlik bilgileri gizli olan X tanığında alınan beyanında benzer yönlü beyanlarda bulunarak yukarda konuşmaları yazılı örgüt üyeleri ile alakalı detaylı teşhisler yaptığı,

KCK/TM mensuplarının yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyetleri sırasında mali komite adı altında oluşturdukları yapı ile PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne maddi destek sağladıkları gibi ülkemiz içerisindeki örgütsel faaliyetleri ile bu paralarla organize ettikleri, yurt dışından KCK/TM içerisinde mali komitede çalışan bazı kişilere 100 euro - 80.000 euro aralığındaki para miktarının yurt dışında peryodik olarak gönderildiğinin tespit edildiği.

Söz konusu para hareketinin tablo olarak tespit edildiğinde;









Yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarınınbunlar gibi daha bir çok örgütsel faaliyeti yürüttüğü, örgüt üyelerinin bu yapı ile bağlantılı çalıştığı,

Bu kapsamdan olmak üzere;



ŞÜPHELİ SERDAR ZİRİĞ:

Şüpheli Serdar ZİRİĞ’in 1995 yılında ailesi ile birlikte Almanya ülkesine gittiği, 1999 yılına kadar burada ailesi ile birlikte kaldığı, 1999 yılında ailenin Almanya ülkesinde kalması için gerekli olan oturma izninin olmaması nedeniyle sınır dışı edilme kararının verildiği, kararın uygulandığı sırada şüpheli Sardar ZİRİĞ ve kız kardeşi Şükran ZİRİĞ’in evde olmaması nedeniyle kaçak şekilde ülkede kalmaya devam ettikleri. Anne ve babasının ülkemize döndüğü,

Şüpheli Serdar ZİRİĞ’in 1999 yılında itibaren Almanya ülkesinde benzer bir çok kişide olduğu gibi yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün propagandası ve örgüt üyelerinin katkılarıyla örgüte katıldığı,

Diyarbakır emniyet müdürlüğü TEM şube müdürlüğüne gönderilen 15.11.2008 tarihli 15:04 ve 15:20 saatli iki adet elektronik ihbarda;” DTP il binasının orada daha önce kamptan birlikte faaliyet yürüttüğüm Mahir kod isimli gerillayı gördüm…. Mahir örgütte iken Diran KALKAN ile çok samimilerdi, bu adam bir çok eyleme katıldı, bende önceden örgütte idim, fakat ben suçumu çektim, şu an adam halen orada giderseniz yakalarsınız ve ben daha önce Mahir ile ilgili ihbarda bulunmuştum, şahıs salte kimlikle dolaştı ve eylem amaçlı olarak buraya gelmiştir. Giderseniz görürsünüz” şeklinde beyanda bulunulduğu,



İhbar üzerine emniyet görevlileri tarafından yapılan çalışma neticesi şüpheli Serdar ZİRİĞ’in 15.11.2008 günü saat 18:00’da yakalandığı, yakalandığı sırada üzerinden Ali GERGER adına düzenlenmiş fakat fotoğraf kısmına kendisine ait fotoğrafın yapıştırılmış olan sahte nüfus cüzdanının ele geçirildiği,

Dosyamız kapsamında Diyarbakır TEM Şube Müdürlüğü tarafından beyanı tespit edilen ve kimlik bilgileri gizli olan “X” tanığın 17.11.2008 tarihli fotoğraf teşhis tutanağı kapsamındaki beyanında;Şüpheli Serdar ZİRİĞ’i tanıdığını, kod isminin MAHİR KOD olduğunu, şüphelinin yakalanma sonrasında çektirilen fotoğrafından teşhis ettiğini, bu kişinin 2004 veya 2005 yıllarında kuzey Irakda bulunan Hınere isimli kampta Abbas kod Duran KALKAN isimli örgüt yöneticisinin yanında gördüğünü, bu şüphelinin örgüt tarafından Türkiye Çözüm Masası olarak isimlendirilen oluşumun bünyesi altında, Türkiye’ye siyasi faaliyet yürüten, dernek , vakıf ve siyasi parti denetimi ve faaliyeti amacıyla geldiğini tahmin ettiğini söylediği.



Şüpheli Serdar ZİRİĞ’in babası olan Ahmet ZİRİĞ’in de alınan fotoğraf teşhis tutanağı kapsamındaki beyanında; 1999 yılında Almanya ülkesinde kalan oğlundan bir daha haber almadığını, bu tarihe kadar kendisi ile hiç görüşmediğini ifade ettiği.



Şüphelinin kendi adına İstanbul Valiliğinden aldığı 30.01.2008 tarihli ve TR-U 527552 seri numaralı pasaport ile 2008 yılı içerisinde Atatürk Hava Limanından yurt dışına 3 kez giriş ve çıkış yaptığının,



Şüpheli Serdar ZİRİĞ’in Ali GERGER adına düzenlenen Şanlıurfa Valiliğinden alınmış 13.07.2005 tarihli TR-P 4266658 seri numaralı pasaport ile de 2006 yılında Mersin Taşucu Deniz Hudut Kapısından 2 kez giriş ve çıkış yaptığının, aynı pasaport ile 2006 yılında Şırnak Habur Kara Hudut Kapısından 1 kez giriş 1 kez çıkış yaptığının, 2007 yılında ise Şırnak Habur Kara Hudut Kapısından 1 kez giriş yaptığının tespit edildiği,



Şüpheli Serdar ZİRİĞ’in ülkemiz içerisinde yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyet yürüten KOMA CİWAKEN KURDİSTAN /TÜRKİYE MECLİSİ (KCK/TM) yapısı ile bağlantılı olarak örgütsel faaliyet yürütmeye devam ettiği,

Şüphelinin KCK/TM üyelerinin faaliyet yürüttüğü ve 2007/996 soruşturma numaralı dosya kapsamında usule uygun ortam dinlemesi yapılan büroya sık sık giderek burada örgütsel konularda konuşup örgütsel faaliyetlerle alakalı diğer örgüt üyeleri ile değerlendirmeler yaptığı,



Şüpheli Serdar ZİRİĞ’in sözü edilen ortam konuşmalarına baktığımızda;

Diyarbakır 6.Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği 04.05.2008 tarih ve 2008/1298 sayılı karar gereği yapılan ortam dinlemesinde ;



1-KONU : Seçimlerde aday belirlemede PKK-KONGRAGEL Terör Örgütü tarafından hazırlanan 22 sayfalık yazı olduğu, Kent Meclislerinin seçimi

GÖRÜŞME YAPANLAR: Serdar ZİRİĞ, Mehmet ABBASOĞLU

SÜRESİ : 00:19;27 ile 00:28;37 saniyeleri arası.

Serdar ZİRİĞ : Sonuçta karar alınacak yani bunun üzerinden hangi çalışmalar yürütülüyor ……. Olumlu yürütenler ama ÖRGÜTÜN devam edecek …….

Mehmet ABBASOĞLU : ÖRGÜTÜN kafası çok karışık, kafası çok karışık. Stratejik konusunda, aday……….(belirleme) konusunda, ……. Konusunda, mümkün merkez …… çok karışık

Serdar ZİRİĞ : Nasıl ÖRGÜTTE onlar seçim gününden şey olduğu için

Mehmet ABBASOĞLU : Ama önceden yaşananlar var karşılıklı onlar var … yaparken işlerine gelmiyor gerçekten …… gelmiyor. Şey geliyor ee yuvarlak şeyler geliyor ……. Diyor. Aklın seçme yöntemi çok önemli. Bugüne kadar zaten bizim en çok biraz çektiğimiz konu

Serdar ZİRİĞ : Yani örgütle değil bizim oradaki arkadaşlarımızla diyorsun.

Mehmet ABBASOĞLU : Yöntemimizde tabii tabii hem yöntemimizde ……. Tercihidir. ……. çok güzeldir. Demokratik söylemdir yani.

Serdar ZİRİĞ : Şimdi örgütlüğümüzün iyi olmasına rağmen

Mehmet ABBASOĞLU : Evet. Ama yetermi …………..... ve sonradan yönetime uymamamızdan kaynaklanan sorunlarımız var

Serdar ZİRİĞ : Zaman yetmiyor …..

Mehmet ABBASOĞLU : Hıı ……..

Serdar ZİRİĞ : ee ondan öyle eksik alıyo

Mehmet ABBASOĞLU : ondan öte şeydir yani nedir merkeze …….(kalandır) o ….. 99 da değimlidir.

Serdar ZİRİĞ : 2004 de 2004 eee mart’ta oldu ya seçim

Mehmet ABBASOĞLU : Tamam 2004 şey işte eylül yoklamasıdır

Serdar ZİRİĞ : Tamam işte yok eylül yoklamasından önce ÖRGÜTÜN gönderdiği bir perspektif vardı yirmi iki (22) sayfalık bir yazı orda aday belirleme yöntemine ilişkin arkadaşların belirttiği bir kıstastı. Ney ….…var. Tam .……seçimler yapılacaktı, seçimde mahalleyi temsilen delegeler seçilecekti, bu delegeler iki il genelinde toplanacaktı, aday adayları içerisinde ……..

Mehmet ABBASOĞLU : Hıııı ondan …….

Serdar ZİRİĞ : …….. iller mi? Konferansa dediler hazırlık yapıyoruz, yapıyoruz, yapıyoruz sonradan yerine ..….. yapamıyor. O zaman ne öneririz. ……. eylem öneririz. Yaptım ama eylül yoklamasını da yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Bakmasınlar.

Mehmet ABBASOĞLU : ……. Başlaması çok kötü bi yöntem

Serdar ZİRİĞ : Arkadaşların belirlediği yöntem daha makuldü

Mehmet ABBASOĞLU : Tabii

Serdar ZİRİĞ : Mesela nedir. Şimdi Bizim Kent Meclisini seçiyoruz ya farz edin her mahalleden arkadaş seçiyoruz değil mi? 1 ya da 2 kişi çok şey olmaya bilir. Herkes milletvekili …….mahallede girmiş şimdi arkadaşlar orda bir kat daha gelişti. ……..… bunlar ……………… mahallede, mahallenin oy potansiyeline göre mahallenin sayısına göre, mahallenin sayısına göre belli bi şey veriyoruz sayı veriyoruz ……....her mahalleden 20 kişi. Ne edersin Diyarbakır geneli 500 kişi. Diyarbakır genelinde aday adayları açıklanır. Bu 500 kişiye en çok hangi adaya oy veriyorsa odur. Hadi bu …… işi ön seçimdir. Ve yapılabilir yani en rahat yöntemdir.

Mehmet ABBASOĞLU : Tabii şey muhasebesini yapmıyor. Ben bu şeyi nasıl kazanırım. Bu ilçede belediyeyi nasıl kazanırım, meclis üyeliğini nasıl kazanırım, ….. nasıl kazanırım, (Konuşmalar üst üste geliyor) kiminle alabilirim, hangi ittifaklar geliştirilse alabilirim, kiminle görüşmeler yürüterek alabilirim. Den ziyade; ben nasıl işte önümüzdeki ……. Genel seçimlerde de neyle nereye kullanacağım bunun için ne yapmalıyım, hangi vuruşları yapmalıyım böyle bunun gibi halbuki ÖRGÜT şey örgütlense ben nasıl burayı alabilirim ………. KÜRDİSTAN daha iyi …… yer yoktur.

Serdar ZİRİĞ : …………

Mehmet ABBASOĞLU : ………… ÖRGÜT yeter ki ben burayı kiminle alabilirim endişesini taşısın gerçekten alabiliyor mi? görecez.





2-KONU : Gündem belirlenmesi, Akademi’den bilgi alınması ve sözcülerin seçimi

GÖRÜŞME YAPANLAR: Hüseyin YILMAZ, Çimen IŞIK, Serdar ZİRİĞ

SÜRESİ : 00:59;58 ile 01:02;07 saniyeleri arası.

Serdar ZİRİĞ : Demek ki iki kişi gündemi belirliyorsunuz?

Çimen IŞIK : Tabii o gün arkadaşlarla belirliyoruz.

Hüseyin YILMAZ : Demokratik tahminleri dikkate alıyoruz. Demokratik tahminlerin …….

Serdar ZİRİĞ : Demokratik tahminlerin meşrutiyeti için olması gereken

Çimen IŞIK : Ee tamam sen gündemleri hazırlarsın ….. sizin partiye gelmişliğiniz var.

Hüseyin YILMAZ : Ek gündem maddesi önemli

Serdar ZİRİĞ : …..kimse şey yapmaz

Çimen IŞIK : Bana kalsa ben hiç sormuyorum diyom ki arkadaşlar gündem maddesi hakkında tartışalım.

Serdar ZİRİĞ : Hayır sende bayağı şeymişsin

Çimen IŞIK : Öyle mutlu olmuşsun ki

Serdar ZİRİĞ : Böyle böyle olsalar .

Hüseyin YILMAZ : …. Komisyon durumu değerlendiriyor.

Çimen IŞIK : Öylemi? iyi o zaman sevinirim. Bilgilendirme bu bölge çalışmaları

Hüseyin YILMAZ : Bugüne kadar bi halt yemediklerinden dolayı

Çimen IŞIK : Siz bir tane yazı vardı ben Batman’a gitmeden önce okumuştum onu hiç okudunuz mu?

Hüseyin YILMAZ : Hangisini?

Çimen IŞIK : Arkadaşlar göndermişlerdi seçilen yere git bundan sonra komisyon çalışmaları …… okudunuz değil mi?

Hüseyin YILMAZ : ………………………….

Çimen IŞIK : Onu tekrar okuyalım mı yoksa bütün arkadaşlar okumuşlar mıdır?

Hüseyin YILMAZ : Okuyalım. topluca okuyalım

Çimen IŞIK : Bilgilendirmeden sonra yazının okunması ondan sonra bölge çalışmalarının değerlendirilmesi ondan sonra bölge çalışmaları bölge bölge gidecek. orda epey bi uzayacak çünki belediye belediye alacağız.

Hüseyin YILMAZ : Yoo çok uzaktasın

Çimen IŞIK : Ondan sonra çağlama şey yapalım ya Numan ELÇİ’yi biz burada tartışacak mıyız? yoksa gelecek toplantı damı? tartışacağız.

Hüseyin YILMAZ : Yok bu belediyenin kendi içerisindeki tartışmasını bi yürütelim daha sonra diğer arkadaşlara belirttiğimizde somut bi veri olsun elimizde

Çimen IŞIK : Akademi’den bilgi alırız.

Hüseyin YILMAZ : Sözcülerin seçimi

Çimen IŞIK : Sözcülerin seçimi



Diyarbakır 6.Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği 10.06.2008 tarih ve 2008/1669 sayılı karar gereği;



3-KONU : Diyarbakır Belediye Başkanı X’in göreve geldiği günden günümüze hiçbir şey yapmadığı, görevden alındıktan sonra yaptıklarının açığa çıkacağı

GÖRÜŞME YAPANLAR : Bayram ALTUN, Serdar ZİRİĞ

SÜRESİ : 00:23;36 ile 00:25;32 saniyeleri arası.

Serdar ZİRİĞ : ….. bana söyle de Osman Başkana da, Osman Başkan olduğu günden bu güne ne yapmış?

Bayram ALTUN : Osman

Serdar ZİRİĞ : Evet

Bayram ALTUN : Osman çok şey yapmış ya,

Serdar ZİRİĞ : Ne yaptı mesela?

Bayram ALTUN : …………..

Serdar ZİRİĞ : Ne yaptı?

Bayram ALTUN : Yiğidi öldür hakkını yemeyelim.

Serdar ZİRİĞ : Ne yaptı? Söyle peki şunu yaptı de.

Bayram ALTUN : Kim

Serdar ZİRİĞ : X

Bayram ALTUN : Osman’ı da.. ……. saldırtacaksın yani

Serdar ZİRİĞ : Saldırtmayacağım ne yaptı yani ben onu öğrenmek istiyorum.

Bayram ALTUN : Yaptı .. yapmış bi şeyler ….

Serdar ZİRİĞ : Ney?

Bayram ALTUN : Ne bilim bi sürü şey yapmış yani.

Serdar ZİRİĞ : Ney ney ………… bi tanesini de görelim hadi bir sürü şey yapmış bi sürü şey yaptı diyene kadar de ki şunları şunları şunları yapmış.

Bayram ALTUN : ……………

Serdar ZİRİĞ : Ney ney?

Bayram ALTUN : ……………… görmüyorsun Diyarbakır’ın çehresi değişmiş yani

Serdar ZİRİĞ : Diyarbakır’ın çehresini değiştiren Osman değil ki Osman ne yaptı bana onu söyle

Bayram ALTUN : …….misin?

Serdar ZİRİĞ : Hı

Bayram ALTUN : Osman? Osman bir imaj yarattı, Kürt halkının özünde …..ratik popüler yaptı

Serdar ZİRİĞ : Ya geç onları Bayram hizmet babında ne yaptı onu söyle senden bunu istiyorum.

Bayram ALTUN : Mesela toplu taşıma şeyini getirdi,

Serdar ZİRİĞ : Tamam onu bu yıl yaptı birkaç ay önceydi başka?

Bayram ALTUN : Başka mı?

Serdar ZİRİĞ : He

Bayram ALTUN : ……. düşünmem gerekiyo işte

Serdar ZİRİĞ : Yani bi zahmet büyük şehre bir zahmet düşün …….

Bayram ALTUN : …………mam gerekiyo yani

Serdar ZİRİĞ : Ya haksızlık yaptığınız iyi oldu ne yaptı …………..… ……(Konuşmaları üst üste geliyor.)………….

Bayram ALTUN : ……. yememiş, her ne kadar kendi eee kendi akrabaları yemişse de o yememiş,

Serdar ZİRİĞ : Yemedi diyorsun, onu görevden düştükten 2 yıl sonra öğreneceğiz.

Bayram ALTUN : Evet o da doğru bazı şeyleri



Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği 10.07.2008 tarih ve 2008/1988 sayılı karar gereği;



4-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına faaliyetlerden dolayı cezaevlerinden gelecek raporlar ve X’in ve Yusuf AKGÜN isimli şahısların yargılanmasında Yusuf AKGÜN isimli şahsıh komisyondan uzaklaştırılmak istenilmesi.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Ramazan MORKOÇ, Turan GENÇ, Zöhre BOZACI, Mehmet ABBASOĞLU, Serdar ZİRİĞ

SÜRESİ : 00:31;57 ile 00:38;24 saniyeleri arası.

Serdar ZİRİĞ : Şimdi bu Halit’in raporun dışında başka bişey kalmış mı? Değil mi?

Ramazan MORKOÇ : ……. Leyla …….. vardı yani

Serdar ZİRİĞ : Hayır hayır Halit’ten raporu alır

Ramazan MORKOÇ : Evet ……

Serdar ZİRİĞ : O, bayanda

Ramazan MORKOÇ : ……..

Serdar ZİRİĞ : Onun dışında başka bişey kalmadı değil mi hemen şey yapılır. O zaman bunun bir yazıya dökülüp gönderilmesi lazım

Turan GENÇ : Cezaevindeki rapor ne zaman geliyo

Serdar ZİRİĞ : Hıı

Turan GENÇ : Cezaevindeki …….

Serdar ZİRİĞ : Nimet’le……...bekliyoruz değil mi?

Ramazan MORKOÇ : Heh

Serdar ZİRİĞ : Nimet UZAN’ı belli biz istiyeceğiz

Ramazan MORKOÇ : ………… diğer para meselesi arkadaşlara aktarıldığı gibi değil heval

Serdar ZİRİĞ : Hıh

Ramazan MORKOÇ : Kimsenin parası yenilmiş kimsenin parası çalınmış değil. Arkadaşlara aktarmışım 10 Milyar kayıp, 10 Milyar’ın …….

Serdar ZİRİĞ : ……………

Ramazan MORKOÇ : Tabi canım (bir müddet sessizlik) Başkan dedim ne yapalım

Serdar ZİRİĞ : Hıı

Ramazan MORKOÇ : Şimdi ne yapalım

Serdar ZİRİĞ : Bu Yusuf meselesini netleştireceğiz

Ramazan MORKOÇ : Hangisi o

Serdar ZİRİĞ : Bu istifa etmesi gereken adam varya

Ramazan MORKOÇ : Bu Direk ……. oturan

Turan GENÇ : Yusuf AKGÜN’mü diysin

Ramazan MORKOÇ : Heee

Serdar ZİRİĞ : Bu bizim birlikte hatırlıyorsun bi ara gittik

Ramazan MORKOÇ : Heee

Serdar ZİRİĞ : Diğeri diğeri de Nizam’dı değil mi?

Turan GENÇ : O üşüttü heval üşütmüş

Ramazan MORKOÇ : …….. düşündüğümü düşünecek

Serdar ZİRİĞ : Bu Hanifi ben parayı veremem diyomuş hee

Ramazan MORKOÇ : Heee akşam ………(düşüncez)

Serdar ZİRİĞ : Hee

Turan GENÇ : Ne kadar vermesi gerekiyor onun

Ramazan MORKOÇ : Ev ev ………………

Serdar ZİRİĞ : Ev ya ev ya ev parasıdır

Turan GENÇ : Parayı veremiyorsa evi versin

Serdar ZİRİĞ : He

Turan GENÇ : Evi versin

Serdar ZİRİĞ : İşte (sessizlik) dur

Ramazan MORKOÇ : Başkan ……… görüşeydik o bu (Telf.Görüşüyor)

Serdar ZİRİĞ : Bi de sen görmedin mi? Bi ara arasamı ……..

Ramazan MORKOÇ : ………………şarz bitmiş

Serdar ZİRİĞ : Şarj mı bitmiş (Sessizlik) Dün Osman’ı ne yapmışlar

Turan GENÇ : Osman, Zöhre hanım

Zöhre BOZACI : Efendim

Turan GENÇ : Dün Osman’la görüştünüz mü?

Zöhre BOZACI : Ya dedik ya bir oturup görüşelim diye

Turan GENÇ : He

Zöhre BOZACI : Bu konuda randevu aldık yani şey tabii ki çok yoğun bi programı falan vardı.

Turan GENÇ : He

Zöhre BOZACI : Onu bekledik gelmedi. Sonra yani şey dedi oraya gidilmesini ilişkin falan bizde dedik tamam o zaman bizde bizimde zamanımız yoktur. Sonra kendisi aradı dedi ki bi şey mi var dedi. Bir durum mu var dedi. Ben şey dedim, dedim hani geçen ki çalışmaya ilişkin bi kararımız vardı onu getirecektim dedim. Akşam 5 buçuk’ta şey vardı ulaşım şeyi var ya tarifeler falan vardı. Hüseyin arkadaş şey yaptı Hüseyin arkadaş dedi yani geldi ama fırsat olmamış yapamadık. o zaman toplantıya katılacak ya arkadaşları oradan şey yaparsın sorarsın ayaküstü bilgilendirilmesi yapılacak ya nebilim şeyi verdi bana dilekçeleri disiplin kuruluna verdik ha dedik en azından önce sonra söyleyelim bilgisi olsun diye

Serdar ZİRİĞ : Doğası gereği çok büyük tepkiler göstermez.

Zöhre BOZACI : Biraz ……

Turan GENÇ : ……….

Zöhre BOZACI : O kadar yani 1 buçuk. Hee disiplin kurulu nasıl bişey çıkaracak Kınama Uyarımı çıkarır O kadar

Serdar ZİRİĞ : Ya bu bağımsızdır karışamayız.

Zöhre BOZACI : Ahmet abi nin gözü kör be

Turan GENÇ : Aslında bir aylık bir aylık uzaklaştırma cezası ……

Zöhre BOZACI : İşte ne verirsin ben sade şey düşünüyorum yani şu an mevcut konjoktürel gerçeklik içerisinde ……….

Turan GENÇ : Yada, yada komisyon üyeliği düşürülmesi …….

Zöhre BOZACI : Atamazsın onu da yapabileceğin şeyleri söylemen lazım

Turan GENÇ : Niye

Zöhre BOZACI : Konjektürel dengeler bilmem neler falan

Turan GENÇ : Valla Zöhre heval benden ………………. kalmadı yani (konuşmalar üst üste geliyor) ……… gözü dönmüş

Zöhre BOZACI : Bilmiyorum valla ben söyleyim yani

Mehmet ABBASOĞLU : ……. Bi görseydin

Zöhre BOZACI : Ya arkadaş dedi ki biz çadırı temizlemeye gittik ama çadır olduk. Ne yaman bi çelişki yani, ha

Serdar ZİRİĞ : Yav yok biz bir suyla temizlenecek insanlarız o yüzden

Zöhre BOZACI : Ya bilmiyorum arkadaş öyle dedi yani hatta çamuru cinsini (konuşmalar üst üste geliyor)

Serdar ZİRİĞ : Çamur bir sıçrarsa da böle ……..

Zöhre BOZACI : Çamurun cinsini şeyini falan şey yapmadım ha araştırmadım sadece söylem üzerine gidiyorum ben



√ 27.07.2008 günü yapılan ortam görüşmesinde;



5-KONU : Hüseyin YILMAZ, ismi belli olmayan bir şahsa, Büyükşehir Belediye Başkanı X’in disiplin kuruluna verildiği, kendisine, DTP grup toplantısına katılmaması gerektiği halde neden katıldığını soruyor

GÖRÜŞME YAPANLAR: Hüseyin YILMAZ, Serdar ZİRİĞ

SÜRESİ : 00:01;10 ile 00:04;15 saniyeleri arası.



Hüseyin YILMAZ : Komisyonla, Partinin Hukuku net değil geçen gün diyor.

Serdar ZİRİĞ : ……………(konuşmalar üst üste geliyor)

Hüseyin YILMAZ : Dedim yav senin kafan net değil. Ondan sonra Kemal’la tartıştık. Ertesi gün. Benim haberim yok diyor işte Belediye Başkanı disipline veriliyor sen nerdesin dedim yav, niye alevleniyorsun, ne telaşlanıyorsun. Gayri resmi bi şey mi var. Hukuksuzluk mu var sorun zihniyet sorunudur artkadaşım, dün Mustafa’da, Yürütmeyle diyor Partinin Hukukunu diğer kurumlarla aynı kategoride değerlendirmemek lazım. İşte Partinin üzgünlüğü var bilmem nesi var, şudur budur işte, şeyi dağıtmamak lazım. Tutum belirleyin diyorlar, tutum belirledikten sonra, ondan sonra Kadroları ………… ya dedim

Serdar ZİRİĞ : Sen katıldın mı?

Hüseyin YILMAZ : Hee,

Serdar ZİRİĞ : Nasıl geçti toplantı?

Hüseyin YILMAZ : Vallahi çok olumlu geçmedi, bizim yürütmenin toplantısın da çok bariz bi şey var. İnisiyatif zorlanıyor. (konuşmalar üst üste geliyor? Hıı,

Serdar ZİRİĞ : O parti grup toplantısına niye hepiniz gittiniz katıldınız.

Hüseyin YILMAZ : Siyasal Alan Merkezine ilişkin ……............. Parti de merkez yürütmedir, işte seçim kuruludur

Serdar ZİRİĞ : Yo yo onu söylemedim. Sizin alan merkezi toplantınız, anlaşıldı da şeye anlam veremedim. Yani hepinizin cümbür cemaat gidip o Partinin toplantısına katılmasının anlamı neydi?

Hüseyin YILMAZ : Parti de kimse fazla yoktu.

Serdar ZİRİĞ : Olur mu?

Hüseyin YILMAZ : Zaten gençlik.

Serdar ZİRİĞ : Bak şey ordaydı, Sara ordaydı. Nihayet ordaydı değil mi?

Hüseyin YILMAZ : Hıı,

Serdar ZİRİĞ : Gençten kim vardı. Mukaddes

Hüseyin YILMAZ : Mukaddes, Cezmi

Serdar ZİRİĞ : Cezmi, Cezmi zaten partidedir.

Hüseyin YILMAZ : Hıı,

Serdar ZİRİĞ : Nihayet orda değildi. Üç. Ahmet ordaydı dört. Ahmet BİRSİN katıldı mı?

Hüseyin YILMAZ :……….

Serdar ZİRİĞ : Ramazan ordaydı beş. Sen ordaydın altı. Kim vardı başka.

Hüseyin YILMAZ : Mehmet TAŞ,

Serdar ZİRİĞ : Mehmet Taş, vardı yedi. Yani bir veya iki kişinin katılması gereken bi yere yedi kişi katıldı. Hali…….................... Mesela deseler …………………..

Hüseyin YILMAZ : ……..Diyarbakır’daki toplantılara

Serdar ZİRİĞ : Yani burada ……………………



6-KONU : 06.07.2008 günü güvenlik güçleri ile girdikleri çatışma neticesinde 5 tane ASKER’in öldüğünü ve durumun Hüseyin Yılmaz’ı çok memnun ettiğini; PKK/KONGRA-GEL terör örgütü militanlarının ise sözde 4 tane ŞEHİT’in Diyarbakır’a geldi diyor.

GÖRÜŞME YAPANLAR: Hüseyin YILMAZ

SÜRESİ : 00:12;30 ile 00:13;00 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Dün beş tane asker öldü. Biraz yüreğimize su serpildi valla yav

Serdar ZİRİĞ : …………(konuşmalar anlaşılmıyor.)……….

Hüseyin YILMAZ : Bir haftadan Diyarbakır’a dört tane şehit geldi.

Serdar ZİRİĞ : ………….





7-KONU : PKK/KONGRA-GEL terör örgütü talimatı ile Mali Kampanya adını verdikleri işadamlarından ögrüt adına para toplamak için bastırılan sözde davetiyelerin kaç tanesinin satıldığı? Kaç tanesinin para verdiğini belirlenmesi? İle Örgütün Türkiye Yürütmesinde faaliyet gösterir iken geçirdikleri trafik kazası neticesinde ölen Cihan DENİZ ve Hüsnü ABLAY için yemek ve helvalarının hazırlanması,

GÖRÜŞME YAPANLAR: Hüseyin YILMAZ

SÜRESİ : 00:37;20 ile 00:39;25 saniyeleri arası.

Hüseyin YILMAZ : Şimdi yarın, şeye söyleyin ııı ………. Konuşun yarın akşama doğru, işinizi organize edin, yarın da çalışalım. Salih’e gidilmesi gereken yerleri de Salih’e verelim. Salih’in borçlarını kapatsın . Yarın akşam bu çalışmanın içerisinde bulunan arkadaşlar aynı gün listelerini çıkarsınlar. Kaç tane davetiye satmış, kaç tane getimiş teslim etmiş kaç tane kalmış, biz kaç tane iş adamıyla görüşmüşüz, kaç tanesi dönmüş, dönmüşse hangi miktarda dönmüş, ne kadar kalmış. Bunların hepsini ayrıntılı çıkaralım. Biz ondan sonra da bi ekip çalışması ondan organize edelim şu, şu ilşkilere bi arkadaşlar gidecek. Sürekli onları takip edecek. onun dışında, bilinmeyen gidilmesi gereken yerler varsa onları da ayrıştırılıp.

Serdar ZİRİĞ : Ya mesela, …………….(Konuşmalar anlaşılmıyor)

Hüseyin YILMAZ : ……………

Serdar ZİRİĞ : ………………………. çok kişiden aldı.

Hüseyin YILMAZ : O listelerimizin de .... netleştirelim. Ondan sonra ...... çağıralı......

Serdar ZİRİĞ : ……………………….

Hüseyin YILMAZ : Saba…….., Hüsamettin’i, bi de Ahmet’i çağırırız, Yenişehir’den Ahmet’tir, Mehmet’tir, Kenan’dır. Gerekirse………

Serdar ZİRİĞ : Şeyi yemek ne yapacağız.

Hüseyin YILMAZ : ……… siz sordunuz mu? Niye ………… nasıl yapacakmış.

Serdar ZİRİĞ : Yav biz ………… o irmik Helvası mıdır nedir? Biz ………





√ 30.10.2008 günü yapılan ortam görüşmesinde;



8-KONU : Ali isimli şahsın Mehmet ABBASOĞLU ile olan sohbetinde Abdullah ÖCALAN’ın emrinde olduğu ve gündemi takip etmesi konusu.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Mehmet ABBASOĞLU, Serdar ZİRİĞ

SÜRESİ : 00:42;35 ile 00:43;23 saniyeleri arası.

Serdar ZİRİĞ : Bizim görevimiz ÖNDERLİĞİ takip etmektir. Ona kulak vermektir. Onu dinlemektir. Bize gerekli ne söylenmesi gerekenleri neyi söylemek,biz kendimiz durumdan vazife çıkaramayız.örgüt alınmışsa ben kendisinden de örnek veriyim bu cezaevindeydi ya Almanya’da, dedim ……Almanya’da ….. vermişler bilmem ne hiç dinlemezdi onu. Açardı o hışırtı olsun diye bir ……..ama Kürtçe bir kadını dinlemezdi niye, benim işim değil diyordu benim işime önderlik bakıyor diyor, gönderiyor onu.( Bir süre baklamadan sonra) Yav gelişmeleri takip ediyoruz …….biraz daha makul bir şey

Mehmet ABBASOĞLU : Gündemi takip ediyoruz.

Serdar ZİRİĞ : Hee gündemi takip etmeye çalışıyoruz.



9-KONU : PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü elebaşı Abdullah ÖCALAN’ın talimatlarında çözüm bulunması koşuluyla Mesut BARZANİ’yle bile görüşülmesi ancak kendilerinin çözüm düşüncesinde ise, tek çözümün PKK terör örgütünde olması

GÖRÜŞME YAPANLAR : Mehmet ABBASOĞLU

SÜRESİ : 01:05;09 ile 01:05;50 saniyeleri arası.

Mehmet ABBASOĞLU : Kim Kürt sorununun çözümünü istiyorsa kim … özgürlüklerin ve demokrasinin gelişmesini istiyorsa bölgeye hitaben ben bunun için diyorum. DTP’ ye oy vermeli diye bir mesaj oldukça güçlü olarak uygulanmalı

Serdar ZİRİĞ : Doğru katılıyorum buna. ÖNDERLİKTE şeyi söylüyor ya yani çözüm gelişsinde istiyorsanız gidin Barzaniyle, Talabani’yle görüşün istiyorsanız gidin DTP’yle görüşün yeter ki çözüm geliştirin. Şimdi burada kürt sorununun çözüm adresi olarak biz hareket olarak kabul ediyoruz.

SÜRESİ : 01:07;04 ile 01:08;28 saniyeleri arası. Konuşmaların devamında

Serdar ZİRİĞ : Biz hareket olarak önderliği hep adres gösteriyoruz. Önderlikte diyor ki halk benden devreye girmemi isterse devlette isterse ben girerim fakat bende çözümün gelişmesi için gerekirse herkesle görüşsün yeter ki çözüm üretilsin.

Mehmet ABBASOĞLU : Bence siyaseti veya stratejiyi belirleyen bir oluşum olmalıdır mesela kimden olmalıdır diyelimki Hatip abi gibi Leyla gibi böyle akil adamlar dönüyor yani onlardan oluşan oturup buna kafa yoran strateji belirleyen mesajları şey yapan ortaya çıkaran ve bunu siyasetçiye sunan bir yapılanma eksikliği var şu anda. Birkaç tane milletvekili birkaç tane eski böyle bir siyasetçi olur şu olur bu olur. Bunlar aynı zamanda akademik şeylerde yaparlar yani siyasetin akademik yönünüde gerekirse satın alırlar yani bizde bence şu an bir boşluk var. Yoksa bizim seçim komisyonu o yönlü güçlü bir süreç çıkarmaz. Süreç ortaya çıkarmaz. Şeyde de bir …

Serdar ZİRİĞ : İşte sizin sözcüleriniz normalde …….yani bu akil adamlar bir araya getirilir…..ÖRGÜTTEN gelen görüş ve düşünceler ortaklaştırılır. Örgüte gerekli ve doğru bilgiler yansıtacak

Mehmet ABBASOĞLU : Yani bizim her şey ben dememiz bile doğru değil.

Serdar ZİRİĞ : Yok zaten o değil de örgüt te buna göre gerekirse eylem değişikliğine gidecek argüman değişikliğine gidecek, yada kendi argümanını buna göre ayarlayacak, topluma bu yönlü mesajlar verecek. Hazırlıklar yapılacak, yapıyı hazırlayacak, işte elimizde 5 ….detay …. bunların hepsi yapılacak.

Mehmet ABBASOĞLU : Gerçekten yüklenmek lazım böyle basit bakmamak lazım.





10-KONU : MYK toplantısında yapılan konuşmada, çıkan olaylarda Çimen IŞIK isimli bayanın taş atamayıp kaçması ve Ali isimli şahsın ise Bursa Gemlikte olan olayları anlatması

GÖRÜŞME YAPANLAR : Çimen IŞIK, Mehmet ABBASOĞLU, Serdar ZİRİĞ

SÜRESİ : 01:22;28 ile 01:25;51 saniyeleri arası.

Çimen IŞIK : Dün Mehmet TAŞ ne diyor Mehmet abi biliyor musunuz? Diyor ki biz MYK toplantısında şey yapmışta biz onu değerlendirdik dedi ki arkadaşlar Yerel yönetimler komisyonu bile alanlarda çatıştı. insaf yani gerçekten

Mehmet ABBASOĞLU : Alanlar çatıştı

Çimen IŞIK : Gittik ya ben kaçmıştım ya …ben taş atamadım, ben kaçtım o yüzden, hiç birimiz taş atmadık ama kaçtık.

Serdar ZİRİĞ : Kaçtınız.

Çimen IŞIK : Ben söylüyorum ben kaçtım valla ben taş atamıyorum

Serdar ZİRİĞ : Niye taş atamıyorsun

Çimen IŞIK : Bir baktım saldırdılar, bir baktım kimse yok ne ….

Serdar ZİRİĞ : Bak haberiniz olsun Diyarbakır’lılara güven olmaz bu konuda ben tecrübesini yaşamış bir insanım

Çimen IŞIK : Ama Diyarbakır’da ….. arkadaşlar ….sen ortada kalıyorsun.

Serdar ZİRİĞ : Doğru bu kafamda buradan buraya yarılmış Gemlik’te ha bu Diyarbakır’da oldu ne oldu biz bir yerde yol kestik duydun mu Diyarbakır tıkanmış kimseyi çeviremiyoruz, örgütümüz kararlı değil, yolu kapattık bir grup Bursa spor taraftarı veyahut ta maçtan geliyorlar dedim biraz da faşiştler 15 tanede asker var, askerler kalkan almış o kalkanlar ………bir grup önde tutuyor, bir grup da onların üstünde tutuyor. Gençlerde onların arkasında bize taş atıyor. o Bursaspor taraftarları biz de onların üstlerinden taş atıyoruz bu Diyarbakır’ın gençleri var siz …… demişler tamam mı beraberiz 20 kişi varız onlarda 10-15 kişiler bir baktım bunların arkasından kaçtı geldi bize saldırdı.

Çimen IŞIK : Kaçtı mı herkes yoksa

Serdar ZİRİĞ : Ben dedim yedik biz bunu artık zaten bilenmişiz şey olmuşuz bende elimde iki tane taş var. Bu geldi beş metre yanaştı dedim ……… yedik bunun elinde sopa vardı ben buna taş vurdum. Oda benim kafama taş vurdu. Heval ben diğer taşı vurdum, oda diğer ağacı bir daha kaldırdı ben kolumu kaldırdım burayı kesti. Ondan sonra bu yere düştü ben yükseldim buna bir tane daha …..ben baktım yandan bir tane arkadaş buna taş atıyor. O diğer gelene valla ne oldu bilmiyorum bunlar gitti kaçtı. Ben kafam burdan yarıldı elim bur dan gitti bir etrafıma baktım kimse yok bu Diyarbakır gençleri. Biz 20 kişiyiz onlar 5 kişi getiriyor arkasından ikincisi sonra geldi ya 19 adam kaçtı.

Bayram ALTUN : Ben Diyarbakır’ın bir özelliğini bilirim üniversitede bende onların yüzünden dayak yemiştim.

Çimen IŞIK : Baktık kimse yok polisler …..bizde …..kaçtık bide gaz bombası attılar ama iyi koşuyormuşum yani

























11-KONU : Yapılacak olan oturma eylemindeki battaniyeler ve önlüklerin alınması ve finanslarınının örgüt tarafından ödenmesi

GÖRÜŞME YAPANLAR : Çimen IŞIK

SÜRESİ : 00:02;10 ile 00:03;30 saniyeleri arası.



Çimen IŞIK : Sonra biz yemeği kaldırdık sadece 3 öğün 2000 kişilik 40 milyar ediyor dedik biz yemek dağıtmıyoruz burda standart koysun …… işte bizim arkadaşlar var ekipman kadın kooperatifinden gençlik var ve uygun bir fiyata satsınlar orda bu 40 milyarda ayırdığımız yemek bütçesini seçim bütçesine ayırsınlar. Battaniyeleri sadece satın alacağız bir de önlükleri ama onu da örgüt alacak, ilçe örgütündeki arkadaşlarla konuştuk.

Serdar ZİRİĞ : 3000 battaniye mi alacağız

Çimen IŞIK : Yoo 500 battaniye, herkese demiştim battaniyelerinizi getirin, ama her ihtimale karşı yedeklerimiz olsun bide en mesela dün gidip baktılar balıkçılarda yani bir defalık kullanıp yada iki defalık kullanımlık bir şey olsun maliyetine göre önlükten sonra …….. 2000 tane önlük üste ‘’artık yeter’’,200 tane ‘’demokratik çözüm’’ altıda Kürtçesi işte pankart yaptık İmralı işkencesine son bir de Kürtçe …………………… (konuşmalar anlaşılmıyor) öyle bir şey



12-KONU : Kürt gençlerinin neden hala ısrarla dağ çıktı sorusuna buldukları kendilerince davalarına inanmış olmaları.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Çimen IŞIK, Serdar ZİRİĞ, Hüsamettin ÇİÇEK

SÜRESİ : 00:26;32 ile 00:26;58 saniyeleri arası.

Hüsamettin ÇİÇEK : Yav sence ……… harita kırmızi.

Çimen IŞIK : İşte yine yazmışlar.

Serdar ZİRİĞ : Güzel yazmışlar. Diyor, daha girişken ölü devlet adamlarıdır. Kürt gençleri neden hala daha ısrarla dağa çıkıyorlar? Sonucunda ölümün olduğunu bile bile. Neden hala dağa çıkıyorlar? Sorusunun cevabı ancak buradan bilinebilir. Çünkü benim bu soruya bulduğum yanıt, inanmak olmuştur. Bir davaya, yola, varlığını adayacak kadar inanmak olmuştur şeklinde olduğu,





Ortam konuşmalarındaki değerlendirmelerine ve konularına baktığımız zaman “x” tanığın beyanları ile uyumlu ve örgütsel faaliyet kapsamlı olduklarının tespit edildiği,

Böylece şüpheli Serdar ZİRİĞ’in tüm fiilleri ile üzerine atılı bulunan yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün üyesi olmak ve Resmi Belgede Sahtecilik suçlarını işlediği aşağıda yazılı bulunan delillerden anlaşılmakla,

Şüphelinin üzerine atılı suçlardan dolayı mahkemenizce yargılanmasının yapılarak eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nun 314/2, 204/1, 53,58/9,63 3713 sayılı TMK’nun 5/1 maddeleri uyarınca CEZALANDIRILMASINA, karar verilmesi kamu adına TALEP ve İDDİA olunur.





Ergün TOKGÖZ

(CMK 250 Mad ile Yet)

Cumhuriyet Savcısı -38240







DELİLLER :

- PAPATYA farkıl isimli tanık beyanı

- “x” tanık beyanı

- Tanık Ahmet ZİREK’in beyanı

- Ortam konuşmaları

- Tutanaklar

- Şüpheli savunması

- Adli emanette bulunan sahte nüfus cüzdanı

- Sabıka ve nüfus kaydı

Yazan: TOLES
˙Her Hakkım Saklıdır®™

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder